Süre                : 1 Saat 43 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Şubat 2015 Cumartesi, Yapım Yılı : 2015
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Ülke                : Arjantin
Yönetmen       : Marco Berger (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Marco Berger (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Ailín Salas (IMDB), Javier De Pietro (IMDB)(ekşi), Malena Villa (IMDB), Julian Infantino (IMDB), Justo Calabria (IMDB), Pilar Fridman (IMDB), Alejandra Herren (IMDB), Ezequiel De Almeida (IMDB), Manuela Iseas (IMDB), María Laura Cali (IMDB), Jorge Díez (IMDB), Javier Maestro (IMDB), Camila Romagnolo (IMDB), Santos Diego Bautista (IMDB), Amanda Argañaraz (IMDB), Antonia De Michelis (IMDB), Lala Mendía (IMDB), Nahuel de Anna (IMDB)

Mariposa (~ Butterfly) ' Filminin Konusu :
Mariposa is a movie starring Ailín Salas, Javier De Pietro, and Malena Villa. The flapping of a butterfly divides Romina's universe into two parallel possibilities: In the first one, she is abandoned by her biological mother, and...

Ödüller      :

San Sebastian International Film Festival:Best Latin American Film


  • "cihangir'de degisik konseptli bir yer.sadece kıyafet degil cay takımı gibi seyler de satıyorlar.vitrininde gordugum gri elbiseyi halen unutamiyorum."
  • "ispanyol argosunda homoseksüel anlamına gelen kelime.(bkz: ibne)"
  • "yosemite valley'in güneydoğusunda, küçük bir kasaba ki şu anda oradaki bir motelden yazıyorum bu satırları."
  • "ispanyolcada kelebek anlamına gelen kelime."




Facebook Yorumları
  • comment image

    amerikada binlerce yerde magazasi bulunan, daha cok hatunlar icin lise mezuniyet balosu tadinda elbiseler satan mekan. kucuk buyuk bircok alisveris merkezinde magazaya sahip olup bu kadar yaygin olmasina ragmen web sitesi olmamasi hayli garibime gitmistir.


    (thufir - 26 Ocak 2007 21:26)

  • comment image

    cihangir'de degisik konseptli bir yer.sadece kıyafet degil cay takımı gibi seyler de satıyorlar.vitrininde gordugum gri elbiseyi halen unutamiyorum.


    (eithlinn - 31 Temmuz 2008 16:29)

  • comment image

    kucuktu kucucuktu, simdi kocaman oldu, cok iyi bir pskolog olucak. simdiye kadar tanıdıgım en gaz insanlardan biri, saclarını uzattı gozumden dustu.. bide nickini degistirmis eskisi daha guzeldi tobe toobeee... :)


    (quadrille - 13 Mayıs 2000 17:16)

  • comment image

    el viaje de copperpot albumunden bir la oreja de van gogh sarkisi.

    sozleri boyle:

    cada fallo,
    cada imprecisión,
    cada detalle,
    todo bajo control.

    cada acierto,
    cada aproximación,
    cada escena,
    bajo supervisión.

    la casualidad se puso el disfraz
    de una mariposa que al vuelo se
    entregó soltando su efecto nos acarició.

    no imaginas cómo sería yo si hubiera
    esperado un segundo más el amor.

    ni mis gestos ni mi propia voz,
    ni mis besos serían hoy de los dos.

    la casualidad se puso el disfraz
    de una mariposa que al vuelo se
    entregó soltando su efecto nos acarició.

    la casualidad se puso el disfraz de
    una mariposa que al vuelo se entregó
    soltando su efecto nos acarició.

    si quieres venir conmigo a buscar
    la fórmula exacta de la realidad
    intenta escribir a los demás,
    procura que nadie nos oiga marchar.

    cada pregunta de cada respuesta de
    cada persona de cada planeta de cada
    reflejo de cada cometa de cada
    deseo de cada estrella.


    (la celestina - 14 Haziran 2010 10:40)

  • comment image

    “hawaii” filmiyle gözetleme tekniğini kullanan yazar-yönetmen marco berger, son filmi “mariposa”da sürekli karakterleri birbirlerine yakınlaştırarak, kamerasını karakterlerin yüzüne değil, onların bellerinin altına doğru yöneltiyor. orta plan ile amerikan plan arasında bir denge tutturan berger, röntgenciliği ve duygusal ilişkiyi, bu sefer birkaç karakter üzerinden anlatıyor. karakterlerin gözünden gören kamera, karakterlerin içsel hesaplaşmalarını ve isteklerini tek bir merkeze yönlendirmiyor, tam tersine farklı merkezlere yönlendiriyor ve bu noktada devreye giren berger, onların dünyalarına dalış yapmamıza izin veriyor. birbirleriyle tensel temas kurmak isteyen karakterler, aslında birbirlerine hem yakınlar, hem de uzaklar… fiziksel tasvirleri ve samimi sinema diliyle, farklı bir şablona sahip “mariposa”, kelebeği metafor olarak kullanıp, sonra onu paramparça eden enteresan bir film… kanatlanıp uçmak isteyen karakterleri kelebek ile örtüştüren berger, doğa manzaralı görsel sahnelerle ve bakir mekânlarla ıssızlığı simgeliyor sanki…

    hep bir yalnızlık ve sessizlik var berger’in filmlerinde, lakin bu durum “mariposa” için geçerli değil, çünkü berger buna bir son veriyor. biz de bunun üzerine şunu soruyoruz: bu ani değişiklik biraz garip olmadı mı? “hawaii” filminde iki karakterin yakınlaşmasına yer veren berger, bu kez karakterlerin sayısını çoğaltarak, çoğulcu sisteme geçiş yaptığının sinyallerini veriyor, ama berger için bazı şeyler yine aynı. gözetleme tekniğine berger asla veda etmiyor ve karakterlerin cinselliğe bakış açılarını, değişik pencereleri aralayarak yakalayan berger, estetik sahneleriyle tekinsizliğe dikkat çekiyor. yukarıdaki paragraflarda da bahsettiğimiz üzere; karakterler arasındaki çekim yasasına yer veren berger, onların birbirlerini tanımalarına, hatta kendilerini yeniden keşfetmelerine imkân vererek, tıpkı kelebekler gibi istedikleri yerlere uçabileceklerini simgeliyor.

    bunu açarsak; kelebeklerin oradan oraya seyahat edebileceklerini deneyimleyen berger, paralel boyutlara transfer olarak, aşkın türlü türlü halleri ile bizi baş başa bırakıyor. paralel boyutlar arasında sıkışan karakterlerin, aşkı tanımaları adına yaptıkları fanteziler özgürlüğün resmini çizmiyor da ne yapıyor? cinsel gerilim, aşk, dostluk ve manevi bağların şekillenmesiyle oluşan hikâye, bazı şeylerin kolayca çatırdayacağına vurgu yaparak, ilişkilerin ve bağların sanıldığı kadar kolay olmadığını karakterler üzerinden anlatıyor. karakterlerin her bir detayı ile ilgilenmemize izin veren berger, hikâyeye psikolojik derinlik katarak, diyaloglarda geçen olayları özümsememiz adına güzel bir çerçeve belirliyor. sınır tanımayan ve üzerindeki kabuğu atarak özgürleşen berger kamerasını istediği gibi kullanıyor, daha da ileri giderek rahatlığın tadını çıkartıyor. zaman zaman hikâyenin romantik bir hal alması için bir hayli uğraş veren berger, bazı sahneler aracılığıyla bunu başarıyor ve sadeliğin insan hayatındaki önemini vurguluyor. karakterlerin zincirlerini kırdırtan berger, yaşanan gerçekliğin yer değiştirmesini, ruhsal sorunları ve iki dünya arasında gidip gelen karakterlerin dönüşümlerini çıplak bir biçimde ortaya koyuyor ve izleyici birçok olayı aynı anda sorgulamak zorunda kalıyor. bu da berger’in klasik taktiği!

    sonuç olarak; doğallığı seven berger hep yeşillikleri göstererek natüralist bir yönetmen olduğunu ve bazı sorunların doğada daha rahat çözüme kavuştuğunu düşünerek, mekânları ona göre seçiyor. yalnız filmde dikkatimizi çeken bir ayrıntı var, o da şu: karakterlerden birinin gözlük takıyor oluşu, gerçi bu gözlüklü karakter “hawaii” filminde farklı bir şekilde yer alıyordu. demek ki; berger’in kafasında yarattığı karakterlerden birinin mutlaka gözlük takması gerekiyor. karakterleri oluşturma ve onları konuşturma konusunda yetkinliğini konuşturan berger, bazı atıflarda bulunarak ince bir çizgi üzerinden yürüyor. neden-sonuç arasındaki bağlantıyı birbirine sıkı bir şekilde lehimleyen berger, çektiği filmleri bir tık yukarı taşıyarak, onlardan yeni anlamlar çıkarmamızın mantıklı olduğunu belirtiyor ve düşüncelerini sıkıntıya düşmeden aktarıyor.


    (samimi yazar - 7 Mart 2016 03:47)

Yorum Kaynak Link : mariposa