Peer Gynt (~ Peer Gynt - Jugend im Gudbrandstal) ' Filminin Konusu : Peer Gynt is a TV movie starring Edith Clever, Jutta Lampe, and Michael König. Peer Gynt chronicles the journey of its titular character from the Norwegian mountains to the North African desert.
Nosferatu: Phantom der Nacht(1979)(7,5-33150)
Der amerikanische Freund(1977)(7,4-11332)
Messer im Kopf(1978)(7,3-408)
Der Erfinder(1980)(7,2-92)
Sommergäste(1976)(7,1-35)
fromm un kendini savunan insan ında alıntıladığı kısmı, gerçekleştirilememiş gizil güçleri çok güzel açıklamaktadır. insanı ne yapıyorum lan ben geçip gidiyor zaman, bunu da yapabilirdim halbuki, tüh tüh, vb. duygularla doldurmakta*. (bkz: geniş zamanın hikayesi)*yerdeki yumaklar*biz düşünceleriz.bizi düşünmüş olman gerekirdi.ayaklarının altında yuvarlanıp dönenbizlere yaşam kazandırmalıydın.biz görkemli bir sesle doğmuş olmalıydık.ama, şimdi burada ip yumakları gibitoprağa bağlıyız.*kurumuş yapraklar*biz gizemli sözcükleriz.bizi kullanmış olman gerekirdi.üşengeçliğin yüzündenbize yaşam hakkı tanımadın.kurtlar bizi baştanaşağıya kemirdi.hiçbir meyve artık bizibaşına taç olarak kabul etmeyecektir.*havadaki bir iç çekiş*biz şarkılarız.bizi söylemiş olman gerekirdi.yüreğinin derinliklerindeumutsuzluk bizi kırdı.uzandık ve bekledik.ama bizi hiç çağırmadınsana binlerce kezlanet olsun!*çiğ damlaları*biz gözyaşlarıyız,hiçbir zaman dökülmemiş olan.tüm yürekleri ürpertensivri buz damlacıkları.eriyebilirdik,ama şimdi keskin uçlarımızinatçı bir yürek içinde dondu.yara kapandı;gücümüz yitip gitti.*kırık saman çöpleri*biz yapmadan bırakmış olduğungüzel işleriz.kuşku tarafından boğulan,başlamadan önce bozulan.yargı günündeöykümüzü anlatmak için,orada olacağız.nasıl hesap vereceksin?
(katatonik degirmen - 5 Şubat 2009 16:18)
henrik ibsenin tiyatro oyunundan ziyade uzun bir siir olarak gordugu eseri. oyunun en efsanevi sergilenisi ingmar bergman'a ait. ustanin ilk yorumu 5 saatlik bir oyun seklinde olmus. aradan 30 kusur sene gectikten sonra oyuna geri donup yeniden sahneleme ihtiyaci duymus. oha falan olmamak zor.
(fake plastic love - 30 Eylül 2009 21:23)
oyunbaz yorumuyla 2. izleyişten sonra coşkuyla salondan çıkıp "oturmuş adam-akıllı, yanıma yani bi grup bulup tekrar gelicem; ilk kez izler gibi bi daha..." dedirten oyun.şiddetle tavsiye edilir, bilgi için buyrunuz:http://www.facebook.com/…a3ddb3a4830cc7071ec7b0b805[http://www.facebook.com/…a3ddb3a4830cc7071ec7b0b805 http://www.facebook.com/…a3ddb3a4830cc7071ec7b0b805]
(yellowraven - 12 Aralık 2009 15:29)
koroporte grubu ve semaver kumpanyası oyuncuları 28 şubat 2010' da, yaprak sandalcı' nın uyarlamasıyla, metni henrik ibsen' e, müziği de edward grieg' e ait olan peer gynt' ü, ışıl kasapoğlu'nun yönetiminde; "ben kimim? peer gynt" adıyla, işsanat' da sahnelemişlerdir. oyunun müziğinin tamamı dünyada ilk kez bir klarnet korosu tarafından seslendirilmiştir.
(hic nedir abi rengi var mi - 3 Mart 2010 23:30)
odtü tiyatro şenliği'nde oyunbaz tarafından sahnelenmiş haliyle izledim. oyunbaz, üç saatlik bir oyunu sıkılmadan izletmesine rağmen, peer gynt daha önce oyunbaz'dan izlediğim martı'nın gerisinde kalmış. oyunda güncellemeler keyfi yapılmış, bir kostüm güncellenmiş, diğeri norveç köylüsü kıyafeti. bir diyalog güncellenmiş öbürü on dokuzuncu yüzyılın uluslararası siyasal tartışmalarına örtük göndermeler içeriyor. ama bence oyunun temel eksikliği, ibsen'in peer gynt'ü yazarken esinlendiği ve ilk perdede daha sık karşımıza çıkan iskandinav folklorü ve mitolojisinden yeterince faydalanılmaması oldu. bu perspektiften ille de güncellemek istenirse, peer gynt basbayağı bir keloğlan. önemli olabilecek hikayeler çok geri planda kalmış, trolller cin yapılınca peer gynt'ün bazı maceralarının sağlayabileceği olanaklar güme gitmiş. bir de oyunbaz ekibinin tartışma bölümünde pek de eleştiriye ve katkıya açık olmayan, biraz 'savunmacı' bir profil çizdiğini belirteyim.
(ottoman vampire - 26 Nisan 2010 16:47)
oyunbaz tarafından son kez 31 mayıs akşamı bilgi üniversitesi dolapdere kampüsünde sergilenen, baştan sona keyifle izlediğim, sahneleniş tarzı ve tertemiz oyunculuklarıyla, harika bir oyun.
(bisigaraic - 1 Haziran 2011 11:26)
odiseyus'un norveçlisi. çapkın şey.
(edvarda mack - 31 Ocak 2012 16:11)
ibsen abimizin iskandinav düşleri. böyle hani hamlet'e musallat olan hayaletler, cinler, periler var ya bu perr günt abimize de musallat oluyor. ibsen böyle bir adamın varlığını araştırmak için gazete arşivlerini dahi ziyaret etmiş. peer günt gerçek ama oyun baştan aşağı fanteziler, masallar, anlatılar ile dolu. annesi şoyle haykırır oyun açılırken: "yalan söylüyorsun, perr gynt!". sonra gelsin orman hikayeleri, geyik avları, cinler, şeytanlar, boş inançlarla dolu, gerçek ve hayalin alaşımlı oyküleri..
(the tempest - 26 Mart 2013 22:46)
alev alatlı'nın mustafa sarıgül'ü benzettiği oyun kahramanı.(bkz: beyaz türkler küstüler)
(the tempest - 17 Nisan 2013 04:52)
ibsen oyunu. ilk üc perdede, oyuna da adini veren karakter enfestir. annesiyle didismeleri mi dersin, cevresindeki insanlarla takismalari mi dersin, cinlerle perilerle oynasmasi-eglesmesi mi dersin... hele o solveig'li sahneleri! nefis düsünür, nefis konusur, nefis hareket eder. gelisen olaylar da bu müthis karakterin aciga cikmasina destek olur. sonraki perdelerde bu hava yavas yavas dagilir gider. böyle bir karaktere yakismamaya baslar yasanan her sey. her sey tuhaf bir sekilde degisir. peer gynt de degisir, sozgelimi düsünmesi; konusmasi, hareketleri... harika bir seyin sahibi olur da mutluluktan ucarsiniz ya, sahibi olduktan sonra o seyin o harikaliginin yavas yavas eriyip gitmesine de tanik olursunuz. üzülürsünüz hani, pismanlik gibi bir his olusur icinizde de o pismanlik kim icindir, ne icindir bilmezsiniz. agir gelir; tanimlayamazsiniz ne hissettiginizi artik o seye karsi. düsününce ya da bir sekilde varligini hissedince burkulursunuz sadece. üzülür üzülür, kizarim hala ara ara ibsen'e.
(mijmijmij - 20 Haziran 2014 21:13)
Yorum Kaynak Link : peer gynt