Stygian ' Filminin Konusu : İsa'nın yüzbilmemkaçıncı kuşak torunu olan genç bir kadın, iki tane postmodern peygamberler Jay ve Silent Bob, az tanınan 13. havari zenci Rufus el ele verip dünyayı bir felaketten kurtarmak zorundalar. Zamanında cennetten dünyaya sürgün edilmiş iki meleğin, kendini yenilemiş katolik kilisesinin kapısından girip suçlarını restore etmek suretiyle Tanrı'nın arzusuna karşı gelmek ve dünyayı bir paradoksa yol açıp yoketmek arzusunun önünde sadece bu uyumsuz çete durmaktadır.Yeni bir kiliseye girerek ruhun restore olması Katolik Dogma'nın bir parçasıdır ve bu yolla kanundışı melekler cennete geri dönmenin bir arkakapısını bulmuş olacaklardır. Bu şekilde Tanrı'nın kusursuz olmadığını kanıtlayarak tüm yaradılışı sıfırlanmaktan kurtarmak mümkün olacak mı?
Saw(2005)(7,6-7272)
Death Sentence(2007)(6,8-65662)
Dead Silence(2007)(6,2-78004)
Doggie Heaven(2008)(6,2-206)
türk yapımı yeni bir rpg oyunu. grafikler 2 boyutlu lakin içerik bir hayli derin gibi gözüküyor. incelemek isteyenler için açıklama; linkoyun sitesi; linkheycan verici bir gameplaysteam
(cmades - 6 Nisan 2016 17:03)
lovecraft tabanli bir rol yapma oyunu. cultic games isimli yerli bir fimanın ellerinde hazırlanıyor. planescape torment, heroes of might and magic iii, kotor ve baldur's gate gibi oyunları çok seven bir ekibin elinden çıkan oyunu, bu oyunları seven insanların da epey seveceklerini düşünmekteyim çıktığı vakit. lale savaşçıları'ndan beri uzun zaman geçti.
(farewell - 21 Nisan 2016 05:02)
çok ciddi bir emek harcanıyor bu oyun için. tamamen yerli bir ekibin çalıştığı oyun sonunda kickstarterda. açıkçası ben de ses tasarımını üstleniyorum, hatta tanıtım videosunda da deep one canlandırdım, ki o videoyu hazırlamak bile günler sürdü, zor işmiş bu işler, onu anladım. kickstarterda hedeflenen miktarın yarısı geçildi. oyunu yapabilmek için bir bu kadarına daha ihtiyaç var. beklediğimden daha hızlı yayıldı oyun. beklediğimden daha fazla destek gördü. özellikle bütün ekipçe hastası olduğumuz fallout ve fallout 2'nin yapımcısı ulu önder brian fargo* tarafından da desteklenince iyiden iyiye heyecanlandık ekip olarak. sonuç olarak bu memlekette de, her şeye rağmen, birileri uğraşıyor ve daha önce yapılmamış bir şeyler deniyor. özellikle oyunun tanıtım videosunu seyrederseniz, stygian'ın diğerlerinden neden farklı olduğunu anlayacaksınız. oyuncular için, oyuncular tarafından tasarlanan bir oyun stygian. destek bekliyor.kickstarter sayfasıtanıtım videosu (ks sayfasında da var ama yine de ekleyeyim)
(farewell - 8 Haziran 2016 18:21)
lovecraft, cthulhu mithosu, ambient oyunlar gibi her şeye bağlılığım bir kenara yapan ekipden bir kaç arkadaşı tanıyorum ve bu çocuklara biraz daha destek verilirse olacakları tamin bile edemiyorum. desteğinizi esirgemeyin. la la kadiköy fhtagn!
(melanzana - 8 Haziran 2016 18:36)
öncelikle yapımcı stüdyoyla bir alakam olmadığını, umut verici bir proje olduğu için elimden geldiği kadar destekleme amacında olduğumu belirtmek istedim. gelelim oyunun türün klasiklerini kopyalamakla yaftalanmasına. oyun sektöründeki "kopyalama/esinlenme" argünmanının abesliği bir yana, angst magick ve belief minvalindeki sistemleri bu şekilde kullanan bir crpg söyleyin bana, mutabık olalım. kickstarter sayfasından anladığım kadarıyla diyalog, combat, hikaye, tamamen akıl sağlının etrafında dönüyor ve bu mekaniği destekleyecek şekilde tasarlanmış. sanity mekaniği nadiren başarılı uygulanan bir konsept oyunlarda ve lovecraftian ortam ideal bir arkaplan oluşturuyor bu konsept için bence. türkiye gibi oyun sektörü henüz ortaya çıkmaya başlayan bir ülkeden bu konsepti sonuna kadar zorlayan, oyunlarını bu konsepte dayandıran bir ekip çıkıyor, ve sektörü görece bildiğini belirten bir kişiden gelen yorumun " milliyetçilik ajitasyonu yapıyorlar, türün klasiklerinden sükse yapmaya çalışıyorlar." olması üzücü. undertale gibi inanılmaz alakasız bir oyunu(jrpg temelli bullet hell combat, patlamasının sebebi yaratıcısı toby fox'un mizah anlayışı, kullanıcı arayüzü vb. temel mekanikleri sıradışı şekillerde kullanması ve tabii enteresan hikayesi ) pillars of eternity ve divinity gibi son 10 yılın en başarılı crpg'leriyle kıyaslamak ise neyin kafası bilemedim. "neticede grafikleri beğenmedim, türkiyenin bu sektördeki gelişimi beni ilgilendirmiyor ve bu yüzden de desteklemek istemiyorum" daha samimi olurdu. alakasız örnekler vererek bu fikri meşrulaştırmaya çalışmak biraz tuhaf olmuş.
(vamroth - 10 Haziran 2016 16:41)
"milliyetçilik ajitasyonu yapanlar var" dememi eleştirip konuşmasını beni "türkiye'nin bu sektördeki gelişimini umursamamakla" suçlayarak bitiren insanların desteklediği oyun.55000 euroluk soru: türkiye'nin bu -sektördeki- gelişimi bir rpgsever olarak bana ne sağlıyor? milliyetçilik damarına dokunmadan verilen cevap için bonus puan.şu anki tanıtımında vurgu yapılmaması gereken yerlere vurgu yapılıyor, ve yapılması gereken yerlere yapılmıyor. benim eleştirim bu. bu düzelirse ben de desteklerim.fallout'u zamanında "oğlum radyasyondan zekası gelişmiş akrebi satrançta yenebilmek için mutant sinekkapanı bitkisinden yardım alıyorsun" diye övdük. halbuki evrenle hiç bir interaksiyonu olmayan bir enstantaneydi o sadece, zamanın sınırlamaları yüzünden oyunu zenginleştirmek için sağda solda kurnaz diyaloglar vardı işte. sadece ekstra text dosyasıydı. fallout'u ve başarısını özetleyen şey değildi. günümüzün teknolojisine sahip olsa black isle'ın o metinlere çok daha az yer ayıracağını düşünmüyoruz. bilinçsizliğimizdi bu, nostaljiyle doğru analizi birbirinden ayıramadığımızı göremedi bazıları, vampire: masquarade bloodlines remake olsun diye çıldırdık, baldur's gate için çıldırdık. pillars of eternity'i bu insanlara yönelerek yaptılar. noldu, oyunun başında bıraktığı güzel izlenim skorları uçurdu. 2 saat gameplay'den sonra hızla çürüdü, gitti. oyun sürüldükten birkaç hafta sonra ne hype'ı kaldı ne konuşuldu, ne ilham verdi. detaylı karakter yaratma ekranı, süper nostaljik spreadsheet, diyalog opsiyonları, endingler ve ortaya çıkan şey kocaman bir bok.undertale rpg elementi içermiyor dedim. kıyaslama yapmadım. replay değeri olmayan, formülleri kullanmayan bir oyunun sükse yapmasından bahsettim. undertale değil sadece, binding of isaac'i, castle crashers'ı, epic battle fantasy'i, kickstarter falan olmadan evindeki imkanlarla flash'ta oyun yapmış adamların nasıl eski oyunlardan esinlenerek, o oyunların fanbase'inin seveceği yepyeni şeyler yarattığını ve başarı hikayesine dönüştüğünü anlatabilirim burada sayfa sayfa. eğer bu coğrafyada, hani coğrafyasını umursadığımdan deği de, bu kafada yaratıcı fikirleri olan insanlar varsa, kickstarter paraları cebimizde kalsın ki bu insanlar ortaya çıkınca onlara gitsin. "sektör" bu insanlar üzerinden gelişsin, holley oyun yapıp para kazanıyoruz diyecek insanlar üzerinden gelişeceğine. temeli güzel olsun, madem büyümesi çok önemli. bir daha vurgulayayım, mobil oyun sektörü, mmo sektörü değil bu. kült bir kategori. kalıplaşmış, cılkı çıkmış şeyleri "hue hue kitle hedefleme ve oyun dizaynı" diye savunacak, akademik hayatta çuvallayıp parayı kolay yoldan arayan insanların eline kalmaz.sen oyununa para isterken bana bu kafada olmadığını göster, vurgu yaparken "fallout, homm oynadık" diye yapma, oyunu interaktif kılan yönleri anlat, sanity'nin ortaya çıkarabileceği orijinal senaryoları sen yazmadığını, oyunun yaratabildiğini göster, inandır beni. yoksa homm 3 manyağı rusları çekersin öyle ama ben eleştiririm. milliyetçi kardeşlerimiz de sağa sola gider yaparlar.
(daggoth - 11 Haziran 2016 09:39)
ilk olarak belirtmek isterim ki kimseyi bu konuda ülkenin gelişimini desteklememekle suçlamak haddime değil. nitekim bu bir suç değil, tercih meselesi. sadece durumu özetleme çabasındaydım, yoksa tabii ki kimsenin türk oyun stüdyolarını/sektörünü desteklemek gibi bir yükümlülüğü yok.ben kendi adıma neden önemli olduğunu, bana ne sağladığını açıklamaya çalışayım: -1. konu ve ortam ilgimi çekiyorergenliğimden beri lovecraft okuyan ve çoğu klasik crpg yi oynamış bir insan olarak, belirli bir standartın üstünde lovecraft temalı neredeyse tüm oyunları oynuyorum.2. farklı kültürler, farklı oyunlarözellikle indie stüdyoların kültürlerini oyun sektörüne yansıttığını, farklı bir renk kattığını düşünüyorum. böyle bir konsept üzerinde nasıl bir kültürel fark yaratabileceğimizi görmek ilgimi çekiyor. atatürk'ün kayıp bir kıtayı araştırmak için yolladığı ragıp paşa'ya grubumda yer vermek, tepkilerini/diyaloglarını okumak istiyorum en basitinden. bunu milliyetçilik damarı olarak addediyorsanız üzgünüm, fakat aynı şekilde tüm kültürlerin farklılıkları renk katıyor oyunlara. zamanında rus yapımı blitzkreig'ın 2. dünya savaşı perspektifinden büyülenmişken, türklerin de lovecraftian delilik algısını ve oyuna yansıtmalarını görmek istiyorum.3. kişisel çıkarlarşu an oldukça iyi bir işim olmasına rağmen, tutkulu olduğum alanda çalışmayı uzun vadede daha çok isteyeceğimi biliyorum. kişisel görüşüm; türkiye'nin bu konuda gelişmesi, benim gibi düşünen pek çok insan için de uzun vadede tutkuyla yapabileceği bir iş olanağı sağlayacaktır. bu durumun tezahürü olarak da oyun sektörü hakkında bilinçli insan sayısı artacak ve cs:go&lol'ü aşan muhabbetler yaygınlaşacaktır. yaşamak durumunda olduğun coğrafya ve insanlarının gelişmesini umut etmek ve bu amaçta çabalamak milliyetçi gider olarak algılanıyorsa yapabileceğim bir şey yok. bizim jenerasyonun bir şeyleri değiştirebilmek için bu çabayı göstermesi gerektiği kanaatindeyim. ısrarla sektör demem tiye alınabilir, fakat biz gerekli ciddiyetle yaklaşmazsak arkamızdan gelenler için yolu açamayız. destek için bir sonraki witcher 3 veya undertale'in ülkemizden çıkmasını bekleyeceksek, bir süre daha yerimizde saymaya devam edeceğiz. malum, ülkenin mevcut durumunda bu tarz projelere cesaret edebilen topluluk sayısı yok denecek kadar az.-tanıtımında yanlış yerlere vurgu yapıldığından bahsedilmiş, katılıyorum. fakat daha genel bir kitleye hitap etmek için bu tarz, belki de hardcore tayfa için itici gözüken, vurguları yapmak durumunda kalıyor stüdyolar. daha fazlasını merak edenler için zaten kickstarter sayfasında, verdikleri röportajlarda vs. her türlü bilgi var. kapitalizmi ve/veya ticareti sevmiyor olabilirsiniz fakat yaşadığımız dünyanın gerçeği bu. bahsettiğimiz başarı hikayelerinden daha büyük potansiyellere sahip onlarca proje her yıl yanlış marketing kararları yüzünden gün yüzü göremiyor.aşağılama çabalarının ise hiç lüzumu yok. türkiye'nin bilgisayar oyunları endüstrisindeki konumu bir yana, hepimiz aynı gemideyiz. hepimiz fallout'u, bg'yi ve nicesini ilk kez oynadığımızda ambale olduk, hepimiz bu türe öyle ya da böyle gönül verdik, üstüne sayfalarca yazılar yazdık, saatlerce muhabbetler ettik,tartıştık. ben cultic games'in bizden olduğuna inandığım için destekliyorum. derdim de, çoğunlukla başvurduğumuz elitist önyargıya saplanmadan, en azından kickstarter sayfasını, röportajları vs. bir kez daha incelemeniz.zaten bu topraklardan tek tük oyun çıkıyor, fikirleriniz değişmezse en kötü birkaç dakikanızı kaybedersiniz. olur da fikriniz değişir ise, destek olun. maddi veya manevi. saçma gördüğünüz noktaları belirtin, typoları gözlerine sokun, sığ/sıkıcı bulduğunuz bir mekaniğe renk katacağını düşündüğünüz şeyleri paylaşın. unutmayın, karşınızda obsidian/bioware gibi bir rpg devi yok. brian fargo'dan projeleriyle ilgili retweet aldığında hepimizin yaşayacağı duygu patlamasını yaşayan, hayatları bizimkilerden pek de faklı olmayan adamlar yapıyor bu oyunu. her türlü yardıma minnetar kalacaklardır.
(vamroth - 13 Haziran 2016 18:15)
çizimlere müthiş, atmosfer çok iyi görünüyor. hikaye lovecraft. beklentilerim büyük açıkçası, bakalım...
(jaaaccckkk - 27 Kasım 2017 21:38)
demosu çıktı.http://store.steampowered.com/app/779290/
(jaaaccckkk - 17 Ocak 2018 20:11)
türk oyunu olsun-olmasın, steam sayfasındaki şu ifade ile takdiri özellikle hakettiğini düşündüğüm oyun:"the struggle in stygian is not to save the world, for that battle is lost already. pursue your own goals in these end times: salvation, vendetta, or perhaps something darker."hikayesinden etkilendiğim, ya da -- daha da genel konuşacak olursam -- hayatımda önemli yere sahip olmuş, atmosferi, havası hafızamda seneler boyunca güçlü bir şekilde kendini var etmiş oyunları düşündüğümde; türleri ne kadar birbirinden alakasız olursa olsun, hepsinin yegane ortak noktasının "merkezinde dünyayı kurtarmanın olmaması" olduğunu söyleyebilirim. kişisel, küçük ölçekli, dar çerçeveli öyküler, aktörler ve motivasyonlar bana her zaman daha cazip geliyor. stygian da bunu vaadeden bir rpg olması ve kaliteli sunumuyla -- sergilenen ingilizcenin de gayet nitelikli olduğunu söylemeliyim -- şimdiden bir satın almayı haketmiş durumda.
(inscrutable - 17 Ocak 2018 23:17)
Yorum Kaynak Link : stygian reign of the old ones