sabi sübyanken neşe,korku,hüzün vb hislerimi coşturmuş şeyleri bir süredir tekrar gözden geçiriyorum,elimin altında internet gibi bir nimet,ruhumda da ezelden ebede orospu çocukluğu olduğu için seksenlerde çekilmiş perili,zombili,hörrlü filmleri indirip izlemeye başladım,bir seri istismar sineması,giallo,hollywood yapımı arasında the beyond malesef üzülerek söylüyorum ,izlerken korkmak yerine baygınlık geçirdiğim bir film olarak kişisel belleğimde güncellenmiştir,keşke çocukken izleyip altıma sıçtığım filmler için ayırdığım bölümde öyle tozlu tozlu saklı kalsaymış,nitekim ayrıldıktan sonra zaman zaman akla düşen,lakin karşılaşınca beş dakka dayanılamayan eski sevgili olduk bir buçuk saat boyunca.

zamanının ötesinde gore işçiliğini kenarda bırakırsak,bilhassa senaryonun gidişatıyla akıl sağlığından çalacak kertede kötüymüş hakkaten.korku filminde senaryo ne kadar zayıf olursa olsun,içerikteki kan ve vahşet dozunun tatmin ettiği,kurabiye canavarı gibi korku filmi götüren ciddi bir sinemasever kitle var bu dünyada ve sanırım imdb de de "görece" yüksek puanlı bir film olmasında bunun payı çok fazla.

mesela küvetten çıkan zombinin temizlikçi hatuna ne yapmasını beklersiniz?yemesi lazım değil mi?bizim gerizekalı zombi kardeşimizin mücadelesi kadının kafasını çivili duvara geçirebilmek için oluyor,salt öldürmek güdüsüyle hareket eden bir zombiyi izliyoruz...garip tabi.bir diğer enteresan sahne şu kütüphanede geçen.vatandaş dört köşe kapalı kütüphanenin içinde şimşek çakınca teke zortlatması oluyor ve kafa üstü çakılıp hakkın rahmetine kavuşuyor,kavuştuğunu gözleri faltaşı gibi açıkken bedeninin tamamen hareketsiz oluşundan anlıyoruz,sonra nereden peydah oldukları belirsiz kafam kadar örümcekler ortama doluşup herifi yemeye başlıyor,abartısız bir beş dakka bu tarantulaların insan ziyafetini izliyoruz,ayrıca bir yandan da ölmüş olan herifin sırf gore dozu maksimizasyonu aşkına aslında henüz ölmemiş olduğunu anlıyoruz,tarantulalar herifi sindirirken gözleri sağa sola bakıyor.son yirmi dakkada falan sikerim evini lanetini deyip zombi konseptine tam manevra yapıyor fulci,(hastane sahnesi) cehennemin kapılarının açık kalması sebebiyle cereyandan etkilenerek dirilen zombiler ne hikmetse makine kimya endüstrisi mühimmatı kafaya yiyince geberiyor,ne hikmetse diyorum çünkü zombiler bu filmde kimyasal vs etkisiyle değil süpernatürel etkenler,lanet vb bir sebepten diriliyor.neyse mantığın sınırlarını zorlayan tonla detay içeren bir filmmiş.lanetli ev konseptiyle zombi filmi arasında bir denge kurmak istenmiş,fırlayan gözler,parçalanan gırtlaktan bahçe hortumu gibi foşur foşur kan akmasıyla tamamen de görselden medet umuluştur,günümüzde izlenmemelidir,zaman kaybıdır.

(yeramyan - 23 Kasım 2009 16:57)

lucio fulci'nin 1980 ve 1981 yıllarında yaptığı ve "ölüm trilojisi" (trilogia della morte) olarak bilinen üç filminden ikincisidir ve orijinal adı "...e tu vivrai nel terrore! l'aldilà"dır.

(the beatles - 1 Temmuz 2013 00:51)

faşist solcu terörist diye bir tanım üretmiş. (bkz: #36923021)

(all rights rezerved - 14 Eylül 2013 11:33)

öldürülmüş bir insanın annesi hakkında atıp tutma özgürlüğünü kendinde görüyorsa bundan sonra kendi annesi hakkında atıp tutma hakkını bize vermiş yazardır.

(17december - 23 Eylül 2013 16:48)

şunu yazmış;

#37224720

"sayfı sarısülük

bana bir yahudi fıkrası hatırlatan kadın. fıkra şöyle; israil genelkurmayı filistin'e askeri harekat düzenlemeye karar verir. haberi alan bir israil askerinin annesi hemen oğlunu arar ve başlar nasihat etmeye. ‘kendini çok fazla yorma. bir filistinli öldür ve dinlen. sonra başka bir filistinli daha öldür ve yine dinlen.' yahudi askerin aklına takılmış olmalı ki dayanamayıp annesine, ‘ya filistinliler beni öldürürse anne?’ diye sorar. bunun üzerine annesi, ‘ah yavrum! seni öldürmek mi? neden? sen onlara ne yaptın ki?’ diye ağlar.

tabikide fıkrada geçen hayali karakterlerle filan hiç alakası yok bu kadının. polisi darp ederken ölen oğlununda hiç bir alakası yok. bana bu fıkrayı hatırlatmasının nedeni bu kadının fıkrada geçen nasihat. merak ediyorum oğluna ne nasihat ediyordu. eylemlere katılıp polisi taşlamasını, sağı sola ateşe vermesini, kaldırım taşlarını söküp camları kırmasını, ülkenin polisinin kalkanını gasp etmesini vs... neyi. gördüğüm kadarıyla oğlunun bir polisi darp ederken o hengamede kaza sonucu ölmüş olması üzerine "benim oğlum ne yaptı ki" açısından bakıyor olaya. yazık."

gerçekten yazık...

(kasaba insani - 26 Eylül 2013 15:53)

bizlerle şu güzelim #37224720 yazısını paylaşmış ekşi sözlük yazarı.

çok kısa keseyim;

umarım bir gün canını fazlasıyla acıtan bir haksızlıkla karşılaşır ve aynı haksızlıklara karşı yine senin gibi canı fazlasıyla acıyan insanlarla kader birliği yaparsın. umarım isyanın dağları delecek boyuta ulaşır ve umarım isyanını kontrol edemeyecek kadar kendini kaybedersin. umarım haklı isyanını kimseler duymaz ve umarım sesini duyurmak için kendini ateşe atmaktan imtina etmezsin. umarım sende o göt vardır adamım. umarım sende o yürek vardır.

yine umarım o haklı isyanında bok yoluna ölsen bile, annenin senin ardından söyleyeceği cümleleri biliyorsundur. ve yine umarım senin annen de ardından ''benim oğlum ne yaptı ki'' diyebilecek kadar seni seviyordur. umarım.

(mehyanede sabahlayan adam - 26 Eylül 2013 15:58)

bildiğin dinci müslüman. hani müslümanlara kasıtlı olarak olimpiyat verilmediğini falan düşünen tayfa var ya, aynen onlardan.

(utanan ayi - 2 Ekim 2013 13:32)

herkese orospu çocuğu diyen orospu olmayan kadın çocuğu. dinci.

(bkz: #37360547)

(i melih - 2 Ekim 2013 13:54)

(bkz: şakirt ve öfkeli)

(i melih - 3 Ekim 2013 14:07)

emine cansever'in yanındaki taş gibi polis başlığında "kadının ailesi filan var, taciz ediyorsunuz" diye atarlanan, fakat daha 1 hafta önce ethem sarısülük'ün annesine göstermediği saygı ile hatırlanan ikiyüzlü tip.
ne mal olduğu zaten kendisini takdir edene bakınca anlaşılıyor.

(endoplazmikretikulum - 11 Ekim 2013 10:01)

çekildiği yıla göre değerlendirildiğinde (1981) gerçekten oldukça ba$arılı, hatta süper bir gore olduğu sonucuna varılabilir.
ama 1981'de de eminim ingilizce bundan çok farklı değildi ve insanlar morg kapısına "do not entry" ibaresi koymuyolardı. böyle bir amelelikten dolayı lucio fulci amcama da selam ederim.

(penny - 24 Ocak 2004 00:49)

troll olarak işaretleyip kurtulduğum yazar..

(serkaninci - 17 Aralık 2013 21:13)

mide bulandıran girileriyle meşhur yazar. yazık.

(suyun oteki hali - 5 Şubat 2014 16:16)

bana bir özür borçlu olduğunu düşünüyorum. kendisine ciddiyetle ve iyi niyetle bir mesaj yazdım ve bana küfretti, ama mesele değil. gereksiz yere saldırdığı kızın canı sıkkın. karşılıklı olarak yazdıklarını silerlerse sorun ortadan kalkacak.

yoksa dava açacakmış "du bist alles was ich will" nickli yazar. kendileri bilir.

(lazar wolf - 6 Şubat 2014 15:54)

sanırsam bir troll. boru falan dediğine göre askerlik de yapmamış, yapsa bilirdi kullanılmış law silahının niteliğini.

(dortatli - 7 Mart 2014 23:36)

sümeyye ile fiyatta anlaşamamışlar anlaşılan

(hedaz - 14 Mayıs 2014 15:28)

yazınca f tipi yazar.

(san anel an - 13 Ekim 2014 16:27)

troll.

(armitage - 5 Aralık 2014 18:06)

bir allah sever. gerisini siz dusunun. kendisi dedigine gore ufak cocuklari yalamak istiyormus.

(12481631 - 19 Aralık 2014 06:52)

şahane bir korku filmidir...yalnız konuşulan ingilizcenin telaffuzu epey tuhaf geliyor...hastanede geçen sahneleri oldukça iyidir...bir de küvetten çıkan adamın,o sahnedeki hatun kişinin gözünü duvardaki çiviyle çıkarma sahnesi vardır ki dadından yenmez.

(anamavradimolsun - 6 Mayıs 2006 23:23)