Little Girl Blue ' Filminin Konusu : Little Girl Blue is a movie starring Muriel Neukom, Andreas Eberle, and Lena Sabine Berg. Two teenagers find themselves drawn into the romantic relationship problems of their parents.
Ödüller :
türkçe söylenseydi belki şöyle bir şey olurdu:otur orada, otur da saymaya başla parmaklarını, elinden başka ne gelir ki?biliyorum kendini nasil hissettiğiniiş işten geçti diye düşündüğünü, otur orada ve say elindeki parmakları tek tekbenim mutsuz, küçük kızım, küçük ve hüzünlü kızım. otur orada, otur da say şu düşen yağmur damlalarını,tatlım, say seni sarıp sarmalayan yağmur damlalarını, bilmiyor musun bir tanem, vakti geldi artık, vakit geldikimse sana söylemedi mi hiçbilmen lazımelinden gelen sadece saymaktır, ellerindeki parmaklardır tek sayabileceğin, güvenebileceğin kendi ellerindir sadece, başka neyin var ki?birazdan sen de şu düşen yağmur damlaları gibi hissedeceksin kendini her biri tek tek sırılsıklam ıslattıkça seni
(koyumavi - 10 Ekim 2006 11:57)
her üzüntüden sonra koşulan anne kucağında hissedilen, neşeli ve ironik "ben sana demedim mi a salak yavrum" mealindeki şefkatli ayar seansını anımsatan neredeyse likit ` temasıyla:elektrik gitarla duyurulur` pek leziz,pek yumuşak şarkı. öyleki hem little girl blue, hem little girl blues...tamamının tarifi ziyadesiyle zor olduğundan sözlerini vermekle yetinelim. sit there, count your fingers , what else, what else is there to do? and i know how you feel, i know you feel that you're through, sit there and count, oh, count your little fingers, my unhappy, oh, little girl, little girl blue. sit there, oh, count those raindrops you see fallin' down oh, honey, all around on you, honey, don't you know it's time, oh, that it's time somebody told you, 'cause you got to know that all you ever gonna have to count on, or gonna want to lean on, it's gonna feel just like those raindrops too when they're fallin' down all around you.
(sukedisisu - 28 Kasım 2002 18:01)
her ne kadar bir çocuğa yazılmış gibi duruyorsa da hatalarınızı saydığınız parmaklarınız her zaman kırışıktır .bu sebeple 30 dan sonra dinlenilmemesi gerekir
(asfaltina - 5 Haziran 2010 13:27)
janis joplin'in içindeki çocuğa hitabesi. klasik, naif, zamansız, zamanın ötesinde bir eser.
(auro - 7 Aralık 2010 23:55)
yağmurlu bir günde, kafa inceden güzelleşmişken ve kalp kırıkken, pencerenin önünde mırıldanılan, nina'nın yeri ayrı olsa da kutsallığını janis joplin'de tescilleyen şarkı.
(the cipcirkin ordek yavrusu - 22 Nisan 2011 19:53)
alıp götüren,sonra geri getirip parmaklarımızı saydıran şarkıdır.
(journey to the end of the night - 25 Aralık 2011 15:44)
help me lord ile birlikte dinlenilmesi durumunda aşırı doz etkisi yapan bir janis joplin şarkısı*
(rasyonel kupaj 145 - 19 Haziran 2003 01:16)
uzun zamandır çok sevdiğim, hatırı sayılır bir zamandır da "sit back, can you feel me" diye başladığını sandığım harika şarkı. radyo eksen'de analog yayından hemen önce bir bölümünü çalıyorlar bir süredir.
(illuminate - 2 Ocak 2013 12:15)
2 gun dinlemesem ozledigim sarkidir. her zaman janis joplin'den dinlemeyi tercih ettigimdir.[http://www.youtube.com/watch?v=c3fzql-3_zm http://www.youtube.com/watch?v=c3fzql-3_zm]
(littlegirlblue - 23 Mart 2013 20:38)
janis joplin'in sizin modunuza göre bazen anne gibi, bazen abla gibi, bazense bir sevgili gibi söylediği harika şarkı. her halukarda saçınızı okşuyor ama, orası kesin.ayrıca hafif sarhoşken ve yağmur yağarken dinlenmeli. gerçi janis joplin'in o güzel sesi her halukarda sarhoş ediyor. yağmuru özlettin kadın
(alaimisema - 23 Ekim 2016 23:00)
Yorum Kaynak Link : little girl blue