glasgow'da geçen, iskoç aksanlı karakterle gayet iyi, eğlenceli gözüken yeni lezbiyen dizisi. soundtrack de oldukça güzel. yalnız frankie karakteri tipi, davranışları, "i don't do relationships" tripleri ile the l word'deki shane'in birebir özentisi gibi duruyor.
dizi hakkında, http://www.bbc.co.uk/programmes/b00tq4d9

(topuklu - 13 Kasım 2010 01:01)

bir bbc dizisi. glasggow'da yaşayan bir grup arkadaşın hikayesi. başrol the l word'deki shane benzeri frankie adlı lezbiyen bir karakter.
the l word'den farklı olarak çok fazla taş hatun yok, frankie bir çok shane hayranı için shane kadar olmasa da beğeniyle izlenebicek bir tip^*. frankie'nin aşkı cat ise bir carmen kesinlikle olamaz ama yinede aksan herşeyi değiştiriyor sanki. dönüp yüzüne bakmazsın belki ama konuşunca baktırıyor kendine.

burda oturup bütün karakterlerin the l word'deki karşılıklarını bulup analizini yapmayacağım tabi. the l word bitmişken birde iskoç aksanı, ingiliz aksanı sevenler için izlenebilecek güzel bir drama, hatta the l word'den biraz daha samimi daha gerçekçi bile bulabilirsiniz. ama yine de söylüyorum taş hatun beklemeyin çok fazla hayal kırıklığı yaratabilir.

(paranoyaa - 26 Ocak 2011 01:15)

- lou stayed over last night.
- she didn't? (!)
- we always stay at hers. i think it's a real breakthrough, don't you?
- huge! you're gonna be adopting orphans next.

spofjksıojggf.

(goks - 14 Mayıs 2012 17:18)

bir bölümünde kinky karakterimizle loud italyan hanımefendinin wax play şov yaptığı, gece dizisi. nasıl bir şey derseniz, saten alt üzerine 3xl üniversite sweatshirtü, oje sürme aktivitesi kombinasyonu derim. hem öyle, hem öyle.

(popngum - 15 Ağustos 2013 22:34)

ian banks'in espedair street isimli romanında alternatif bir grup ismi olarak geçer.

(teenspirit - 29 Ocak 2004 17:25)

ing. sus payi.
ikili iliskilerde onemli bir arac.

(stella - 29 Ocak 2004 17:44)

ayrica bir pizzicato five parcasi, sozleri de cok anlamlidir, ama japonca bilenlere. parcanin ilk dizeleri soyle dokulur vokalimizin agzindan, daha dogrusu ingilizcesi suna tekabul eder yaklasik olarak:
lip service
whispering
a discourse of love.

(stella - 30 Ocak 2004 14:23)

ingilizcenin sahane deyimlerinden biri. laf u guzaf diye cevirsek abartmis olur muyuz acaba?

(oldhand raider - 14 Ocak 2014 19:19)

amlarına koyayım onların çok ayıp ediyorlar demek istediğim dizidir. cat'i öldürmek de ne demekmiş. senarist sıçmış batırmış.
yine 2 sezondan öteye gidememiş bbc dizisi. :(

(paraveask - 31 Ocak 2015 21:41)

çok fazla sevişme sahnesi barındıran dizi.

rahatsız olduğumdan değil ancak konunun önüne geçiyor.

frankie de, ww'teki franky'nin bokunu yesin diyeceğim ama bu dizi daha eski. olsun, geriye dönük yesin.

şu yukarıdaki geri zekalıya biri spoiler butonunu kullanmayı öğretsin. sik çıkığı.

--- spoiler ---

tess'in ne kadar şanslı olduğunu görüyor ve arttırıyorken o berbat düşüşü yaşattı. ah tess vah tess.

sevişiyorlar efendim, durduramıyoruz. bir de paralel olarak sevişiyorlar. lucky strikes.

sürekli bi intikam sevişmesi var. üzüntülüyken göz göze gelen sevişmeye başlıyor.

cat 2dk.da öldü. 2 saat yasını tutturdular. öldükten sonra da tadı tuzu kalmadı pek.

lexy, senin de ağzına sıçayım ya.

sadie her ne kadar itici gibi gözükse de, dizinin en orijinal karakteriydi bana kalırsa.

--- spoiler ---

izlemeye değer, izledikçe editlerim. ya da yenisini girerim, ne bileyim.

edit: totalde 2x6 var. çabuk bitiyor. bitti.

(dipdip - 18 Mart 2017 07:31)