A Woman Under the Influence (~ Etki Altinda Bir Kadin) ' Filminin Konusu : Mabel Longhetti alt-orta sınıftan Los Angeles'lı bir evkadınıdır; kişilik duygusu öylesine zayıftır ki, kendini sadece kocasının sevgisi ve çocuklarının bağlılığıyla tanımlar. Kocası Nick, bir inşaat ekibinin şefidir; coşkulu bir yapıya sahip, insanlarla birlikte olmayı seven bir tiptir. Mabel umutsuzca onu hoşnut kılmak ister ve yalnız olduklarında bunu yapar da. Uyuşurlar ve birbirlerini severler. Ama çevrede insanlar varsa, Mabel biraz kaçık bir hal alır. Nasıl davranması gerektiğinden emin değildir, çünkü kim olduğundan emin değildir. Mabel çevresindeki her tür etkiye karşı savunmasızdır; güvensizdir, hiperdir, maniktir. Fazlaca güler ve kendini zorlar. Etrafta başkaları olduğunda iyi değildir. Bu yüzden de kocası sonunda yapması gerektiğini düşündüğü şeyi yapar ve onu bir akıl hastanesine yatırır.
Ödüller :
Opening Night(1978)(8,1-7399)
L'avventura(1960)(8,0-22406)
Love Streams(1984)(7,8-4140)
Faces(1977)(7,7-8201)
The Killing of a Chinese Bookie(1977)(7,5-9201)
Husbands(1970)(7,5-4447)
Minnie and Moskowitz(1972)(7,4-3566)
Shadows(1960)(7,4-8745)
Gloria(1980)(7,1-7164)
Golden Globes : "Golden Globe-Best Motion Picture Actress - Drama"
San Sebastian International Film Festival : "Best Actress"
her ariza kadin filmi gibi tasimasi agir bir film. nick’in yana yakila burasi neden gercek bir “ev” olamiyor diye beyhude isyanlari, mabel’in babasina “will you please stand up for me?” (hem “benim icin ayaga kalkar misin” hem “beni kollar misin” anlamlarini beraber dusununce) diye sormasiyla babasinin kizini bir deli olarak gordugu icin anlamsizca masanin onunde ayaga kalkmasi ve kizini kucuk dusurmesi filmin kilit noktalari nazarimda. sosyal normlara aykiri davranan, gonlunun istedigi gibi hareket eden, ama diger yandan baskalarini memnun etmek icin ne yapmasi gerektigini "cilginca" anlamaya calisan ve bu yuzden de surekli surekli yanlislar yapan, dilin ikilikleri uzerinden hareket ettigi icin babasiyla dilleri uyusmayan, ve dolayisiyla hala iyilesemedigi varsayilan bir kadinin filmi. bu kadinin kocasinin ve cocuklarinin rezil oluslarinin filmi. ve de ve de --- spoiler ---arzuyu duzene boyun egdirmeden son bulmasiyla aykiri bir film. --- spoiler ---
(semsa - 19 Aralık 2006 23:43)
kalan son insanlara bir ağıt...
(yora - 4 Aralık 2011 16:41)
gena rowlands'in bu filmde oscar alamamasının tek sebebi, ellen burstyn'le çok benzedikleri için jürinin kişileri karıştırmasıdır diye düşünüyorum. evet, 70/80/90'larda ikinci dünya savaşı mağduru, siyah, gerizekalı ya da sakat falan oynadığınızda neredeyse oscar'ı garantiliyordunuz, ne oldu da rowlands bunlara rağmen ödülü alamadı halâ anlam veremiyorum. bu arada kate winslet'ın bu konuda extras'da mükemmel bir taşağa sarma olayı vardı, üç yıl sonra hakikaten bu olayın üstüne ikinci dünya savaşıyla ilgili bir filmden oscar aldı. buradan ricky gervais'in yüzsüzlüğü için yanaklarından öpüyorum o sebeple entry'nin de başında politically correct olmaya özen göstermedim. rowlands'in bence buradaki oyunculuğu, daniel day-lewis'in de yine ödül alamadığı gangs of new york'daki muhteşem yaratık "butcher" rolüyle örtüşüyor. gerçek olduğunu çevrenizde bu konuda (eğer örneğin rowlands için akıl hastası, day-lewis için de zalim) birisi yoksa pek emin olamıyorsunuz ama bir hastanede bu bölüme girmişliğiniz varsa ya da örneğin ailenizin malları bir şekilde day-lewis'ın canlandırdığı insana geçmişse anlayabiliyorsunuz.(benim geçmedi ama o insanı biliyorum) bence filmin tek eksiği geniş lensler. eğer bu filmde çeşitli anlar geniş lenslerin yaydığı o tekinsiz mide bulantısını verebilmiş olsaydı, müthiş bir yapım olurdu. bu filme sinematograf olarak terry gilliam girseydi mesela filmin ilk 15 dakikasında boşalırdım.ps:ayrıca shameless'da joan cusack'in birebir gena rowlands'i kopyaladığı görülebilir.ps2: who's afraid of virginia woolf'daki elizabeth taylor'la beraber gelmiş geçmiş en iyi hasta kadın performansı olduğunu düşünüyorum. oradaki elizabeth taylor az önce aklıma geldi.
(sanal hayvan - 1 Temmuz 2014 00:39)
sinema gibi sinema! müthiş oyunculuklar, müthiş bir kamera kullanımı. söylenecek her şey az gelir..
(misirkalyonigne - 28 Eylül 2014 09:11)
yönetmen john cassavetes ve e$i gena rowlands'ın birlikte çalı$tığı dördüncü film olan yapımdaki mabel rolüyle rowlands oscar adaylığı elde etmi$, ancak kazanamamı$tır. hadi akademinin verdiği adaylığı iplemesek bile; rowlands ablamızın canlandırdığı karakterin "oynanması mümkünsüz derecede zor bir karakter" olduğunu belirtmek, abartılı bir karateri, abartının estetiğiyle canlandıran oyuncusu rowlands ile birlikte pambuklu yastıklara sararak rafımıza koymak asli görevimizdir elbet...bununla birlikte, filmin ya$ayan öğesinin hep mabel olduğunu dü$ünmü$ümdür. her ne kadar filmde; o dönem komser kolombo rolüyle maruf peter falk da gözünün yağı yenilesi bir performans sergilemi$se de, mabel karakterinin ve o karakteri alıp derisinin altına i$lemi$ olan rowlands'ın yeri apayrıdır. zira filmde mabel'ın uzunca bir süre ortadan kaybolduğu anlarda, izleyene bile isteye hissettirilen bunaltı, sıkıntı, renksizlik (her ne kadar çocukların bira içip sarho$ olması gibi anlar yer alsa da), durağanlık ve gerginlik mabel'ın o haline duyulan ihtiyacın gerekliliği gibi de okunabilir kanımca. zaten izleyeni yerinde dört döndüren, nefes aldırmayan mizansenlerdeki semantik, hep mabel'ın pe$inden akar, o olmadığı anlarda da haliyle bir sıkı$ıklık ya$anır...
(lem - 13 Haziran 2004 01:30)
--- spoiler ---anne akıl hastanesindeyken baba kişisinden çocuklarına: "-ben babayken kimse zatürree olmayacak."--- spoiler ---
(serifdogukaneksi - 9 Eylül 2015 22:05)
kafayi yemis bir kadinla seks yapma durtulerimi hepten tetiklemis haaarika film. ne kadindi be, deliydi felan ama ne bacak vardi kadinda. her zaman deli kadinlarin cok daha iyi seks yapacagini dusunmusumdur. hayvan gibi, essogluessek gibi.
(dick - 12 Ekim 2015 22:07)
oyuncu olmak isteyenlere, gena rowlands'ın bu filmdeki performansı seyrettirilerek "evet.. hala oyuncu olmak istiyor musun? hmm peki, bu kadar iyi olabileceğini düşünüyor musun?" diye sorup, ardından da üzerlerindeki sersemlik halini atmaları için de ek olarak bi kaç dakika düşünme süresi verilmesi gerekmektedir.
(arsonist - 28 Aralık 2004 09:59)
film aile hayatı ve sosyal hayat arasında bozulan dengeyi ve mahremin ihlal edilişini son derece çarpıcı bir şekilde vurgular. örneğin "private" yazılı banyo kapısı sürekli tıklanır, ev içerisinde sürekli anlamsız bir kalabalık vardır. nick'in arkadaşları evde doluşup yemek yerler, mabel burada evli bir kadını yaşamayıp oynamaya çalıştığı görülür: spagetti isteyen var mı? mabel'in bir tür sosyal kimlik inşa etmeye çalıştığı ama gittikçe dibe vurduğu görülmektedir, beceremez eline yüzüne bulaştırır. aslında nick için de mabel'ın bir deli olmadığını kanıtlamak için başvurduğu bir yoldur sosyalleşme ama mabel'ın aradığı şey sadece "private"dır, kocasıyla yalnız kalmak ister. fakat evin içi sürekli davetsiz misafirlerle ve ebeveynleriyle doludur, ev boş kalmaz. cassavetes mabel'ın sıkışıp kalmışlığı için çok yerinde bir görsel dünya kurar: genel çekimlerden kaçınır ve zoom lens kullanır. örneğin yemek masasında film çerçevesinin içinde, ölçeği büyük kafalar birbirini ezecek gibi durur, genelde mabel'ı odağın derin kısmına yerleştirip hapseder cassavetes. keskinliği bozulmuş zoom yakın çekimler filme dökümanteri havası verir, zaten film de toplum tarafından ezilmiş -ucube- bir kadının dökümanterisidir.mabel karakteri hakkında da birkaç kelam etmek gerek. öncelikle mabel; davranışları, hareketleri, jestleri ve konuşmaları ile bir deliden ziyade çocuğu andırır. biz mabel'ı ilk defa bar sahnesinde görürüz, nick'in işi çıktığı için karısını ekmek zorunda kalır. mabel'ın adamı ayarttığı sırada bunun sıradan ayartıcı bir karakter olduğunu düşündüğümüzde aslında gördüğümüz kocasını cezalandırmak isteyen çocukca bir eylem olduğudur. film ilerledikçe mabel'ın eylemlerinin bağlamının şehvetten ve cinsellikten arındırılmış olduğunu görürüz. örneğin nick'in arkadaşlarından birine dans etme teklifi eder mabel ve adam bunu bir kur zannederek utanır. aslında mabel'ın istediği oyun oynamaktır. nick daha sonra mabel'a "bu öküzün onu anlamadığını, farklı bir imada bulunduğunu zannettiğini" kendisi söyler. mabel'ın tüm tuhaf tavırları, konuşmaları ve giyinişi de çocukçadır. kısa eteğinin altında tuhaf çoraplarla dolaşır, rowlands güzel bir kadın olmasına rağmen cassavetes onu bir deli-çocuğa çevirmiştir. ayrıca mabel'ın tuhaf tekerlemevari deyişlerini ve bağırışlarını da çocuklar arasındaki kuş diline benzetmek mümkündür. zaten mabel sadece çocukların tam anlamıyla vakıf olabileceği bir dil kullanmaktır ve en iyi de çocuklarla anlaşmaktadır. yaptığı en iyi işin çocukları olduğunu düşünür ve çocukları da annesine bağlıdır.
(herkul poyraz - 5 Ağustos 2017 00:49)
seyrettigim en rahatsiz edici filmlerden biriydi. kotu film demiyorum yanlis anlasilmasin. gena rowlands o kadar iyi bir oyunculuk cikartmis ki, karakteri benimsiyorsunuz ve yaptigi veya yeltendigi abuk subuk hareketleri gormekten utaniyorsunuz sanki gercekten bir arkadsiniz o duruma dusmus gibi.1975 yilinin oscar alan kadinina baktim ellen burstyn imis. filmini seyretmedim fakat gena rowlands'in kesinlikle bu odulu almis olmasi gerekirdi. tek kelimeyle harika. oyuncu olmak isteyenler bu performansi seyretmeli. catlak bir kadin rolunu oynuyorsunuz, duygudan duyguya gecisler ve bazen bu kelimelerle bazen sessizce sadece mimiklerle oluyor. harikulade bir performans.
(juanbonnet - 18 Ocak 2018 07:42)
Yorum Kaynak Link : a woman under the influence