Strange Planet (~ Extraño planeta) ' Filminin Konusu : Strange Planet is a movie starring Claudia Karvan, Naomi Watts, and Alice Garner. 3 girls in Sydney share an apartment and friendship. The movie follows them as well as 3 guys for a year from New Year's Eve 1998. They'll meet each...
Plots with a View(2002)(6,6-4556)
Ellie Parker(2001)(6,2-263)
Ellie Parker(2006)(5,7-4312)
Gross Misconduct(1993)(5,3-347)
70'lerin güncel konularını taşlaması bir yana, atlantis dünyasının ve o dünyanın efsane niteliği taşıyan öyküsünü anatır.bu anlatımın içersinde atlantis insanı ile dünya insanı karşılaştırılır ve insanın özüne ve yeteneğine bağlı olarak insanı tanımlar.insanımızı ve atlantisliyi tartışan ender filmlerimizdendir.
(harkman - 23 Şubat 2008 17:05)
filmin müziklerini alain goraguer yapmıştır. oldukça başarılı bir soundtracktir.
(cilabirasi - 15 Eylül 2009 02:41)
aradan geçen yaklaşık kırk seneye rağmen hala güncelliğini koruduğunu düşündüğüm çok ilginç bir ütopya filmi. resmen gömülü bir hazine.film çekoslovakya-fransa yapımı. senaryosu stefan wul'un oms en serie isimli romanından uyarlanmış. orijinal ismi:(bkz: la planete sauvage)ekleme: saykodelik süpersonik müzikleri de aha şurdahttp://listen.grooveshark.com/…nete+sauvage/1702676
(paspasanahtarinustunde - 24 Nisan 2010 00:51)
sinemanın, sürreal görsel şöleni ile psychedelic jazz' da denen 1968-1970 kuşağının büyüleyici ezgilerinin, ezber bozan harmanı. genel olarak sinema tarihi ve daha özelleştirirsek animasyon tarihinde, avrupa çizgi film sanatının, walt disney ile sembolize edilebilecek amerika çizgi film piyasası ile miyazaki' li japon çizgi film sanatına bir baş kaldırısıdır. belki de tam da bu nedenle rönesans resim sanatından etkiler barındırmaktadır karakter çizimleri. 1929 doğumlu fransız yönetmen rene laloux ve ekibi filmi çekmeye prag' da 1968 yılında başlamışlar. ancak aynı yılın sonlarına doğru rusya, çekoslovakya' yı işgal ettiğinden, filmin tamamlanması 1972 yılını bulmuştur. fransa' dan finansman desteği alan ekip, rusya'nın işgalindeki çekoslovakya ve işgal altında bulunan tüm doğru avrupa halklarının da izlerini katar esere.animasyonda, göreceli olarak insana benzeyen om' lar (fransızca'daki homme yani insan kelimesine benzer) ve onlardan fiziken çok daha büyük (dev diyebileceğimiz), uzaylımsı, gelişmiş üst yaşam formu olan traag' lar arasındaki sahip-köle ilişkisine benzer ilişki üzerinden, yine filmde bu yaşam birlikteliğinin var olduğu gezegen ygam ve uyduları üzerinden, filmin çekildiği yıllardaki tarihi ve sosyolojik etkileri bakımından rusya ve çekoslavakya arasındaki ilişki sembolize edilmiştir. son olarak filmin bu şaşırtıcı ve büyüleyici atmosferine, alain goraguer' in, o dönemin hippi müziklerine benzer avant-garde jazz türünde akustik şarkıları eşlik etmektedir. fantastic planet, tüm zamanların en iyi animasyon filmleri sıralamasında çoğunlukla ilk on içinde yer almaktadır. dünya sinemasını takip etmeye ve farklı duyularına hitap eden şeyleri denemeye meraklı sinema severlerin mutlaka izlemesi gereken bir rüya. filmin içinde geçen daha pek çok detayı, kısa ve akıcı bir şekilde açıklayan güzel bir yazı için lütfen bakınız:http://www.sensesofcinema.com/…eq/fantastic_planet/
(ririn - 27 Aralık 2010 15:07)
yonetmenligini rene laloux'un yaptigi, insanlarin evcil hayvan olarak beslendigi traaglar'in gezegeninde gecen politik mesajlar da icerek ucuk bilim kurgu animasyon. nami diger "la planete sauvage".
(sacredone - 17 Mart 2003 17:44)
soğuk savaş yıllarında çekoslovakya’da yönetmen rené laloux tarafından gerçekleştirilen “fantastic planet” bir distopyanın yıkımına dair bir bilim-kurgu animasyondur.film antik yunan çizgilerine yakın bir kadının, çocuğu kucağından kaçışı ile başlar. kadın, apollon’dan kaçan dafne’nin mozaikleri kadar antik yunan estetiğine yakın bir biçimde çizilmiştir. filmin bütün sürrealist tasarımı içinde en gerçek görünen sahne de bu ilk sahnedir ve rönesans’ın antik yunan’a dönüşünü anıştırır. nasıl ki; bilim ortaçağ’ın karanlığından kurtularak antik yunan’a dönen sanatla buluşmuş ise; film om’ların ortaçağ karanlığından kurtularak kendi rönesans’ını yaşayacağına daha en başta işaret eder. burjuva aydınlanmasını yücelten bu tutum; 70’li yılların doğu bloku ülkelerinin ve sscb’nin kalkınmacı ve aydınlanmacı sosyalizmi ile uyumludur. film, bilgiye, teknolojiye sahip olan draag’ler ve “cahil” om’lar arasındaki çatışma üzerine kurulmuştur. "om", fransızca hommes kelimesinden gelen erkek anlamına gelir ama bu aynı zamanda insanlığı temsil eder. om bir hayvan türü olarak muamele gören bir varlık olarak tasvir edilir. evcil ve yabani omlar arasında ayrım yapılır. drag’ler bilginin, teknolojinin ve iktidarın sahibi olduğu gibi om’ların da sahibidir. abd-sscb arasındaki “soğuk” mücadele, her iki ülke de olduğu gibi doğu bloku ülkelerinde de bu soğuk savaşa ilişkin “korku”lar yaratmıştır. nasıl ki hollywood bu korkuları besleyen filmler yaptıysa; doğu bloku ülkeleri ve sscb’de de bu korkularla nasıl baş edileceğini gösteren göndermeler içeren filmler yapılmıştır. abd’nin dünya üzerindeki bütün sosyalistleri kendisine köle yapacağı ve insan ırkının büyük çoğunluğunu sonsuz ve sürekli sermaye birikim kırsına kurban ederek köleleştireceği inancı ve kaygısı sinemaya da sirayet etmiştir. drag’ler, bilginin ve teknolojinin sahibi ve aynı zamanda fantastik gezegenlerinde zek-i sefa içindeki amerikalıları anıştırırlar. insana, hayvan muamelesi yaptığının farkında olmayan bu yaratıklar “kötü” yaradılışları nedeniyle değil çıkarları öyle gerektirdiği için zalimdirler. fantastic planet, aslında amerikan rüyası’dır. filmin başından itibaren vaktini en çok meditasyon yapmaya ayıran draag’lerin ruhlarının bir balon içinde yükselerek uzaklaştığını gördüğümüzde nereye gittiğini merak ederiz. filmin sonunda anlarız ki; drag’ler meditasyon sayesinde cinsel fantezilerini gerçekleştirilmesinin peşindedirler. cinsellik üzerine kurulu holywood sinematografisine eleştiri olarak kabul edilebilecek bu gönderme aynı zamanda bu kadar bilgili-görgülü bir yaratığın bile asli meselesinin cinsellik olduğuna gönderme yapar. bu aslında sahici bir çiftleşme değil bir yanılsamanın kabuludur. yani temsilin temsilinin katharsisi’dir. nasıl ki hollywood, toplumsal boşalım için filmlerini amerikan rüyası’nın fantazmaları olarak tüm dünyaya servis etmişse; fantastik gezegen de draag’ler için aynı işlevi görmektedir. tenin tene dokunmadığı imgeler; “sapkın” kabul edilebilecek türler arası çiftleşmeyi de fantezisine dahil ederek cinsel fantezileri gerçekleştirmektedir. cinsel fetişizm olarak kabul edilebilecek bu düşkünlük filmde kınanacak bir unsur olarak ileri sürülmektedir. çünkü draag’ler zamanlarının çoğunu meditasyonla geçirirler. öyleyse türler arası çiftleşme fantezilerinin temsili onların hayatlarının ereğidir. amerikan rüyası bir yaşam biçimi olarak sunulan, sapkın bir fantezidir ve sahtedir. amerikan rüyası’na yönelik bu eleştirel yaklaşım çok başarılı bir metaforla kendini gösterir: fantastik gezegen. bu gezegen, amerikan rüyası’nın filmlerdeki en klişe sözünün sahteliğini çarpıcı bir biçimde ortaya çıkarır. “her şey güzel olacak” hollywood filmlerinin en temel düsturudur. hâlbuki gerçek hayat hiç de öyle değildir. filmler de her şey mutlaka güzel olur. işte bu güzel olan “fantastik” olan o gezegendir. üstelik orada gerçek hiçbir şey olmadığı gibi; güzel olarak sunulan da sapkındır. aslında om’lar da akşamları gece yarısından sonra buluşarak benzer draag’ler gibi bir hale içinde çiftleşmek üzere eşlerini seçmeye yönelirler. kilise ayinlerine benzeyen bir törenle, kilisedeki gibi ağızlarına birer parça ekmek benzeri bir şey alan om’lar kutsanır beyaz bir haleye bürünür ve çiftleşirler. belli ki yönetmen, cinselliğin insanlar için de diğer yaratıklar için de yaşam ereği anlamı olduğunu düşünmektedir. bununla birlikte özgür cinsellik, om’ların yaşadığı olarak kutsanmaktadır. draag’lerin fantastik gezegenlerinde cinsel fantezilerini yaşarken insan vücutlarına benzeyen bedenlerle bunu yapıyor olmaları bile, aslında tasarımının burjuva aydınlanmasının insanı yücelten felsefesine uygun bir biçimde şekillendiğini göstermektedir. filmin sonundaki draag’lerle uzlaşan om’lar sosyalist bilim-kurgunun holywood’un temsilini yeneceğini ama yine de onunla uzlaşarak kardeşçe yaşayacağına dair bir mesajdan ibaret değildir. bir distopya “kimsenin gerçek anlamda” yenilmedi ya da yenmedi; uzlaşarak mutlu sona vardığı bir dramatik sonla bitmektedir. film yıktığı bütün temsiller yerine kendi temsilini koyar ve “her şey güzel olacak” der. bu nedenle film boyunca eleştirdiği amerikan rüyası, önce filmde yıkılır ve sonra yöntemsel olarak çekçe söylenir. amerika’da değil; ama soğuk savaşın diğer kampında “her şey güzel olacak.” ne yazık ki; yöntem geleceği; biçim içeriği belirler ve tarihsel olarak da birçok şey güzel olmaz ve olmamıştır.
(louisemichel1871 - 12 Ocak 2012 22:56)
yıllar önce youtube'da öylesine dolaşırken, en sevdiğim psychedelic grup olan shpongle'ın star shpongled banner parçasına yapılan bir klipte rastladığım animasyon. kendisinin bende anlamı büyüktür, zira bünyemdeki sürrealizm manyaklığını tetikleyen katalizördür. tek kelimeyle her açıdan mükemmel bi' yapıt.
(thespia - 25 Ocak 2012 03:08)
gelmiş geçmiş en etkileyici animasyonlardan birisidir. ayrıca 70'lerin politik ortamından da yoğun etkiler taşır. toplumsal sınıflar, insan, doğa, hayvanlar gibi konular üzerinde gezinen öyküsüyle birlikte, psychedelic sinema örneği olarak anılmasına neden olacak müziklerini ve bilinçaltına dönük tasarımlarını da anmak gerek. rene laloux'un da en başarılı çalışmasıdır. son olarak dvd versiyonunda yönetmene ait üç adet kısa filmin bulunduğunu da ekleyelim.
(enis zenci - 1 Mart 2004 13:23)
güzel soundtrack'i "bir yabancı" isimli türk filminde de kullanılmış olan film.
(not black but dark - 9 Mayıs 2014 00:04)
insanlar ve tanrılar, tanrılar ve hayvanlar, sınıflar, cinsellik, ritüeller bunların hepsini ele alan ve değerlerinin kimyasıyla oynayan 73'lü başyapıt. filmde om adıyla geçen ve hayvan muamelesi yapılan küçük insanların, kendilerine göre çok daha büyük; insan olarak imgelendirilen draag adındaki mavi yaratıklar yanında ezilmesi ve gelişmemiş canlı yerine konulması temel konu. izlerken akla şu soru geliyor: om'lar draag'lar kadar zeki midir, yani iki cins arasında iletişim kurulamamasının sebebi yalnızca eğitimsizlik midir? yoksa om'lar draag'lara göre daha aptal ve iletişim kurmaya çalışılmayacak kadar değersiz midir? filmde bu soru "eşitlik var" gibisinden cevaplandırılmaya çalışılıyor sanki ama yine de inandırıcı olacak kadar tatminkar değildi. soru bana neil degrasse tyson'ın bir konuşmasını hatırlattı. ayrıca ben de müziklerinin güzelliğinden bahsetmeden geçemiycem. müzikler tek kelime ile harika.
(some logic - 24 Aralık 2016 15:46)
Yorum Kaynak Link : la planete sauvage