Kimi wa petto (~ Tramps Like Us) ' Dizisinin Konusu : Akıllı, başarılı ve güzel Iwaya Sumire büyük bir gazetede çalışmaktadır. Ancak, aşırı "mükemmel" bir kadın olduğu için patronu onu kovar. Öfke ve keder dolu Iwaya evine döner, bunalıma girmiştir ve yapayalnızdır. Derken, evinin önünde, bir kutuda bilincini kaybetmiş şekilde yatan genç bir adam bulur ve onu evine alır. Adam, eskiden Momo adını verdiği köpeğine benzemektedir. Iwaya ona da Momo adını takar ve onu "köpeği" olarak yanında tutmaya karar verir. Bu, hiç umulmadık bir yaşamın başlangıcıdır, böylece engelleri birlikte aşarlar ve birbirlerine daha sıkıca bağlanırlar. Ancak, böylesi bir aşk varlığını sürdürebilir mi?
Hana yori dango(2005)(8,2-2378)
Hana yori dango 2(2007)(8,1-1196)
Hana zakari no kimi tachi e: Ikemen paradaisu(2007)(8,1-1307)
5 ji Kara 9 ji Made ~ Watashi ni Koi Shita Ikemen Sugiru Obôsan(2015)(7,2-441)
Hana yori dango: Fainaru(2008)(7,1-1011)
"tramps like us" diye ingilizceye kazandırılan, yayoi ogawa imzalı josei manga. niye böyle bi çeviri ihtiyacı hissetmişler bilemiyorum, bence "you're my pet" daha başarılı bi çeviri üstelik de tam çevirisi o.mangası 15 sayıdan oluşur 2000-2005 arası yayınlanıp bitmiştir.2003te 10 bölümlük bir doraması çıkmıştır, başrollerinde karizmatik ablamız koyuki veeee pek şeker bi yaratık olan jun matsumoto vardır.ha ayrıca 2010'da da kore yapımı film versiyonunda jang geun-suk oynamaktadır, kendisinin de gayet gideri var. (şöyle bi ciddiyetle review yazamayan insan modeli -_-")konusuna gelecek olursak: akıllı, başarılı sumire iwaya ablamız ezik sevgilisi tarafından terk edilince minik bir bunalıma girer, gördüğü terapistten de bi cacık olmayınca boşluğa düşer. evinin önünde yakışıklı ve telef gencimiz takeshi'yi bulmasıyla onu evine alır, evcil hayvanmışçasına bakmaya başlar ve olaylar gelişir.kadın evde taş erkek besleme fantezimi gerçekleştirdiği için saygım sonsuz.
(aphrael - 22 Aralık 2010 19:26)
dorama hayvan sahibi olmak ve sevgililik üzerine ciddi ciddi düşündürüyor. neden evcil hayvanlarımıza insanlara olduğundan çok daha samimi davranırız? beraber olduğumuz insanları ne kadar hoşlantımıza, ne kadar konum olarak uygunluğumuza göre seçeriz? neden asla kendimiz olamayacağımızı bildiğimiz ilişkilere gireriz, olduğumuz kişiyi o kadar mı sevmeyiz?--- spoiler ------ spoiler ---sumire-chan daha birinci bölümün en başında "diğer insanların önünde ağlamaktansa ölmeyi tercih ederim." diyerekten klasik japon kadın karakter steryotipinden ne kadar uzak olduğunu kanıtladı. açıkçası ben daha bu noktadan kendisine bayılmaya başladım. sürekli ağlamaklı, zayıf görünmeye çalışan kadınların bolca sempati toplarken kendisinin cyborg diye dalga geçilmesi kanımca hayatın biz xx kromozomlulara attığı kazıklardan biridir. varoluşumuza ancak mızmızlanır ve erkeklerin onayını rica edersek müsamaha gösteriliyor. kıçımın kenarı. sumire-chan'ın da aynı bölümde dediği gibi, "kadınların güçlü olarak kazanacağı hiçbir şey yok." en azından sıklıkla öyle.yalnız tuhaf olan kısmı da şu, bir kez güçlü kadın imajını verince de tökezleme, dağılma hakkın elinden alınıyor, sanki gitmişsin de beyefendilerin hayallerini yıkmışsın gibi, ne cüretle zayıflık gösterirsin!bu arada sumire-chan'ın ağlamamaya kasıp da sürekli ağlıyor oluşu da kanımca trajikomiktir. **sniff sniff**(ara not olarak o terapistin acilen terapiye alınması gerektiğinde ısrarcıyım.)***gelelim momo/takeshi'ye, herif yakışıklı olmanın ötesinde, çok şirin yahu. cidden yavru köpek sevimliliği var.dizinin bu konu ile ucundan fetiş olmaması imkansızdı. nitekim ilk bölümde sumire-chan üzgün bi şekilde eve geldiğinde momo'nun kafasını uzatıp saçını okşamasını istemesiyle koptum. yalnız takeshi-kun son bölümlerde öyyyle bir karizma yaptı ki, tutkusu, inadı her şeye bedel. sumire-chan'ı içecek makinelerine yapıştırıp öptüğü sahne yaşadığım şoku herhangi bi dizideki çok az sahne yaşatmıştır.manyak terapistin son bölümde dediği de kayda değerdi: bi kez elmayı yiyince, bir daha cennete dönemezsiniz.fakat sonrasında takeshi'yi çalıştıran koreograf aynı mevzu konusunda lafı gediğine öylesine oturtmuştur ki...koreograf: sadece 3 yılsa bence seni bekleyebilir.takeshi: hayır, dayanamayıp elmayı yedim.koreograf: ...?takeshi: cennetteki yememem gereken elma.koreograf: takeshi, bilmiyor musun? insanlığın hikayesi cennetten ayrıldıklarında başladı.dokuzuncu bölümde takeshi-kun sumire-chan'a "iki günü böyle -sarılmış- geçirebilirim, çünkü sadece benim önümde ağlayabiliyorsun." dedi ya... meğer ideal sevgili denilen şey buymuş yuh.--- spoiler ------ spoiler ---sonra neden tedavi edilemez umutsuz romantikler oluyoruz! öf.
(aphrael - 23 Aralık 2010 16:35)
(bkz: evde erkek beslemek)
(somek kafali - 3 Ekim 2013 01:23)
Yorum Kaynak Link : kimi va petto