Niagara ' Filminin Konusu : Niagara, Niagara Şelalesi’ne tatile giden bir çiftin yaşadığı tartışmalar sonrasında yaşananları konu ediyor. George ve Rose, gecikmiş balayı için Niagara Şelalelerine tatile gider. Çift, burada kendileri gibi balayı yapan Polly ve Ray adında bir çift ile tanışır. Güzel bir ekip olan çiftler, keyifli bir tatil yapmaktadır. Ancak bir süre sonra Polly, Rose ve George’un arasında bazı şeylerin yanlış gittiğinden şüphelenmeye başlar. Onun bu düşüncesi, Rose’u başka bir adamın kollarında görmesiyle resmiyete kavuşur. Bu sırada Rose, sevgilisi ile birlikte kocasını Niagara Şelalesi’nde öldürmeyi planlamaktadır. Rose, planını uygulayıp, kocasından kurtulmayı başarabilecek midir?
The Misfits(1961)(7,4-15299)
The Seven Year Itch(1955)(7,2-30249)
Gentlemen Prefer Blondes(1953)(7,2-27511)
How to Marry a Millionaire(1953)(7,0-18413)
Don't Bother to Knock(1952)(6,9-5139)
River of No Return(1954)(6,7-9368)
The Prince and the Showgirl(1957)(6,7-6812)
Bus Stop(1956)(6,6-9815)
Let's Make Love(1960)(6,5-5944)
There's No Business Like Show Business(1955)(6,5-4910)
We're Not Married!(1952)(6,4-1602)
Ladies of the Chorus(1949)(6,2-832)
gunumuzde yok olmasin*, ama turistler fotograf cekebilsin diye kapasitesinin gunduz %50si gece %25i akabilen, geri kalani dev barajlara yoneltilmis, dunyadaki ilk aternatif akiminin uretildigi* hidroelektrik santralin oldugu selale. ilk alternatif akim uretilen yer olmasi nedeniyle vakti zamaninda dunyanin en endustriyel kentlerinden biri olmustur. abd hala bu ozelligini kullanmaya calisirken kanada turizmin kaymagini yemegi tercih eder.*
(celikmetre - 18 Temmuz 2002 07:46)
1911 yılında tamamen donan şelale.http://i121.photobucket.com/…photos/niagrafalls.jpg
(paratonerali - 9 Ocak 2009 14:29)
niagara parkı'nın polis şefi douglas kane'in bildirdiğine göre bugüne kadar herhangi bir koruma giysisi olmadan şelaleden atlayıp sağ kalan sadece 3 kişi varmış.(bkz: gereksiz bilgiler)
(trakian - 15 Mart 2009 23:41)
new york eyaleti'nin ikinci büyük şehri olan buffalo'da bulunan bir doğa harikası. her daim üzerinde gök kuşağı bulunur ve bu gök kuşağının bir de efsanesi vardır: yerli kabileler kadınlarından birini istemediği bir adamla evlendirmek ister fakat kadın o adamı istemez ve düğün günü kaçar. kabile bunu saygısızlık olarak nitelendirir ve kadını öldürmek için peşine düşerler. kadın niagara şelalesi'nin yanına gelir ve kaçacak bir yer olmadığı için oraya atlar. kadın ölmez ve şelale onu saklar. kadın ölene dek şelaleye sığınır. daha sonra orada ölür. işte o gök kuşağının kadının ruhu olduğuna inanılır ve onun gibi zorda kalanlara yardım ettiğine...
(slagathor - 22 Şubat 2010 04:42)
oluşan su damlacıklarından üzerine bulut düşmüş gibi duran dünya güzelliği. yeşil huzur mekanıdır lakin gayet de nemli bir ortama neden olup sıcakla birlikte bunaltıcı olabilir. pırıl pırıl bir su akıp gider gözünüzün önünden beyaz köpüklerle bir uçurumdan aşağı dökülür. martılar havalanır çığlık çığlığa, içiniz bir hoş olur.amerika tarafından baktığınızda içinizi acıtan tablo kanada tarafındaki manasız gökdelenlerdir. gece ışıl ışıl bir görüntü verse de özellikle gündüz sevimsiz beton yığınıdır.şelalenin gece aydınlatması da ayrı bir hoşluktur. havai fişek gösterileri ile renk cümbüşü birbirine girer.ayrıca abd-kanada karayolu köprüsünün* şelalenin tam yanından geçmesi bakımından da ayrı bir hoşluktur ama yine de bu sınır geçişinde schengen ülkeleri arasındaki farkedilmez geçişlerden söz edemeyiz, nafta henüz schengen'in katettiği yolu katedememiştir.
(masseur - 5 Temmuz 2010 18:20)
yagmurluk rengine aciklama getirmek gerekirse hem rofw hem de ben haklidirlar. selalenin icine yolculuk yaptiginiz tekne turunda (maid of the mist) mavi ince yagmurluk verirler ve de bu yagmurluk sizde kalir. renklerin kanada yoresinde de sabit oldugunu yuzde doksanikilik bi guvenle varsayiyorum. bi de "selalenin altina girip islanalim abiler heyyo" havasinda yapilan bi atraksiyon (cave of the winds) vardir. burda sari amele yagmurluguna benzeyen yagmurlugu soyunma mekaninda odunc verirler. ayakkabilarinizi, varsa coraplarinizi cikarir, size verilen bi torbaya koyup gorevliye verirsiniz. ayaklariniza kotondan yapilma duz tabanli hafiften bi terlik giyersiniz. ayak numaranizi amerikancasindan bilseniz iyi olabilir. pantolon pacalarinizi siyirmayi sakin unutmayin. (mumkunse yedek pantolonla gidilmeli). sonra tum terbiyeli turistler gibi olusturulan siraya girer, havali rehberi takip ederek merdivenleri cikar iner ve de selalenin uygun bi kismina kurulmus platforma gidersiniz. orda istege bagli olarak a) cok islanmak, b) orta islanmak, c) az islanmak size baglidir. butunlesin. a secenegi tavsiye edilir. verilen bi taktik de sudur; bot turunda edindiginiz mavi yagmurlugu atmaz, sarinin altina giyersiniz; korumus olursunuz bunyenizi islakliktan. foto makinelerinizi de allah korur.selaleyi barindiran sehrin ismine gelince; niagara selalesi ne toronto ne de buffalo'dadir. amerika'daki kismi buffalo'ya yarim saat, kanada'daki de toronto'ya 1 saat civaridir. her iki yakadaki sehrin ismi de niagara falls sehridir. yonetimleri tabi ayri; ayri ulkeler oldugu icin.
(yummy - 10 Aralık 2002 03:13)
eskiden 2-3 buyuk otel varken simdi otel sayisi 8-9 a cikmistir.. sheraton en kral yeri kapmistir, eger kalamiyorsaniz iceri gidip herhangi bi kata cikarak lobiden muhtesem manzarayi izleyebilirsiniz.. las vegasvari devasa bir caddesi ve super atraksiyonlari vardir; baya baya 2 gununuzu bi an sikilmadan gecirebilirsiniz.. bot turuna cikarken de bazi embesil hintli kardeslerimiz gibi 600$'lik kameralari yaniniza almayin, uzulursunuz..
(hassan - 11 Ağustos 2010 17:47)
tesbit edilen yaşı 12000 yıldır.bu kadar senedir akıp nasıl suyunun bitmediği ise necip türk milletinin kafalarında soru işaretidir.
(ray kinsella - 24 Mayıs 2011 14:18)
oscar wilde amcamız, niagara şelaleleri için şöyle demiş: "it would be more impresive if it flowed the other way"
(spsash - 14 Ağustos 2011 23:36)
benim ergenlerden neyim eksik, planlarimi sozlugu gunluk gibi kullanarak anlatamayacaksam, ne anladim ben bu introspeksindan? farkli sehirlerden gelip toplanan turkler olarak yarin buraya gidiyoruz, selaleye tirmanip sanli bayragimizi dikicem insallah, siz turkler nasil diyor, ccc reyiz ccc. bir yunanli arkadas da gelecekti, turkun gucunden korktu efendi gibi vazgecti, selaleye dokecektik yoksa. fakat daha once giden bir arkadas da sagolsun oyle bir verdi ki gazi "tekneyle selalenin altina girerken donuna kadar islaniyorsun, giyeceklerini iyi ayarla" diye, uc gundur ne giyeyim diye dusunuyorum, yatip kalkip resmen, tek derdim bu. parmak arasi terlik ve sortta karar kildim, hic olmazsa sonradan kurulanabilelim, nasil iyi dusunmus muyum? az once de kekle kahve yuvarladim, hamdolsun sevgili gunluk. simdi artik defolup evime gideyim cafe koselerinde pinekleyecegime de, yol icin sandvic hazirlayayim. bu geyik bir yana da inanilmaz heyecanliyim, cocuklar gibi senim:) bu icim icime sigmaz benim i-hi-hi meltem cumbul modum devam ederse, bu kadar heyecanla kesin selaleye dusucem.
(procastinator - 8 Ekim 2011 00:02)
eveeet, siz giderken ben donuyordum malozlugine gireceksem, dondugum yerden bildireyim: burada on uc dolara katilabilinecek maid of mist bot turu, yetiskin hayatimin en guzel deneyimlerinden biriydi, kuzey amerika'daysaniz hazir gelmisken gormeden gitmeyin, gercekten deger. sabah gec kalkip yola gec cikinca, sonuncusu dort bucukta kalkan tur botuna katilmak ici ayaklarimiz gotumuze dege dege kosarak yetistik. bize bota binmeden verdikleri battal boy seffaf mavi plastik cop torbasindan hallice yagmurluklarimizi giydik ve bot hareket etti. acikcasi, o noktaya kadar "amaaan, bu ne ya tamam selale guzel de, bu yuksek bile degilmis" tarzi geyiklere devam ettik, fakat ilk selaleyi gecip esas at nali seklindeki (nalin acik kismindan girdiginizi dusunun selaleye, solunuz amerika, saginiz kanada) ana selaleye girdigimizde, ben sehadet getirmeye hazirdim. arkadas, o dalgalarda savunma ve nalin kenarlarina yani dusen suya yaklastikca surata surata sulari yemekten temporal lob epilepsisi mi gecirdim bilmiyorum ama bir "bu evrende neyiz ki, saniyor muyum ki bu mukemmel selale tek basina olustu" tarzi solgulamalara baslamistim. nalin obur tarafindan geri donerken ikinci dalgayi yiyip ardindan amerikayla kanadayi baglayan koprunun altindaki gokkusagini da gorunce, deli deli gulmeye basladik. misyonerlere tavsiye ediyorum, tam o donus noktasinda konuya girerlerse, hic karsilasmadiklari bir hosgoru ve ilgiyle karsilanacaklar.kanada'dan daha guzel gorunuyor kismina gelince, tamamen triska. selaleyi besleyen nehir, amerika'dan geliyor, boylece amerika tarafindan hem nehrin ustundeki koprulerle nehirdeki minik ada parklari gezebiliyorsunuz, hem magara gezileri var, hem selalenin dokulme noktasina kadar yandan merdivenle cikip farda kalmis geyik gibi bakabiliyor, hem de tam dokulen yerin hemen hemen tam ustune kurulmus bazi koprulerden izleyebiliyorsunuz, ve son olarak amerila tarafinda kivanc tatlitug kendi bizzat gelip teklif ediyor. diyelim bir haftaligina amerikaya geleceksiniz, nyc mi niagara mi derseniz burasi derim, o derece guzeldi. yetiskin hayatinin tektuk kalan mucizelerinden birini yasamak isteyen herkese cani gonulden tavsiye ediyorum. geri kalan omrumde yilda bir kez olsun boyle bir sasirma/salakca mutlu olma hali yasayabileceksem, gerekirse teklif de ederim.
(procastinator - 9 Ekim 2011 09:41)
gorecek yeni yer arayisi mi? gel! balayina nereye gidelim mi? kos! gencler, boyle bir guzellik yok, kim olursan ol, kacak gocmen ol, isadami ol, gene gel. annem de gorsun bahanesiyle bugun hayatimda ikinci kez gittim, ve yineliyorum: ne nyc ne baska bir yer, kuzey amerikaya gelecekseniz tum erol buyukburclugumla soyluyorum ki beni dinleyin, ve herhangi bir yerden once illa ki buraya gelin. ne zaman gelsem, her seferinde ayni huzuru verecegine neredeyse suphem yok. soyle diyeyim, buffalo'da yasasam en az haftada bir kez gelir, soyle bir goat island'in gezer, en issiz zamanda gidip on bes dolara at nalinin icinde turumu atip geri donerdim. cennetin ta kendisi niagara selalesi, iddia ediyorum. bugun haftalar sonra ilk kez otuzun ustune cikan hava carpar mi ulan diye tirsip gec gittik, gerci yaz nedeniyle bot turlari da aksam 8'e kadar var artik, herneyse. diyecegim, iyi ki de gec gitmisiz. gecen sefer hilafsiz en az yuz kisi beraber binmisken bota, bugun en fazla on bes yirmi kisiyle binip bir de botun en onunde girince selalenin icine, bu sefer imana geldim, su an ayni sudan icmisiz biz diye kendi etrafimda donuyorum. laf olsun diye demiyorum, firsat olursa muhakkak gidin, firsat yaratabilecekseniz muhakkak yaratin. her bir kosesi huzur, her bir kosesi cennet, yeminler ediyorum.
(procastinator - 21 Mayıs 2012 09:16)
niagara şelaleleri hakkında bir seyahat blogu:http://seyahatgunlukleri.wordpress.com/…ad-trippin/
(gez goz arpacik - 24 Temmuz 2012 09:22)
"maid of the mist" adinda bir tekne ile sizi selalenin kalbine goturur ve bunun icin 10.5$ bayilmanizi isterler. siz de "eh, gelmisken gormemezlik olmaz" deyip bir guzel islanmak uzere tekneye binersiniz..aslinda gorulen guzellik o paraya deger..adamlar kose olur, o ayri..
(sturdy armor of jackal - 9 Ağustos 2003 18:33)
http://www.niagarafallslive.com/…a_falls_webcam.htm adresinden izleyebileceğiniz şelale.
(rewinda - 9 Ocak 2014 17:07)
yerleşiminin yarısından fazlası a.b.d.'de olan, ama görsel şöleni kanada'dan daha güzel seyredilen doğa harikası.
(bir sultan hatis - 9 Ocak 2014 23:43)
http://thechive.files.wordpress.com/…pg?w=919&h=600
(sagliginiz icin - 10 Ocak 2014 02:38)
okulda din hocamizin amerikanin yerlileri türktü gazi esliginde; suyun gürültüsünü duyup: ne yaygara, ne yaygara dedikleri icin ismi böyle oldugunu idda ettigi selale.(bkz: din hocasi abdullah tunca hikayeleri)
(taurus - 18 Mayıs 2001 14:17)
at nalı şeklinde, iki ülkeyi birbirinden ayıran şelale. bu şelalenin en önemli özelliği ise, belki yüzlerce insana yanlışlıkla kanada'ya geçme fırsatı vermiştir. evet yanlışlıkla. zira buffolo'dan vurdunuz arabayla şelaleye geldiniz, etrafı bilmiyorsunuz, google olmadığı bi zamandasınız, görmüşsünüz tabelayı ;-us citizen 3 dollars-canadian citizen 2,5 dollarsulan park yeri kanadalılara daha ucuz dediniz (nasıl alkollusunuz nasıl alkollusunuz) girdiniz, bi baktınız köprünün üstündesiniz, karşıda büyük tabela '' welcome to kanada''. oyşşş, telledım gıı.tek gidiş, u dönüşü yapamazsınız, kanada'ya girip bi kaç kağıt imzalatıp geri gönderirler, o köprü 100 200 metre anca vardır. amerikanya tarafına geçerken türk polisinin kararmışı yankee polisi pislik yapar, arabayı bağlar, göçmenlik ofisine yollar. o arada walkee talkee'de ''hişşş, neredesiniz olumm, kaybettik sizi'' diyen arkadaşa, ''kanadadaydık, şimdi immigration office'deyiz, 1 saate döneriz'' cevabı verirsiniz.botla gezip ıslanacaksınız biraz, sırf adından dolayı gidilir, yoksa soğuk lan burası, o kadar yola değer mi bilmem.
(montbleu - 27 Nisan 2014 05:43)
sanilanin aksine en büyük şelalelerden birisi degildir, cunku dunyada 43. siradadir.
(vinyl - 21 Haziran 2005 15:56)
Yorum Kaynak Link : niagara şelalesi