Snow Cake (~ Um Certo Olhar) ' Filminin Konusu : Alex yolda giderken arabasına aldığı otostopçu Vivienne ile bir kaza geçirirler. Vivienne’in ölümü nedeniyle kendini suçlu hisseden Alex, Vivienne’in annesi Linda'yı ziyaret etmeye karar verir. Fakat Linda'nın otistik olduğunu görünce, cenaze işlemlerinde yardımcı olması gerektiğini düşünerek onunla kalır. Ne zaman ne yapacağı belli olmayan Linda’nın dünyasını anlamak güçtür... Bu arada Alex, Linda’Nın komşusu Maggie ile bir ilişki yaşamaya başlamıştır. Ancak geçmişi ile ilgili kabullenmekten kaçtığı bazı gerçekler su yüzüne çıkmaya başladıkça içinde biriktirdiği acı ve kızgınlıklarla yüzleşmek zorunda kalır.
The Song of Lunch(2010)(7,5-1661)
Rasputin(1997)(7,0-3606)
Closet Land(1991)(7,0-2592)
The Search for John Gissing(2001)(7,0-765)
Nobel Son(2008)(6,3-5400)
Mesmer(1994)(6,2-893)
Dark Harbor(1999)(6,2-2258)
An Awfully Big Adventure(1995)(6,0-2398)
otistik bir anne, kızı, kızıyla alakalı problemli bir adamın etrafında gelişen hikayesiyle uzun ama sıkıcı olmayan bir film, renklerinin vasatlığı görüntü yönetmenin vasatlığıyla örtüşse de izlenirken rahatsızlık vermiyor, hayatın içinden izlenimini genel itibariyle koruması da artısı.http://www.snowcakemovie.co.uk/
(schizophrenia13 - 18 Eylül 2006 22:40)
sırf i am kloot, tori amos, feist, super free animals, stereophonics gibi cennetten çalınma tınılara sahip grup/şahısları barındıran soundtracki için bile arşive girmeye hak kazanan bir film.
(cornflakegirl - 15 Ocak 2007 09:53)
(bkz: dazlious)
(cornflakegirl - 15 Ocak 2007 17:13)
ne kahkahalar attıran ne de ağlatan filmlerden biri.oyunculuk zaten beklendiği gibi muhteşem, tıpkı sountrack gibi!filmde beni rahatsız eden vivian'ı canlandıran hanımın yapmacık duran hal ve tavırları olmuştur ama o da karakterden kaynaklanıyor zaten--- spoiler ---sanırım filmde değişen hayatların en net sonucu carrie-anne moss'un hiçbir şey söylemeden linda'nın evindeki çöpü, çöp kamyonuna bırakması olmuş alan rickman olmasa bu filmi izlemeyi erteleyecek beni "bir kitap okudum hayatım değişti" tarzı söylemlere itmiştir--- spoiler ---(bkz: hello sunshine)
(spider - 21 Şubat 2007 23:20)
perfecto mondo bir film.
(candywarhols - 1 Nisan 2007 13:55)
otistik karakterin bazı dialoglarini uygun bulmasam da o kadar kusur kadı kızında da olur deyip 10 uzerinden 8 puan verdigim film...zaman zaman dusen temposuyla izleyiciyi sıkabildiği kanaatindeyim ( zira benim gibi içinde otizm barındıran herseye takıntısı olan bir insanı bile sıkabildi ) ancak filmin sonunda güdülen mesaj kaygısı olumlu sonuçlanmış.kardan yapılmış pastaya hayran kaldığımı üstüne üstüne basa basa belirtmen gerek benim bile yiyesim geldi.otistik karakter linda nın karın ağızda erimesinin verdigi hissi orgazm a benzetmesi otistik karakterlerin dunyasının ne kadar ilginc olabileceginin hoş bir göstergesiydi.-mutlaka izlenmesi gerek ..yuksek islevli otistik bir bireyin neredeyse tek basina yasam mucadelesine katılması . bu nokta da ailesinin olumlu tutumu , gunluk yasamı icin kızıyla buldugu dahiyane cozumler ve rutinlerini yapılandırma stratejileri mutlaka gorulmeli.ustelik yetiskin otistik bir bireyin yasamından kesitler görmek acısından ( dogrularıyla yanlıslarıyla ) onem teskil ediyor ve bu noktada rain man den biraz ayrılıyor.cunku bu filmde daha bagımsız ve daha ıletısıme acık bir otistik birey soz konusu ustune ustluk bu birey erkek degil bayan....oldukca ilginc detaylar var..bulabilirseniz mutlaka izleyin... -
(frusciantegreenie - 23 Nisan 2007 13:07)
- the past is only a memory- the future a fantasy- it's only in the present- that we truly live
(evde bakla yiyen kek - 15 Kasım 2007 06:31)
karın durağanlığına tutunmuş olağan üstü bir film.bir de tam zamanında northern lad'i*, just looking'i*, ve de en muhteşeminden hello sunshine'ı* duymak var.
(arien - 28 Mart 2008 17:12)
nedense böyle soğuk bir iklimde, karlı küçük bir kasaba geçen filmlerin baştan güzel bir senaryosu olduğu gibi bir inancın varolup olmadığını bana düşündürtmeye başlamış film. hala kafamı karıştırıyor. karın temizliği ve saflığı işaret ettiğini ileri sürersek, minik kasaba da kendine has, düzenli, şehir gibi curcunalı olmayan özellikleri, tek düze insanlari ile karla birlikte başkaları için son derece egzotik olabilecek, şirin mi şirin bir arka plan yaratıyor olabilir. tabi bu filmdeki bir diğer egzotik eleman da -gene kimi algılara göre- otistik kahramanımız. nedense ben de çok fazla etki bırakan bir film olmadı, yer yer çok da sıkıldım. ama, kamera tekniğinden dolayı olabilir, mekanın kısıtlı olması çok da klostrofobik hissettirmedi.--- spoiler ---ya bu otistikler şimdi kendilerinin otistik olduğunu biliyor mu? muhtemelen pek çok çeşidi vardır da, sigourney weaver bir ara alan rickman bunaltıcı hareketlerinden dolayı ondan şikayet ederken "ee, ben bir otistiğim ne yapalım, katlanacaksın" gibisinden uyuz bir çıkışta bulunuyor. ben anlamadım bunu, otistiklerin karşılıklı insan ilişkilerinde başkaları gibi hesap yapamadıkları bilinip kırıcı olabilecek hareketleri tolere ediliyorsa, bu eleman bunun nasıl farkında olup bir de karşısındakine "anla halimden" diye bir istekte bulunabiliyor. çok da dikkat vererek izlediğim bir film değildi, ama kurcalamış kafamı bir kere--- spoiler ---
(tori - 14 Temmuz 2009 22:31)
otistik bir anne (sigourney weaver ), kızı (emily hampshire ) ve yalnız bir adamın (alan rickman ) üzücü bir şekilde bir araya gelmelerinin hikayesini anlatan tatlı bir film. uzun olmasına rağmen sıkmayan, tadı damakta kalan bir film. alternatif film arayanlar için tavsiye edilir.http://www.filmarasi.com/…ie.aspx?subtab=6&id=53124
(yalandunya - 6 Aralık 2009 18:16)
bildigimiz yas pastadir. icine koyulan meyveye vsye gore ismi degisir. limonlu pasta, visneli pasta, otlu pasta boklu pasta gibi.
(everythingbutthegirl - 26 Kasım 2002 13:34)
(bkz: snowboard)
(larden loughness - 26 Kasım 2002 13:35)
sigourney weaver'in performansini gorunce bu seneki "natalie portman oscari hak etti" argumanlari iyice anlamsizlasiyor. oscari bilmem ama iste oyunculuk budur. bir sahnesini 3 kere geriye alip izledim hal hareketine sasirip inanilmaz begendigim icin*. konusma tarzi, mimikleri, vucut dili... her seyi mukemmeldi film boyunca. --- spoiler ---* mutfagima girme diye bagira bagira alan rickman'in camasirlarini hisimla aliyor rickman'a veriyor sahnesi... o vucuttaki sallanma, bagirma, mimikler... dehset. takdir edilesi.--- spoiler ---bir slice of life filmi. sonu mutlu/mutsuz degil. hayat gibi iste. alan rickman'i oldum olasi sevdim zaten. weaver'in rolune bittim. felsefesi ve metinleri de gayet guzel. "anthems for a seventeen year old girl" guzel yerlerde girmis. daha ne. 9/10.--- spoiler ---alan rickman'in en sonda biraktigi hediyeden esinleniyor filmin adi. dazlious!--- spoiler ---imdb linki icin; http://www.imdb.com/title/tt0448124/
(infected grail - 3 Şubat 2011 13:36)
cenaze töreninden sonra çalan parça super furry animals dan hello sunshine dır.
(ahbekardesim - 6 Mart 2011 18:08)
son derece hoş bir tesadüf eseri izlediğim film. filmi izlemeye başlamamın nedeni alan rickman'ın varlığıydı. adamı uzun zamandır professor snape'ten başka rolde izlemediğim için, kanallar arasında gezinirken görünce merak ettim. iyi ki de etmişim. bence performansı sigourney weaver'dan çok daha iyiydi, bunaldığı bir ara (zannediyorum) sahile doğru efemine koşuşunu saymazsak tabi. karın filmde çok baskın bir yer tutmasından mıdır, linda'nın evinin sakin düzeninden veya düşünme ve ölümü karşılama şeklinin yalınlığından mıdır, yoksa film müziklerinin muhteşemliğinden midir bilemiyorum ama içimi temizlemiş, beni ferahlatmış gibi geldi. aranıp bulunup izlenmesi gereken bir film.
(sokur - 1 Temmuz 2011 09:03)
carrie-anne moss hariç oldukça iyiydi. karakterin harcıalemliği olsun, oyunculuğunun sigourney weaver'ın yanında ayşen gruda kıvamında kalması olsun, pek gitmemiş genel itibariyle. aslında ben filmden alacaklarımı o kadar iyi şekilde aldım ki, ondan carrie-anne moss'a taktım. yoksa yani, alan rickman ve sigourney weaver'ın karşılıklı döktürdüğünden zaten herkes bahsettiği için söyleme ihtiyacı hissetmiyorum. karlı bir akşamüstünde hiç sıkmadan izlenebilecek bir filmdir. sizler de hava koşulları müsaitken izleyin derim. evet.(bkz: entry'yi evet ile bitirme ekolü)
(petrol kalemi - 8 Ocak 2013 18:29)
yonetmenligini marc evansin yaptigi kim cattrall carrie-anne moss ve alan rickmanin bas rollerinde oldugu ve su an cekim asamasinda olan film
(fastlove - 11 Nisan 2005 19:37)
angela pell'in senaryosunu yazdığı, marc evans'ın yönettiği, ingiliz-kanada ortak yapımı film. ilk gösterimi 2006 berlin film festivali'nin açılışında yapılmış, altın ayı'ya aday gösterilmiş bu filmin oyuncuları: alan rickman, sigourney weaver, james allodi ve carrie-anne moss. "kar pastası" adıyla, 25. uluslararası istanbul film festivali, "akbank galaları-" bölümünde gösterime girecek.
(ranini - 11 Mart 2006 21:25)
sigourney weaver'in harika performansını aynı anda hem gülümseyerek hem gözlerim yaşararak izlediğim iç titretici film.
(endoplazmikretikulum - 11 Nisan 2006 13:59)
Yorum Kaynak Link : snow cake