Çıkış Tarihi     : 01 Ocak 2018 Pazartesi, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Cinayet,Drama,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  MediaFusion Entertainment , Carbin Pictures
Yönetmen       : Jowan Carbin (IMDB)
Senarist          : Jowan Carbin (IMDB)
Oyuncular      : Brad Dourif (IMDB)(ekşi), William Baldwin (IMDB), Laura Cayouette (IMDB), John Robinson (IMDB)(ekşi), Lew Temple (IMDB)(ekşi), Jean-Marc Barr (IMDB)(ekşi), James Moses Black (IMDB), Ritchie Montgomery (IMDB), Deneen Tyler (IMDB), Dane Rhodes (IMDB), Devyn A. Tyler (IMDB), Anna Margaret (IMDB), James Miller (IMDB), Victoria Patenaude (IMDB), Betty Jeune (IMDB), Bruce Barnes (IMDB), Stefan Solea (IMDB)

Born Again Dead (~ Cut Off) ' Filminin Konusu :
Born Again Dead is a movie starring Brad Dourif, William Baldwin, and Laura Cayouette. Struggling with his new life in New Orleans, Clive follows Trevor, a former professor to his country home on the bayou to gain a new perspective....


  • "vokalde ian gillan'ın olduğu kült b.sabbath albümü."
  • "ing. hidayete ermis kimse, sonradan kendini dine vermis insan."
  • "x-files'ın ortalığı alt üst eden küçük kız çocuğu temalı ikinci bölümü. birincisi için:(bkz: eve)"
  • "frank miller'ın yazdığı psikopat daredevil hikayelerinden biri.. daredevil'in itin götüne sokulup küllerinden yeniden doğmasını anlatır adından da anlaşılabileceği gibi.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    şöyle bir benzetme yapalım. black sabbath'ın born again dışındaki diğer bütün albümleri eli yüzü düzgün yakışıklı insanlar ise, born again'de ağzı kıçında, makatı ağzında, taşakları çenesinde, pipisi alnının ortasında ucube bir mahluktur. çok abarttım galiba ama ozzy ve dio'nun ardından ian gillian çok sakil durmuş, grubun soundu bile sanki allahını şaşmış, garabet bir şeylere dönüşüvermiştir. bir sonraki albüm seventh star, orjinal kadrodan grubun belkemiği geezer butler'ı ve bill ward'ı içermese bile, born again'den bin kat daha iyi bir eserdir.

    tahminime göre bu albüm, uyuşturucunun grup elemanları üzerindeki hasarlarının ayyuka çıktığı, rehabilitasyon mevzularının yaşandığı, yaratıcılığın silikleştiği bir dönemde kaydedilmiş. bunu gören ian gillian da tası tarağı toplayıp yoluna gitmiş.

    diğer black sabbath albümleri hakkında entryim yokken niye bu albüm için yazdım? çünkü diğer albümlerin nerdeyse tamamı kusursuz, tarifi benim açımdan imkansız sanat olayları.


    (axellennox - 18 Eylül 2006 15:58)

  • comment image

    notorious big öldükten sonra, 1999 civarı çıkarılan albüm. eski şarkılardaki biggie dizelerini karıştırıp yeni beat'ler üzerine oturtmak, önceden yayınlanmamış şarkıları yeni mc'lerle beraber teşhir etmek gibi bir temeli olan bu albüm, puff daddy'nin eldeki tomar tomar altından adam gibi künye yapmayı beceremediğine en güzel kanıtlardan biridir. yine de biggie'yi önemli rapçilerin yanında gördüğümüz bazı değerli kesitler içermektedir, bu yüzden arşivlerde yerini almayı hak etmektedir.

    örneğin; luke skyywalker ve too short gibi cinsel içerikli rap yazma konusunda ustalaşmış sanatçılarla çalışılan big booty hoes... biri 2 live crew'un beyni, miami bass'in, booty bass'in öncülerinden, memeli popolu sözleri rap dünyasına sokan ilk isimlerden. diğeri too short, batı yakasının değerli üyesi, komple pimp imajını benimseyen ilk rapçilerden. diğeri de biggie, one more chance, fucking you tonight ve nasty boy gibi şarkılarla bu alandaki yeterliliğini kanıtlamış bir genç... şarkı crap apple sample'ına sahip, bu yüzden insanın kulağında dönüveriyor. fakat sözler gittikçe bir süre sonra iyice iğrençleşiyor, koca koca adamlar ipin ucunu kaçırıp bir kavanoz acı biberi hak eder hale geliyorlar. buna tahammül edebiliyorum açıkçası, sonuçta mikrofon başında herşey mübah onlar için. ama özellikle bu tarzdan hoşlananlar için büyük bir anlam ifade ediyor şarkı.

    sonra come on diye bir şarkı var, bu şarkı da çok önemli, çünkü sadat x gibi bir üstad var burada, ve biggie de o zamanlar terkettiği flowlarına geri dönmüş gibi gözüküyor. ayrıca güzel, hammond destekli bir beat'i var, yalnızca nakarat kısmında "come on motherfuckers come on" diye bağıran stüdyo eşrafı sanki şarkıyı belirsiz bir çiğliğe gömmüş. nakarat kısmı sırf enstrüman olsa daha sağlam olurdu gibi.

    bir de dead wrong var, eminem adındaki şoparın flow manyağı olduğu bir şarkı. sonraları 50 cent gibi bir adama yoldaşlık yaptığını bilmesem daha çok takdir edecekmişim bu sarışını demek ki. aynı sarışın aynı sene slim shady lp'yi çıkarmıştı.

    onun dışında göze çarpan şarkılar var, fakat buraya yazıp yazmamakta tereddütler içerisindeyim. ready to die ve life after death gibi bir klasik beklememek kaidesiyle alıp dinleyebilirsiniz. arabanızın torpidosuna çok yakışır.


    (funkychild - 12 Eylül 2008 18:36)

  • comment image

    'black sabbath - born again' kabullenmeyişi anlatır gibidir. hüzünle girer, yılgının haberciliğini yapacak sanırken isyan eder, yeniden doğma vaatleri sunar; ancak asiliğin atılan her adımında arka fonda daha büyük bir keder hâkimdir. bu hâkimiyeti alt edemez - edilemeyeceğinden belki. son aynıdır yani: başlangıç gibi. ağır melankoli eşliğinde son bulur nağmeler. bir daha dinlenir...


    (morkahve - 15 Ocak 2009 21:11)

  • comment image

    1 mart 1992'de sessiz sedasız piyasaya sürülmüş, kötü parça bulundurmayan albümlerden biri olarak gördüğüm tom scott şaheseri, bana kalırsa hem orkestra şefi, hem sideman olarak çalışmayı kendine sorun etmemiş olgun ve emekçi, ancak genellikle pek de yaratıcı olmadığını düşündüğüm scott'ın opus magnum'u. doksanların başında caz ancak new york 6. caddenin aralarında icra edilmekteyken, popüler ve bayağı müzik çeşitli kulüplerde başı çekiyorken born again dönemin cazseverleri açısından bir ilaç, bir yenilik olarak kabul edilir. en son yetmişlerin başında duyduğumuz hard bop'ın tanımı niteliğini doksanlara götüren bu mükemmel albümün kadrosu da aynı derecede önünde ceket iliklenecek büyük ustalardan oluşmaktadır. tom scott'ın yanında tenor saksofonda pete christlieb, trompette -michael brecker'ın kardeşi, dusion dahisi- randy brecker, trombonda george bohanon, kontrbasta john patitucci, piyanoda duayen kenny kirkland, davulda william kennedy ve mektepli perküsyonist mike fisher yer alıyor. neredeyse big band olarak kabul edilecek bu octet'in caz dünyasına bir hediye olduğu apaçık.

    wayne shorter'ın ünlü bestesi children of the night ile açılıyor born again. brass ve woodwind uyumunun ne olduğunu bir kez daha öğrenmiş oluyor, haddimi aşarak orijinalinden iyi yorumlardan biriyle karşı karşıya olduğumuzu belirtmek istiyorum. patitucci'nin zirve yaptığı, brecker'ın kardeşini aratmadığı back burner ise leziz bir modern caz bestesi. ancak ardından gelen free hand bambaşka. christlieb'in tenor saksofon solosuyla scott'ın alto solosu adeta birbirine girmiş ve mükemmel kombinasyon ortaya çıkmış. üstelik kenny kirkland görev adamı olduğunun sinyallerini bu albümde bir kez daha vermiş.

    close view'da tom scott'ın ne kadar iyi soprano saksofon çaldığını duyuyoruz. yine kenny kirkland ve patitucci ardına bakmadan ilerlerken sırtlarını william kennedy'nin güvenilir ritmine dayamışlar, caz denizinin her damlasını bir nota olarak kullanıp ilerliyorlar. way back when'e gelirsek, benim için yeri apayrı bu şarkının. bir fincan kahveyle huzur buluyorken fon müziğim olmuş, brecker'a bir kez daha teşekkür sunmak gereğini hissettiriyor bana way back when. song #1 ve born again ise albümün derinlerinde yer alan son derece başarılı parçalar. christlieb'i bas klarinette duymak inanın iyi geliyor.

    babamın deyimiyle "kendini dinleten bir caz albümü" born again. benim deyimimleyse tüm zamanların en iyi underrated caz albümlerinden biri. mutlaka dinlenmeli, tekrar tekrar dinlenmeli.


    (ornette - 1 Temmuz 2009 00:04)

  • comment image

    starsailor sarkisi.
    sozleri de soyle:
    but for the grace of god she'd cry herself to sleep,
    because the grace of god is something she can keep.

    ohhh it won't be long until their hold is broken,
    ohhh it won't be long until we've found our home.

    it's for the good of you i sing sweet melody,
    they'll cast the first stone when the last one's out of reach.

    ohhh it won't be long their hold is broken,
    ohhh it won't be long until we've found our home.

    forget where to begin,
    brother i have not sinned.

    i have not sinned.

    but for the grace of god she'd cry herself to sleep,
    but now the grace of god is the reason that she weeps.

    ohhh it won't be long until their hold is broken,
    ohhh it won't be long until we've found our home.

    when summer comes - light my life - snow will melt away,
    when summer comes - light my life - snow will melt away.

    i was born again, i was born again,
    not into the world they put me in,
    she was born again, she was born again,
    not into the world they put her in.

    i was born again, i was born again,
    not into the world they put me in,
    she was born again, she was born again,
    not into the world they put her in.


    (sappy - 23 Haziran 2003 23:11)

Yorum Kaynak Link : born again