Çıkış Tarihi     : 28 Ağustos 2005 Pazar, Yapım Yılı : 2005
Türü                : Aksiyon,Macera,Drama
Ülke                : Almanya
Yapımcı          :  Avindependents Film & TV GmbH , Medienfonds GFP
Yönetmen       : Winfried Oelsner (IMDB)
Senarist          : Stefan Barth (IMDB),Hans-Hinrich Koch (IMDB)
Oyuncular      : Kristian Kiehling (IMDB), Anja Knauer (IMDB), Dan van Husen (IMDB)(ekşi), Ingo Naujoks (IMDB), Susanne Hoss (IMDB), Charlie Rinn (IMDB), Dieter Montag (IMDB)(ekşi), Evelyn Meyka (IMDB), Christoph Hagen Dittmann (IMDB), Lars Gärtner (IMDB), Joachim Nimtz (IMDB), Hildegard Alex (IMDB), Timo Dierkes (IMDB), Rüdiger Kuhlbrodt (IMDB), Michael Gerber (IMDB), Karl Knaup (IMDB), Thomas Schendel (IMDB), Hanno Friedrich (IMDB), Martin Dorr (IMDB), Jörn Hentschel (IMDB), Andreas Köss (IMDB), Suzanne Landsfried (IMDB), Wilhelm Manske (IMDB)

Tsunami (~ Cunami, a gyilkos hullám) ' Filminin Konusu :
Tsunami is a TV movie starring Kristian Kiehling, Anja Knauer, and Dan van Husen. A family of four takes a trip to a sunny island. During their trip they encounter a massive tsunami. Will they survive?


  • "hayvan gibi buyuk dalga. zararli bir $eydir."
  • "volkanik patlamalar yuzunden olusan bu dalga karakatoa adasini mahvetmisti."
  • "dalgaların tosun abisi"
  • "bir haftada iki kere rüyamda yaşadığım olaydır.rüyası bile hiç hoş değildir.nefesimi tutup kurtuluyorum"
  • "ideolojisi ileri atılmak için geri çekil olan felaket.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    insanlarımızın 11 mart 2011 japonya depremi sonrasında tekrar hatırladığı ancak tam olarak araştırmadan, okumadan üzerinde yorum yaptığı bir dalga tipi.

    genel olarak tsunamiler sismik hareketler(depremler), heyelanlar, volkanik faaliyetler ve tektonik plakaların hareketi sonucu su kütlesinin yer değiştirmesi gibi nedenlerle oluşan dalgalar olarak açıklayabiliriz. derin sularda, okyanuslarda tsunamilerin oluşumunu gözlemlemek çok zor bir iştir. "oha koca koca dalgaları nasıl göremiyorlar?" dediğinizi varsayarak oluşum aşamasındaki büyüklüklerinden bahsedeyim biraz da. bir tsunaminin dalga boyu 1000 metreye ulaşmaktadır ve tahmin edebileceğiniz üzere bu büyüklükteki bir dalgayı en derin denizlerde bile gözlemlemek zordur çünkü sığ su dalgası gibi hareket eder. peki neden bu dalgalar karaya gelirken okyanustan, açık sulardan seyir halindeki gemileri, tankerleri getirmiyor? bunun cevabı bir önceki cümleye yapılacak ufak bir eklemeyle yapılabilir. dalga yüksekliği en derin denizlerde bile sadece 1 m'yi bulmaktadır. 1000 metrelik dalga boyunun yanında abzürt bir sayı olsa da bugüne kadar yapılan araştırmalar bunu göstermiştir. bu nedenle okyanuslardaki gemiler bu dalgaları fark etmeden seyirlerine devam ederler.

    tsunamilerin en korkutucu yanı saatte 800 km'ye varan hızıdır. kıyaslamak için sıradan bir rüzgar dalgası saatte 30-40 km hızla hareket ettiğini söylemekte fayda var. peki ne oluyor da bir anda kıyıya yaklaşan tsunami dalgası onlarca kat yüksekliğe erişiyor ve ekran karşısındaki bizleri hayretler içerisinde bırakıyor? bir önceki paragraftan hatırlanacak olursa tsunami dalgalarının sahip olduğu devasa ölçülerdeki dalga boyundan bahsetmiştim. kıyıya yaklaştıkça sığlaşma artacağından tsunaminin dalga çukuru (dalganın en alçak noktası) zemine yaklaşır, zeminin dikliğine göre çarpabilir. bunun üzerine bu dalganın hızı ve boyu azalır ancak yüksekliği kat kat artar. gerisini zaten hepimiz biliyoruz. önüne geleni yıkarak doğanın bir başka yıkıcı haline ve bir bakıma kendine ait olanı geri almasına şahit olmuş oluruz.

    beni şu satırları yazmaya iten şey, medyada jet hızında başlayan "deprem istanbul'u etkiler mi?" konusu* değildi. sadece istanbul'da tsunami olur/olmaz geyiklerine daha teknik açıdan bir cevap vermekti. eski kayıtlara bakıldığında istanbul'a gelen tsunami özelliği taşıyan dalgaların maksimum yüksekliğinin (yanlış hatırlamıyorsam) 2-3 metreyi bulduğu görülmektedir. ama bizim her konuya hakim halkımız (bu bir eleştiri değil, dünyanın çoğu toplumunda görülen bir mükemmellik*) 3 metrelik tsunami dalgasını sadece sumatra, japonya ya da herhangi bir felaket filmindeki büyüklüklere sahip olmadığı için dalgadan saymıyor.

    geoteknik yerine kıyı ve liman yapıları* uzmanlaşmaya çalıştığım bir alan olduğundan, hem lisans hem de master derslerinden hatırladığım kadarıyla aklıma gelenleri dökmeye çalıştım. gözümden kaçmış hatalar ya da yanlış bildiğim bilgiler olabilir. o yüzden herhangi bir yoruma ve düzeltmeye açığım.

    edit: kizlar 7 beni marmara denizi'nde oluşabilecek tsunamilerin maksimum 6 metre yüksekliğinde olabileceğini söyledi, bilgilendirdi. teşekkür ettim.


    (hunterofphoenix - 11 Mart 2011 16:08)

  • comment image

    meydana gelirken sualtı hayatını nasıl etkilediğini çok merak ettiğim büyük doğa olayı. bir dalgıç olarak elimde değil. sualtındaki bıdıklar için de en az su üstündekiler için ettiğim kadar endişe ediyorum. kendim de araştıracağım tabi de, bilenler bana da bir iki kelam edebilirse çok mutlu olurum. öğrendiklerimi buradan paylaşacağım ayrıca.


    (empty space - 12 Mart 2011 00:13)

  • comment image

    sualtı hayatını da "altüst" eden doğa olayıdır. biraz daha bilgi ya da ön araştırma için:

    http://www.worldchanging.com/archives/001836.html

    http://www.snopes.com/photos/tsunami/creature.asp

    http://www.youtube.com/watch?v=vx90r12anjy&nr=1

    http://vimeo.com/4752963

    edit: hunterofphoenix'in mesajını kendi iznini de aldıktan sonra burada bilimin hizmetine sunuyor ve kendisine yeniden teşekkür ediyorum.

    "merhaba, her ne kadar 2 yıldız dalgıçlık lisansını bekleyen bir master öğrencisi olsam da dalgalar hakkındaki bilgime dayanarak iyi kötü anlatmaya çalışayım. her ne kadar normal dalgalar üzerinden anlatacak olsam da tsunamiler hem çok ekstrem dalgalar hem de anlatacaklarımın dışında kalan özellikleri bulunabilir. umarım fazla teoriye boğmam sizi.

    öncelikle bugün öğleden sonra şöyle bir şeyler yazmıştım, basit bir bilgi olabilir tsunamiler açısından (bkz: #22506831). dalgalar göreceli derinliklerine göre sınıflandırıldığında 3'e ayrılır. sığ, geçiş ve derin su dalgası olmak üzere. ancak bir dalganın hangisine ait olduğunu bilmek için derinliğin(d) yanında o derinlikteki boyunu(l) da bilmemiz gerek.
    d/l oranı eğer 0.5'dan büyükse derin, 0.05'dan küçükse sığ ve son olarak eğer arasındaysa geçiş dalgası olarak tanımlanır. neden böyle bir bilgi verdiğime gelecek olursak şu şekilde açıklamaya çalışayım. dalgaların hız bileşenleri (yatayda u düşeyde w olarak tanımlayacağım) yüzeyden derinlere inildikçe azalır. derin dalga şartına göre yüzeyden l/2 mesafe gidildikten sonra hızlar ihmal edilebilecek ölçülere gelir ve hissedilmez. ancak sığ ve geçiş tipi su dalgalarında düşey hız sıfırlansa da yatay hız mevcuttur.

    tsunamilerin dalga boyu l'nin 1000 metrelere vardığını bilsek de dediğim gibi tsunamiler farklı yapıda oluşan ve ilerleyen dalgalardır. yoksa açık denizdeki tüm canlıları kıyıya vururdu ki düşünmesi bile korkunç. yazmaya başlamadan önce google'dan biraz araştırdığımda da, doğru düşündüğümü fark ettim. tsunami dalgalarını açık denizde zaten herhangi bir gemi veya tanker hissetmez, yükseklikleri zaten 1 m'yi buluyor anca. o yüzden oradaki canlılar güvende ancak kıyı civarı için aynısını söyleyemeyeceğim. büyüyüp önüne ne gelirse yoluna katan, hızını kaybetse de gene de ekstrem değerlerde tutan bir tsunami dalgası kıyı civarındaki deniz canlılarına zarar verdiğini düşünüyorum.

    şimdi hem google’dan hem de bilimsel makale sitelerinden ararken tatmin edici bir tane araştırma bulamadım. düşününce normal aslında, denizin petrol-tanker-atık vb şeylerle hiç duraksamaksızın içine eden bir insanoğlunun o canlıları düşünmesi biraz zor. ama doğa kendi kendine kalıcı bir zarar vermez gibime geliyor ve bir şekilde dengeyi tekrar kurar. gene de ben hala birilerinin bu konudaki bir araştırmasının olduğunu düşünüyorum. umarım yardımcı olabilmişimdir. iyi geceler"


    (empty space - 12 Mart 2011 01:28)

  • comment image

    (aşağıda yazdıklarımı bir national geographic belgesel metninden aktardım, belgesel metnine bağlı hatalar ya da konuyu özet geçmeleri yüzünden atlanmış detaylar olabilir, onları anlamam mümkün değil. konunun uzmanlarına duyurulur.)

    2004'teki asya tsunamisiyle birlikte, tsunamiden önce denizin ille de çekilmesinin gerekmediği kanıtlanmış:

    sözkonusu asya depreminde* fayın bir tarafı yükselirken diğer tarafı da çöküyor. çöken kısım suyu aşağı çekerek negatif dalga, yani denizde bir çukur yaratıyor. bu nedenle tsunami deniz tabanının çöken tarafına bakan doğudaki sahillere vurmadan önce deniz çekiliyor. çünkü önce negatif dalga* geliyor. yıkıma neden olan pozitif dalga da onun ardından.

    ama deniz tabanının yükseldiği tarafa bakan batıdaki sahillerde deniz çekilmiyor. doğrudan pozitif dalga ulaşıyor.

    türkçesi, depremin ardından denize baktık ve çekilme görmedik diye tsunami olmayacak diyemiyoruz.

    (tabii ki olacak da diyemiyoruz, aslında hiçbir şey diyemiyoruz, ama yüksek bir yere kaçmakla bir şey kaybetmiyoruz)

    edit: bu teorisi güney asya depremi sayesinde kanıtlanan tsunami bilimci, costas synolakis'miş.


    (ventolin - 8 Haziran 2011 19:15)

Yorum Kaynak Link : tsunami