Nebesnye zheny lugovykh mari (~ Aitheries gynaikes ton Mari tou livadiou) ' Filminin Konusu : Sessiz Ruhlar'ın yönetmeni Alexey Fedorchenko'nun, Batı Rusya'da yaşayan Meadow Mari (Ova Çirmiş) halkının Pagan inanışından etkilenen törelerini anlattığı 23 çarpıcı hikayeden oluşan son filmi, kadın güzelliğine ve cinselliğine törensel bir hayranlık duyan bu kültürün sanatsal bir tasviri. Batı Rusya’da yaşayan Fin-Ugrik etnik topluluğu Meadow Mari (Ova Çirmiş) Pagan kültürünün ritüellerini hala devam ettirmektedir. Bu topluluk, Moskova’nın sadece 500 mil doğusunda yer alan bu bölgede, yüzyıllar süren Hıristiyan ve Müslüman hegemonyasına direnmeyi başarmıştır. Gümnümüzde dil ve miraslarını koruyan Mariler hala, sihirli huş ağaçlarına ve şamanlara, büyülerin gücüne ve doğanın bilgeliğine inanmaktadırlar. Bunlardan da öte, hayatın kendisine inanırlar ve bunu sağlıklı bir cinsel iştah ile bir araya getirirler...
Elena(2011)(7,3-11251)
Zhit(2012)(7,3-1121)
Kak Vitka Chesnok vyoz Lyokhu Shtyrya v dom invalidov(2018)(7,2-1661)
Belye nochi pochtalyona Alekseya Tryapitsyna(2015)(7,1-1410)
Pervye na Lune(2005)(6,9-598)
Ovsyanki(2010)(6,7-1968)
Vse umrut a ya ostanus(2008)(6,5-1915)
çevirisini yaptığım alexey fedorchenko‘nun batı rusya meadow mari (çirmiş ovası) topraklarında pagan inanışından etkilenen töreleri anlattığı 23 çarpıcı hikayeden oluşan son filmi. özellikle müzikleri ve belgesel havasıyla alternatif film arayanlara iyi gelebilecek bir film.
(cemocem69 - 15 Mart 2014 01:49)
yaşadıkları coğrafyanın ekonomik geriliğinin de etkisinden midir? içe dönük yaşam tercihlerinden midir bilinmez; kör inancın, hurafenin hüküm sürdüğü bölgede adları "o" harfiyle başlayan güzel bacaklı kadınların, o coğrafyanın soğuğuna karşın kısa kısa belgeselimsi tarzda ateşli hikayeleri anlatılır filmde.daha çok kadınlar açısından cinselliğin yaşamlarındaki yerine değinilirken, kadınlar hep evlenilecek koca arayan tipler olarak resmedilmiş ve anlatım uzakdoğu ezgilerini andıran, kadın sesinden, enstrümansız güzel şarkılarla desteklenmiş.yeşillerin yok edilip her yerin beton grisine dönüştürüldüğü ülkemiz ile kıyaslandığında onca yoksulluğa rağmen oradaki bir evde pencere pervazının işlenmesi, canlı renge boyanıyor olması bile yaşam algısının farklılığını ortaya koyuyor...adı "o" harfi ile başlayan kadınlar vardı ama olga yoktu. hikayesi anlatılmayan olga'lar o soğukta nasıl kısa eteklerle dolaşabiliyor. düşününce insanın içi üşüyor :)filmden bize kalan: yabancısı olduğumuz bir toplumun oldukça farklı (ilk kanamasını yaşayan kadının bunu bir tür kaval ile tüm yöreye duyurmaya çalışması gibi) gelenek, görenek ve ritüellerine tanık olmanın hoşluğu...
(masiva - 18 Mart 2014 01:14)
(bkz: elf gözlerin neler görüyor legolas)
(kaptankosku - 18 Mart 2014 01:20)
Yorum Kaynak Link : nebesnye zheny lugovykh mari