bu bilimsel devrimde eddington'un çabasının dünyaca yeterince takdir edilmemesine içerleyen ingilizlerin haykırışları. uzun sözün kısası film çaktırmadan "bizim eleman teorisini ispatlamasaydı einstein sefil bir alman bilim adamı bozması olmaktan asla çıkamayacak, unutulup gidecekti" diyor sanki.

(thinkingthing - 28 Haziran 2009 22:06)

geçen hafta saat 04:00 civarına kadar cnbc-ede keyifle izlediğim film.

fizik üzerine hiç bir bilgisi olmayan ama hep merak etmiş birisi olarak beni ekrana kitlemiş, oyunculukmuş zartmış zurtmuş siklemeden sadece hikayeye odaklandırmış ve bir çok olayı görünce "vay anasını demek öyleymiş" gibisinden tepkiler vermeme sebep olmuş güzel bir film.

albert einstein'ın nasıl einstein olduğunu benim gibi hakkında çok az bilgiye sahip insanlara göstermesi gayet keyifliydi. fiziğe meraklıysanız ve pek akıcı olmayan filmler sizi sıkmıyor ise gayet gideri olan bir film, bilginize. ayrıca einstein'ın o meşhur dili dışarda fotoğrafının öyküsünü "de" (bir çok şeyin yanında bunu da) benim gibi bilmeyen insanlara anlatıyor. hoş.

(liveforever - 3 Mart 2011 03:49)

bir delinin dil çıkarması,
bir dahinin göz kırpması.

(akl i selim - 6 Mart 2011 15:07)

--- spoiler ---

filmin başında bir yerde eddington kütüphaneye gidiyor ve görevliye: "einstein, albert. elimizde ne varsa" diyor. o zamanların googlearaması. görevli gidiyor 2 dk. sonra elinde kitapla dönüyor. - yaklaşık 1 sonuç bulundu (120 saniye).-

--- spoiler ---

(kalaba - 25 Mart 2011 22:35)

izlerken sürekli "acaba konu schrödinger'e ne zaman gelecek?" diye beklediğim ama yine de pek güzel olan bir film. rahatlıkla birine tavsiye edilebilecek bir film.

(ne akilem ne divane - 26 Nisan 2011 21:59)

fizik severler için hatta meraklılar için hatta bişey öğrenmek isteyenler için çok güzel bir yapım.özellikle einstein nasıl bu kadar işi başardı onun kadar zekisi gelmez bi daha gibi soruların cevapları çok net anlaşılıyor. einstein' in durumu sadece zekayla alakalı olmadığı (tamam zekanın tabiki önemi büyük) çalışma disiplini ve vazgeçmeme azmi durumu daha net ortaya koyuyor.

(fitter - 13 Eylül 2011 16:58)

philip martin'in yonettigi ve basrollerinde david tennant ve andy serkis'in rol aldigi ingiliz yapimi belgesel tadinda bir film. oyunculuklarin son derece basarili oldugu ve zamanin isleyisinin cok etkili bir sekilde anlatildigi izledigim en muhtesem filmlerden bi tanesi denebilir. izlememin uzerinden o kadar zaman gecmis olmasina ragmen hala yerine daha iyi bir yapim gormemis bulunmaktayim.

(homini - 17 Temmuz 2012 14:41)

gayet tadında bir film. isminin sıradanlığına aldanılmaması gerekir. keyifli ve bir o kadar da anlam yüklü bir film.

einstein'in o dilli milli meşhur pozu. nereden geliyor acaba? cevabı filmde.

(seerlomlan - 27 Kasım 2012 23:30)

filmi şu an bitirdim. fizikle ilgili olaylara bayılan biri olarak filme de bayıldım. ama yukarıda ki arkadaşların da dediği gibi filmi fizikle ilgilenmeseniz bile beğenirsiniz. izlemeyen varsa hemen izlemeli bence.

(chris paul - 27 Şubat 2013 03:08)

david tennant'ın arthur eddington'ı, andy serkis'ın ise albert einstein'ı canlandırdığı ingiliz, amerikan ortak yapımı film. bir de rebecca hall vardı ki eddington'un kız kardeşini canladırıyordu.
david tennant daha dr. who olmadan 2008 yılında eddington olmuş. canlandırdığı gollum ve maymun oluşunu da baz alarak söylüyorum andy serkis gerçekten değişik bir tip.

film görünürde, görelilik kuramı’nın çıkış öyküsünü anlatıyor.

--- spoiler ---

birbiriyle savaş halindeki iki farklı ülkede bulunan iki farklı dünya görüşüne sahip, ama bilimi milli çıkarların önünde tutabilen iki bilim adamı arasındaki ilişki irdelenirken, arka planda birinci dünya savaşı sürecinde savaşın anlamsızlığı işleniyor. bir de taraf tutuşunun yavanlığına yer verilmiş, mesela nobelli fizikçi max planck'ı takdir edeyim mi einstein kadar tutarlı olamadığı için gıcık mı olayım bilemedim. diğer alman ve ingiliz bilim adamlarına kökten sinir oldum. bilim adamı diyorum çünkü filme göre, berlin üniversitesinde önemli bilim adamlarının toplandığı mekana kadınların girmesi bile hoş karşılanmıyordu.
filmde newton'un mirasını korumak üzere görevlendirilmesine rağmen, onun yasalarını çürütmeyi göze alabilecek kadar ülkesinden çok bilime kendini adamış, gay olma ihtimali de inceden işlenmiş, aşık olduğu adamı savaşta kaybettiği için savaşı anlamsızlaştırsa da, din ile ilişkisini koparmamış, bilimle tanrıya ulaşma hevesinde, sakin, einstein'ın yol almasına vesile olmuş bir eddington karakteri var. eddington gerçekten bu mudur, yoksa film ingiliz kumaşları ile dokunduğu için mi bu kadar duyarlı işlenmiş bir bilmiyorum.
ama tüm einstein'ın duruşuna hayran olmamak mümkün değil. sadece aile yaşantısı eleştirilebilir ki, böyle bir adama meyleden kadının da 8:30-17:30 mesaisi olan bir adam beklememesi gerekir kanaatindeyim.
bu arada, teoriyi çözerken, einstein ile planck arasındaki muhabbet dikkate şayan...

--- spoiler ---

filmin kısaca özeti: savaş kötüdür, bilim iyidir, siyaset karıştırılmamalıdır, dâhiler için hayat zor olabilir...

(qfwfq - 6 Şubat 2014 16:40)