Süre                : 1 Saat 45 dakika
Çıkış Tarihi     : 04 Ağustos 2011 Perşembe, Yapım Yılı : 2011
Türü                : Drama
Ülke                : Almanya,Arnavutluk
Yapımcı          :  ARTE , Neue Schönhauser Filmproduktion , On Film Production
Yönetmen       : Johannes Naber (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Johannes Naber (IMDB)(ekşi),Christoph Silber (IMDB),Andeta Spahivogli (IMDB),Alexander Steimle (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Nik Xhelilaj (IMDB), Amos Muji Zaharia (IMDB), Çun Lajçi (IMDB), Luan Jaha (IMDB), Fatime Lajci (IMDB), Vasillaq Godo (IMDB), Elton Lomthi (IMDB), Xhejlane Terbunja (IMDB), Yllka Mujo (IMDB), Gulielm Radoja (IMDB), Besmir Halitaj (IMDB), Ledio Janushi (IMDB), Bruno Shllaku (IMDB), Julian Deda (IMDB), Ivan Shvedoff (IMDB), Stipe Erceg (IMDB), Eva Löbau (IMDB), André Hennicke (IMDB), Tomek Nowicki (IMDB), Young-Shin Kim (IMDB), Hazir Haziri (IMDB), Lutz Blochberger (IMDB), Heiko Pinkowski (IMDB), Hans Jürgen Alf (IMDB), Mehmet Arifi (IMDB), Artan Islami (IMDB), Xhelal Haliti (IMDB), Gezim Rudi (IMDB), Alban Musa (IMDB), Bernhard Geffke (IMDB), Werner H. Schuster (IMDB), Georg Veitl (IMDB), Osina Jung (IMDB), Valeska Spickenbohm (IMDB), Kristine Keil (IMDB), Marian Meder (IMDB), Tino Blazejewski (IMDB), Adolfo Assor (IMDB), Wenhai Wang (IMDB), Hassan Chahrour (IMDB) >>devamı>>

Der Albaner (~ Albanac) ' Filminin Konusu :
Arben para kazanmak için babasıyla Yunanistan ve Arnavutluk arasında gidip gelir; ama kazandığı para evlenmesine yetmiyordur. Çocuğuna hamile olan Etleva'ya âşıktır, kızın babası başlık parası olarak on bin Euro talep eder. Arben altı ay içinde bu parayı bulacağına söz verir ve Almanya'ya gitmeye karar verir. Avrupa'nın en yoksul ülkesinden en zenginine doğru yola çıkar. Almanya'da Arben'in ne vizesi vardır, ne de adı. Ona "Arnavut" derler. Karın tokluğuna bir temizlik şirketinde çalışmaya başlar, sokakta yatar ve günde ancak 20 Euro kazanır. Kısa süre sonra kendini insan kaçakçılığı işinde bulur, bu işte bol risk ve bol para vardır. Arnavut artık onlardan biri olmuştur, memlekete dönüşünü sağlama almak için bir bedel ödemek zorundadır. Moskova Film Festivali'nde dünya prömiyeri yapılan "Arnavut", 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Uluslararası Uzun Metraj Yarışma bölümünde Nik Xhelilaj'ın hayat verdiği Arben karakteri ile En İyi Erkek Oyuncu ödülünün de sahibi oldu.

Ödüller      :

Nuremberg Film Festival "Turkey-Germany:


  • "kendileri hakkında "arnavut kuşağını yere süre süre dolaşırmış. biri bassın da kavga çıksın diye" şeklinde özlü sözler söylenen millet, ki doğrudur."
  • "pırasalı börekleri, biber kızartmalarıyla anılan, sinirli insan grubu. baba tarafından arnavut birinin bütün akrabalarım frank sinatra'ya benziyo diye övünebileceği uyruk"
  • "evliya çelebi seyahatnamesine göre kureyşidirler. (bkz: ufak at be evliyam)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    türkiye'de yaşayanları asabilikleri ve hemen parlayivermeleri ile ünlü olan ırk. 40 yıllık kapı komşumuz arnavut, eniştem arnavut. iyi tanırım yani arnavutları. mübalağa olayında çığır açarlar. on yerine bin, bin yerine milyon derler.

    bi gün izmir'de taksiye bindim. baktım taksici arnavuta benziyor. "abi sen arnavut musun?" dedim, aldığım cevap "bi problem mi var?". yeterince açık bir cvp değil mi?


    (pilli dede - 15 Eylül 2010 16:03)

  • comment image

    çocukluğumda " naber la arnavut " diye seslendiler kimi zaman . ne zaman olay çıkarsam arnavut damarı tuttu diye söylerlerdi. ama hiç bir zaman arnavut kimliğiyle hissetmedim kendimi çünkü ben şehirdeydim ve etrafımda pek arnavut yoktu.. balkan savaşlarında gelmiş dedemler izmir urlaya. çok sıkıntılı yolculuk yapmışlar anlatırlarken ağlardı ailenin yaşlıları. bazıları türkçe bilmezdi ki hala gelip gidenler ve gelinler nedeniyle türkçe bilmeyenler var. küçükken gelen misafirler arnavutça severlerdi beni korkar kaçardım.

    10 sene askere gidipte gelmeyenler varmış zamanında. urlaya gittiğimde genellikle çocuklarla çabuk iletişim kuramazdım. çiğ sarı saçlar masmavi gözler am abir o kadar da vahşi gelirlerdi bana. şehirde büyüyen bir çocuk olduğum için misal ata eşşeğe sokak köpeğine mesafeli dururken küçücük kızın sokaktan geçen köpeğin üstüne binmesi olağanüstü gelirdi bana. genellikle aileler komşular birleşip düzenli olarak börek yaparlar ve bana dünyanın en güzel yiyeceği olarak gelirdi bu börek. babanem öldükten sonra ve urlaya kısa zamanlı gidip geldiğim için uzun zamandır yiyemiyorum bu böreklerden. çok kavgacı oldukları doğrudur çünkü çocukken bile ufacık çocukların sokakta oynarken kafa göz kan içinde evine döndüklerini görürdüm. birde eskiden hatırladığım pos bıyık bırakırlardı erkekler . şimdi birkaç yaşlı dışında hiç görmüyorum.

    genelde yaşlılar bir araya geldiğinde çocukken veya gençliğinde kimin kimi vurduğu anlatılırdı. örnek vermek gerekirse dedemin kardeşi babannemin babasını öldürmüş , babannemin abiside dedemin babasını vurmuş v.s. eski urlada bu ilişkiler böyle sürüp gidermiş. sorardım babanneme babanı öldüren adam eve gelip gidince kızmıyormuydun diye kızıyordum ama saygı icabı merhaba derdim v.s. zaten babannemin babası da savaştan uzun süre ( sanırım 10 yıl) dönmeyince babannemin annesini başka bir adamla evlendirmişler öldü diye. sonra uzun yıllar sonra çıkıp gelmiş babannemin babası o da babannemin üvey babasını vurmuş karısıyla evlendi diye. yani böyle kavga gürültü içinde yaşarlarmış. hatta amcalardan biri köprüde nası pusu kurup yunanlı vurduğunu anlatırdı hayal meyal hatırlarım. tüfeğini almış saklamış ve babannemde at sırtında bununla silah atarmış genç kız iken. kadınlar arasında çok kuvvetli bir dayanışma vardır bununda nedeni arnavut erkekleri sanırım. çünkü ailede ilk önce en büyük dedeler yada baba yemek yer gelinler kapıda elinde bez yada ibrikle bekler aile büyüğü yemeğini yiyince ellerini siler ve sonra yemek yerdi.

    erkeklerde kahve kültürü çok yaygındı. babam anlatırdı dedenin evde güldüğünü konuştuğunu hiç görmedim oturur köşeye sigara içermiş sadece asık suratla. ama kahvede görsen şen şakrak kanka muhabbetindeymiş devamlı dedem. keza anne de çok önemlidir ailedeki kadınların başıdır gelinler çok çekinirler özellikle. tabi ilerde aynı geleneği onlarda devam ettirirler. koş kızım çay koy koş kızım ekmek al koş kızım çocuklara bak hem kontrol altındadır gelinler. tabi artık herşey değişiyor internet medya v.s. eski urladan pek eser yok şimdi. basma giyen , yazmalı mavi gözlü sarı saçlı göçmen kızlarının yerine haftasonu çeşmeye takılan kot şortlu hanımkızlarımız almış. yanlış anlaşılmasın yermiyorum zamanın önüne geçemezsin . babannem küçükken tembihlerdi sıkı sıkı "bak sakın ha toska bi kız bulupta almayasın , gega olacak bizden olacak " diye. ben şu an amasyalı alevi kökenli bir kadınla evliyim umarm babannem kızmıyordur bana :)


    (whitesinek - 24 Eylül 2010 14:18)

  • comment image

    kendileri hakkında "arnavut kuşağını yere süre süre dolaşırmış. biri bassın da kavga çıksın diye" şeklinde özlü sözler söylenen millet, ki doğrudur.


    (sally bowles - 22 Ocak 2003 21:19)

  • comment image

    türkiyedeki arnavutluk göçmenlerine kısaca arnavut denir ve haklarında bildiklerimiz aşağıdaki gibidir:
    - bokuyla kavga edecek kadar asabi ve inatçı olmalarına rağmen dürüst ve iyi insanlardır. kötü insanlar diyemeyiz. hepsi ukala değildir ancak içlerinden ukala çıkarsa sağlam ukala çıkar.
    - bu kadar inatçı ve asabi olmaları anadolununun özellikle egenin hoşgörülü, ılıman kültürüne ters düşmüş arada bir yadırganmışlardır ancak bir arnavut topluluğunun çevresiyle, komşularıyla, köyün geri kalanıyla sürgit bir husumetinin olduğu görülmemiştir. bu dürüst, temiz insanlar olmalarından kaynaklanmaktadır. şöyle bir yaşanmış örnek verebilirim: bir arnavutla bir arnavut olmayan kavga etti, tartıştı ve küsüştüler. bu iki kişiyi barıştırmak isteyen biri, arnavut olmayana şöyle der "abi gel barış şu adamla kusuruna bakma. adama arnavut beya napacaksın." bu şu anlama gelir: adam ters inatçı olabilir ama özünde iyi bir insandır.
    - sadık olduklarından mıdır nedir, fedailik bekçilik bibi işler için eskiden tercih edilirlerdi. bekçi murtaza muhtemelen arnavuttur.
    - yugoslavya göçmenlerinin içinde de arnavutlar var. kendilerine arnavut diyorlar. hatta arnavudun hası kabul ediliyorlar. nasıl oluyor bilemedim.
    - iki grup arnavut var. gega ve toska gibi. bunların hangisinden hangisi çıkmaz bilmiyorum ancak şöyle bir deyiş vardır. toskalardan sakallı çıkmaz, gegalardan akıllı çıkmaz diye. tam tersi de olabilir.
    - arnavut bir ailenin kızı ya da oğlu evleneceği zaman başka şehirlerdeki arnavutlardan bir kısmet aranır. bu hummalı bir çalışmadır. zira çocukları evlenecek iki aile arasında hiçbir akrabalık/kan bağı olmamasına dikkat edilir. bunun sebebini bir arnavut arkadaşım şöyle açıklamıştı: aranızda kan bağı olan kız senin kız kardeşindir. o da seni erkek kardeşi olarak gördüğünden böyle * bir şeyi düşünmek bile çok ayıptır. böyle bir kültür sonucudur ki amca yeğeni, kuzen kuzeni bol bol öper ve bu ayıp karşılanmaz. bu durum da mutahasıp ege sakinlerine/köylülerine tuhaf gelmektedir.


    (conglomerate - 27 Mart 2011 14:11)

  • comment image

    pırasalı börekleri, biber kızartmalarıyla anılan, sinirli insan grubu. baba tarafından arnavut birinin bütün akrabalarım frank sinatra'ya benziyo diye övünebileceği uyruk


    (neriman koksal - 22 Mart 2003 17:53)

  • comment image

    balkan halklarindan birine mensup insana yakistirilan sifat. yere goge sigdiramadiklari bir iskender bey (skander beg gibi telaffuz ederler ismini) vardir ki anlatilarinda partizanlik kulturunun temelleri bulunabilir. fevkalade ataerkil bir geleneksel aile yapisi vardir arnavutlarin, eve gelin gelen hanimefendinin 5 yasindaki erkek cocuga dahi hizmet etmesi, karsisinda el pence divan durmasi gibi kimi yasanmisliklar sozkonusudur. ancak oglu evlenen, aile kuran anne birkac sinif birden atlayarak matriarch tipi bir otorite odagi haline gelir. tarim toplumudur arnavut toplumu, agalik devrime kadar cok onemli bir yer tutmustur, o nedenle aile baglari, klanlasma, birlikte hareket gibi kavramlar onemli yer tutar. tarih boyu baska ailelerle ve ulkelerle ulkeyi kaplayan daglar boyu catisan arnavutlarin sinirli, sabirsiz, heyecanli mizaclari da bu savascilik kulturu sebebiyle beslenmistir; sayet bu nitelikler hor gorulmemekte, hatta tesvik edildigi dahi soylenebilmektedir. ogrenemedigim bir dilleri vardir, ki uzerinde italyanca ve civar dillerinin etkisi yogundur.
    fiziksel anlamda irdeledigimizde diger balkan halklari gibi gercekten de guzel bir bicimleri vardir kendilerinin, birbirlerine benzemelerini de gorece izole yasayan bir topluluk olarak yasamalarina baglayabiliriz. bosnaklar nasil mavi goz populasyonu acisindan zenginse aynisini arnavutlarin yesil gozlu insan yogunlugu acisindan da soyleyebiliriz. bu insanlar midelerine de duskunlukleriyle bilinirler, binbir turlu hamur isi ve turlu cesitli kirmizi et yemegi bu kulturun mutfagini olusturur.

    her halk icin oldugu gibi arnavutlar icin de genellemelere gitmek, kisileri irdeleyerek bir halk hakkinda genel yargilara varmak gibi birtakim sagliksiz uygulamalar basgosterir, kulturel ozelliklerinin yasadigimiz gerceklige olan sivri kontrastinin (yuru be) getirisi olarak degerlendirmek icab eder bunlari. evet yabanci olan rahatsiz etmektedir insanoglunu hala, ancak bunlar asilmasi gereken ilkel aliskanliklardir. kaldi ki kisilik ozelliklerini icinde yasanan kulturel ortama degil de irk gibi bir kavrama dayandirmak akilci davranislar kapsaminda degerlendirilemez. evet acayip guzel insanlardir, sari sac yesil goz ve genis omuz kombinasyonuyla balkan halklarina ilgi duyan bayanlara selam etmeden duramaz, uzun parmaklariyla sirf bu konuya gelebilmek adina satir satir yazi da dosenirler, ama sizleri temin ederim ki hicbir sekilde cekilmez olarak nitelendirilebilecek bir guruh degildir arnavutlar. "nerde lan objektiflik adi herif, selam etti bir de ayak ustu" diyen arkadaslarim, elbet yari yariya icinden oldugum bir topluluk hakkinda yeterince objektif olmam mumkun degildir, o kadarini da beklemeyin; tipki ilgili kitleyi tanimayarak varilan genel yargilarda da oldugu gibi ilgili kitleyi fazlasiyla taniyarak yapilan yorumlar da objektiflikten uzak olacaktir bittabii...


    (darksideofthemind - 4 Kasım 2003 13:45)

  • comment image

    eski bi milletir arnavutlar, atalari ilir'lerdir, bu da balkanlarin en eski milleti olduklarini gostermektedir. tarih boyunca amaclari balkanlar olan buyuk imparatorluklar altinda kalmi$lardir. 3 dinden*** toplulumlari olan bir milletirler. evet yere goge sigdirmadiklari bir iskender bey'leri vardir (skenderbeu diye telaffuz ederler), ilk bayraklarini yapmi$tir, bugungu bayraklari da ondan kayank alarak yapilmi$tir (bkz: arnavutluk bayragi); (bkz: skenderbeu).

    arnavutlukta*, kosova ve makedonyada cogunlukla ya$amaktadirlar, ama dunyanin her ko$esinde bulabilirsiniz bunlardan, $a$irmayin. slavlarla ic ice ya$adiklari halde yildizlari bir turlu bari$mamaktadir, bari$maz da.

    osmanlinin onemli bir parcasi olan bir milletirler, gunumuzun turkiyesinde 6 milyondan fazlasi vardir. basilmamasi gereken diye bilinen bir arnavut damarlari vardir evet (bkz: arnavut damari). inatlari me$hurdur, kesinlikle vardir boye bi $ey, fikralara bile konu olmu$tur (bkz: arnavut inadi). eskiden soz verme/tutmaya cok onem verirlermi$, soz konusu $eref, namus kadar onemliymi$, besa derler bu cok onem verdikleri mevzuya (bkz: besa).

    ki$isel olarak bakilirsa dunya capinda gayet ba$arili insanlardir, aralarindan iki nobel odullu'yu ornek versem bu konu daha iyi aciga kavu$ur (bkz: ferid murad); (bkz: rahibe tereza). fakat iki veya daha cogunu birle$tirdiniz mi bi bok yapamazlar boyle gelmis boyle gider bu, yani kolektiv olarak hic bir ba$arilari yoktur, bu olay da fikralara konu olmu$tur, hatta buyuk bir arnavut yazari* bunu "bir cuvali pirelerle doldurabilirsin pireleri yakalayarak, ama iki arnavudu asla bir araya getiremezsin" sozuyle anlatmi$tir.

    bi dilleri vardir ki yabancilar icin ogrenilmesi i$kencedir, arnavutcanin ba$ka bir ozeligi de bi suru yabanci kelimeler barindirmasidir. gega ve toska diye iki temel diyalekte ayrilir (bkz: arnavutca).

    fiziksel anlamda baktigimizda, boy ortalamasi du$uk bir milletirler (bkz: arnavut kizlari).

    edit: basamazsiniz $ukelaya!


    (magnificent - 2 Ocak 2005 00:51)

  • comment image

    ırksal özellikleri her boku bilmeleri ya da biliyor gibi davranmalarıdır (bkz: ukala). şöyle bir fıkra vardır: iki arnavut hayatlarında ilk kez deve görürler, biri "nelere bak nelere" diyince öteki "öyle olur onlar" der.

    pırasa milli yemekleridir, pırasanın her bokunu bilirler, yaparlar, yerler. arnavut tavası diye bir yemekleri vardır ki yapması ne kadar dertse yemesi de o kadar dermandır.


    (anzaar - 26 Kasım 2001 18:01)

Yorum Kaynak Link : arnavut