evde dvdsini 8x hızla da seyretseniz bi şey kaybetmeyeceğiniz film. şaka bi yana gv sant'ı severiz, görüntüler ve sesler (rüzgar, yürüyüş, gök gürültüsü) harika, anlatılmak istenen verilmiş ama kısa film olarak çekilse bence daha etkili olabilirdi bu konu.

bi de elephant'ı bu filmle birlikte düşününce daha anlamlı oluyor.

kutup ayısı mı gelecek acaba diye bekliyor insan ama...

(merhum - 12 Ekim 2006 09:13)

ideefixe'de orda burda yakinda 2,90 degil bedavaya satilacak film. ilk ciktiginda 30 milyon verip aldik ya neyse.

(teselli - 19 Kasım 2007 01:25)

ara vermeden izleyince hafakanlar bastirsada 2 kere izledigim filmdir.birinde, lise caglarinda bir arkadasla sinema askina basladigimiz bir seyir sirasinda ilk 15 dakikasinda ne oldugunu anlamadan ekrana bakakaldik.ikimizde ses cikarmiyoruz gus van sant filmi ya.ama sinirlerimiz bozuldu serde sinama severlik var sikildik falan da diyemiyoruz.film bittikten sonra "yaa ama o sikintiyi nasil vermis" falan dedik.simdi burdan kendisine soyluyorum itiraf et biz bu filmi hic sevmedik.

digerinde, bir grup insan sessizce bozuntuya vermeden bu filmi izlerken tam gerry lerden birinin kayaya ciktigi ve ordan atladigi sahnede bir tatli insan soyle der;

-en heyecanli kismiydi!

ve sozluk tabiriyle herkes yarillir.

(obscure59 - 26 Eylül 2010 22:03)

senaryosunu casey affleck, matt damon, gus van santın beraber yazdığı, gus van sant ın yönetip casey ve matt in oynadığı^* 2002 yapımı film, if 2004 kapsamında izleme şansı yakalanabilir..

(marlin - 4 Şubat 2004 13:39)

akıl ve delilik sınırlarında gidip gelinen diyaloglarla dolu bir film olması gerekiyordu bunun, bize öyle tanıtıldı koşarak bilet aldık ki gidelim izleyelim kendimizle karşılaştıralım, ama tamamen bir hayal kırıklığı oldu gerry benim için doğrusu(aslında yan taraflarımda esneyenler adına da konuşabilirim herhalde)
bir kaza ya da götlerini ayı ısırması gibi felaketlerden kurtulmaya çalışmaları, boşluk, korku, yaşanan histeri yansıtılmaya çalışılsaydı çok insaflı olurdum filme karşı ama kendi salaklıklarıyla kasarak düştükleri durumu anlatıyorum çöl, dağ gösteriyorum sanat yapıyorum denmesin bana, yürüyen insan izlemek isteseydim dollsu tercih ederdim onların hem etkileyici hikayesi hem muhteşem manzaraları var üstelik caponlar..
ayrıca kendimi ve tepkimi belli etmeliyim diyetopu topu 3-4 cümle olan konuşmalardaki olur olmaz yerlerde şuh kahkahalar atan entel festival seyircisilerine nefretlerimi sunuyorum, kapat o cep telefonunu..

(marlin - 18 Şubat 2004 00:32)

(bkz: arabayı nereye park ettiğini unutmak)
(bkz: yağdır mevlam su)
(bkz: that dont impress me much)
(bkz: bu bir sınav olmalı)

(adore - 18 Şubat 2004 23:48)

filmi serettikten sora okumalı öğrenmeli pekiştirmeli..

http://www.horschamp.qc.ca/…ew_offscreen/gerry.html

http://www.horschamp.qc.ca/…fscreen/gerry3_pt1.html
http://www.horschamp.qc.ca/…fscreen/gerry3_pt2.html

(iiaa2 - 19 Şubat 2004 01:41)

beklentileri yüzünden hayal kırıklığına uğrayan zihniyetimle ayarın allahını aldığım filmdir gerry ama, gel gör ki fanatiklerine filme kötü olduğu ya da yetersiz olduğu için değil de benimle farklı yönde gittiği için kızdığım durumu açıklayamayacağımdır çünkü suya düşen boku tanımlamaktan aciz saçıyla oynayıp duran şımarık bir çocuk kendilerini kaptırıp susuzluk sinir stresine kapılmış sinemaseverlere derdini nasıl anlatsın, gerçi umutluyum pastel boyalarımla çöp adam falan çizsem arkada ayı olsa ne şahane olur.. ama merak etmesinler 3 vakte kadar korku dolu cappon kızların dramlarını anlatan filmler gelmezse bile ben çekicem ben oynicam ve kendilerinin nefretine sunacağımdır..

(marlin - 19 Şubat 2004 09:45)

üstelik bir de filmde çölde kaybolmalarının da yalnızlıkla ilgili değil de yapılan hataların olur olmaz başa getirdikleri ve çekip çıkmaya çalışmakla ilgili olarak görüyorum dersem devamında neleri getireceğini merak ettiğim film..

(marlin - 19 Şubat 2004 10:01)

şunu söylemeli ki, filmin "güneybatı amerika’da bir yerde, ikisi de gerry isimli iki arkadaş (matt damon ve casey affleck) arabalarını park ederek çöle doğru yürümeye başlarlar.." diye başlayan ifistanbul tanıtımı seyirciyi yanlış yönlendiriyor. film hakkında ipucu vermemek başka bir şey, neredeyse konuyu çarpıtmak başka.

ha, bu seyir keyfini etkiliyor mu, hayır: çok iyi kotarılmış, çok iyi "minimalize edilmiş" bir hikaye izledik; anlatım tekniğine ve sinema diline hayran kalarak.

bir de, "mük kemmel bir atlayış"ın çivileme bir versiyonunu gördük, bonus oldu.

(novacaine - 22 Şubat 2004 16:06)

beni sadece finaliyle etkileyen, önceki bütün sahnelerine "acep ne olacak, şimdi ne yapacaklar?" düşüncesiyle katlanabildiğim, doğrusu beni bir hayli sıkan bir film oldu... anladığım kadarıyla izleyenleri ikiye bölmüş, bölmeye devam edecek. ya benim gibi sıkılıp filmden pek hoşlanılmayacak, ya da "vay amk, ne mükemmel film!" diye düşünülüp filme hayran kalınacak. fena değil diyenleri bulmak zor. bu arada çarpıcı finali bana the mist filmini hatırlattı. sonrası iki filmle ilgili spoiler...

spoiler

the mist'te ahali canavarla dövüşürler. ama teker teker canavara yem olmaktan kurtulamazlar. derken sis artık her yeri kaplar. arabası çalışmayan adam "canavara canlı canlı kurban olacağımıza intihar edelim," der ve ailesini öldürür. son derece çarpıcı bir final, etkilenmemek zor. fakat filmin asıl çarpıcı tarafı bu değil. adam bir süre sonra donanmanın (askerlerin) geldiğini görür. yani yaşam için bir umut vardır. ailesini öldürmek için 1-2 dakika beklese ailesi ölmeyecekti. zaten donanmanın ortaya çıkması, sisin dağılması ve adamın bunu fark etmesinden sonra film sona erer. kanımca en iyi finallerden bir tanesi.

işte gerry'de de böyle bir final var. iki gerry arabalarını park edip doğada yürüyüşe başlarlar. sonra salaklıklarından ötürü yollarını ve arabalarını kaybederler, günlerce dolanırlar çölde, kayalık alanlarda vs. en nihayetinde damon'ın gerry'si, affleck'in gerry'sini öldürür. öldürdükten sonra bir bakar ki günlerce aradıkları ana yol 2 dakikalık mesafede ama her yer bembeyaz olduğundan, yorgunluk ve susuzluktan bunu fark edememişler. damon'ın gerry'si yolu fark etseydi adaşını öldürür müydü? kanımca öldürmezdi. ama tabii başkası tersini düşünebilir.

filmin en etkileyici sahnesi buydu. geriye kalan sekanslar da böylesine çarpıcı olsaydı mükemmel bulurdum filmi. ama diğer sekanslarda hiçbir şey yok. gerry'lerin birbirleriyle konuştukları sekanslar çok az ve konuştukları şeyler önemsiz. senaristler (damon-affleck-sant) epey ketum davranmışlar. ne karakterleri tanıttılar, ne de altı sağlam bir öykü kaleme aldılar. iki gerry'i de tanıyamamak kötü. ben öykünün oldukça zayıf olduğunu düşünenlerdenim. tabii ki herkes çıkarım yapabilir film bitince. nitekim yapılmış da sözlükte. işte, "bu onların içlerine yaptıkları bir yolculuktu", "tek karakter vardı aslında", "hiçbir klişeyi kullanmayarak, bu yol türünün kullandığı klişelere sırtını dönerek orijinal olabilmiş" şeklinde çıkarımlar yapılmış. ama ben de klişeleri kullanmaması başarılı olduğu anlamına gelmeyeceğini, klişelerden kaçayım derken öyküyü zayıf bir şekilde işlediklerini düşünüyorum. iki karakter, gerry'ler yürürler, sonra yollarını kaybederler, yürürler, sonra da bir gerry diğerini öldürür basitliğinde bir film. gerry'lerin ne düşündüklerini dahi açıklamamışlar, göstermemişler.

yol janrını çok seven sant'ın kankası damon ve affleck'le birlikte bayağı serbest takıldıkları bir film. istedikleri filmi yapmışlar.

meraklısına: good will hunting'le başlayan matt damon-ben/casey affleck-gus van sant ortalığı ben'siz bu filmle, affleck'siz promised land'le devam etti.

(sherlock holmes 90 - 13 Eylül 2014 17:36)

itiraf etmek gerekirse - ki gerekmez- vcdsini seyrederken tam 3 kere uyuduğum film. 4 parça halinde anca bitirebildim muhteremi. ilk seansımla son seans arası yaklaşık 1 aydı.

(arnold schwarzeneger - 29 Ekim 2004 22:00)

kesinlikle ama kesinlikle televizyonda seyredilmemesi gereken bir film. sinemada karanlık bir ortamda seyredilmeli. televizyonda seyretmeye çalışmak filmi katletmekle aynı anlama gelir. bir de sinemaya girerken su almanızı tavsiye ederim gerçi susuz daha bi gerçekçi oldu benim için o başka ama filmden çıkar çıkmaz bol bol su içmiştik.

(man of five - 29 Ekim 2004 22:20)

yeni yuzyil itibariyla sahane bir anti-western ornegi. insanin john ford yasayaydi da bugunleri goreydi diyesi geliyor.

(del fuego - 17 Şubat 2005 03:59)

elephant 'i müjdeleyen gus van sant harikası. bir nevi van sant'in köklerine dönüş filmi. sanılanın aksine gerry karakterlerin adı değil, birbirlerine hitap etmek için kullandıkları bir sözcük. hatta arada bunu gerrying ve gerried şekline çevirerek sıçtık anlaminda da kullanıyorlar. gus van sant, filmi bir başka yolcu ken kesey'ye adamış.

(spider from mars - 19 Nisan 2005 11:42)

nasıl bir dostluktur ki bu en ağır koşullarda bile çatışmaya dönüşmüyor, nasıl bir iç dialogtur ki sürekli huzuru telkin ediyor. ve sorduruyor da: hangimizin içinde bir gerry daha var, hangimiz gerry gibi bir yoldas sahibi?

--- spoiler ---

bir de ayrılık olmasaydi

--- spoiler ---

(uzunada1969 - 1 Temmuz 2005 03:14)

aramızda kıtalar arası esneyebilen bir lastik var sanki, hiç kopmayan... aylar, yıllar, ülkeler, mesafeler derken, yine kürkçü dükkanına dönen, köprünün altından akan sulara inat, göz kırpan bir dost kendisi. "harry ^* ya da gerry farketmez, benim için ikisi de aynı şey" demektir diye hatırlatmak isterim kendisine.

(adore - 22 Kasım 2005 13:57)

arkadaşınıza şaka maksatlı, hediye alabileceğiniz türde bir film

(rs ne la - 31 Ocak 2006 01:05)

filmin muziklerinde arvo part'dan spiegel im spiegel ve fur alina kullanilmistir.

(gerry - 16 Mayıs 2006 11:53)

müthiş sıkıcı bir film.kanser oldum yemin ediyorum seyrederken.bırak sanatsalmışda bilmem ne bu kadarda olmasın.doksan dakikalık filmin yetmiş beş dakkikasında yürüdüler diğer dakikalarda da "kaybolduk galiba", " evet evet kesin kaybolduk".
(bkz: oy oy oy)

(howveritas - 31 Mayıs 2006 02:23)