morcheeba'nin dive deep albumunde yer alan manidar sarki

(hyggelig dama - 19 Ağustos 2007 21:10)

sözlerini de yazalım tam olsun

shut the gates and sunset
after that you can't get out
you can see the bigger picture
find out what it’s all about
you're open to the skyline
you won't want to go back home
in a garden full of angels
you will never be alone

but oh the road is long
the stones that you are walking on
have gone

with the moonlight to guide you
feel the joy of being alive
the day that you stop running
is the day that you arrive

and the night that you got locked in
was the time to decide
stop chasing shadows
just enjoy the ride

if you close the door to your house
don't let anybody in
it's a room that's full of nothing
all that underneath your skin
face against the window
you can't watch it fade to grey
and you'll never catch the fickle wind
if you choose to stay

but oh the road is long
the stones that you are walking on
have gone

with the moonlight to guide you
feel the joy of being alive
the day that you stop running
is the day that you arrive

and the night that you got locked in
was the time to decide
stop chasing shadows
just enjoy the ride

stop chasing shadows
just enjoy the ride

(nomukasonduka - 24 Kasım 2007 16:20)

sıcak, güneşli şarkı. vokal de sade'nin kızkardeşi sanki.

(ayrikotu - 20 Mart 2008 21:06)

pazartesi sabah is e gelince dinlenmesi hos olan parca

(nesssli - 28 Nisan 2008 09:56)

inanılamayacak kadar güzel bir şarkı; bu aralar sıklıkla günümü kurtarıyor.mutlu da ediyor; ağlatıyor da.
ama hep beklentiler yüklüyor insana.mesela şimdi bana diyor ki;
atla arabaya; yarı beline kadar çık camdan.
bağıra bağıra söyle bir yandan rüzgarla sevişirken;
gözyaşlarına engel olamazken...
dinlenmemeli mi ki?

(anor - 26 Ağustos 2008 17:03)

nasıl bir şarkı?

pek anlatabileceğimi sanmıyorum ama bi deneyeyim. yani izin verirseniz tabii ki. verdiniz mi? tamamdır. başlıyorum.

üzüldüm. hem de çok üzüldüm. yani o kadar ki , öyle bir haldeydim ki, insanlar tinerci sanıp kaçtıştılar önümden. halbuki sigara isteyecektim sadece. neyse konumuz bu değil. sonra durdum ve düşündüm. evet düşündüm. bazen böyle oluyor düşünüyorum. neyse, ne diyordum ben? düşünürken, türk televizyası açık, hafif hafif musiki yayılıyor odaya.

tam kahvem soğumaya başlamışken, yani sigara da taze bitmiş, bir kadın sesleniyor televizyadan:

"in a garden full of angels
you will never be alone"

anam diyorum. klip de enteresan. başlıyorum izlemeye. şimdi artislik yapıyo gibi olmasın, sevmem çünkü artisliği, yani bazen severim tabi ama şimdi sırası değil; böyle dinledikçe anlıyorum da neden bahsediyor hatun kişi, tane tane okuyor çünkü, böyle nasıl desem ingilizce hazırlık sınıfında dinletsen , sonra sözlerini yazsan şarkının boşluklar bırakarak, sabi sübyan hep doldurur boşlukları, o blankler hep fill olur.

yüzüm gülüyor dinledikçe. arka arkaya patlatıyor ayarlarını yüzüme karşı. hooop nakarat mı desem ne desem o kısım giriyor devreye:

"with the moonlight to guide you
feel the joy of being alive
the day that you stop running
is the day that you arrive

and the night that you got locked in
was the time to decide
stop chasing shadows
just enjoy the ride"

anam diyorum. allahım sana geliyorum diyorum. kahvem soğumuş ama yine de içiyorum. yüzüm de güller açıyor. gülpembe miyim lan ben diyorum. gülüyorum. bazen çeşitli şakacıklar ve komiklikler yapıyorum.

yıllar yılı gölgeleri kovalayıp duran, onların peşinde aptal gibi, yani bildiğin aptal gibi, böyle salyasıyla sümüğüyle sızlanan ben bu leziz şarkıdan ayarımı alıyorum.

morcheeba yazınca ekranda "aha! ulan keranacılar!" diyorum içimden.

mutlu oluyorum. koşmayı bırakıyorum ve kendime varıyorum.

(hotfail - 1 Ekim 2008 18:50)

insanı insanlıktan çıkarır yemin ediyorum. bir günde 105 kere dinlenir mi? dinlenir, dinlettiriyor kendini. iyi ki var.

(lilly marlene - 1 Aralık 2008 17:56)

saatlerce sürecek bir gece yolculuğuna çıkmak istiyorum, hayatta en sevdiğim şeylerden biridir gece yolculuğu.
yanımda sevdiğim adam..
o yoruldukça ben alayım arabayı, ben yoruldukça o..
uykum gelince arkaya kıvrılıp yatayım, uyuduğum zaman, üşümemem için
arabayı kenara çekip üstümü örtsün.
yol üstünde bi yerlerde durup karnımızı doyuralım. sonra devam edelim yolculuğumuza..
bir yere varmamıza gerek yok sadece gidelim,
hiçbir şey düşünmeden gidelim.
sabah olsun usulca, başım onun omzunda, gün, aydın olsun.
işte bütün bunlar olurken bu şarkı eşlik etsin bize.

(opvea - 26 Aralık 2009 19:39)

hayatı affettiriyor lan bu şarkı !

(mathilda may - 28 Aralık 2009 23:51)

tam gece şarkısı. biraz hüzün dolduruyor insanın içini, üstüne bir tutam umut, ve sütlü çikolata tadı. tam böyle göğüs kafesine bir yumru sıkışıveriyor insanın şarkı girdiğinde. boşa yaşadığın yıllar, elinin tersiyle ittiğin hayat değiştirebilecek seçimler, geri gelmesi için herşeyi verebileceğin çocukluğunun güzel anıları, garip bir yaradılış hikayesi. yanlış zamanda bıraktım sigarayı.

(zenci susam - 5 Nisan 2012 02:29)