Tu seras un homme (~ You'll Be a Man) ' Filminin Konusu : Tu seras un homme is a movie starring Aurelio Cohen, Jules Sagot, and Eléonore Pourriat. A 20-year-old boy, on the verge of adulthood, encounters Leo, a lonely 10-year-old child.
Majorité opprimée(2010)(6,9-478)
Je ne suis pas un homme facile(2018)(6,4-7409)
if adlı şiiri ayn rand'ın cenaze töreninde okunmuş olan şair..if you can keep your head when all about youare losing theirs and blaming it on you;if you can trust yourself when all men doubt you,but make allowance for their doubting too;if you can wait and not be tired by waiting,or being lied about, don't deal in lies,or being hated, don't give way to hating,and yet don't look too good, nor talk too wise:if you can dream -- and not make dreams your master;if you can think -- and not make thoughts your aim;if you can meet with triumph and disasterand treat those two imposters just the same;if you can bear to hear the truth you've spokentwisted by knaves to make a trap for fools,or watch the things you gave your life to, broken,and stoop and build 'em up with worn-out tools;if you can make one heap of all your winningsand risk it on one turn of pitch-and-toss,and lose, and start again at your beginningsand never breathe a word about your loss;if you can force your heart and nerve and sinewto serve your turn long after they are gone,and so hold on when there is nothing in youexcept the will which says to them: "hold on!"if you can talk with crowds and keep your virtue,or walk with kings -- nor lose the common touch,if neither foes nor loving friends can hurt you,if all men count with you, but none too much;if you can fill the unforgiving minutewith sixty seconds' worth of distance run --yours is the earth and everything that's in it,and -- which is more -- you'll be a man, my son!
(susanash - 16 Aralık 2006 13:53)
1800'lerin sonunda yaşamış olan ingiliz yazar, şair, gazeteci. hindistan'da doğmuş, büyümüş ve okul çağında ingilterede eğitim gördükten sonra hindistana dönüp gazetecilik yapmıştı. ingiltere'deki okul yıllarında çok çektiği bilinir, ingiliz eğitim sisteminin "erkek yapma" saplantısının heba ettiği çelimsiz, şişe dibi gözlüklü çocuklardan biriydi muhtemelen -unutmayın ki bunlar çok biriktirir, çok izler, çok yazar ve ileride ya entelektüel ya da aile içi şiddet uygulayıcısı olurlar-. özellikle şiirleri, kısa hikayeleri ve çocuk kitapları ile tanınır. makaleleriyse, modası geçmiş, tükenmiş konular hakkında olduğundan ilgi görmez. oysa iyi kalemşördür. milliyetçi kişiliği ve uzun süre hindistanda ingiltere adına -gazeteci, memur- çalışması, ayrıca en önemlisi "white man's burden" şiirinin özetlediği üçüncü dünya görüşü yüzünden sömürgeci yazar, kraliyet yazarı olarak da bilinir. oysa poet laureate nişanını reddetmiştir -çelişki bir-. the jungle book, kim adlı romanları ve if... isimli şiiri özellikle ünlüdür. nobel edebiyat ödülünü çocuk kitaplarıyla alan ilk yazardır. birinci dünya savaşından sonra popülerliğini yitirmiş, antolojilerden çıkarılmış, şairliği küçümsenmiş, geçiştirilen büyük edebiyatçılardan birisi haline gelmiştir. şiirleri sistem-birikim-şablon değil, hakiki yetenek işidir. eliot'un kipling takıntısı vardır, brecht de onun şiirlerinden bazılarını şarkılaştırmış, yetmemiş, onun için şiirler yazmıştır. her ne kadar kraliyet şairi, majestelerinin sadık kulu olarak bilinse de, ingiliz creme de la creme tarafından sevilmez, hatta entelektüel sayılmazdı, çünkü hint yanlısı olmasa da, ingiliz alt sınıfların sesiydi -poet laurete olmasının önerilmesi ve çelişki 2-. hindistan'da geçirdiği çocukluğu, beyaz duvarların arasından da olsa o toprağı kendi gözleriyle -muhtemel şişe dibi gözlüklerin arkasından- görmesini, ayah'ların elinde urdu masalları dinleyerek büyümesi kültürüyle yakından tanışmasını sağlamıştı; yani kipling, güneşin hiç batmadığı imparatorluğun resmi görevlilerinin çoğunun aksine, hindistan'ı 'kendince' seviyordu, biliyordu. ama asker ruhluydu, sömürüyü iyilik olarak addedecek denli milliyetçiydi, sömürgeci geleneği "ilkel doğu"ya medeniyeti götürmek, britanya'yı da dünyadaki en mükemmel ülke ve ulus olarak görmekteydi. birinci dünya savaşında oğlunu kaybedince değişmiş, yazıları ve şiirleri sertleşmiş, inançlarını sorgulamaya koyulmuştu. aynı oranda da az iş çıkarmaya başlamıştı.sadece çocukken bize mowgli'yi, bagheera'yı, raksha'yı, balor'u ve kim'i vermiş olması yüzünden bile her zaman sevgiyle anacağım, kütüphanemdeki sayfaları eskimiş, cildi fena kaymış, resimleri solmuş kitaplarını özenle saklayacağım yazardır. çocukken okuduğum her yazar gibi yere göğe sığdırılamayan duygusu vardır içimde, çok severim. i could not dig: i dared not to rob: therefore i lied to please the mob. now all my lies are proved untrue and i must face the men i slew. what tale shall serve me here among mine angry and defrauded young? irgatlık yapamadım: yoktu çalacak cesaretim:bu yüzden herkesi memnun edecek yalanlar söyledim.şimdi bütün yalanlarım ortaya çıktıkatlettiğim insanlarla yüzleşme vakti çattı.acep hangi hikayeyi anlatsam yarar işeöfkeli ve aldatılmış gençliğime?
(eowyn - 28 Nisan 2000 15:11)
"a woman's guess is much more accurate than a man's certainty" demi$ ve kadinlari cozmu$ adam.
(worldtraveler - 17 Ekim 2009 09:55)
"gercek adam her kadini fethedebilen degil, ayni kadini defalarca fethedebilendir" diyen...
(djnr - 6 Kasım 2010 12:08)
epitaphs for the war'da şu dizeleri yazacak kadar büyüktür:if any question why we died,tell them, because our fathers lied.
(khuzdul of krsanthi - 13 Aralık 2010 03:39)
merhum bülent ecevit tarafından "if" şiiri "adam olmak" adıyla türkçe'ye çevrilmiş yazar. çeviri şu şekilde:çevrende herkes şaşırsa,bunu da senden bilse,sen aklı başında kalabilirsen eğer,herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır,hem kendine güvenirsen eğer,bekleyebilirsen usanmadan,yalanla karşılık vermezsen yalana,kendini evliya sanmadankin tutmayabilirsen kin tutana.düşlere kapılmadan düş kurabilir,yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer,ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,ikisine de vermeyebilirsen değer,söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz,kandırabilir diye safları, dert edinmezsen,ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,koyulabilirsen işe yeniden.döküp ortaya varını yoğunu,bir yazı turada yitirsen bile,yitirdiklerini dolamaksızın dilebaştan tutabilirsen yolunu.yüreğine, sinirine dayan diyecekdirencinden başka şeyin kalmasa da,herkesin bırakıp gittiği noktada,sen dayanabilirsen tek.herkesle düşüp kalkar, erdemli kalabilirsen,unutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken,dost da düşman da incitemezse seni,ne küçümser, ne büyültürsen çevreniher saatin her dakikasınaemeğini katarsan hakçasınaher şeyi ile dünya önüne serilir,üstelik oğlum, adam oldun demektir…bülent ecevit'in dilinden:http://www.youtube.com/watch?v=lb4rviflekqdeniz baykal'ın dilinden:http://www.youtube.com/watch?v=fzq5c6w4w6o
(skeles - 9 Mart 2012 22:37)
ilber ortaylı'ya has 'ingilizce öğrenme klavuzu'nun ana öğesi/klavuzu olan edebiyatçı.ingilizceyi öğrenmeye hevesli genç, kipling'in şiir kitaplarından birini ele geçirir (gencin en temel seviyede ingilizce biliyor olması şartı vardır!) ve bütün şiirleri, elinde sözlük, ezberler.ingilizceyi sökmüş müdür? belki hayir, ama büyük ihtimalle lisanın zevkine varmıştır... sonra ingilizce konuşulan bir ortamda kipling'den iki üç şiir okuyarak hava atmak da yanına kâr kalmıştır.
(celebi - 23 Aralık 2003 14:37)
"tanrı her yere yetişemiyordu ve bu yüzden anneleri yarattı" sözünün sahibi büyük şair.
(pompeu fabra - 1 Ağustos 2015 19:13)
bu herifin af buyrun bir ibneliği vardı ama uçmuş gitmiş aklımdan, ya da boşu boşuna günahını alıyorum, ama yok yok vardı bi kötü yönü, bir hayınlığı..
(kitkat - 7 Kasım 2001 04:54)
kötü yanı, hainliği denilen "her majestys soldier" tadında takılmasıdır. sömürgecilik yanlısı ve milliyetçidir, ayrıca çocuk kitapları ile nobel ödülü alan ilk yazardır.
(eowyn - 7 Kasım 2001 16:10)
Yorum Kaynak Link : rudyard kipling