ikinci dünya savaşı sırasında toplama kamplarında bulunan usta yahudi kalpazanların, matbaacıların naziler tarafından bernhard toplama kampında bir araya getirilmesini ve ingiltere, abd ekonomisini çökertmek üzere sahte sterlin ve dolar basımını konu edinen film.
gerçek bir hikaye olması filmin ilginçliğini arttırıyor.

(bkz: operation bernhard)

(zorba - 23 Aralık 2007 00:05)

sekseninci oscar ödül töreninde yabancı dilde en iyi film ödülünü alan filmdir. avusturya yapımıdır. avusturya iki kere aday olup sonunda heykelciği kapmıştır. ama nasıl?

(bkz: yahudi soykırımı temalı filmlerin oscar alması)

(willy wonka - 26 Şubat 2008 12:38)

senaryosu, filmin asi çocuğu burger'in anılarına (the commando of counterfeiters adlı kitap) dayanmaktadır.

(sleepy99 - 31 Mart 2008 23:13)

schindler's list ve la vita a bella gibi ikinci dünya savaşında yahudi soykırımına değinen diger kaotik filmler gibi izlerken gerim gerim germeyen film.

belki de bu havanın dağıtılmasındaki en büyük sebep filmin başında ve sonunda yer alan sahneler olabilir,tabii izlerken dehşete düştüğünüz sahneler yine var zaten o donemi anlatan filmlerin neredeyse tamamında hem fiziksel hemde psikolojik şiddet unsurları fazlasıyla kullanılmakta ama bu filmde daha değişik bir hava var nasıl desem sanki adamların diger mahkumlardan ayrıcalıklı oldugunu bildiğinizden dolayı her an kurturulucaklarmış gibi rahat rahat seyrediyorsunuz.

(thelepermessiah - 1 Nisan 2008 22:05)

yer yer --- spoiler --- içerir.

yahudi soykırımı zamanı.
toplama kampındaki bir grup yahudi, ayrı bir yerde tutuluyor. onlara temiz yataklar veriliyor. yıkanmalarına izin veriliyor. bir elleri yağda, bir elleri balda değil tabi ama en azından diğerlerinden nispeten iyi bir durumdalar.

çünkü onlar sahte para basmak için kullanılıyorlar.

alman hükümeti sahte ingiliz sterlini basarak britanya ekonomisini çökertmek istiyor. zamanın en büyük kalpazanı da toplama kampında. bu işin ehli bir grup yahudi, sahte paraları o kadar iyi basıyor ki ingiltere bankası bile paraların sahte olduğunu anlamıyor.

alman hükümeti bunun üzerine sahte amerikan doları basmaya karar veriyor.

dönemin en büyük kalpazanı, hayatına devam edebilmek için dolarları yapmaya hazır. ama burger denilen bir yahudi var, o''ben bu paraları basıp da bu heriflerin savaşı kazanmasına yardımcı olamam''diyip, ideolojik bir takım fikirler ve onurunu ayakta tutabilme gayesiyle sahte dolar basılmasını erteletiyor.

o diyor ki''basmayalım bu dolarları''
beriki diyor ki''öldürürler bizi''
o diyor ki''zaten öldürecekler''
beriki diyor ki''bir gün daha yaşamak istiyorum.''

gerçek bir öyküden yola çıkılarak yapılmış ve insanı sıkmadan kendisini izlettiren bir film.

(muhabirkedi - 21 Nisan 2008 14:35)

yahudi soykırımı ile ilgili filmler bi dereceye kadar sıktı artık. ama bu filmler her seferinde meseleye oyle farklı açılardan yaklaşıyor ki nerdeyse insanlığın bütün çelişkileri, bütün dramları, bütün sorunları bu olay bağlamında işleniyor. aynı konunun farklı farklı açılardan ele alınması insanı bu durumda pek de sıkmıyor. nitekim schindlerin listesinde konu yahudilere acıyan bir alman iş adamı açısından ele alınıyorken, bu filmde hayatta kalmak için nazilere fevkalade büyük bir yardım yapan yahudinin durumu anlatılıyor.
film bence iyi kotarılmış, özellikle sally ve burger'in oyunculukları süper.
filmin gevşek bir şekilde de olsa tarihi bir boyutunun olması güzel, adamlar gerçekten de 134 milyon sterlincik basmışlar toplama kampında.

son olarak:

--- spoiler ---
niye sanat yaparak para kazanayim ki para yaparak para kazanırım daha iyi.
--- spoiler ---

(o beldenin sakini - 22 Nisan 2008 14:33)

dandik kağıt parçalarının tüm dünyadaki insanların yaşamını nasıl etkilediğini anlatan avusturya yapımı film. kalpazanlar, yahudi soykırımını sanatsal bir açıdan ele alıp anlatan filmler klasiğinin yeni bir versiyonu olarak gözükmesine rağmen, yine de işlediği konuyu başarılı bir şekilde gözler önüne serip izleyicisini filmin içine alarak etkilemesini bilmiş.
dünyada kimin hayatına devam edip etmeyeceğine, bir soykırım kampındaki küçük bir odada, kağıttan para basan sayısı on civarındaki esirlerin karar vermesi ve bunun tüm ülkelerin geleceğini belirlemesi çok sağlam bir kurguyla birleşmiş, üzerine de başarılı oyunculuklar eklenince filmin oscar alması süpriz olmamış kanımca.

film ayrıca motivasyon eğitimi için derslerde öğrencilere izlettirilecek cinsten. insanların hangi şartlarda nasıl motive olduğunu, iç ve dış motivasyon kaynaklarının hayatta kalma mücadelesi ile nasıl değişebildiğini görmek mümkün filmde.

(servicio - 24 Nisan 2008 10:42)

konusu ve işleyişiyle insana birçok ders veren, kwai köprüsüne benzer bir konuya sahip, nazi karşıtı film (yandaşını daha görmedi ya!). idealizmle yaşama tutkusunun, ideallerle ihtiyaçların aynı odada, aynı hücrede buluştuğu hatta yer yer boğuştuğu bir atmosferde sanatın farklı bir dalının^* sergilenişi.
sevdim ben. karl markovics, göz yaşartacak kadar yüksek bir performans sergiliyor.

(seyuranto - 12 Temmuz 2008 16:24)

--- spoiler ---
- basılacak kağıtlar seçilirken türk keteni kullanılmakta ve övülmektedir.
- kalpazan yahudilerin "nazilere bizim ölümüzü tatırmayacağım." derken abd ve ingiliz ekonomilerini çökertecek güçte olmaları büyük bir handikaptır.
-burger tipinin ve düşünce tarzının sonuna kadar arkasındayım. peki almanlar bu sayede bu savaşı kazansalardı ne olacaktı. kalpazan yahudiler yaşayabilecek miydi?
-alman tiplemesinin kendi çocuklarına asla vurmaması ama yahudileri acımadan öldümesi gibi birçok ikilem vardır.
--- spoiler ---

izlenmesi, tartışılması ve ders çıkarılması gereken bir filmdir. bir başyapıttır. oscarı sonuna kadar hak etmiştir.

(love vs hate - 17 Eylül 2008 09:10)

ikinci dunya savasi ve nazilerin zulmu uzerine ikiyuzbin tane film cekilmis olmasina karsin hala yeni konular ve ayrintilar cikabiliyormus ve de cok sahane anlatilabiliyormus. cok saglam film. ozellikle de gostermeden hissettirdigi vahset acisindan. kan revan olmaksizin korkuyu anlatabilen nefis bi hikaye.

(genx - 7 Ekim 2008 22:08)

karl markovics şov olarak değerlendirilebilecek yapıt.

(0 5 ucu olan adam - 9 Ekim 2008 17:20)

tuvalette rap müzik yapan yahudi esirlere bir başka esirin "yaa bırakın zenci müziğini, almanya'nın kendi müziği yok sanki" gibi hafiften ırkçılık kokan ironik bir çıkış yapmasıyla da hatırlanacak film.
kalabalık bir güruhla seyredilirse yönetmenin bu ve benzeri ince detaylarını yakalamak zor oluyor.

(elma c elma v - 12 Ocak 2009 02:11)

basitliği içinde güzel derinlikler bulundurmayı başarabilmiş filmdir.

--- spoiler ---

tüm film boyunca yahudi kimlikleri sebebiyle ikinci sınıf görülmüş, bu kimliklerini görmezden gelmiş insanlar filmin sonunda gelen isyancılara yahudiliklerini ispatlayabilmek için yarışırlar. unuttukları kimlikleri bir anda gün yüzüne çıkar. hatta cerrah olan tipiyle bile ispata kalkışır. kimlikler hiçbir şekilde bir tekilliğe indirgenemez ve farklı yerlerde farklı biçimler alır. siz veya bir başkası istediği sürece vardır.

ayırdığı pasaportlar arasında çocuklarının pasaportlarını bulan adamın hikayesi de ayrı bir tezat oluşturmakta. içinde bulunduğu gruptaki herkes belki de savaşın bitmesini beklerken o sadece başkaları için yaşamaktadır ve savaşın bittiğini anlar anlamaz intihar edecektir. ayrıca sally karakterinin etrafa saçılmış onlarca ceset arasında onun cesedini koyacak yer bulamamış olması hayatın ne kadar sübjektif bir kavram olduğunu vurguluyor. bir sürü insan ölmüştür ama birisinin cesedi sizin kucağınızdadır. zaten sally de sormayı düşündüğü soruyu yarıda bırakmıştır. zira saçmadır.

yalnız yine de filmin sonunda bu hikayenin savaş sonrası döneme olan etkisi biraz abartılmış gibi. daha çok basılması mümkün olan sterlin değil de dolar olsaydı bugünkü siyasi dengeler farklı mı olacaktı yani derler adama. sonu da bireysel etkileri kapsamında bağlansaymış daha hoş olabilirmiş kanımca.

--- spoiler ---

(bugrabute - 4 Şubat 2009 03:13)

salomon sorowitsch karakterini canlandıran karl markovics'in çok başarılı bir performans gösterdiği, etkileyici bir gerçek hikayeye dayanan, insanı düşüncelere sevkeden, resim sanatına olan hayranlığı arttıran, sade ve güzel bir film. bir kalpazan'ın para kazanmaya ilişkin düşüncesi çok hoştur:

"para kazanmanın en pratik yolu, onu yapmaktır."

(sethplay - 16 Nisan 2009 12:54)

simgelerin özenle kullanıldığı bir soykırım filmi daha.

--- spoiler ---

duvarın öte tarafında daha aşağı konumda olan yahudiler sıklıkla öldürülmektedir. duvarın bu tarafındaki yahudiler ise nispeten daha iyi konumda kamp hayatındadırlar. bir gün duvarın öte tarafında birkaç yahudi duvara doğru kurşuna dizilirler, sadece selerini duyarız ve kurşun deliklerini görürüz. sonra duvarın bu tarafındaki bir yahudi duvar dibine çöküp ağlamaya başlar.

--- spoiler ---

(bitter cikolata - 13 Haziran 2009 12:34)

çirkin kahraman ekolünün en iyi performanslarından birisi yaşatan karl markovics ile önemli izler bırakan bir film.

daha önce söz konusu hususu doğru düzgün işleyen bir filmin olmaması ve hikayenin gerçek olması nedeniyle fazlasıyla ciddiye alınması gereken; oscar almış olmasının filmin iyi kurgusuna ve iyi senaryosuna bir şey katmadığını ya onlardan bir şey almadığını düşündüğüm bir film.

yine de bilinmesi gerekir ki, esas olarak nazi vahşeti filmi değil, çirkin kahramanın hikayesidir.

(tarrega - 4 Ağustos 2009 09:22)

karl markovics i gözümde "ecnebi çirkin kral" yapmış muhteşem filmdir.

--- spoiler ---

bir gün daha olsa yaşamak istiyorum.

--- spoiler ---

(blumengasse - 21 Aralık 2010 18:43)

böyle çirkin bir savaştan çıkabilecek nadide bir güzellik, yapıt.

--- spoiler ---

filmin beni en çok gülümseten sahnesi

- bir kaşık empresyonistler için, bir kaşık avangardistler için.

--- spoiler ---

(bir bar taburesi - 8 Temmuz 2011 12:49)

ilginç konusu, etkileyici oyuncu performansları ve dikkat isteyen kimi detayları ile ''iyi film'' kategorisine girmiş bir yapım.

----- bruce willis ölüymüş -----

başrol sally'i canlandıran karl markovics çok iyiydi ama ben bir de burger karakterini oynayan august diehl kardeşimize dikkat çekmek istiyorum. çok değil, 2009'da inglourious basterds filminde psikopat bir nazi subayını canlandırmıştı. o nasıl bir oyunculuk gücüdür bu sefer de tam tersi bir rolde gene başarıyla oynuyorsun be adam. kendisinin filmde ''ben asla bir nazi subayı olmazdım.'' repliği sonradan inglourious basterds'daki rolüne hoş bir tezat oluşturmuş.

----- bruce willis ölüymüş-----

(noxell - 11 Temmuz 2011 01:37)

işemeli sıçmalı hard pornoları saymazsak "bir insanın üzerine harbi harbi işeme sahnesi" içeren ender ötesi filmlerden biridir.

(begegnungen - 21 Aralık 2012 19:54)