Curious George 3: Back to the Jungle (~ Merakli Maymun 3: Ormana Dönüs) ' Filminin Konusu : Curious George 3: Back to the Jungle is a movie starring Frank Welker, Jeff Bennett, and Gwendoline Yeo. Launch into the adventure of a lifetime with everyone's favorite monkey in this all-new movie, Curious George 3: Back to the...
Curious George(2006)(7,3-1134)
Curious George(2006)(6,5-14437)
Curious George 2: Follow That Monkey!(2009)(5,6-860)
samimi müzisyen... ve bu doğrultuda(bkz: jack cansın)
(sadece112 - 23 Kasım 2006 11:54)
adıyla soyadının arasında duraklayınca duygusal, sevgi dolu, sıcacık anlar yaşanabilecek insan.- ulen cek, cansın be- eyvallah kardeşim- oh, fırın kebabı da mis gibi koktu. özlemişim memleketi.- yumul birader, afiyet olsun
(fadetoreality - 9 Haziran 2007 00:58)
tarihe agirsikletin ilk zenci dunya sampiyonu olarak gecen boksor. ve sanirim renginden dolayi kazandigi zafer ulkesindeki beyaz irk tarafndan burnundan fitil fitil getirilmistir. sydney de ciktigi macin 14. roundunda polis ringe cikarak olasi bir linc girisimini engellemek istemistir. amerika da siyah irkin kahramani olarak ilan edilmisken, beyaz kesimden buyuk nefret toplayan johnson, iki evliligini de beyaz kadinlarla yapinca milleti iyce cildirtmis, boks dunyasinin sozculerini galeyana getirmis ve adamlar deli gibi bu yenilmez adamin sirtini yere getrecek birini aramaya koyulmustur. ve bu arada butun bunlara ragmen johnson kimse yenememistir. ve ne yazik ki, bir gun, ikinci mustakbel esi ile arabada giderken, bir eyaletten digerine " arabasiyla kadin geciriyor " gibi uydurma bir bahaneyle tutuklanmis ve kefaretle serbest birakildigi sirada amerika dan avrupaya kacmistir. fransa da girdigi maclarin ucunde de galip gelen johnson sonunda surgun hayatindan bikmis ve kuba macindaki rakibine hic karsi koymayarak bilincli olarak yenilmistir. bunu yapmasindaki amac, yenildigi taktirde beyazlarin nefretinden kurtulacak, amerika ya dondugunde sakin bir hayat yasayacakti ve faka ne yazik ki gercek onun hayalindeki gibi olmadi ve kacisindan bes yil sonra ulkesine dondugu anda sampiyon elleri kelepceli olarak cezaevine cezasini cekmek uzere yollandi.
(anshar - 2 Temmuz 2007 12:59)
sevilmeyecek, hani "bu ne beee" denip de atlanacak bir şarkısı olmayan şarkıcı «kanımca». son derece rahatlatıcıdır ama bu rahatlatma duygusu yerini iç baymaya bırakmaz. 3 stüdyo albümü vardır şimdilik, 3 tane de yapımcılğını üstlendiği filmin soundtracklerini yapmıştır bildiğim kadarıyla.stüdyo albümleri:2001 - brushfire fairytales01 inaudible melodies02 middle man03 posters04 sexy plexi05 flake06 bubble toes07 fortunate fool08 the news09 drink the water10 mudfootball (for moe lerner)11 f-stop blues12 losing hope13 it's all understood2003 - on and on01 times like these02 the horizon has been defeated03 traffic in the sky04 taylor05 gone06 cupid07 wasting time08 holes to heaven09 dreams be dreams10 tomorrow morning11 fall line12 cookie jar13 rodeo clowns14 cocoon15 mediocre bad guys16 symbol in my driveway2005 - in between dreams01 better together (now playing)02 never know03 banana pancakes04 good people05 no other way06 sitting, waiting, wishing07 staple it together08 situations09 crying shame10 if i could11 breakdown12 belle13 do you remember14 constellationshepsini kendisi icra etmese de soundtrackler:2002 - the september sessions01 pirate looks at 4002 what would you rather do03 grey's groove04 willow tree05 super bowl sundae06 ganges a go-go07 thug style08 meaningless conversation09 piglet's lament10 f-stop blues2003 - thicker than water01 moonshine02 rainbow03 even after all04 hobo blues05 relate to me06 the cove07 holes in heaven08 dark water & stars09 my guru10 honor and harmony11 liver splash12 underwater love13 thicker than water14 witchi tai to2006 - sing-a-longs and lullabies for the film curious george01 upside down02 broken03 people watching04 wrong turn05 talk of the town06 jungle gym07 we're going to be friends08 the sharing song09 the 3 r's10 lullaby11 with my own two hands12 questions13 supposed to be14 the 3 r's (money mark remash)ayrıca şubat 2008'de yeni albümü çıkacakmış. şimdiden itunes'dan satın alınabiliyor ama torrentlere düşenler çalışmıyormuş. şubat'ı beklemek gerekecek. bekliyoruz.
(hassas tenlerin sevgilisi - 7 Ocak 2008 20:43)
bilgisayarımdaki en huzurlu şarkıları söyleyen adam. fazla temiz bir insan, küresel ısınmaya falan bile karşı.
(triancula - 27 Aralık 2008 17:25)
better together gibi yaz meltemlerini ve yakamozlari hatirlatan sade gitar tinilariyla mingirdayan huzurlu bir sarkisi vardir bu adamin, bu soguk gunde bana sicak gunleri hatirlatir.
(ermanen - 27 Ocak 2009 04:22)
kendisinin james jeffries ile yaptığı efsane maçla ilgili güzel bir inceleme yazısı yazılmıştır.''4 temmuz 1910 tarihinde sierra nevada'da reno şehrinde bir maç sona ererken kimsenin tahmin etmediği bir sonuçla baş başaydı muhteşem kalabalık. maçı kazananın asrın boksçusu olacağı günlerce manşetlerde kalmış ve karşılaşma öncesi herkes bir kişi üzerinde fikir birliğine varmıştı. evdeki hesap ringe uymazken, beklenmeyen zaferi kazanan adamın kaderi suçsuz insanların ölümleriyle gölgelenmişti.john arthur "jack" johnson, teksas'ın galveston kentinde 31 mart 1878'de doğmuştu. annesi ve babası iç savaş sonrası azad edilmiş kölelerdi. birkaç yıl okula devam ettikten sonra galveston doklarında kendisini işçi olarak buldu. hayat okuluna böylece giren johnson doklarda dövüşerek mücadeleden kaçmamayı hayatta geri adım atmamayı öğrenmeye başladı.19 yaşında profesyonel boksör olurken ortasıkletten yavaş yavaş yükselmeye başladı. 1.87 boy ve formdayken çektiği 95 kg. onu ideal bir boksör haline getirdi. ilk resmi ağırsıklet dünya şampiyonluğu 3 şubat 1903'de "denver" ed martin'i 20.raund sonunda hakem kararı ile yenmesi sonucu gelirken, herkesin farkına vardığı şey ve o sırada çoğunluğun rahatsızlık duyduğu durum johnson'un teninin rengiydi.asıl ağırsıklet dünya şampiyonluğu o dönemde beyazlara rezerve edilmişti.şampiyonluk tahtında oturan james j. jeffries'in ise johnson'a kendiliğinden koltuğunu kaptırmaya niyeti yoktu. jeffries namağlup şampiyon olarak emekli oldu ve ünvanı kapan kanadalı tommy burns kendisine ancak 30 bin dolar gibi o dönem için inanılmaz bir prim vaadedildiği için şampiyonluğunu ortaya koydu. johnson, sydney'de rakibini abandone ile yendi. tarih 26 aralık 1908'di. amerikan gazeteleri olayı mahşer gününün alameti şeklinde vermiş ve johnson ünvanını dört beyaza karşı daha koruyunca toplum-sal histeri sınır tanımaz hale gelmişti.meşhur yazar jack london bile işini gücünü bırakıp bu avın, "büyük beyaz umut" adlı avcısının borusunu öttürmeye koyuldu. johnson'ın son galibiyetini yerinde izleyen london şöyle yazıyordu: "jeffries artık çiftliğinden çıkmalı ve johnson'ın suratındaki o muzaffer gülümsemeyi ortadan kaldırmalı. haydi jeff, herşey sana bağlı."kampanyalar sonucu, jeffries beş yıl aradan sonra eldiven giyerek beyaz amerika'nın(!) şeref ve namusunu kurtarmak gibi yüce bir görev üstlendi. beyazlar ırklarının üstünlüğünden emin olarak maça geldiler. yıl 1910'du ve maç abd'nin bağımsızlık günü olan 4 temmuz'a denk getirilmişti. johnson ilk raunddan itibaren jeff ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı ve 15. raundda onu yere devirdi. 16 bin biletli beyazdan çıt çıkmıyordu ve biletsiz seyircilerin sayısı tahmin lerin çok üzerindeydi.jeffries zorlukla ayağa kalkıp devam etmek istediğinde sessiz kalabalık ve antrenörleri durumunun ciddiyetini fark ederek maçı fiilen sona erdirdiler ve johnson galip ilan edildi. devam eden günlerde sevinç gösterilerinde bulunan siyahlara halk ve polis gücü hiç tahammül göstermedi. 25 eyaletin 50 kentinde çıkan olaylarda en az 23'ü siyah ve 2'si beyaz amerikalı hayatlarını kaybetti. yüzlercesi de yaralandı. bir ayı aşkın süreyle devam eden olaylarda üstün ırkın(!) medeniyetini beklenenin aksine "uygar" yerleşim yerleri olan new york ve philadelphia gibi eyaletler üst düzeyde gösterdi.maçın büyük paralar harcanarak çekilmiş filmi ise ırkçı beyaz grupların engellemesi sebebiyle gösterime giremedi. beyaz kadınlara düşkünlüğü sebebiyle johnson ırkdaşları tarafından da sevilemedi. bir karışıklık sırasında oldu bitti sonucu johnson bir yıl hapse mahkum edildi. 5 nisan 1915'de havana'da son "büyük beyaz umut" jess willard'a tartışılan bir maç sonucu yenilerek ülkesine döndü. son profesyonel maçına çıktığında ise tam 60 yaşındaydı. ama ölümü ringde değil, bir lokantada kendisine rengi sebebiyle servis yapılmamasına sinirlenerek gazladığı arabasının hurdası altında oldu.new york tribune'e göre asrın maçında jeff'in halini gören seyirciler, johnson'a dur, vurma artık diye bağırıyorlardı. ve 5 temmuz'da atılan manşet şöyleydi ve dönemin ırkçı bakış açısını yansıtıyordu, "rengi siyah ama cesareti beyazdı." .''http://redsofkop.blogspot.com/…effries-johnson.html
(littleiv - 7 Temmuz 2010 17:51)
banana pancakesin sesi. bir de buna el vermiş, ne güzel yapmış.
(enchanter - 6 Eylül 2010 22:43)
mis gibin adam. deli dolu olan halinizi sakinligiyle yumusatiyor ve bunu yapmasindan mutluluk duyuyorsunuz. oyle arkada calsin, ben burada mutlu mesut konsantre olarak ders calisayim, is yapayim, ne bileyim sakinleseyim...
(mdocy - 31 Ekim 2012 23:37)
bugün altıncı albümü yayınlanmış olan müzisyen ve daha fazlası.(bkz: brushfire fairytales) (2001)(bkz: on and on) (2003)(bkz: ın between dreams) (2005)(bkz: sleep through the static) (2008)(bkz: to the sea) (2010)(bkz: from here to now to you) (13 eylül 2013)
(sitting waiting wishing - 13 Eylül 2013 13:36)
Yorum Kaynak Link : jack johnson