Ink ' Filminin Konusu : Jamin Winans'ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği filmin başrollerinde Christopher Soren Kelly, Quinn Hunchar, Jessica Duffy yer alıyor.
Monkeys(2015)(9,0-11)
Spin(2005)(7,9-1361)
The Frame(2014)(6,7-2692)
11:59(2005)(5,9-402)
bu kadar* az entrysi olduğuna şaştığım film. ağladım lan. dahası var mı? bu arada *!
(demir adam - 22 Kasım 2009 02:55)
bir iyi kötü kapışması filmi. kapışmanın baş aktörleri insanların rahat uyumasını sağlayan masalcılar ve uyku kaçıran karabasanlar. farklı bir bakış açısı ile hazırlanmıştır. bir çok kötü film arasında izlenebilecek iyi bir filmdir.
(bluesky - 2 Ocak 2010 01:17)
buyuk beklentiler ile izlenmedigi takdirde guzel vakit gecirten fantastik bir film. agir bir tempoda gitse de kendisini sonuna kadar izletmeyi de bir $ekilde ba$ariyor. demek ki neymi$? du$uk butce ile de iyi i$ler cikabiliyormu$ ortaya. kurgu saglam, diyaloglar etkileyici, agir gecse de, zaman zaman tempo da yukseliyor. bir de bunlar yetmezmi$ gibi ustune az biraz dram bile var. daha ne olsun? izlenir tabi ki.--- spoiler ---jacob adli kor karakterin, kizin babasi icin ufak bir kaza hazirladigi (1,2,3,4 ritmiyle tabi:) anlarda gecen diyalog harikaydi;hepsi birer reaksiyon!bir olay sonraki olayın sebebi oluyor.bir adamın zayıf noktası varsa, kusurludur.bu kusur da onu suca goturur.suc da utanca goturur.onurundan ve gururundan taviz verdiği bir utanca.onur ba$arisiz olursa,umutsuzluk galip gelir ve hepsi adamın yıkımına neden olur.bu da onun kaderi olur.--- spoiler ---
(unspokenlies reloaded - 18 Ocak 2010 22:08)
sarsıcı karakterlerle unutulmaz sahnelere sahip bir film. zaman zaman bayan, zaman zaman heyecanlandıran, bazen üçüncü sınıf amerikan filmi bazense başyapıt tadı veren sıradışı bir yapım. yüzüklerin efendisinde yüzüğün gitmesi gerektiği yere ulaşması için nasıl dişli bir mücadele veriliyorsa bu filmde de aynı destansı savaşa tanıklık ediyoruz. iyi ve kötü arasındaki savaşı olağanüstü öğelerle donatıp sunulan yüksek zeka ve aşmış hayal gücü ürünü film.
(snob - 17 Şubat 2010 20:18)
her gün rahat uyumamı sağlayan kahramanlarımı gördüğüm masal. kendime not: sanırım babamı özledim...
(susayaci - 22 Şubat 2010 21:58)
goruntuleri sin cityden, hikayesi dark cityden, ambiyansi sandman ve neverwhere'den baya etkilenmis, abd yapimi dusuk butceli bilimkurgu filmi.
(intothewild - 1 Mart 2010 16:58)
ilk ve son sahneleri için bile seyredilebilecek bir film. hastahanede geçen sahneleri de unutmamak gerek.
(kedim sidikli sise - 16 Nisan 2010 22:24)
büyüdükçe çocukluk korkularımızı unutuyoruz. uykumuz olmadığı halde "yarın okul var" denilerek yatağa gönderilen çocuklardandık bir çoğumuz. çoğumuz da uyumaya çalışırken bir yandan odanın karanlığıyla ilgili kafamızda türlü türlü korku filmleri çekerdik. eve hırsız girmesi, karanlıkta bir nesnenin bir canavara benzetilmesi gibi bir çok kurgu dönerdi beynimizin içinde. film de böyle bir düşünceden doğmuş yönetmen jamin winans'ın anlattığına göre. ama çok daha büyük bir hikayeye dönüşmüş.karanlık bir film ink. özellikle de başlangıçtaki bazı sahneler korkutucu. aslında o bilindik duyguları harekete geçirmesi açısından tam da olması gerektiği gibi çekilmiş o sahneler. çünkü hepimizin benzer bir sahneyi hayal etmişliği vardır. ve o korkuyu herkes yakından tanıyor. bu yüzden o sahnelerdeki rahatsızlık verici korku öğeleri gayet başarılı ve yerinde olmuş. korku filmi sevmeyen biri olarak gerek afişinden gerekse okuduğum içeriğinden dolayı uzun bir süre beklettiğim bir filmdi. ve filmin başındaki bu sahnelerden sonra "acaba?" diye sordum kendime. fakat hepsi bu, filmin devamında korku öğeleri azalıyor. film ortalara doğru ilerlerken seyircide bir çok soru birikiyor. kurgudan dolayı iyi ve kötü savaşına yeterince odaklanamıyorsunuz. çünkü bilmediğiniz ve işleyişinden emin olamadığınız bir çok durum var. bunu filmin negatifleri arasına koymak doğru olur mu emin değilim. çünkü filmin bütününe baktığınızda bu doğal bir sonuç gibi de algılanabilir. iyi ve kötünün yanında bu dünya ve öbür dünya konuları da işleniyor. bu konuda şaşırtıcı yada yeni çok fazla şey yok. açıklanmayan bazı noktalar seyirci tarafından doldurulabiliyor bu biraz da seyircinin filmde kalmasını sağlaması açısından iyi olarak görülebilir. fakat yine de klasik düşüncelerden farklılaşan yerlerde yok değil. örneğin cennet cehennem tasvirinin olmaması ve öbür dünyadakilerinde ölebilmesi gibi...yönetmen jamin winans'ın kısa filmi spin'i izleyenlerin de dikkatini çekmiştir. filmin bir noktasına bu kısa filmi de tekrardan uyarlamış. açıkçası hikayenin içerisine hiç sırıtmadan oturmuş ve filmin etkiliyiciliğine de katkıda bulunmuş. film aslında sizi eline alacağı zamana kadar kendinden çok soğutmuyor ve hikayede tutabiliyor. başarısının büyük bir kısmını buraya vermek istiyorum. çünkü her ne kadar kurgunun güzelliğinden etkilensek de biraz daha uzasa ve sorulara yenileri eklenmeye devam etse seyircinin dikkatini kaçırabilir. şöyle tam zamanında sizi yerinizde bir doğrulmaya sevk eden sahnelerden sonra büyük bir keyifle filmin tadını çıkarıyorsunuz. ink bence bir çok sinemaseveri fazlasıyla tatmin edecek güzellikte bir film olmuş. yönetmenin de daha çok genç olması bunun gibi bir çok güzel film beklememiz için iyi bir neden.
(dim my eyes - 19 Eylül 2010 05:21)
bu filmi izledikten sonra, bundan önce hangi filme "postmodern" dediysem geri alıyorum. jamin winans, senaryosuyla olsun yönetmenliğiyle olsun tam anlamıyla bir "postmodern bir masal" çıkarmış ortaya. hayatta bazı şeylerle karşılaşırsınız ve o şeyler kadar farklıdır ki ne kötü diyebilir ne iyi; zira hükmünüzün başkaları üzerinde ağırlığının olmadığını bilirsin (aslında her şeyde böyledir ama "farklı" olan şeyler ahkam kesmemek için daha uygun gözükür). tam böyle bir şey, ink. şimdi ben harika bir film diyeceğim ama izleyip de "bu ne abi saçmalık," diyecekler veya 5 dakika dahi dayanamayanlar çıkabilir. postmodernizmi de tam bu nedenle seviyorum zaten.bence, kurgu, senaryo, çekimler... her şeyiyle son derece başarılı ve "farklı" bir film.
(mechul muhayyil - 11 Kasım 2010 01:01)
--- spoiler ---kırılma noktalarına endeksli hayatımızı başa sarsak sardırabilsek, farklı bir kırılma ile yeni bir hayata başlasak, başlayabilsek. kaybetmesek, kaybettirmesek, üzülmesek, üzmesek. yaşayabilsek yeniden yeni hayatları sonsuzca. --- spoiler ---hayata yeni bir başlangıç isteyenler izlemesinler(!)…
(dark penguen - 28 Şubat 2011 13:50)
kendince kult olabilecek bir film. renkler, felsefe, karakterler, diyaloglar... akip gitmiyor belki film ama saygi duyduruyor. --- spoiler ---iyi ruya, kotu ruya yoneticileri muhabbeti de super fikir. takdir edilesi.--- spoiler ---leziz diyaloglarimiz ozellikle sunlardi:--- spoiler ---- it's all about the beat. beat of the world. we're all part of a song, i just hear the music.- a little physical damage can be good. shake the shit out of ' em. that's what i always say. he's convinced himself he's god. we're just reminding him he's not. takes humility to remember who we are.--- spoiler ---bir de bi hakaret betimlemesi vardi bi noktada; feci hosuma gitti: --- spoiler ---"how many generations of trash do you come from?"--- spoiler ---
(infected grail - 2 Mayıs 2011 00:36)
sözlükte iyi işler yapacağını düşündüğüm sıkı dost. sempatik, kültürlü ve bir o kadar da ahlaksız bir insandır kendisi. hoş gelmiştir, hediye olarak 5 şuku verdim kendisine**.
(badroller666 - 9 Temmuz 2011 02:19)
konusu ve senaryosu güzel, yönetmen ve efektler yardırmış ama oyuncular ve doğal çekimler eksik kalmış bir film. bu eksiklik amatörlüğünden kopartamıyor izleyeni. konuşma seslerinin sonradan dublajlı olması da çok sırıtıyor. yönetmen ve konuyu harcamışlar diye içim acıdı film boyunca ama buna rağmen de güzel film dedirtiyor.
(jigsawer - 3 Mart 2013 22:48)
singapur'da raffles the plaza'nin altinda yeni acilan, gun icerisinde sirasiyla lounge, bar ve club oldugunu idda eden mekan. kapiya koyduklari kirmizi hali, uzerindeki insanlari-siraya-sokma-direkcikleri ve can sikintisindan olmesinden korktugumuz ince uzun cinli hanimdan anlasiliyor ki beklentiler cok yuksek. "singapur'un guzel insanlari buraya gelecek, kapida onlarca kisilik siralar olacakve anca begendiklerimizi alacagiz, yuzbinlerce dolarlik arabasinin anahtarini valelere sekerleme atarmiscasina atanlar siradakilerin hayran bakislari arasinda iceri girecekler" gibisinden hayaller var. ve gercekten hedef kitleyi tanimlayacak olan zenginlik, modernlik ve rahatlik dekorda yakalanmis. koyu kirmizi deri koltuklar, yerden isiklandirmali vip kismi, ve yatak maceralarina isinma hareketlerini yapmak icin fazla goz onunde olmayan oturma bolgesi istenilen havayi yaratiyor.ote yandan ink'in kapisi otelin ana girisinin yaninda, disariya acilmasi hic bir zaman dusunulmemis bir yerde; cok kuvvetli bir "sonradan akla gelmis" hissi veriyor. dolayisiyla giriste olmasi beklenen etkileyici goruntu daha dogmadan sakat kaliyor. ayrica calisanlarin bir kisminin ust tabakalara hizmet eden barlarda pek tecrubesi yok. garsonlari yoneten hanimin da bundan onceki isyeri orta halin biraz ustunde, canli muzik olan bir turist bari. son olarak da barin biraz ufak gozuktugunu soylemek gerek. ama tabi bar bosken ve doluyken birkac icki ismarlamadan hakkinda duzgun bir yorum yapmak zor.arkasi kuvvetli oldugunu icin en azindan lounge ve bar olarak guzel bir mekan olacaga benziyor. club olarak ne derece basarili olur, ve de kurucularinin "singapur'un birkac elit mekanindan biri" hayaline ulasabilir mi bilmiyorum.
(wpi - 24 Mart 2004 06:27)
coldplay'in son albümünde ilk dinleyişte kendini belli eden şarkı. sonraki günlerde kendinizi melodisini mırıldanıyorken buluyorsunuz.albümün en iyi bir kaç tanesinden biri.
(your majesty - 20 Mayıs 2014 11:41)
son 3-4 gündür yaklaşık 150 kere dinlediğim, yine de dinlemeye doyamadığım şarkıdır. a sky full of stars ve magic ile birlikte açık ara albümün en güzel şarkılarındandır. coldplay'in yine yeniden coldplay olduğunu hissettirebilmiştir. daha ne diyeyim, helal olsundur.
(no title - 25 Mayıs 2014 00:23)
bir gün olur da coldplay türkiye'ye gelirse; çaldıkları esnada yağmurun yağacağı şarkı. yağmalı.
(giveup - 19 Haziran 2014 16:37)
ghost storiesin ilk dikkat çekenlerinden. umut dolu bir melodisi var.
(huxi - 1 Ağustos 2014 20:12)
bir coldplay şarkısı.sonunda, kızı bulmaya çalıştığımız interaktif bir animasyonu var: http://www.coldplay.com/ink/
(gallagher - 27 Kasım 2014 13:32)
klibinde ne seçeceğim diye düşünmekten şarkıyı dinleyemiyorum. galiba güzel şarkı. ama klibi daha güzel. benim klibimde şelaleden aşağı düşüyor gemi ama çiftimiz el ele bulutlarda uçuyorlar. galiba öldürdüm.
(d gzd g - 27 Kasım 2014 16:51)
Yorum Kaynak Link : ink