• "tv kanallarındaki racklerin üstüde duran video switchlerde alt ve üst baglantıyı yapan aparata verilen isim, bir nevi xl jumper. musa denmesinin nedeni m harfine benzemesi imiş."
  • "michelengelo bu heykeli bitirdikten sonra iki adim geriye gitmiş,elindeki cekici heykele firlatmis ve ''kalk gidelim'' demistir"
  • "(bkz: hz. musa)"
  • "lat. (bkz: muz)"
  • "kıptice'de mose. çocuk, oğul gibi anlamlara gelir. en güzel örneği ra-mose yani ramses."
  • "mu, su anlamina gelir. sa ise agac. nehrin kenarindaki agacta kucuk bir kayik ve icinde bebek bulmuslar. ısmi musa olmus."
  • "yanilmiyorsam kendisi kekeme olan peygamberdir."
  • "kelime anlamı olarak "sudan kurtarılmış, çıkarılmış" manasına gelir."
  • "kac anlami var bilmiyorum fakat onumde duran tevrat ta -"musa": ibranice "moşe", cikarmak anlamina gelen "maşa" sozcugunu cagristirir.-gibi bir ibareyle karsilastim."




Facebook Yorumları
  • comment image

    tv kanallarındaki racklerin üstüde duran video switchlerde alt ve üst baglantıyı yapan aparata verilen isim, bir nevi xl jumper. musa denmesinin nedeni m harfine benzemesi imiş.


    (nooneelse - 8 Ocak 2007 13:35)

  • comment image

    yapımı yılan hikayesine dönen papa ii. julius’un anıt mezarında bulunan heykeldir. musa’nın hükmü olarak da anılır.

    papa ii. julius papa seçildikten sonra kendisi için bir anıt mezar siparişi verir büyük usta michelangelo’ya. gelin görün ki bu proje michelangelo’nun sanat hayatının en sıkıntılı dönemine neden olur.

    michelangelo bu anıt mezarda yer alacak heykellerin mermerleri için carrara’daki mermer ocaklarında aylarca mermer aramıştır. roma’ya döndüğünde ise papa ile mali konularda anlaşmazlığa düştüğü için proje aksar.

    bu sırada sistine şapeli’nin fresk işleriyle ilgilenen michelangelo 1513 yılında papanın ölümüyle mezar işine yeniden başlar. proje daha sade bir halde tamamlanır.

    sonunda heykel bitmiştir. dendiği gibi michenalgelo bile etkilenir yapıtı karşısında, dile gelip konuşmasını ister musa’sının.

    peki heykel ne anlatır?

    tanrı’nın on emrini halkına bildirmek üzere sina dağı’na çıkan musa geri geldiğinde halkının bir buzağı heykeline taptığını görür. bu musa’yı çok kızdırır. işte bu anı temsil eder heykel.

    dikkatli bakıldığında musa’nın o anki; "gelmiyim oraya" dercesine olan kızgın yüz ifadesi, birazdan yerinden kalkıp hışımla koltuğunun altındaki levhaları yere çarpacakmışçasına olan duruşu kusursuz yansıtılmıştır büyük usta tarafından. musa’nın kolundaki damarlara kadar tüm detayları eksiksiz tamamlayıp insanlığa hediye etmiştir.

    sadece rönesans döneminin değil, dünya tarihinin en mükemmel yapıtlarındandır.


    (sosyal munzevi - 19 Haziran 2008 22:13)

  • comment image

    michelengelo bu heykeli bitirdikten sonra iki adim geriye gitmiş,elindeki cekici heykele firlatmis ve ''kalk gidelim'' demistir


    (maradaykara - 22 Temmuz 2008 00:04)

  • comment image

    beyoğlu'nda borsa'nın karşısındaki sokaktan girince solda bulunan coşkun kundura'nın kardeş ortaklarından biri ve en tanınanı. bayanlar için sipariş üstüne ayakkabı yapmaktadır kendisi ve şu sıralarda da gazetelerde ve televizyonda çıkarak ün yapmaktadır.
    giderek mağaza fiyatlarına yaklaşan ayakkabılarıyla eski özelliğini de kaybetmektedir yavaş yavaş.


    (rossgaller - 18 Şubat 2003 01:55)

  • comment image

    mitolojide sayıları dokuz olan tanrısal nymphe'lerin her biri. zeus'un kızlarıydılar ve müzik, şiir, oyun ve bilimden anlarlardı. olympos'taki tanrı sofralarında şarkı söylerlerdi. daha sonraları yunanlılar her musa'yı belli bir işin temsilcisi olarak gösterdiler. adları: kleio, euterpe, thaleia, melpomene, terpsikhore, erato,polyhymnia, urania, kalliope'dir.


    (kekamoz - 3 Ekim 2011 22:16)

  • comment image

    her kimden olursa olsun bilgiye saygı göstermenin önemini vurgulamak için sürekli anlattığım hikayenin baş rol oyuncusudur, bir heykel olsa da...

    bu sanat eseri hakkındaki ilk travmamı yılar önce, ankara'nın o kömür kokan yıllarında yaşadım. sinan abi vardı, sülalemizin ilk damadı... herkesin ilgi odağı olmuştu... burnundan kıl aldırmaz bir odtü solculuğu, üzerinde bir kollej eğitim kibiri ve subay çocuğu duruşu vardı... o çocuk saflığımla yep yeni öğrendiğim bir bilgiyi pazarlamak istedim:
    "abi michelangelo hz. musa heykelini yaptığında, o kadar beğenmiş ki dile gelecek sanmış, çekici fırlatıp konuş diye haykırmış" dedim...

    sinan abi; "hz. musa değil, michelangelo'nun hz. davud heykeli var", diyerek tüm hevesimi resetledi... yahu yeni öğrenmişim, mikelanj'ı bile allah bilir nasıl telaffuz etmişim, nasıl ezersin bilgimi...

    bu tersleme ne kadar bana koyduysa artık, sevdicekle italya'yı gezerken ilk işim roma'da musa heykelini görmek oldu... bi yandan da derdimi musa'ya anlatmak istedim... sevdicek, yapacak bu kadar şey varken romanın yüksek bir yerinde; ücra bir köşesindeki bu kiliseye neden gitmek istediğimi başta anlamadı bittabi... tıpkı sadece uzak doğulu turistlerin gittiği; roman holiday filminin unutulmaz sahnesinin yaşandığı; aslan kafası heykelinin olduğu yere girmek için saatlerce beklememize anlam veremediği gibi...

    dimağımı sürekli meşgul eden mizah duygum sayesinde önceden küçük bir plan yapmıştım... mikelanjın konuşmadığı heykel ile ropörtaj yapacaktım... ama orada hayatımın ikinci bir dumuru ile karşılaştım... michelangelo'nun hz. musa heykelinin kafasında iki tane boynuz vardı...

    kısaca bilgi vereyim, hz. musa'nın emir komita zincirinin en üst merciinden iletilen on emri kavmine anlatmak için dağdan indiğinde hiddetli olduğunu yazan kutsal kaynak, çevrilirken 'boynuzluydu' kelimesi kullanılmış... usta'da peygambere dair bu uç detayı aynen kullanmak istemiş... olay bir yanlış anlama...
    kur-an'da hz musa'nın dağdan indiğinde kavminin hintlilere nazire yapar gibi sarı bir öküze taptığını görmesi ve bundan dolayı hiddetlendiğini söylenmesi konuyu başka bir çıkmaza sokuyor elbette... bana sorarsanız, hz musa'nın bir hiddetlenmesi söz konusu ise, bunun nedeni kısaca peygamberler tarihi başlığımda yazdığım gibi basit bir bağlaç meselesidir... (laf aramızda kendisi ile yaptığım röportajda da, pek sinirlerine hakim biri olduğunu söyleyemem, mikelanja boynuz meselesinden dolayı demediğini bırakmadı)

    bir başka rivayet ise ibranicede "boynuz" kelimesi ile peygamberlerin kafası üzerindeki ışık kümesi "hale" kelimesinin aynı olduğunu; gene ibraniceden, latinceye çeviride hata yapıldığını iddia etmektedir...

    memlekete döndük, her yurt dışından gelen genç ruh gibi dostlara yurt dışında gördüklerimizi (mümkünse fotoğraflarıyla) anlatma hezeyanına, orada öğrendiğimiz bilgileri o ilk bahsettiğim çocuk gibi satma heyecanına düştük...

    konu hz. musa heykeline geldiğinde, sanatla ilintili iyi bir üniversiteden mezun olan dostum:

    "yök yaa, musa heykeline boynuz mu takmış mikelanj; oolm yemişler seni boynuz falan yoktur; ben o heykeli biliyorum bende mikalanjın albümü bile var... (yok singılı var allaallaa!)" falan diye sağlı sollu gül yağmuruna tuttu ve tabiki derinden yareledi... "

    gözümle gördüm diyorum, inandıramıyorum... o sinanabivari ahkam kesmeye devam ediyor...
    "evet michelangelo heykeli bitirdikten sonra qwerty diyerek çekici, kafasına doğru atmış bu doğru..."
    qwerty'den de anlaşılacağı gibi bu muhabbetin detaylarını hatırlayamadığımdan ben de atmaya başladım... lakin uzun uzadıya tartıştığımızı unutmuyorum...
    kıssadan hise, michelangelo'nun hz. musa heykeli bana şunu çok sağlam öğretti:
    "her kim olursa olsun, insanların sundukları argümanlara karşı önyargılı olma"


    (kilavuzkarga3 - 27 Haziran 2012 01:00)

  • comment image

    saçma sapan bir kabile şefi. kitabının yarısı "biz seçilmiş kişileriz, kenanlılara şöyle sapladık böyle geçirdik" tarzı propagandadan ibarettir, amaç filistin yöresinin yerli halkının katlini ve topraklarının ellerinden alınmasını meşrulaştırmaktır.


    (ak47s for everyone - 16 Ağustos 2013 17:04)

  • comment image

    alper canıgüz'ün kaleme aldığı ve arka kapak yazısındaki tarife binaen; eğlenceli, heyecanlı ve kışkırtıcı bir absürd macerası, gizliajans isimli kitabında yer alan baş karakterin adıdır. yine arka kapak yazısında kısaca tarifledikleri üzere, genç ve avare bir metin yazarıdır ve dünyanın şahsına karşı kurulmuş bir komplo olduğuna inanmaktadır.

    edit:imla


    (azygos - 3 Mayıs 2015 19:16)

  • comment image

    kac anlami var bilmiyorum fakat onumde duran tevrat ta
    -"musa": ibranice "moşe", cikarmak anlamina gelen "maşa" sozcugunu cagristirir.-
    gibi bir ibareyle karsilastim.


    (agent provocateur - 6 Mart 2005 23:40)

  • comment image

    michelangelo'nun yaptıktan sonra "konuş!" dediği heykeldir. heykelin başında resimlerinde görüp (ortaokul kitapları, ansiklopediler vs.) çocukluğumdan beri anlam veremediğim bir çıkıntı bulunmaktadır; meğer boynuzmuş.

    ibranicede keren kelimesinin iki anlamı varmış: hem ışık hüzmesi hem de boynuz. tevrat'ı ibraniceden latinceye tercüme eden çevirmen ya şakacı bi arkadaşmış ya da kafası biraz karışıkmış ve musa'nın başındaki ışık yerine musanın başındaki boynuz diye yapmış çevirisini. michelangelo da musa'nın başının üstüne bir boynuz yerleştirmiş. italyanların traduttori, tradittori (çevirmenler haindir) sözü buna dayanır.


    (psykhe - 10 Ocak 2006 17:24)

Yorum Kaynak Link : musa