Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 21 Nisan 2000 Cuma, Yapım Yılı : 2000
Türü                : Drama,Gizemli,Heyecanlı
Taglar             : dedikodu,kolej,Söylenti,sınıf arkadaşı,Şüphe
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  NPV Entertainment , Outlaw Productions (I) , Village Roadshow Pictures
Yönetmen       : Davis Guggenheim (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Gregory Poirier (IMDB),Gregory Poirier (IMDB),Theresa Rebeck (IMDB)
Oyuncular      : James Marsden (IMDB)(ekşi), Lena Headey (IMDB)(ekşi), Norman Reedus (IMDB)(ekşi), Kate Hudson (IMDB)(ekşi), Eric Bogosian (IMDB)(ekşi), Edward James Olmos (IMDB)(ekşi), Joshua Jackson (IMDB)(ekşi), Sharon Lawrence (IMDB)(ekşi), Marisa Coughlan (IMDB), Mif (IMDB), Vicky Lambert (IMDB), Noam Jenkins (IMDB), Stephanie Mills (IMDB), Kristin Booth (IMDB), Shanly Trinidad (IMDB), Samantha Espie (IMDB), Kris Holden-Ried (IMDB), Robin Brûlé (IMDB), Sadie LeBlanc (IMDB), Marc Hickox (IMDB), Jessica Greco (IMDB), Alexia Landeau (IMDB), Bill Lake (IMDB), Marc Cohen (IMDB)

Gossip (~ Seks dedikodulari) ' Filminin Konusu :
Aynı üniversitede gazetecilik bölümünde okuyan Derrick (James Marsden),Jones(Lena Headey) ve Travis (Norman Reedus) aynı evi paylaşmaktadırlar. Haber ve Dedikodu arasındaki ilişkiler hakkında hazırlayacakları ödev için kampüste bir dedikodu başlatırlar.Dedikodu şu şekilde başlar, bir parti sırasında okulun zengin güzel fakat erkeklere karşı mesafeli duran Naomi (Kate Hudson) ve ondan hoşlanan Bo (Joshua Jackson) hakkındadır. Dedikoduyu Derrick başlatır ona göre Bo Naomiye tecavüz etmiştir.. bu dedikoduya herkes inanır Naomi de dahil çünkü o gün çok sarhoştur.. ve Bo tutuklanır..Dedikodu büyür kontrolden çıkar ...


  • "'ben kim miyim? işte size söylemeyeceğim tek sır bu.'o halde bu oyunu ben bozuyor ve açıklıyorum: şenay düdek.yalan mı lan?"
  • "serena bu dizide sadece kardeşi ile yatmadı sanırım. eminim o da gay diyedir, yoksa elinden kurtulmak mümkün değil kızın."
  • "4. sezonun ilk iki bölümünde de rufus waffle yapmayarak biz izleyicileri şoka uğratmıştır."
  • "ulan hem parise gidiyorlar hem de döndükleri yer new york. biz parise de gidemiyoruz, dönsek new york değil ne biçim iş anlamadım."
  • "4x07 resmen onlar sevişince biz de sevişmiş sayıldık. oh be! 4x07"
  • "rufus un çok feci karı parası yediği dizidir. bart bass in mezarında kemikleri sızlıyor be, yazık."
  • "eski bölümlerine denk geldikçe insani çıkarımlar yapmamı sağlayan dizi..nate daha yakışıklı ve temiz çocuk olmasına rağmen, biz hep chuck şerefsizini sevdik.. sanırım hepimizde biraz sürtüklük var.."
  • "final serena'nın gossip girl ile evlenmesiyle sona ermiş dizi. vay arkadaş. final"




Facebook Yorumları
  • comment image

    limuzinsiz adım atmayan chuck bass'ın neden ilk bölümde okula belediye otobüsüyle gittiğini çözemediğim dizi. limuzin sanayideydi heralde o sırada.

    2013 editi: gossip girl'ün çözülemeyen yegane gizemi sıfatını koruyor.


    (obi1 - 10 Temmuz 2008 12:24)

  • comment image

    chuck bass karakterinden yola çıkarak menettın (sen etme) zengin piçlerinin alayının sesi kısık, gözü de kısık diye düşünüyorum. adamın her konuşması fısır fısır arkadaş, gözü de kısıyor. eşarp filan da takıyor bazen hıncal uluç tadı veriyor iyice.

    dan humprey'in kardeşi de devamlı italik duruyor. fakir ama gururlu banliyo çocuğunu canlandırmak isteme çabası sanırsam.

    queen b'yi yıldırım demirören başkanlığındaki beşiktaş, queen s'i de zico yönetimindeki fenerbahçe'ye benzetip iyice bokunu çıkartarak kapatırım mevzuyu.


    (thug love - 20 Ekim 2008 15:38)

  • comment image

    'ben kim miyim? işte size söylemeyeceğim tek sır bu.'
    o halde bu oyunu ben bozuyor ve açıklıyorum: şenay düdek.
    yalan mı lan?


    (plotzlich - 28 Ekim 2008 00:18)

  • comment image

    ben hatırlamıyorum ki bu dizide her bölümde bir parti olmasın. 2 sezondur izliyoruz bu diziyi hanımlan, arkadaş her bölüm bir balodur bir partidir bişeydir gidiyor. ne çok parti sever insanlarmış bunlar. yok kış balosu, yok yaz balosu, sosyete balosu, mezuniyet partisi, üniversite sınav girişi balosu sik balosu bok balosu. o kadar çok parti yaparsan bugün seviştiğin adam yarın kardeşin de çıkar baban da çıkar hiç şaşırma öyle. sen her bölüm parti yap ondan sonra biz bir kardeş paylaşıyormuşuz vay efendim adam öldürdüm onu gizliyorum. yavaş gizle. az parti yapmayın adam olun len.


    (thug love - 5 Şubat 2009 14:28)

  • comment image

    bu diziye başladığınızda serena*’yı çok seviyorsunuz diziye pek o kadar ısınamıyorsunuz. fakat bölümler ilerledikçe diziye olan olan sevginiz artarken serena’da nefret etmeye başlıyorsunuz.

    entrynin bundan sonrasını diziyi izlemeyenler okumasa da olur aslında.
    yahu bu serena hakikaten beni diziden soğuttu. kızın oynadığı sahnelerde başka şeylerle uğraşıyorum telefonu falan kurcalıyorum. bu kadar mı karaktersiz bir karakter olur. önüne kim gelse onunla yatıyor ablamız. hadi ilk iki sezon hep dan* ile ilgiliydi. dan’den ayrılma nedenlerini anlayan varsa beri gelsin. dan buna seni seviyorum diyor bu o iğrenç ağzını yamultup ortamdan uzalaşıyor sonra gidiyor beni neden sevdiğini bilmem lazım diyor. ben neden sevdiğini söyleyeyim serena ; eşşeğin sikinden. yahu en son gitti nate:*’in kuzeni tripp*’e yazdı onunla yattı yuh dedim. brown’a gitmeme tripleri ayrı bir komik. neymiş kim olduğunu bilmiyormuş. ben sana onu da söyleyeyim serena ; çemçük ağızlı kaşarın tekisin. oh be.


    (mutti - 18 Mart 2010 16:09)

  • comment image

    --- 4x2 4x2 binmeyen kalmasın spoiler ---

    bu hafta pek sıkıcı gidiyordu bölüm. eski hızından eser kalmamıştı, kendini tekrar etmeye başlamıştı falan filan derken bombayı ağlatarak patlattılar. ulen sözüm senaristlere; bu gençlik dizisi olm, 3-4 aşk değiştirilecek, her hafta başka sevgililer gelecek falan filan...örnek alın biraz küçük sırlar'ı! bu kadar bizi harap etmenin ne alemi var? hüngür hüngür ağlıyoruz. şimdi sen koymuşsun blair ile chuck'ı yanyana, ayrılık muhabbeti yaptırıyorsun, bir de tutmuş sia çalıyorsun en hüzünlü haliyle. yapılır mı bu kadar kadına bu be...biz blair'de kendimizi buluyoruz! -en azından ben ama çoğunluk gibi gözükmek zorundayım- siz nasıl bir empati yaratıyorsunuz o anda farkında mısınız? kınıyorum hepinizi. bu kadar duygu sömürülmez...

    chuck bass: i destroyed the only thing i've ever loved.
    der.
    blair durur, yutkunur, içten bi of çeker -ki karşıki dağlar yıkılmalıdır-, sonunda gözleri dola dola ''i don't love you anymore'' der. bunu gözlerinin içine baka baka söylemesiyle chuck bass yıkılır. bu yüzden ed westwick'i ayakta alkışlamak lazım; daha 1987 doğumlu ama nice oyunculara taş çıkarır adam. o nasıl bir gözleriyle hüzün vermektir, bak cümle kuramıyorum, virüs gibi girdin sistemime...
    sonra blair devam eder: ''but it takes more than even you to destroy blair waldorf'' der ki klasik bir blair: ''gülümseye çalışıyorum bak işte sensiz bile ayakta duruyorum ama içten içe ölüyorum'' demektedir altyazısında...
    chuck yine sevdiceğinin iyiliği için: ''your world would be easier if i didn't come back'' der.
    blair ise: ''that's true...but it wouldn't be my world without you in it'' der ve herkesi bitirir.
    romeo ile juliet'ten almadığım hazzı şu iki dakikada yaratılan atmosferde ve gerçeklikte buldum şahsen.
    diğerleri için yorum yapasım bile yok bu hafta; aldı götürdü beni son sahneler.
    neyse çok kaptırdım, bu sadece bi dizi...çak bes diye biri yok, bileyır bi hayal kahramanı ok...kızlar ben derin nefes alıp vereceğim bi müddet. sonra görüşürüz. egz o egz o.

    --- 4x2 4x2 binmeyen kalmasın spoiler ---

    edit: hep zamanın ötesinden mi gelicem? en beğenilenlerden geliyorum. bana bunu layık gördüğünüz için teşekkür ederim kızlar. gossip girl için daha da çok çalışıcam her hafta.


    (raika rencide - 23 Eylül 2010 13:20)

  • comment image

    ulan hem parise gidiyorlar hem de döndükleri yer new york. biz parise de gidemiyoruz, dönsek new york değil ne biçim iş anlamadım.


    (yalicapkini - 26 Eylül 2010 12:49)

  • comment image

    kombinasyonda sınır tanımayan dizi. işin ilginci izleyen bünye de yadırgamıyor bir süre sonra. 'e olsun bi de onları görelim nasıl olacaklar' diyorsun.

    benim gelmek istediğim nokta ise blairciğim. şu dizide sevdi mi tam seven biri varsa o da bu kızdır. arçibalt'ı severdi zor bıraktı. chuck'ı seviyor yine zor oluyor kafadan atmak. o vazgeçmiyor zorla vazgeçirtiyorlar. sana gelsin blair : sevdim mi tam severim sildim mi bir kalemde


    (gong - 26 Şubat 2011 20:09)

  • comment image

    ben oldum olası bir dizidir filmdir izlerken en iyi kalpli kimse onu sever onu tutar bir insanım. ama gossip girl'ün ilk bölümlerinde kötü karakter gibi gösterilmesine rağmen kanım blair'e kaynadı ve o gün bugün blair'cı bi insanım. diziyi de blair çerçevesinden izliyorum. blair mutluysa seviniyorum, üzülüyorsa sinir oluyorum. blair'ı seveni ben de seviyorum. blair'e yanlış yapan karakterin üzerini çiziyorum. şimdi kendi bakış açımı anlattıktan sonra başlıyorum analizlerime.

    --- spoiler ---

    dan blair ilişkisi yürümedi. yürümemesinin en büyük sebebi senristlerin ilişkiyi çok saçma sapan bir yerden başlatmaları. duygusal bir yakınlaşmaları olmadı hiç aralarında. mesela çok rahatlıkla blairın babasına olan hisleriyle, dan'in anne özlemi arasında bir duygusal yakınlık kurup, duygusal bir paylaşım oluşturabilirlerdi. ama ne yaptılar vay efendim beraber film izlemeyi seviyorlarmış. bu cümleyi ilk duyduğumuz an "tamam blari la dan'i yapıcaklar belli" dedik hepimiz. beraber film izliyoruz ama sadece arkadaşız, hatta arkadaş bile değiliz. gibi saçma bir çıkış noktasından yola çıktılar. çıkmaya başladıktan sonra da herhangi bir duygu izlemedik. ne bileyim blair dan'le beraber ucuz bir restorantta fast food yiyip bununla mutlu olmadı. tamam karakterine ters zaten ama karakterine ters bir sürü şeyi chuck için yaptı. vay efendim kültürel toplantılarmış bilmem neymiş. herkesin için bayıldı izlerken. en ufak bir tutku kırıntısı bile yoktu. burada tabi içine emekli kaçmış dan karakterinin sıkıcılığına da değinmek isterim. 65 yaşındaki babamın daha süprizlerle dolu bir insan olduğunu rahatlıkla iddia edebilirim ben.

    chuck konusuna gelince. ben öncesinde gayet chair'cı bir insandım fakat şu otel meselesi ve jenn olayından sonra tabiki chuck'tan soğudum. istedim ki blair bi şekilde intikam alsın, illaki barıştıracaklarsa ondan sonra barıştırsınlar. geldiğimiz noktada blair bir evlilik yaptı ve danle bir ilişki yaşadı ama benim içim soğumadı açıkçası çünkü bu süreçte chuckın burnunun yeterince sürtündüğünü izleyiciye göstermediler. bi kendini helak etsin, bi yemelerden içmelerden kesilsin biz de şöyle ağız tadıyla bir sezon izleyelim dedim ama öyle olmadı pek. hırsızlara yüzüğü vermemek için bıçaklanmıştı bir kere, orda içimin yağları erir gibi oldu ama sonra gitti başka birine aşık oldu falan filan. kısacası chuckı affetmedik ama idare edicez artık mecburen.

    bir başka tespitte bulunarak sözlerimi sonlandırmaya doğru yaklaşacağım. şimdi bu dizide esas kız seranaydı (ki kitabında blair'dır esas kız). geldiğimiz noktada apaçık ki esas kız blair. bu süreçte dizinin erkelerine baktığımızda, 1. sezon ilk bölümlerde esas erkek nate'ti. şimdi nate bölüm boyunca hiç görünmese "ya bi nate vardı" diyecek biri çıkmaz. o derece silindi gitti adam, bütün yakışıklılığına rağmen. ne zaman balir'le aralarında bişey kalmadı, nate silindi. yine 1. sezon ilk böümü açıp tekrar izleyin, yalan dünyada ki orçun'dan hallice birini göreceksiniz adı chuck. kızlara tecavüze yeltenen, bir kadınla ancak para ödeyerek beraber olabilecek, sapık tipli bir ergen. ne oldu sonra blair'e aşık oldu. bakın yine sihirli sözlük geçti. blair'e aşık olmasıyla beraber chuck, chuck oldu. popüler oldu. dizide en çok fanı olan erkek karakter oldu. yine aynı chuck blair'den uzaklaştıktan sonra (ayrıldıktan sonra demiyorum, birbirlerinden uzaklaştıktan sonra) silindi. neymiş anası kimmiş, babası jack'miymiş kimsenin pek umurunda olmadı açıkçası. ilk sezondan itibaren böğründe 73'lük bir amca ikamet eden dan, ne zaman ki blair'den hoşlanmaya başladı. biz dan'i sallar olduk. yani blaire yaklaşan popüler oluyor dizide. şimdi bile nate "ben blairi özledim, onu unutamadım" falan dese, çıkmalarına bile gerek yok, hoşlanmaya başlasa sadece, nate yine önemli biri olur. hatta serena bile ilk sezon blairle uğraşırken popülerdi. blairden uzaklaştı. o bile silindi gitti.

    ---
    spoiler ---


    (himekoo - 17 Mayıs 2012 20:34)

  • comment image

    eski bölümlerine denk geldikçe insani çıkarımlar yapmamı sağlayan dizi..

    nate daha yakışıklı ve temiz çocuk olmasına rağmen, biz hep chuck şerefsizini sevdik.. sanırım hepimizde biraz sürtüklük var..


    (a puck - 27 Ekim 2012 15:18)

  • comment image

    şu dizinin 6 sezonunu da erkek halimle severek izledim lan. dizideki şarkılar, oyuncuların giydiği kıyafetler, dizinin çekildiği mekanlar, kadın-erkek fark etmeksizin bütün oyuncuların güzel olması, bu diziyi gerçekten farklı kıldı bence. aşırı ciddi, tutarlı bir senaryo beklemek takozluk olur zaten. "ama bak o onla yattı sonra da gitti bunla yattı". lan o kadar da detaya takılma işte. gayet güzel zaman geçirten bir diziydi, aşırı kafa yormadan kasmadan izledik bitti gitti. nate'den tut georgina'ya kadar her karakterinde ayrı bir cinlik çakallık olması güzeldi. georgina'yı hangi sahnede görsem sırıtırdım hey gidi hey. hakaten güzel diziydi. scrubs'ı da bitirdiler, şimdi bu da bitti. biz şimdi ne izleyeceğiz lan ibneler.


    (mutti - 13 Şubat 2013 11:10)

Yorum Kaynak Link : gossip girl