Green Card (~ Yesil kart) ' Filminin Konusu : Genç ve bekar bir kadın olan Brontë'nin tüm istediği, büyük ve serası olan bir kata taşınmaktır. Doğru evi bulduğunda bekarlara verilmediğini öğrenir. Bunun üzerine yeşil kart alıp ABD vatandaşı olmak isteyen Fransız Georges ile sahte bir evlilik yapmayı kabul eder.Ancak göçmenlik dairesinin müfettişleri sık eleyip ince dokumaktadırlar. Bunun üzerine Georges, Brontë'nin yeni evine taşınır ve imtahanı geçebilmek için birbirlerini yakından tanımak zorunda kalırlar. Oysa dıştan bakıldığında gerçekten de uyumsuz bir çifttir onlar: Genç kadın tam bir idealist, üstelik vejetaryendir. Fransız ise sokaklarda büyümüş, pragmatik bir adamdır. Kırmızı ete ve şaraba bayılır.Peter Weir'in (Truman Show) yazıp yönettiği Yeşil Kart, 1990'ların başında, aslında zaten ustalıkları su götürmeyen iki ismi, Andie McDowell ve Gérard Depardieu'nün sınırları aşan bir şekilde benimsenmesine ön ayak olmuş ve uzun bir süre romantik komedilerin en sevileni olarak da kalmıştır.
Ödüller :
Le retour de Martin Guerre(1982)(7,4-3645)
L'année de l'éveil(1991)(6,2-205)
Psychos in Love(1987)(6,1-898)
Camarero nocturno en Mar del Plata(1986)(6,0-239)
Deranged(1987)(6,0-410)
Dreams Come True(1984)(6,0-272)
Violets Are Blue...(1986)(5,9-729)
Las minas de Salomón Rey(1986)(5,6-229)
Cours privé(1986)(5,5-340)
Capriccio(1987)(5,1-866)
Fast Food(1989)(4,7-601)
Bikini Drive-In(1995)(3,7-676)
Golden Globe-Best Motion Picture - Comedy/Musical
her yil bu karti alan pek cok gocmenin gorece ufak bir kismi karti cekilisle almaktadir. resmi adi diversity visa lottery olan halk arasinda yesil kart cekilisi olarak bilinen cekilise ise her ulkenin vatandaslari katilamazlar. eger halihazirda bir ulkeden amerika'ya belirli bir seviyede gocmen baska yollardan geliyorsa, o ulke cekilise dahil edilmiyor -en basit ornek meksika. bunun sebebi de cekilisin resmi adinda gecen "diversity*" lafinda gizli. adamlar oturma/calisma iznini dunya insanlarina padisahlarin culus bahsisi dagitisi gibi lutuf olarak dagitmiyorlar. amerika'da kulturel cesitlilik olsun diye boyle bir firsat taniyorlar. ha boyle kulturel cesitlilik mi saglanir cok ayri bir olay, gayet elestirilebilir bir yontem (ve bence saglanmaz). buradan cikarilmasi gereken iki fikir var: bir -turkiye'nin lotarya'ya uygun gorulmesi bir asagilama falan degildir, cekilis fakir veya gelismekte olan ulkelere yonelik degildir (pek cok avrupa ulkesi de "uygun"dur misal, ve turkiye "avrupa" kategorisindedir). iki -lotarya'nin amaci zor sartlarda calistirilacak insan gucu toplamak degildir, amerika'nin hali hazirda boyle bir insan gucune ihtiyaci yoktur zira hispanik gocmenler bu ihtiyaci karsilamaktadirlar (onlar icin uzucu bir durum ama konumuz bu degil).amerikan hukumeti veya konsolosluklari bu lotaryayi kendi ilgili web sayfasi haric hicbir yerde reklam etmemekte, ama orada burada reklamlarini gozumuze sokan firsatci tuccarlara yonelmesi gereken hiddet yine amerika'ya yonelmekte gorulen o ki. anlayip dinlemeden edepsizlik, ahlaksizlik, kendini begenmislik, kukla oynaticilik gibi laflari ortaliga savurmak da uykusuz bunyelerin ruyasal tepkileri olsa gerek. kimse size amerika'yi sevin demiyor, evet, nefret etmek icin yeterli sebep var. cekilis basvurusu basina 40 dolar alan sirketler disinda kimse de size lotarya'ya katilin, amerika'ya gelin yerlesin diye yalvarmiyor veya zorlamiyor. basvurmayin kardesim, bu kadar basit! amerika'dan ve politikalarindan nefret mi ediyorsunuz? buyrun dile getirin hislerinizi, ama lutfen destekli ve mesru olsun nefretiniz. cekilisle green card firsati veriyorlar diye amerika denen memlekete saydirmak ad hominem'in daniskasi oluyor ve olayi bilenleri fena gulduruyor.
(a lifetime of type ii errors - 6 Mart 2007 03:58)
kendileri ile cok uzun zamanli olarak platonik iliski yasadigim sonrasinda da bu platonik iliskinin gercege donustugu karttir. soyle ki bu cekilisin varligini ilk olarak 1995 yilinda ogrendim ve o zamanlar universite birinci sinif ogrencisiydim. ıste sagdan soldan sorusturdum ama bu konuda hic bilgisi olan kimseler yok etrafimda, bugunku gibi her yerde danismanlik(!) sirketleri de yok iste efendim su kadar verin sizin yerinize basvuralim diyen... neyse dedigim gibi arastirdim falan sonunda ogrendik basvurularin nasil yapilacagini ama surec oldukca sakat yani efendim bir a4 kagida, resminizi boyle bant ile falan yapistirip, bilgileri yazip gonderiyorsunuz... kazanirsaniz evet mektup geliyor kazanamazsaniz hic bir bilgi falan yok yani basvurunuzu dogru yapip yapmadiginizi anlayabileceginiz bir mekanizma bile yok. bi de bu kagidi imzalayip gonderiyorsunuz sonra kazandiginizda ayni imzayi atmaniz gerekiyor yoksa karti alamiyorsunuz falan... ıki imzayi ayni atamayan biri olarak hep yillarca bunun korkusunu yasadim ulan ya cikarda ben imzayi duzgun atamayip elenirsem falan diye... ıste ilk boyle 1995 yilinda basladi bu maceram, fotograflar cektirilir, ozenle formlar hazirlanir sonrasinda da ozenle imzalanarak postaya teslim edilirdi. ama ne ozen sanirsiniz mektubu amerikan dis isleri bakani falan acacak, neyse efendim mektubu kasim gibi gonderirdiniz sonrasinda da cekilis sonuclari haziran gibi postalanmaya baslardi ve agustos sonuna kadar mektup gelebilecegi bilgisi vardi o zamanlar. ıste esas heyecan buradaydi her sabah evden cikarken ya da aksam eve gelirken heyecanla posta kutusuna bakardiniz ve ozellikle orada boyle buyuk beyaz bir zarf varsa kalp atislariniz hizlanir, zarfi elinize alirsiniz ve sonra tabi ki hevesiniz kursaginizda kalirdi. buyuk beyaz zarf iste o gelecek zarf boyle tarif edilirdi o yuzden hep boyle posta kutusunda buyuk beyaz zarf beklenirdi. bazilari bu bekleme isini abartir postaci ile muhabbete girer hatta yuklu bahsis verecegini soyleyerek kutuya degil eve getirmesini isterdi. ben oyle kendi halimde sakin sakin beklerdim o buyuk beyaz zarfi, akrabalara bile soyleyemezdim hani dalga gecerler diye bekledigimi... yillar boyle geldi gecti, basvurunun boyle kagit ile yapildigi gunlerden sonra basvurular artik web sitesi uzerinden alinmaya ve tabi bu da basvuru sayisini inanilmaz arttirmaya basladi. hep kendi kendime diyordum o gunlerde cikmadi bugunlerde nasil cikacak diye... bi taraftan komplo teorilerine cok merakli turk halki bos durmuyordu tabi cekilis degil bu adamlar iste kime cikacagini onceden belirliyorlar, universite mezunlari ya da ne bileyim amerikaya gitmis olanlara cikiyor derlerdi. salakca gelirdi bu teoriler bana cunku cekilise uzun zamandir basvurdugumdan biliyordum ne amatorce yapildigini, web sayfalarinin inanilmaz basit oldugunu ve en basit soruyu bile cevaplamaktan aciz olduklarini vs vs vs... bizim icin cok onemliydi bu cekilis ama amerika diyarlarinda kimselerin sallamadigi o kadar belliydi ki, yani zamaninda geleneksel olarak baslatmislar ve oylesine devam eden birsey oldugu ve muhtemelen gocmenlerle ilgili ilk yasal duzenleme de kaldirilacagi...neyse yillar geldi gecti, basvuru sekilleri degisti, ben okulu bitirip calismaya basladim ve gerek calistigim yerlerde gerekse arkadas cevrelerinde onlarca kisi ile karsilastim bir sekilce cekilisi kazanmis, kimi gitmek isteyen kimi ise hic gitmeye niyeti olmayan... ıcden ice hala umudumu koruyordum, tum kariyer planimi bir gun amerika da calisacagim uzerine yapiyor ve surekli amerikadaki is ilanlarina bakiyordum ama beklenen o buyuk zarf bir turlu gelmiyordu. son senelerde zaten kendi ev adresimi vermiyor, annemin adresini veriyordum ki surekli posta kutusuna bakmak zorunda kalmayayim ve boylece ufak ufak unutayim diye, ama basvuru yapmaktanda hic vazgecmiyordum. hep kafada soru isaretleri vardi acaba eskiden bir zaman kazandim da posta da kayboldu mu vs vs vs diyeve gunlerden 17 mayis 2010 pazartesi geldi catti... normalde isyerinde olmam gerekirken bir gun once sampiyonlugu sahamizda trabzonspor ile 1-1 berabare kalarak kaybetmemizden oturu olusan moral durumu ve isyerinde gecilecek dalgalardan uzak durmak amaciyla evde kalmayi tercih etmistim. evde uzuntulu bir sekilde otururken telefon caldi ve arayan 150 metre uzakta oturan annemdi, nasil oldugumu ve moralimin bozuk olup olmadigini soruyordu. ısteksiz konusuyordum tabi cunku uzuntumu ancak fanatik biri anlayabilirdi ve annem de bu tanimdan cok uzakti o yuzden bir an once telefonu kapatmak ve uzuntumu yasamaya devam etmek istiyordum. 2-3 dakikalik konusmadan sonra annem tamam sonra konusuruz diyerek telefonu kapatmaya yeltendi ben de gorusuruz dedim sonradan bana aaa sana birsey geldi dedi... ne geldi dedim, bilmiyorum yurtdisindan bir mektup dedi... her ne kadar son yillarda olay ile alakami kesmis olsam da donemin farkindayim yani mayis ayindayiz ve yeni online surec dolayisiyla mektuplar bu zamanlarda geliyor. sana, yurtdisindan mektup geldi deyince tabi kulaklarim boyle kurt kopeklerinin bir ses duymasiyla dikildigi gibi dikildi. ama cok cok heyecanlanmak da istemiyorum, nasil bir mektup dedim; boyle kucuk sari bir mektup dedi... tabi bunu duyunca bir anda kulaklarim asagi dustu ve alakasiz bir mektup oldugunu dusunmeye basladim halbu ki son 2 yildir mektuklar sari kucuk zarflarda yollanmaya baslamis ama benim bundan haberim yok. annemi sorgulamaya calistim dedim simdi alakasiz birsey icin evden cikmayayim ne yaziyor uzerinde dedim, okuyamiyorum yabanci dilde birseyler yaziyor dedi. hecele o zaman dedim su sekilde dedi: k, e, n, t, u ... anneeeeee diye bagirarak telefonu atarak evden firladigimi hatirliyorum uzerimde pijamalarim ve ayagimda da birsey olmadan :) cunku cekilis sonuclarini kentucky consular center gonderiyordu ve mektup onlardan geliyor olmaliydi... benim evden anneminkine sanirim 10 saniye de falan vardim ama o 10 saniyede aklimdan neler gecti anlatamam. zili 10 defa falan calip direk iceri girdim, nerde nerde diye sordum annem dur ne oluyor falan derken, aldim mektubu elime ve orada duruyordu. artik tek bir adim kalmisti acip gercekten o olup olmadigini gormek ama cok heyecanliydim nasil acacagimi bilmiyordum, annem birak ben acayim dedi hayir olmaz dedim 15 yil bekledim onu ben acicam :) mektubu yavasca actim ve ust tarafinda eu2010000xxxx ile baslayan numarayi gordum, iste o benim case numaramdi son 4 haneyi ciglik cigliga bagirmaya basladim, kardesim uyandi o da ne oldugunu anlayamadi ben boyle sevincden delirdim falan...ertesi gun ise gittim tum herkes beni macla ilgili kizdirmaya calisiyor ama benim dunya umrumda degil normalde ne kadar fanatik oldugumu bilenler bu duruma bir anlam veremiyorlar tabi, allahtan ki case numaram cok dusuk ve o yuzden ilk ayda yani ekim ayinda hemen mulakata giricem. yine de mayis-ekim arasi gecmek bilmiyor hep bir aksilik korkusu, belgeler muntazam hazirlaniyor vs vs vs... ankara'nin yolu tutuluyor, yillardir o kadar okunmus, hazirlanilmis ki olunacak her sey en son detayina kadar biliniyor, mulakat sirasinda gozler hep mulakati yapan gorevli de cunku eger eliyle kargo fisine uzanirsa bu demek oluyor ki artik bu is bitti. cekilis sonrasi son derece sorunsuz geciyor ve green card vizesi basiliyor. butun bu yillardir beklenen hersey sonunda gerceklesiyor.sonra ne mi oluyor, cok kisa bir gidip gitmeme kararsizligi yasaniyor ama isyerinde cok kotu gecen bir gun sonrasi kafa atiyor ve cekip gidiliyor. su an itibariyle de 2 senedir amerika da guzel bir sirkette calisarak, bilindik o amerikan yasami suruluyor. o gun sabah ne oluyor diye uyanip olanlara anlam veremeyen kardesim ? o da su an benimle ve burada universiteye gidiyor. green card bana sans ve mutluluk getirdi, en azindan simdilik... umarim ihtiyaci olan ve ozlemle bekleyen herkese cikar ya da bir sekilde ellerine gecer.
(alperinan - 7 Mayıs 2013 17:37)
green card sonuclarinin aciklandigi bu gunde ufak bir hatirlatma yapmak isterim.abd federal kanunlari, tum abd vatandaslari ve green card sahiplerinin "abd icerisindeki bir faaliyet sonucu olsun, olmasin" tum mal varligini vergiye tabii tutar. green card aldiginiz an, abd disindaki $10000 uzeri banka hesaplarinizi, tasinmaz mal varliginizi ..vs.. beyan etmek ve ona iliskin vergi vermek zorundasiniz. ayni sekilde abd vatandasi oldugunuzda, abd disinda yasamaya karar verseniz dahi ayni durum devam eder. turkiye'de ev aldiginiz icin abd'de vergisini verirsiniz.ha, beyan etmediniz diyelim. bu da pek hos sonuclara sebebiyet vermez, vergi kacakciligi abd'de cok ciddi bir suctur, turkiye gibi kolayca yirtamazsiniz.bilin de, sonra surpriz olmasin.
(guru - 2 Mayıs 2014 00:29)
greencard için gittiğiniz konsoloslukta yapılacak mülakatta açık yürekli olup çok geveze olmayın.özellikle karşınızdaki amerikalıların sizin bir çoğunuzdan daha iyi türkçe de konuşabildiğini unutmayın.sakın yanınızdaki eşinize ya şunu da söylesene veya çocuğa zorla samimiyet dışı bir harekete kalkmayın.unutmayın.isterseniz doktoranın 1. olarak dünyanın en iyi üniversitesinden mezun olun veya 3 milyon dolarınız olsun bu kartta kimse size bunlarınız olduğu için bu kartı vermiyor.amerika hasbel kader bu kartın çekilişine girmiş insanlardan oluşan bir güruhu kendi ülkesindeki istihdamda kullanabilmek adına kader çekilişi yapıyor. o yüzden sen ben herşeye uyuyorum zaten diye o adamların karşısına geçtiğiniz de abik abik konuşursan sonucunda seni araştıralım deyip, pasaportunu sana verdikleri süreden sonra 4 ay geçer ve sonra teşekkürler bir sonraki çekilişe katılın yazar.kimse sana neden seni eledi,neden o kartı vermedi söylemez. bazen şansızlıklar da olmuyor değil.örneğin adınız çetin torikkafa ama bu isimden aranan bir teröristte var. işte o zaman o isim benzerliğinden rahatsız oldukları için sizi 3 kilo daha fazla araştırdıkları için siz aynı dönem de başvuran kartı almış artık orada hayata başlamış bir çok insandan sonra amerikaya o kartı alıp gidiyorsunuz.hatta bir çoğu kart ile ilgili konsolosluk çağırdığında evlenmiş çocukları olmuş oluyor,bu neydi diye sorguluyorlar.böyle bir örnekle adana'da karşılaşmıştım.greencard size amerikada iş sağlamaz,çalışma iznidir ama iş değildir. ev bulmaz, evi tutmak için sizden istenilen belgelerde yeri vardır ama o evin kirasını ödemez. türkiyedki hayatınızın kopyasını amerikada yaşarsınız. amerikada bir tek farkınız aldığınız model 2010 ise burada 2014 model arabanın fiyatını daha düşük ödersiniz aynı paraya.benzin türkiyeye göre ucuzdur bize göre değildir. ben geldiğim de 0.98 galonuna ödediğimi hatırlarken şu anda 3.65 civarında ödemekteyim. ama türkiye ile kıyas götürmez.eğitim amerikada paralıdır. burslar ve destekler ile krediler ile okumak mümkündür ama greencardı cebe koyup gidip harvard dersen ancak bahçesindeki çimlerde selfien olur.sağlık sistemi beterdir. hastanede bir elindeki 3 dikişlik hadisesi adana devlet hastanesindeki açık kalp ameliyatı kadar para isterler.ha ileride bunun da deliklerini öğrendiğinde o parayı vermeden güle oynaya çıkar mısın çıkarsın...! işte bu yüzden 2000 dolar istediklerini anlarsın.bu ülkede zenciler meksikalı göçmenler ve ba"ğ"zı insanlar hastanelere verdikleri yalan beyanlardan sonra istedikleri tedaviyi olup , evlerine giderken fatura yalan yanlış yerlere gidip hastane bu paraları devletin açık kasasından tahsil etmektedir.bu yüzden de sigorta sistemleri bu paraları devlete verirken tasma gene çalışan beyaz yakalıların ödediği primlerde yatmaktadır. amerikayı batıran zihniyetin aslında türkiyedekinden farkı yok sadece reklamları çok iyidir.ben hep greencard konusunda şunu söylüyorum. türkiyede evladı olan ve okullara bir avuç dolusu para verip istediği gibi eğitim alamadığından şikayetçi olan ailelerin dişlerini sıkıp bu ülkede evlatlarının geleceği için kaldıkları takdirde ileride gerçekten iyi yerlere geldiğinde evladı mutlu olacaklarına inanıyorum. garantisi var mı? asla yok ... lakin bugün türkiye gibi 3 kelime ingilizce öğrettiği için yıl sonu gösterisi düzenleyen kurumların yıllık fiyatları 30 bin ve civarı olmuşken kalkıp bu ülkedeki gibi ücretsiz servis ücretsiz okulda çocuk 6 ay sonra eve gelip de şakır şakır konuşmaya başladığında insan bir yerde kafasını kaşıyor doğru yaptık diye.... açıkçası amerika yeni yetişen çocuğun belki de göremeyeceği imkanlara sahip. lakin o çocuğun kontrolünü siz yapıyor ve onu sürekli olarak denetliyorsanız eğer ipin ucuu 3 ay bırakıp ben ona güveniyorum derseniz işte o zaman başınıza dünyanın en azılı en kötüsü yetişiyor diyebilirim.unutmayın greencard bu ülkede özgürlüktür. kartı olmadığı için türkiyeye gidemeyen kaçaklar halen af beklemektedir. kartı olan özgürce her yıl ülkesine giderken bir çok insan kartı olmadığı çıkmadığı için evlenemediği için oralarda beklemektedir. pasaport müdürlüğüne gidip kendini attırması için bile dünya kadar uğraşması gerekmektedir. bu yüzdne de iş seçimi yapamazsınız. sizi kaçak kabul edecek insanlara gebe kalırsınız. onlar ne derse yapmak zorunda kalırsınız. bir de istanbulda yaşamış oranın türlü zorluğunu çekmiş bir çok insan için amerika ve büyük şehirlerde yaşamanın ilk 5 aydan sonra hiçbir esprisi kalmıyor. ama bilecik afyon karstan geliyorsan bu ülke bildiğin rüyalar ülkesi ve anlamak tanımak için yılların geçmesi gerekiyor. ama dediğim gibi sarıyerde büyümüş maslağı bilen istinyede haftasonu kahvaltı eden adam için burası istanbulun bir ilçesi oluveriyor 5-6 ay sonra düzende kurallara uyma şartı dışında devlet ile aranda hiçbir organik inorganik bağında yok.bu anlattıklarım ışığında greencard ile yaşamın da başarılar dilerim.yine tekrarlıyorum, gerzekçe amatör sorular sormadığın takdirde elimden geldiğince bu kartın sana neler yapabileceğini ?veya ne yaptın da bu sonuca geldin yardımında bulunabileceğimi tekrarlıyorum.
(morristownvalisi - 9 Mayıs 2014 16:00)
bu seneki başvuru formunun türkçe açıklamasına şuradan ulaşabileceğiniz karttır.bu seneki başvurular ve genel olarak green card hakkındaki bilgiler:resmi sitesinden aldığım bilgileri derledim.*bu yıl 50,000 kişi green card sahibi olmaya hak kazanacak.*green card çekilişine katılmak ücretsizdir.*bilgisayar tarafından rastgele yapılan bir çekiliş sonucunda kazanan kişiler beli oluyor.*dv-2016 programına katılmaya uygun olmayan ülkeler şöyle: bangladeş, brezilya, kanada, çin (anakıta doğumlu), kolombiya, dominik cumhuriyeti, ekvator, el salvador, haiti, hindistan, jamaika, meksika, nijerya, pakistan, peru, filipinler, güney kore, birleşik krallık (kuzey irlanda hariç) ve bağlı devletler ve viyetnam.*başvuru için gerekli koşullar:1. koşul:dv programına katılım için başvuruya uygun ülkelerden birinin yerlisi olmalısınız.2.koşul:lise veya dengi bir eğitim görmüş olmalı, 12 yıllık resmi ilk, orta ve lise eğitiminizi tamamlamış olmalısınız; veyason 5 (beş) yıl içinde eğitim, deneyim veya uzmanlık gerektiren bir işte en az 2 (iki) yıllık bir iş deneyimine sahip olmalısınız. iş deneyimlerinin yeterlik ve denkliğini belirlemek için birleşik devletler çalışma bakanlığı’nın o*net veri tabanı kullanılacaktır.*bu sene başvurular 1 ekim 2014 ile 3 kasım 2014 tarihleri arasında https://www.dvlottery.state.gov/ adresinden yapılabiliyor.*kanun, her bir kayıt döneminde, herkes için sadece bir başvuruya izin vermektedir. dışişleri bakanlığı birden çok sayıda yapılmış kayıtları tespit etmek için gelişmiş bir teknoloji kullanmaktadır. aynı katılımcıdan birden fazla başvuru alınırsa, o kişinin tüm başvuruları, kimin hazırladığına bakılmaksızın iptal edilecektir.* dv programına katılımın hiçbir ücreti yoktur. aracı kurumlarla başvuru yapmak gereksiz.*1 mayıs 2015 tarihinden itibaren www.dvlottery.state.gov web sitesinde kişisel bilgilerinizi ve onay numaranızı girerek dv-2016 kurasını kazanıp kazanmadığınızı kontrol edebilirsiniz.kurayı kazanıp kazanmadığınızı sadece bu web sitesinden öğrenebilirsiniz. kazanan kişiler başvuruların nasıl yapılacağı ile ilgili bilgi ve göçmen vize görüşmelerinin tarihleri de yine sadece bu web sitesinden öğrenilebilecektir.*başvuruda istenen bilgiler: isim, doğum tarihi, cinsiyet, doğduğunuz şehir, doğduğunuz ülke, dv programına katılım için uygun olduğunuz ülke, fotoğraf, posta adresi, şu anda yaşadığınız ülke, telefon numarası, e-posta adresi, eğitim seviyesi, medeni hal, çocuk sayısı*dv- 2016 kurasına katılan herkes kurayı kazanıp kazanmadıklarını öğrenmek için e-dv web sitesinde başvuru durumu kontrol sayfasına bakmalıdır. başvuru durumu kontrolü 5 mayıs 2015 – 30 haziran 2016 tarihleri arasında https://www.dvlottery.state.gov/ adresinden yapılabilir.kazananlar, göçmen vize başvurularının nasıl yapılacağı ve göçmen vize ücretleri ile ilgili bilgileri içeren bir sayfaya yönlendirileceklerdir.dv-2016 kura talihlileri sadece başvuru durumu kontrol sayfasından bilgilendirileceklerdir. dışişleri bakanlığı bilgilendirme mektupları ya da e-postaları göndermeyecektir.kura talihlilerine kurayı kazandıklarına dair e-posta gönderilmeyecektir. kurayı kazanamayan kişilere de yine başvuru durumu kontrol sayfası aracılığıyla bilgilendirme yapılacaktır.*green card için başvuruya ekleyeceğiniz fotoğrafınızın jpeg formatında, boyutunun en fazla 240 kb, kare şeklinde ve en az 600 x 600 piksel boyutlarında olması gerekiyor.*kuraya katılım için bir alt yaş sınırı yoktur ancak kuranın lise mezunu olma veya iş tecrübesi şartları 18 yaşının altındaki birçok kişinin otomatik olarak elenmesine sebep olacaktır.*kurayı kazandığımı nereden bileceğimonay numaranızla e-dv web sitesi www.dvlottery.state.gov adresinde başvuru durumu kontrol sayfasına 5 mayıs 2015’ten itibaren 30 haziran 2016’ya kadar girmeniz gereklidir. dv 2016 kura talihlileri sadece başvuru durumu kontrol sayfasından bilgilendirileceklerdir. kazanan kişilere başvuruların nasıl yapılacağı ile ilgili bilgiler ve göçmen vize görüşmesinin tarihi de yine sadece bu web sitesinden bildirilecektir. çeşitlilik göçmen vize kurasına başvuru yapabileceğiniz ve kazanıp kazanmadığınızı kontrol edebileceğiniz tek resmi web sitesi www.dvlottery.state.gov adresidir.abd dışişleri bakanlığı seçildiğiniz taktirde sizinle irtibat kurmayacaktır.*onay numaramı kaybedersem ne olurbaşvuru durumu kontrol sayfasına girebilmek için onay numaranız gerekmektedir. onay numaranızın bilgisine elektronik posta adresinizi ve kişisel bilgilerinizi girerek tekrar ulaşabileceğiniz bir özellik artık başvuru durumu kontrol sayfasında mevcuttur.abd büyükelçilik ve konsoloslukları’nın ya da kentucky konsolosluk merkezi’nin kura sonucunuzu kontrol etmeleri veya size konfirmasyon numaranızı vermeleri mümkün değildir. abd dışişleri bakanlığı vize işlemlerine devam edecek olan kişilerin listesini yayınlamayacaktır.
(the perfect turkish technology - 1 Ekim 2014 21:34)
saçma sapan firmalara para kaptırmamak için nasıl başvuru yapıldığına dair şu video izlenebilir.bilal'e anlatır gibi.https://www.youtube.com/…t=uujsdyhmiq0-fjpqejihylza
(aribeth de tylmarande - 6 Ekim 2014 04:40)
greencard bana uyar mı? neden başvurmalıyım? aldıktan sonra amerika'da beni ne bekliyor. ben daha önceden amerika'ya seyahate gitmiştim. az çok biliyorum oraları, yaşantılarını ....bilmem , 20 günde anladığın amerika'yı bir kart alarak ,ben biliyorum demek ne kadar doğrudur. bir de benim gerçeklerim ışığında oku, eğer hayatının bir yerinden geçiyorsa yazdıklarım , sen karar ver. evet göçmeliyim veya ne işim var!greencard türkiye'de ciddi yatırım kafası ve parası olan ile eğitiminde istediğini başarmış ve yabancı dil seviyesi (ingilizce-çince-ispanyolca) yüksek olan insanlar için bulunmaz nimettir. onun dışında kalan gruplar için greencard bir amerika kıtasındaki hizmet sektörüne hizmet aracı olup, bu ülkede gerek iyi bir dil bilmediği veya mesleği olmadığı için kendini ifade edemediği için türkiye'deki şartlarını arayan insanların bir kaç yıl sonra ülkelerine dönmelerine yol açmaktadır. arkasında da kocaman soru işaretleri ve hukuki sorunlar ve maddi olarak yorgunları da bunun yanına cabasıdır. son 2-3 yıldır bu sözlük aracılığı ile yazıştığım bir çok kişinin tek dediği türkiye'nin eski tadı kalmadı. buralardan göçmek lazım. peki buraların tadını ne kadar biliyorsun? buralarda 21 yıldır yaşayan türkler , kuzey amerikaya göçme konusunda ne diyorlar? onlar ne yapıyorlar? türkiye'de düzen eski düzen değil, diye kalkıp buralara bu kartın peşine takılıp , google , microsoft veya apple gibi şirketin içerisinde fırsat hayali ile geldiğiniz de duvara vurmanız ortalama 6 ayı bulmaz! eğer soğuk doğu yakası bölgesinde yaşıyorsanız zaten ilk kışınız sonrasında nasıl bir hata yaptığınızı anlamanız 4 ayınızı alacaktır.her hafta yağan yağmurlar , çok sert kış havası ve yaptığınız işi ve yaşamı ciddi değiştirecek kadar yağan kar derken sert bir havadan,erzurumlu,karslı insanların bile soğuk dediği ortamlardan bahsediyorum.sonra kıştan kurtulup,buralara geldik ama daha bir baltaya sap olamadık, şoförlük ,kasap kalfalığı ve benzin pompacılığı veya birisinin yanında getir götür derken kafanızı ilk çıkardığınız da delikten ilk sizi düdükleyenler kendi arkadaş dost ve burada sizden önce gelenler oluyor. ben sana destek olacağım deyip elindeki 3 kuruşa göz diken, sonra amerika'da yıllardır yaşadığı halde iş kurmayıp sen geldiğinde ya gel ortak olalım dediği ve batırdığı parayı senin sırtından kazanıp alıp kenarı çekilip kusura bakma vergileri hesaplamadık ve battık dediği o kadar çok örnek gördüm ki !sonra onların egemenliğinden dil , iş , meslek , sanat gücüne göre kurtulduktan sonra da bir kaç yıl sizi kim işe dahil ettiyse o milletin adamı düdüklüyor. ortalama 3-4 yılın sonunda türkiye'de o beğenmediğiniz düzende kralken veya çok rahat bir ortamınız varken , bu ülkede kime şakraban olacaksınız , şaşırıyorsunuz. ben gerçekleri yazdığım için küfür yiyorum ara ara özelden ! canları sağolsun.amacım kimselere american dream diye atıp tutmak değil. benim gerçeklerim acı olan ! çünkü benim amerika gerçeğim ile , bu ülkeye stanford üniversitesine babasının yılda ödediği 50 bin dolar ile gelen robert kolejinden mezun gencin amerikası aynı değil. olmasın da zaten. ben gurur duyuyorum bu ülkeye okumaya gelen gençlik ile. hepsi zehir gibi ve artık bir çok şirketin tepesine tırnakları ile yürüyorlar.herkesin bir hikayesi olacağı kesin.askerlik gibidir göçmek!bu ülkeye gelip göçen 1000 türk'e mikrofon uzatın , hepsinin derdi aynıdır. türkiye'de yaptığım işin uzmanıyken burada çırağı olmaya bile razıyım ama bulamıyorum. ve bulduklarımı da toplasan en az 2-3 iş yaparsam o zaman evime para götürebiliyorum. o da beverly hills veya manhattan'da oturma gerçeği ışığında değil. istanbul'da aklınıza her türlü çakallığın döndüğü mekanları getirin. ortalama öyle bir yerde yaşayarak , bu kartın hakkını amerikaya ödüyorsunuz. amerika bu kart ile kimseye iyilik etmiyor. bu kartı size vererek , size burada iş güvence ve sağlık gibi haklar tanımıyor . zaten zamanla anlıyorsunuz ki , bu kartı olmadan parası olduğu ve yatırım yaptığı için deli para kazanan adam da sizin gibi o ülkede nefes alıyor.yani bir cevdet amcanız olsun. o adamın 30 apartmandan kirası geliyor olsun ve sizi ziyaret ederken şehrinizi beğenip,orada yaşamak isterse o da yatırımcı vizesine başvurup orada iş güç kurup o vizeyi aldıktan sonra sizinle aynı şartlarda yaşamaya devam edebilir.bunun miktarı ,yatırım tipi gibi konularda amerika'da yaşayan avukatlık hizmetlerinde sınır yok.yani sen o parayı vermeden bu kartı aldın , o da bu karta parası ile sahip oldu. düzen aynı!sonra siz de yine cevdet amcanın açtığı pizzacıya girip çalışıyorsunuz. ne oldu? greencard'ın olduğu için nereye geldin? işin tepesine mi? holding yönetim kurulu murahhas azalığına mı? yine orada da o adama hizmet ediyorsunuz! o kadar... hatta türkiye'de olmadığı kadar riskler taşıyorsunuz artık. sağlık sigortan yok artık ! ssk mantığın yok , emekli sandığın veya bağkurun yok! artık hastanelerin charity sistemlerinde ağlama durumuna göre sana eğer bir hak kartı açarlarsa gidip tedavi olduğunda 30-40 dolara çıkarsan dua ediyorsun. yanlış adres vermeler, sahte kütüphane kartları uzatmalara varan da oyunlar da yine buradaki bazı türklerin cabası!çünkü evine sonradan gönderilecek faturayı bırak ödemeyi hayatında o kadar sıfırı bir arada hiç görmediği için , adamlar her türlü taklayı deniyorlar!evet emek karşılığını ses çıkarmadan ödeyen bir yapı mıdır? doğrudur. kimse kalkıp haftaya al diyemez. canına okursunuz, hak hukuk hala 1. sırada işler lakin siz türkiye'de bir değerken bu ülkede değerin d harfine bile kurban olduğunuz bir noktaya geliyorsanız bu kartın sizin için ne değeri var?amerika bir çoğunuz için ucuz bmw 'nin adresi , ucuz ıphone'u ilk gün alabileceğiniz ülkenin adıdır. bir çok insanın hollywood deneyimleri ışığında bu ülkeye gelip,çocukluğunda gördüğü filmlerdeki sokakları gezmeye görmeye can attığının da farkındayım. ben o insanların yerinde olsam bunu bir hayatımı devam ettirme kaynağı olarak değil , bir tatil aracı olarak kullanıp hayatımın en güzel tatilini yapardım. çok eskiden times square'de tanıştığım bir türk garson demişti ki, -bu ülkeye ilk bu noktaya geldiğim de kollarımı açıp , allahım sonunda geldim ve burada yaşamak burada ölmek istiyorum demiştim. ama şu anda sadece bu noktada bir garsonum ve sadece ölmek istiyorum! çok gülmüştük , ailece ama gerçekten adamın ne dediğini 11 yıl sonra düşündüğüm de o kadar haklı olduğunu gördüm ki . kaldı ki sevgili arkadaşlar. ben bu ülkenin sıkıntılarının %1 dahi görmediğimi söylüyorum.burada ben mimar olup , itü diploması ile benzinci de çalışan (new jersey paterson) kişi ile tanıştım. ben bu ülkede albany (upstate newyork) pizza dağıtırken arabası ile kaza yapıp,doktora beni götürmeyin,eve götürün lütfen,buralarda sigortam yok diye bağıran avukatlık yapmış istanbul barosunda çalışmış avukat gördüm. lütfen bana hamdi (chobani) muhtar (cola başkanı) mehmet öz (doktor) hidayet(sporcu) örnekleri ile gelmeyin.bu ükede bu ismi geçen insanların hiçbiri greencard sebebiyle 30 yaşında buralara gelip taksicilikten geçerek gelmiş insanlar değiller!greencard gerçek hayat deneyimidir. eğer yaşınız 20 civarında ve üniversiteden sonra da kafanız atıyorsa yapın ama kalkıp çoluk çocuk hanımla buralara gelip, sağlık sigortalarınız olmadan çocuklar ateşlendiğinde komşuların gözü içine bakarak bir hayat yaşamaya kalkmayın.kimse sizinle gurur duymuyor!
(morristownvalisi - 12 Aralık 2014 22:24)
arkadas yil 2015 olmus hala 1940 larin arabesk cumleleri ile amerikayi ve green card i aciklamaya calisan insanlar var allah hepsine akil fikir versin baska birsey demiyorum.300 satir, 10 paragraflik yazi yazmaya gerek yok bunu anlatmak icin; kardesim burasi amerika birlesik devletleri ve burasi kurtlar sofrasidir. kimse burada yan gelip yatarak para kazanmaz, herkes ve buna amerikalilar da hatta ozellikle amerikalilar da dahil burada essek gibi calisirlar. universite ogrencileri minimum 1 hatta bazi durumlarda 3 iste calisip egitimlerini finanse etmeye calisirlar. para durumu iyi olan ailelerin cocuklari bile hayati ogrensinler diye mutlaka saatlik islerde calisirlar, bu ulkede su an isterse cok iyi durumda olsun, dunya capinda bir sirkette yonetici olmus olsun herkes mutlaka gencliginda ya bulasik yikamistir ya tuvalet temizlemistir. 80 yasindaki amcalar, teyzeler hala en basit islerde calisip hayatlarini idame ettirmeye calisirlar. hayatinda bir kere bile bilgi edinmeye calismayip abd yi halki zevki sefa icinde yasayan insanlar sanarak buraya yatarak zevki sefa icinde yasayacagini sanarak gelenler tabi ki soka ugrayip sonra buralarda ve baska internet koselerinde abuk sabuk hikayeler anlatirlar. biraz gozunuzu acin ve kafanizdaki o en rahat nasil yatarim dusuncesinden siyrilin, bu ulkenin size sundugu sey calisip mucadele ederseniz hayatinizda iyi seyler olabilecegi ve bu yaptiklarinizin desteklenecegidir bundan baskasi degil. yoksa bana para biryerlerden aksin ben de mal gibi yatip hicbir sey yapmayayim diyorsaniz gidip arap ulkelerini falan hedefleyeceksiniz amerikayi degil.ha bi de son olarak abd nin sundugu baska birsey de, eyalet sisteminden kaynakli olarak hemen hemen her eyalet cok iyi sartlarla ve cok iyi firmalarda calisabilme olanagidir. turkiye de oldugu gibi omrunuz boyunca istanbulda calismak zorunda kalmamanizdir. tanim: sadece ve sadece abd de yasama ve calisma hakki saglayan karttir. yan gelip yatmayi saglamaz, boyle bir iddasi da yoktur.
(alperinan - 12 Aralık 2014 22:55)
bu sene kazandığım kart.-hesabımda para göstermedim fakat onun yerine amerikan vatandaşı olan bir arkadaşım bana sponsor oldu. -doktor raporu yaklaşık 800 tl civarında ama sonuçları siz göremiyorsunuz.kapalı zarfta konsolosluk yetkililerine veriliyor.-konsoloslukta 330 usd vize ücreti ödüyorsunuz. - herkes için öylemidir bilmiyorum ama mülakat süresi 5 dakikayı bulmadı how are you ile başlayıp congratulations ile bitti...halen şaşkınım ...
(dynara - 4 Nisan 2015 20:15)
3 gün sonra bu saatlerde interview'dan çıkmış, resmi olarak gc onayı almanın keyfiyle yollarda sekerek yürüyor olacağım. (i-130 olduğu için interview'ın olumsuz sonuçlanması için elçiliğin göbeğinde ben teröristim diye bağırmam lazım)neyse, doktor muayenesini ben de yazmış olayım;randevulu olduğu için zaten sıra bekleme gibi bir şey yok. tüm işlemler yarım saat bile sürdü sürmedi.önce dr muayene ediyor, o arada hastalıklar sayıyor var mı yok mu diye.kalp hastalığı var mı? şeker hastalığı var mı? yüksek tansiyon var mı? vs vs böyle gidiyor.dövme, piercing vs soruyor. dövme vardı ona bir gözüyle baktı ama herhangi bir şey yapmadı. bunları sisteme girdi.sonra göğüs ve sırt dinledi steteskopla. aşı belgeleri sormuşlardı maalesef yoktu hiç biri, buna rağmen sadece 2 tane aşı vurmaya karar verdi. 2 aşıyı vurdu ve bitti muayene. ardından bi alt kata gönderdiler, kan testi ve göğüs röntgeni için. onlar da 5 dk içinde halloldu ve işlemler bitti 2 gün sonra alabilirsiniz dediler. muayene ve aşılar 475, kan testi ve röntgen 125 tl tuttu. tam 600 tl ödeyip çıkmış oldum.
(xenophobe - 12 Nisan 2015 10:05)
yararlı ilgiler paylaşanlara bile laf atan dangalakları göstermiş olan faydalı kart.ulan dingil adam tecrübelerini yazmış, yarın biz de aynı yoldan geçersek haberimiz olacak. sen git yarak kürek entry girenlerin boyunu ölç.
(kupigometa - 12 Nisan 2015 11:47)
kendi ülkesinde aşağılanarak yaşamayı dert etmeyelenlerin "başka ülkere aşağılanarak girmeye kabul edenlerin ..." şeklinde cümeleler kurmasına sebep olan kart. bu da farklı bir eziklik.
(a vulgar picture - 12 Nisan 2015 12:13)
başka bir ülkeye aşağılanarak girildiğini sanan cahillerce eleştirilir. ahaha fakire bak biz de girdik akrabalarımız da girdi beş dk bile sürmeyen gayet normal bir mülakatla gidiyorsun adamların ülkesine. senden tek istedikleri de belgelerde tutarsızlık olmaması. belgelerinde dürüst ol, sağlık raporlarında pislik çıkarma diyor adam. senden dürüstlük istiyor. sen bunu aşağılanma olarak görüyorsan bu ülkede fazla yaşamışsın demektir. ya da bir sik bilmeden çamur atıyorsun çünkü cahil ve eziksin pmkfmf.
(e a p - 12 Nisan 2015 12:18)
bu seneki sonuclar aciklanmadan yineleyeyim: bu karta "oylesine diye" basvurup, lottery'den kazanan, ulkeye girip cikip, "yeeaa ben yapamiycam galiba burda" deyip turkiye'ye geri donen korkak goteleklere veya "elimde bulunsun nolur nolmaz" deyip hayattan ne istedigini bilmeyen gerzeklere, ve buna gercekten ihtiyaci olup/isteyen insanlarin goz gore gore hakkini yiyen hicbir kisiye, ben hakkimi helal etmiyorum.ıki elim hep yakanizda olacak orospu cocuklari!!!!!! :)
(the spy in the attic - 5 Mayıs 2015 03:52)
1.000.000uncu basvuran talihli oldugumdan tarafima cikmis dalga.
(horatius - 5 Mayıs 2015 18:48)
aşiretle amerika'ya gitmeye çalışanları göstermiş olan çekiliş. yuh amk bildiğin hicret ediyor adamlar.
(st stern - 5 Mayıs 2015 19:30)
kanaatime göre ssg'ye çıkmıştır.
(septendesilyon - 5 Mayıs 2015 20:02)
ben değil amerika kaybetti.
(bmsad - 5 Mayıs 2015 20:38)
basvurmadim, cikmadi. dogal olarak. yazilanlari neden okudum bilmiyorum ama hayalleri olanlara uzuldum. ama!bi mal var ki aranizda ibretlik. adam amerikaya gitmis, kart mart oturma iznini almis, gelmis burda "kizlari salonda yatirmam ;)" diyo. lan adam gitmis 12 ucak saati yola, turkiyeden kiz dusurmeye calisiyo lan ghsjakfhsj fbi olsam usa anayasasi 16nci madde b fikrasinda gecen "dangalaklik sebebiyle" maddesine dayanarak sinir disi ederim salagi. meksika tarafindan yollarim asagi gringilar siksin bi bunu. sorsan green kartim var diye hava atiyom der angut gkakdndja.edit: çocuğa da baya ağır bi şekilde "mal denyo angut sokuk endoplazma" falan demişim, ben bu kadar direkt laf sokmazdım lan. kusura bakmasın artık. yani biraz artislik sezdim ondan bu kadar şeyyapmışım. çok alınma yav. allappelamı versin 20 kere başvurmadım. hiç başvurmadım olm. başvursam ve hak kazansam da teksasta yaşamazdım bu arada. kaliforniya diye bi yer var lan. teksas ne abi. teksasta karılar öküz güdüyo lan hiç mi film izlemiyonuz anlamıyom ki ben ya. koca danayı yatırıp boğazlıyıp kocalarına akşam yemeği hazırlıyolar olm belgesellerde falan çıkıyolar. biraz şapşiksin sen anladığım kadarıyla (sevimli sempatik çocuk anlamda) tabi karı bulamazsın orda amk :) vurdu muydu yere gömecek adam arar onlar. hiç bilmiyonuz bu işleri ya. git filedelfiyaya, filedelfiyanın illeri ilçeleri de güzelmiş. filedelfiya yazmak ne güzelmiş lan bu arada.
(whi - 6 Mayıs 2015 01:22)
insanlarin almak icin binbir turlu adilik yaptiklari kart. ornegin tanidigim bir cift amerika'ya gelirler, yaptiklari ilk i$lerden birisi amerika'dan siginma istegi olur. nedeni ise kurt olduklari icin turkiye'de kendilerine cifte standart uygulanmasi ve benzeri $eylerdir ki ben bile kurt olduklarini bilmemekteyimdir o zamana kadar, bilsem de umurumda olmaz.i$in bir trajik bir de komik yani bulunur. trajik yani amerika'nin isteklerini cart diye kabul etmesi, komik yani ise bu insanlarin amerika'ya, turkiye devleti milli egitim bakanliginin verdigi bursla gelmi$ olmalaridir.$ahsen politikacilarimizi ve devletin cali$ma prensiplerine bayilmam ama kotu hissetmi$tim devlet adina ve du$unmu$tum icimden ke$ke devlet gercekten ihtiyaci olan durust ve kendisini arkadan bicaklamayacak insanlara verseydi bursu diye.
(agamemnon - 25 Kasım 2004 22:52)
Yorum Kaynak Link : green card