şöyle muhteşem bi şeyleri var. şey diyorum çünkü dünya hudutları üstünde bu şeyi yapabilecek heralde çok az insan vardır. html 5 ve unit 9 motoruyla kafayı yemiş insanların neler yaptığını görmüş olduk. vay emenike.

http://www.findyourwaytooz.com/cutout

tanıtım sitesi görsün evren.

(fukka - 5 Şubat 2013 22:15)

cesurca başlayan, ancak aynı cesareti oz diyarına girdiğinde kaybetmesiyle sonuç itibariyle hayal kırıklığı oluşturan film. ikinci film çalışmaları şimdiden başladı. oyuncuları, yönetmeni ve pazarlama kampanyasıyla asla john carter-vari bir bomba olmayacaktır gişede. epey başarılı olacağı belli. bu yüzden devam filminde biraz daha yenilikçi olmalarını dilemekten başka bir şey kalmıyor bana.

--- spoiler ---

filmin hatırı sayılır bir kısmının farklı bir aspect ratio'da ve siyah beyaz olması beni çok etkiledi. çocuklarla dolu salonda bir kişinin bile bunu sorgulamak üzere tepki vermemesi de enteresandı. hadi büyükler fragmanı izledi ya da olayı anladı, çocuklar da gık çıkartmadan onlara çok uzak bu sinemasal anlatımdan keyif aldılar, çok sevindim.

sam raimi sevdiğim bir yönetmendir. bir sürü kusuruna rağmen biricik kahramanım spidey'i geçen sene izlediğimiz berbat filmden çok daha iyi perdeye yansıtmıştır. eline su dökülmeyecek şeylerin başında ise görsellik gelir. spider-man filmlerini sevmeseniz bile sinemanın en estetik aksiyon sahnelerine (belki sizin için sadece "bazılarına") yer verdiği yadsınamaz bir gerçek. bu film de bu konuda bizi şaşırtmıyor. hem efektleri, hem de 3d'yi çok iyi kullanan bir yönetmenimiz var. kamera dönse de başka yerleri de görebilsek diye can atıyoruz. karanlık orman'dan sarı taşlı yola, saraydan şehrin içine kadar çok güzel mekanlar tasarlanmış, çok güzel bir şekilde çekilmiş.

oyunculuklar o isimlerden bekleyeceğimiz kadar iyi. bir michelle williams gerçeği var ki, of... bir james franco sırıtışı da marka olmuştur artık. zaman zaman fazla karikatürize kaçsa da adam filmi güzel taşımış.

işin çuvalladığı yer senaryo. tamam, çocuklara yönelik bir disney filmi izliyoruz, kabul. ama bu devirde çocuk filmlerinde bile bir derinlik istemek çok olmasa gerek. basit bir iyi kötü savaşından fazlası yok filmde. final savaşı bile öyle çok ahım şahım değil. evet, bunca zaman sonra aksiyona değil zekaya dayanan bir mücadele ve zafer izlemek gerçekten çok sevindirici. ama o noktaya kadar o kadar standart adımlar atıyoruz ki finale kadar, örnekse iyi cadı olarak tanıştığımız kişinin kötü çıkmasına çocuklar bile şaşıramıyor. kötü cadı siyah giyer, kardeşi kırmızı-beyaz (yani kötülüğe meyilli). tam kötüye dönüşecekken üzerindeki beyaz kıyafet yırtılır, altından siyah çıkar. iyi cadımız daima beyaz giyer. gerçi buna laf etmemek lazım, black swan'ın alt metin çalışması da neredeyse bundan ibaret olduğu için bir çocuk filminden fazlası beklenemez.

senaryonun basitliğini bir kenara bıraktım diyelim, ki hala üzgünüm bu konuda, en büyük potansiyellerinden birine yetişememiş bu film. şahane bir karakter çıkarmış o zach braff'li maymundan. ama pek güzel yazamamış, üzerine odaklanamamışlar. ki disney'in en güçlü yanlarından biridir yan karakterleri parlatmak... bu da kaçan bir fırsat olarak kalmış. yine de filme ihtiyacı olan eğlenceyi sağlayan yine bu maymundu, itiraz edemeyiz...

--- spoiler ---

(under rug swept - 10 Mart 2013 18:28)

gidildi, görüldü, genel olarak beğenildi.

görsel açıdan harika olmuş film, kısa tanımla.

yalnız aynı duyguları keşke senaryo için de diyebilseydim. böyle bir yapım için, çocuklar için olsa bile, çok ama çok zayıf kalmış. her ne kadar geçişler, film sonunu orijinal senaryoya bağlama çabaları ile izleyiciye ara sıra nefes aldırsa da, kurtarmıyor maalesef.

neyse ki görselliğin büyüsüne ve bazı oyunculukların güzelliğine takıldık da o kısmı çok irite etmedi. ben genel hatlarıyla gidilip izlenilmesi taraftarıyım.

yalnız, sakın ama sakın, üç boyutlusu bok gibi bir sinemada izlemeyin. yapmayın o hatayı. sonra filmin orta yerine "görüntü mü bulanık, filmin kendi mi öyle yoksa benim gözlükte mi sıkıntı var?" gibi tamamen olay dışı düşüncelere dalabiliyorsunuz.

(magicalbronze - 11 Mart 2013 01:59)

bir süre sonra bayacak kadar çocuksu bir film. yani kısacası bildiğiniz çocuk filmi.
not:metroport'un sinemasında 2 numaralı salonda 16.30 seansında kola içip cips, mısır patlağı ve bilumum çatur çutur abur cubur yiyen 30'una yakın adama sesleniyorum: kıtlıktan mı çıktın insanımsı?

(electra kompleksi - 14 Mart 2013 21:05)

görselliğine tek laf edilemeyecek ancak hikayesi gayet klasik gelişen bir 'kahramanın doğuşu' filmi...
bu arada filmdeki kadınların hepsi iyi-kötü ayırmadan çok güzeldi.

(qfwfq - 24 Mart 2013 19:30)

bu aksam beni sebepsiz yere neselendirmis olan film. iyiyken de kazanabilirsin bazen, hem de kotu olmadan, kotuymus gibi bile yapmadan. hatta guclu de olmadan, ama yalnizca gucluymus gibi yaparak. gucluymus gibi yaparak kazanabilirsin evet, birazcik da inanarak ve inandirarak guclu olduguna dostu dusmani. cunku zorbalar yalnizca guce yanit verir.

(regina phalange - 27 Mart 2013 00:41)

edison övgüleriyle kıl eden, yeşil perde teknolojisini dibine kadar kullanıp rahatsız eden ama yine de eğlendiren film.

(barisunver - 13 Haziran 2013 23:08)

"görsel açıdan doyuran" yorumlarına kanıp gittiğim çocuk filmi. hatta çocuk filmi demeyeyim çocuk filmlerinin de iyisi kötüsü olur.

tamam konudan pek bir beklentimiz yoktu ama yine de en azından bir konu olaymış iyiymiş. görsellerde sıradan bir 3d filme göre bol bol 3d efektlerden faydalanılmış fena değildi ama filmi beklerken çıkan g.i. joe nun bruce willisli, güreşçi "the rock" lı 2 dakikalık 3d fragmanı beni bu oz zımbırtısının tümünden 3 kat daha fazla tatmin etti.

--- spoiler ---
klasik disney masal çizgifilmlerinin film versiyonu. gerçekçilik 0. tamam bir masal ne kadar gerçekçi olabilir tabii ki ama arkadaş 2 çiçek böcek gösterdin 2 ırk gösterdin diye oz diyarını yedik mi sandın. bu adamlar ne yiyor ne içiyor, karakterlerin hikayelerini anlatmakla geçen kasıntı ilk yarıyı daha ilgi çekici sahnelerle destekleselermiş belki arkadaşım ilk yarıdan sonra ben eve gidiyorum deyip çekip gitmezdi. mila kunise deri pantolon giydirip mağraya girerken domalma pozisyonunda göstermekle kurtarmıyor arkadaş, bu filmin izlenebilir olması için o karıyı ancak çatır çatır seviştireceksin ki belki insanlar ona kanıp izler.

ben ısrar ettim verdiğim 14 liranın parasını çıkarmaya çalıştım 2. yarıyı da izledim. ilk yarıda nazgül gibi uçuşup duran yaratıkları gargoyle filan beklerken uçan babun çıktı hayal kırıklığı 1. o cadı ne iğrenç bir cadıydı öyle arkadaş, yok hayır yanlış anlamayın aslında iğrenç olması başarılı olduğu anlamına gelir örnek olarak hansel ile grateldeki cadılar gayet başarılıydı. bunda mila kunisin hatlarını oyun hamuru ile sivrileştirip shrek yeşili boyaya banıp çıkarmışlar cadı diye bizi yiyorlar.

bir de yıl olmuş 2013 arkadaş cadı dediğin büyücü dediğin hala elinden ışık çıkarıp, fireball atıyor. amk yakında ben bile büyü atmayı öğrenecem neredeyse bu cadılar anca fireball atsın, telekinesi yapsın, yok mu arkadaş kitabında energy bolt olsun, flame strike olsun, meteor olsun, chain lightnin olsun. yoksa full spell book satılır yani 10k ya.

--- spoiler ---

(frostorm - 1 Temmuz 2013 15:52)

tek cümlelik özet: eğer bir kadın aldatıldığını düşünüyorsa tam bir cadıya dönüşür.

(fullgigabyte - 11 Ağustos 2013 15:47)

"ı liked it better when it was called army of darkness."

iki film arasındaki benzerlikler üzerine bir maddox videosu: http://www.youtube.com/watch?v=x7rrjwjcucw

(17 panda gucu - 20 Ağustos 2013 18:28)