Meshes of the Afternoon (~ A délután szövevénye) ' Filminin Konusu : Meshes of the Afternoon is a short starring Maya Deren and Alexander Hammid. A woman returning home falls asleep and has vivid dreams that may or may not be happening in reality. Through repetitive images and complete mismatching of...
Chelovek s kino-apparatom(1929)(8,4-19351)
La jetée(1962)(8,3-25837)
maya deren'in 1943'te kocasi alexander hammid ile yonettigi, kendi yazip oynadigi 18 dakikalik deneysel siyah-beyaz film. bu filmle deren, amerikan avant-garde sinemasinin anasi konumuna gelmistir. ayrica simdi farkediyorum ki filmi yaptiginda daha 26 yasindadir, pek de hostur kendisi.
(tramell - 16 Kasım 2002 13:36)
--- spoiler ---ilginctir... film bitince kafamin tepesinde tek bir ampul yandi ve dedim ahan da gecmisteki nina sayers bu. sizce de, once esini oldurdugunu sanip, aslinda kirik ayna parcalariyla kendisini oldurdugunu farketmemiz black swanla benzesmiyor mu? ustelik maya deren gercek hayatta da dansciymis. nina'nin aynalarda surekli gordugu halisulasyonlar ve sonunu getirisi, bu aynalar ve danscilar, ve balerinler... kadinin derdi yine kendiyle iste.arkadasim ise, direkt belki de koca siddeti magduruydu, o sebeple evin anahtari bicaga donusuyordu falan dedi. o da az biraz mantikli, yav he he evet :p--- spoiler ---
(the spy in the attic - 19 Kasım 2015 18:41)
yarim kalmisligiyla insani cileden cikaran bir film. ucusan perdeler, acik birakilmis telefon, calmaya devam eden plak, daginik yatak gibi detaylarla ve agiz bolgesine yapilan close uplarla ''burada bir seyler olup bitti, birileri buradaydi, bir iletisim kurma cabasi icindeydik'' demek istiyormus gibi gorunse de aslinda surekli basa donuslerle, sık sık gelen editlerle baglarin kopmusluguna ve kaosa isaret ediyor tum film. filmi gordukten sonra beni en cok mesgul eden soru, kadinin kendi kendisiyle mi yoksa karsi cins ile mi problemi olduguydu. surati ayna olan bir adamla kapisiyor ve ayna kiriliyor, tamam, fakat aynada aslinda kendi yansimasini gormuyor mu? kendisinin varliginin yalnizca adamin durtulerinin yansimasi olmasindan sikayetci olmasin, adama guce sahip oldugundan dolayi kizmak yerine? objelerin sık sık ve aniden birbirlerine donusmesi, ne olup bittigini tam olarak kavrayabilmek icin dikkati hep yogunlastirmak zorunda olmak surekli bir kalp carpintisina yol aciyor filmi izlerken. deren sembolleri kullanmakta cok basarili olmus, siir gibi bir film cekmis bence.
(shisha - 11 Ekim 2004 05:25)
feminist bi bakışla analizi çokça yapılmiş amerikan avant-garde'ının öncü filmlerindendir. zamanında ben de maya deren'in hem hollywood'dan hem ataerkil toplumdan kaçma çabasını 4 derenle nasıl anlattığına dair bakış açısı getirmiştim. ama deren kendi filmlerinin böyle okunmasından hiç hoşlanmadığını birden fazla kez söylemiştir. bunu da belirtelim.
(kadifeyeraltindannebeklediniz - 18 Aralık 2016 20:18)
gerçekten sinir bozucu bir kısa film. maya ablanın denediği şey buysa sinir bozmayı başarmış kendisi. bir kadının farklı rollerinin iç içe geçip onu çileden çıkarışının anlatımı. yüzleşmesi bir erkek aracılığı ile olsa da kadının saf yanı, ellerinin kirlenmiş biçimi, sakin ve ruhsuz halinin karmaşası biraz. çıldırma meselesi erkeğin beklentisi noktasında ortaya çıkıyor. bence kaçıştan ziyade çok net bi rest. yani eğer ben döngüde bir şeyi kaçırmadıysam tabii. bir tek gözlerindeki bilyeyi çözemedim.
(ben buldum - 23 Mart 2017 05:33)
madonna'nin cherish klibinde bir planina gonderme yapilan bir filmdir. madonna'nin maya deren'den bahsettigi beyanatlarina da rastlanmistir. dunyanin her ikisi de donemlerinin muazzam insanlari olan bu kadinlari gormus olmasi pek muhimdir.(bkz: asmis)
(del fuego - 23 Ocak 2005 03:23)
kasvetli bir günde insanı daha da içinden çıkılmaz bir ruh haline sürükleyen kısa film.tıpkı "un chien andalou" filmindeki gibi perde ve perde arkası olaylar burada da yer tutuyor.mekandan bağımsız olarak tekrarlanan objeler, yavaş çekim, git gide gerçeği yakalamanın daha da zor olduğu karanlık içsel arzular..kısacası sürrealist ve kafa karıştırıcı.
(sakar in san - 19 Nisan 2017 21:40)
maya deren'in yönetmiş olduğu avantgarde sinemanın mihenk taşı film. david lynch yıllarca inkar etmiş olsa da, birçok sinemasever en büyük ilham kaynaklarından birinin bu kısa film olduğunu düşünür. hatta lost in the movies adlı sinema youtuber'ı tarafından şöyle bir karşılaştırmalı video kompozisyonu bulunur.
(philippa jameson - 30 Temmuz 2017 19:42)
az evvel izlediğim, pazar pazar beni kendimden alan kısa yapım. izlemeyenlere tavsiyem; gece izleyin.
(ramone - 11 Kasım 2018 18:23)
maya deren, kadını kaçla çarparsanız çarpın yine aynı sonucu elde edersiniz demeye getiriyor sanki. filmi seyrederken, aklıma julio cortazar'ın geri kalan aynası geldi. suskun bir danışman olarak ayna figürü, kahramanımızın kulağına varlığın bir kaç katmanını fısıldıyor. zamansal sıralamayı kurgunun değil de aynanın üstlendiğini düşünüyorum. işte burada gerçek ve rüya sekansları sonsuz bir döngüye giriyor *öte yandan, kahramanımızın romantik bir mizansende talep edilen cinselliği yine bıçağın aynasından yansıyan eş-metres-fahişe denklemi olarak algıladığını düşünmek de mümkün.
(isotope 218 - 28 Kasım 2005 21:47)
Yorum Kaynak Link : meshes of the afternoon