Nirgendwo in Afrika (~ Nowhere in Africa) ' Filminin Konusu : 2. Dünya Savaşı'na kısa bir süre kala, Yahudi bir aile Kenya'ya göç etmek zorunda kalır. Yeni yaşamlarının kendilerine nerelere sürükleyeceğini düşünmeden, gözden ırak bir çiftliğe yerleşirler. Walter Redlich, eşini ve 5 yaşındaki kızını yanına almış olmasına rağmen ailenin geri kalanını geride bırakmak zorunda kalmıştır. Yeni yuvalarına alışmadan, eski hayatlarına göri dönmeyi uman aile, öteki dünyadan gelen haberle sarsıldıkça, dönmelerinin imkansız olduğunu fark etmeye başlar. Ailenin her bireyi, yeni hayatına kendince bağlanmaya çalışır. Yeni işler, dostlar ve aşklar onları Kenya'ya yavaş yavaş bağlayacaktır... Stefanie Zweig'ın romanından uyarlanan Alman Filmi, pek çok ödülün sahibi oldu. En son En İyi Yabancı Film Oscarı'nı alarak tekrar tüm dikkatleri üzerine çekti.
Jenseits der Stille(1996)(7,5-3894)
Tsotsi(2005)(7,3-26698)
Im Winter ein Jahr(2008)(7,2-1354)
Exit Marrakech(2013)(6,3-710)
iyi, güzel de başroldeki adam film boyunca şunu anlamadı gitti; memleket doğduğun değil doyduğun yerdir be abi. sonlara doğru anlamsız bir tribe girdi, bizi de gerdi.bence uyduruk bir son olmuş, devam filmi çekilse o adam mutsuz olur. demedi demeyin.
(shocktheworld - 14 Temmuz 2008 19:15)
afrika' ya dair en güzel filmlerden biri. klasik yahudi düşmanlığının gösterildiği filmlerden sıkılıdıysanız, bünyeye bire bir. soykırımın diğer bi yönü, bol bol afrika görüntüleri, kenya, yahudilikle almanlık arasında kalmış bir aile. iki saati aşmasına rağmen, sıkmayan bir film.
(avoger - 17 Ağustos 2010 10:48)
nowhere in africa namıyla filmekimi haftasında istanbul da da gösterilen caroline linkin 141 dklık filmi..ikinci dünya savaşından evvel kenyaya sığınan bir alaman-yehudi ailenin halleri, evin kızı regina'nın afrikadaki ilkel ama eğlenceli yaşamı keşfe çıkması ve dünyalar tatlısı * aşçı owuor'la kurduğu dostluk,regina'nın serpilmesi,fırtınalı bir evlilik,çek çek çekir..müthiş müzikler vesaire..kara kıtada çekilen filmlerin güzelliği malumdur ya, bu ayrı bir güzellik..-ilahi atilla dorsay tandansı..sanırsam bu sene bir de oscar dalaveresi aldı..
(jengshimishiva - 27 Mart 2003 19:03)
izlediğim en güzel film olabilir. anneme anlattığımda, benzer şekilde kendi büyüdüğü köyde de aydın bir yahudinin saklandığına dair bildiklerini anlatmıştı. adam kendi halindeymiş, köylüyle arasında hiçbir kötü şey yaşanmamış. bir süre kaldıktan sonra da gitmiş zaten. ne garip böyle şeyler.
(fosforlu turuncu - 2 Temmuz 2012 21:51)
stefanie zweig'in romanından uyarlanan film.
(koteas - 2 Eylül 2012 19:33)
holokost ile ilgili yapılmış iyi filmlerdendir. yani schindler's list filmi gibi olanları göze sokmayan; insan odaklı, minimal bir film.laik bir yahudi ailenin hitler iktidara geldikten sonra afrika’ya kaçması ve burada yaşadıklarına odaklanıyor.ben filmde bir kaç noktayı çok sevdim.-harika afrika görüntüleri ve sıkmayan bir anlatımı vardı.-kendini alman olarak tanımlayan; laik ve yahudi kimliğinden uzak bir ailenin filme konu olması çok anlamlı. bu insanlar yahudi değil aslında ama buna rağmen baskı görüyor, dışlanıyor.-ırkçılıktan muzdarip bir ailenin afrika’dakileri, tam da mağduru oldukları ırkçı saiklerle ötekileştirmesi bir hayli anlamlıydı.-film savaşın içinde olmasalar bile insanların nasıl etkilediğini iyi anlatmıştı. adamın karısı, afrika’ya gittikten sonra sürekli bir şekilde kocasını küçümsüyordu. onu yetersiz görüyordu. bu belki bir erkek işi olan savaşta bir koca/erkeğe karşı cinsi bir isyan ve/veya onun çaresizliğine karşı onu aşağılamaydı. kadının almanya’da kalan ailesi için hiçbir şey yapamayışı kadının adamdan uzaklaşmasına neden oluyordu. sanki içine düştükleri bu durum adamın suçuymuş gibi.-cinsel hayatları bitmişti. özellikle karısıyla bir türlü sevş(e)meyen adamın savaşın bittiğini karısına haber verdiğinin gecesi arzulu sevişmesi çok iyi bir metafor/sekanstı. o sıkışmışlık hali, çaresizlik onları bitirmişti sanki.-sadece hitler almanyası değil afrika’daki yahudilere yardım eden ingilizlerin bile yahudi düşmanı olması süper bir tespitti. zira almanya benzerler arasında kısmen aşırı olandı. yani tüm avrupa müthiş bir ırkçılık batağına saplanmış; en az hitler almanyası kadar yahudi düşmanıydı. hitler bu düşmanlığı başka olgularla birleştirerek bu düşmanlığı fiiliyata dökmüştü.-gelelim hikayeyi anlatan küçük kıza. ırkçılığın sonradan öğrenildiğine, kurulduğuna güzel bir örnek olmuştu. yerli halkla eşitlikli ilişkisi; onlardan biriymiş gibi davranması güzeldi. hasılı film izlenmeli.
(parrhesiaturkiye - 13 Kasım 2012 18:50)
harika bir film.bir filmi izlerken hiç bu kadar karnıma ağrılar gireceğini düşünmezdim.izlerken ayni zamanda size roman okuyormus havasini veren turden. ajite edici anti nazi filmlerinin otesinde nazileri ikinci planda gerektigi kadar verebilmiş.--- spoiler ---kadının kocasını küçümsemesi ondan tiksinip ilişkiye girmemesi o kadar çarpıcıydı ki sıradan bir insanı kadın düşmanı bile yapabilir.hatta daha sonra kocasının arkadaşına ilgi duyduğunu görebiliyoruz. dişinin bu en güçlüye tapma arzusu artık evrimsel bir açıklamaya sanırım ihtiyaç duyuyor. burada konuyla ilgili daha derinlere inersek kadın ve erkek ilişkilerinin sosyal statüye muhtaç olduğunu görüyoruz. çünkü kadının evlendiği adam almanyada başarılı bir avukattır. yani kadının ihtiyaçlarını karşılayabilen güçlü bir erkektir. ama afrikada tamamen koşullar değişiyor ve adamın oldukça çaresiz göründüğü aşikar. ama jettel in burada temel dürtüsünün ailesini korumak olduğunu görüyoruz. çünkü tiksindiği güçsüz gördüğü kocasıyla ve kızıyla bir aile olarak daima çabalıyor ve ayakta kalmaya başarıyor. hatta kocasına iş bulmak için bir askerle yatmak zorunda kalıyor.--- spoiler ---
(atinali timon - 14 Ocak 2014 14:21)
bu akşam 21:15'te trt1'de oynayacak olan, 2002'de en iyi yabancı film oscarını alan, ikinci dünya savaşı'na az bir süre kala almanya'dan kenya'ya kaçan bir yahudi ailenin hikayesini konu alan film. (nirgendwo in africa)
(sleepy99 - 10 Haziran 2004 01:17)
insanda cekip afrikaya gitme istegi uyandiran, istanbul'da herhangi bir yerde cd'si bulunmayan super film.
(zibidigonzales - 24 Haziran 2004 08:11)
boylesine enfes bir filmin bu zamana kadar* ulkemiz sinemalarinda gosterime girmemesi oldukca aci ve de ayni zamanda du$undurucu bir durumdur*.. ikinci dunya sava$i doneminde gecen bir cok filmden bir kac gomlek ustun olmasina ragmen yeterli ilgiyi nedense gorememi$tir.. gecen sene en iyi yabanci film oscarini da kazanan bu film, insanoglunun yeni bir ortam ile kar$ila$tiginda ilk ba$ta ne kadar da onyargili oldugunu, fakat o ortama ali$tiktan sonra da sanki zamaninda o inatciliklari yapan kendi degilmi$ gibi 180 derece donerek bulundugu ortamdan ayrilamamasini anlatan ho$ bir film.. sirf yahudi olduklari icin kendi ulkelerinde oldurulen, yerinden yurdundan olan bir kadinin (ki bu ya$adiklari nedeniyle irkciligin ne kadar kotu bir $ey oldugunu cok iyi anlamasi gerekir), afrika'ya kacmasi ve ordaki yerli halki ve bunlarin ya$antilarini gorunce ilk ba$larda onlara tepeden bakarak, igrenerek, onlari kucuk gorerek snobluk taslamasi da cok ho$ bir dersti sanirim biz insanlar icin.. bu filmde karoline eckhertz diye bir hatun var ki, umarim adi "tek filmlik yildizlar" listesinde gecmez hic bir zaman..bir tarafta dogup buyudugunuz, egitim gordugunuz, hatta evlenip cocuk sahibi oldugunuz ana vataniniz, diger tarafta da 10-12 senenizi gecirdiginiz, buyuk dostluklar edindiginiz ve son derece mutlu, yerle$mi$ bir hayatinizin oldugunu ulke, hangisini tercih edersiniz? filmin cevabi, ustaca yazilmi$ bir senaryo ve oyuncu kadrosunun ba$arili performansi ile beni oldukca tatmin etti..
(huger - 1 Ekim 2004 13:29)
Yorum Kaynak Link : nirgendwo in afrika