Süre                : 1 Saat 38 dakika
Çıkış Tarihi     : 21 Temmuz 2000 Cuma, Yapım Yılı : 2000
Türü                : Komedi,Romantik
Taglar             : ezik,üniversite öğrencisi,Erkek nesneleşme,Prezervatif,toothbrush
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Branti Film Productions , Cockamamie
Yönetmen       : Amy Heckerling (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Amy Heckerling (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Jason Biggs (IMDB)(ekşi), Mena Suvari (IMDB), Zak Orth (IMDB)(ekşi), Thomas Sadoski (IMDB)(ekşi), Jimmi Simpson (IMDB)(ekşi), Greg Kinnear (IMDB)(ekşi), Dan Aykroyd (IMDB)(ekşi), Twink Caplan (IMDB), Robert Miano (IMDB), Colleen Camp (IMDB), Andy Dick (IMDB), Steven Wright (IMDB), Brian Backer (IMDB), Meredith Scott Lynn (IMDB), Taylor Negron (IMDB), Andrea Martin (IMDB), Scott Thomson (IMDB), Kedar Brown (IMDB), Catherine Black (IMDB), Tracy Dawson (IMDB), Carolyn Goff (IMDB), Mike Beaver (IMDB), Billy Otis (IMDB), Robert Tinkler (IMDB), Robinne Fanfair (IMDB), Clare Preuss (IMDB), Sadie LeBlanc (IMDB), Silvana Kane (IMDB), Art Alexakis (IMDB), Chantal Cousineau (IMDB), Alan Cumming (IMDB), Noah Danby (IMDB), Erin Hill (IMDB), Donna 'Chipmunk' McCusker (IMDB), David Spade (IMDB)

Loser ' Filminin Konusu :
class="text-collapsed" style="overflow: hidden;" Amy Heckerling’in yönettiği bu gençlik komedisinde, taşralı genç bir çocuk büyük şehirdeki okulda rastladığı kıza aşık oluyor. Heckerling, kahramanının okul yıllarını anlatırken, aşkını ve acılarını vurguluyor. Paul Tannek (American Pie'dan Jason Biggs) taşralı, daha doğrusu köylü bir çocuk. Büyük şehirde bir üniversiteye kabul edilmek onu çok mutlu ediyor. Ancak boyundan büyük bir işe giriştiğini de çok geçmeden anlıyor. Aynı odada kaldığı çocuklar onun hödüğün biri olduğunu düşünüyor, herkes şapkasıyla alay ediyor, hatta sakin sakin çalışacak bir yer bulmakta bile zorluk çekiyor. Sonunda bir hayvan hastanesine sığınıyor, orada hem hayvanların bakımına yardımcı oluyor, hem de kendisi gibi öğrenci olan Dora (American Pie'dan Mena Suvari) ile tanışıyor. Genç kız da ruhen bir romantik ama, aynı zamanda hem saf, hem de çok bilmiş. Arkadaşlıkları geliştikçe, Paul kendini Dora’ya sırılsıklam âşık olmuş buluyor. Ancak bir engel var: Genç kız onun kıymetini bilmeyen, kendini beğenmiş, bencil bir profesöre (Greg Kinnear) tutkun.


  • "küçük iskender'in bir soru cümlesi var idi,makul bir tanım oluşturur kanısındayım;'intihar mektubu yazarken kalemi biten adam ne yapsın?'"
  • "- you know pumpkin, we bundys may be losers but not quitters..(bkz: al bundy)"
  • "tutunamayan"
  • "hayatta basarmak icin gerekli zeka veya azimden yoksun insan."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yargılamamak lazım loser'ları. "neden böylesin? neden şöyle yapmadın?" diye üstlerine gitmemek lazım.
    hayyata çok az şey kontrolümüzde. rüzgarın etkisiyle oradan oraya savruluyorsuz işte.
    karakterimiz, alışkanlıklarımız oluşurken bile çok az kontrolümüz var.
    işte bu loser dediğimiz kişiler de kısa çöpü çeken talihsizler sadece.
    eğer sahildeki kelebek kanat çırpmasaydı sen de loser olabilirdin, kim bilir?

    loser. çok üzülme be. elinde olmayan şeyler için üzülmenin bir anlamı yok.
    bence kendinle barışık olmaya çalışmalısın. mutlu olacağım diye çabalarken daha da mutsuz olma.


    (lumina obscura - 3 Eylül 2009 02:43)

  • comment image

    benim. butun kriterlere sahibim. hayatımda beni seven bir allahın kulu olmadı mesela. hicbir erkek hicbir gun elinde gulle gelmedi bana. mektup yazmadı. askerde beni beklemedi. kapımda yatmadı. pesimden kosturmadı. bana asık olmadı. benden su ya da bu sekilde hoslanmıs bir erkek bilem hatırlamıyorum. hayatta hicbir basarım da olmadı benim. mutlulukla hatırladıgım bir hatıram da. basarılıyım dedigim hicbir konum da yok. kisisel zevklerim, tercihlerim, beni cok seven dostlarım da yok. bana cok duskun bir ailem de yok. beni seven insanlar desen surdan burdan, hic yok.
    param zaten yok, en onemli looserlık kriteri de bu zaten.

    tam bir looserım arkadas..
    vay dont yu kil mi?

    kibirli olamadım ben hic. en guzel benim, en akıllı benim, tam bir dusesim diyemedim.
    kendimi pazarlayamadım.
    hava atamadım.
    caka satamadım.
    ben evimde bize yardım eden bir ablanın oldugu gunlerde -yazar burada her zaman dunya fakiri bir sokak kızı olmadım demeye calısıyor, lutfen ustune gitmeyin, ahaha- ona ayıp olur diye ondan bir seyler istemeye cekinen, bana birileri asık oldugunda karsılıklı degilse onun icin ondan daha fazla uzulen, herhangi bir basarımda herkese anlatmak yerine utanan, birilerine karsı bir seyleri kazandıgımda karsımdakini teselli etmek icin butun enerjisini harcayan, kendini dunyanın en harikası olarak gormeyen bir hatun oldum hep.
    hicbir artımla ustunluk taslamadım.
    kimseyle yarısmadım.
    kimseye hicbir gun saygısızlık yapmadım.
    ben varım ve seni tarihten silerim triplerinde olmadım.
    kıskanmadım. dusmanlıkla beslenmedim.
    parayla motive olmadım.
    negatif gucle hırslanmadım.
    ben de bir kum tanesiyim colde dedim hep ki oyleyim.
    yedi milyar insandan sadece biriyim.

    ay em e luzır beybi
    so vay dont yu kil mi?


    (tuzbuzz - 26 Mart 2012 02:09)

  • comment image

    eskiden böyle bir kavram yokmuş. insanlar, işleri yolunda gitmeyen birisini gördüklerinde, "ne kadar şanssız." derlermiş. şimdi ise "haahaa, looser, eziiik". gitgide daha acımasız, daha tuhaf bir yer oluyor dünya.


    (circus of fools - 20 Nisan 2016 12:14)

  • comment image

    nakaratını herkes bilse de, lazım olur belki dierek, sözlerini yazasım gelen parça.. "soy un perdedor" kısmı ispanyolca olduu için yanlı$ anlayan veya anlamayan olabilir..

    in the time of chimpanzees i was a monkey
    butane in my veins so i'm out to cut the junkie
    with the plastic eyeballs
    spray paint the vegetables
    dog food stalls with the beefcake pantyhose
    kill the headlights and put it in neutral
    stock car flamin' with a loser and the cruise control
    baby's in reno with the vitamin d
    got a couple of couches sleep on the love seat
    someone keeps sayin' i'm insane to complain about
    a shotgun wedding and a stain on my shirt
    don't believe everything that you breathe
    you get a parking violation and a maggot on your sleeve
    so shave your face with some mace in the dark
    savin' all your food stamps and burnin' down the trailer park
    (yo cut it)

    soy un perdedor i'm a loser baby so why don't you kill me?
    (double-barrel buckshot)
    soy un perdedor i'm a loser baby,so why don't you kill me?

    forces of evil in a bozo nightmare
    banned all the music with a phony gas chamber
    'cuz one's got a weasel and the other's got a flag
    one's got on the pole shove the other in a bag
    with the rerun shows and the cocaine nose job
    the daytime crap with the folksinger slop
    he hung himself with a guitar string
    slap the turkey neck and it's hangin' on a pigeon wing
    you can't write if you can't relate
    trade the cash for the beef for the body for the hate
    and my time is a piece of wax
    fallin' on a termite who's chokin' on the splinters

    soy un perdedor i'm a loser baby so why don't you kill me?
    (get crazy with the cheeze whiz)
    soy un perdedor i'm a loser baby so why don't you kill me?
    (drive-by body pierce)
    (yo bring it on down)
    soooooooyy....
    (i'm a driver i'm a winner things are gonna change i can feel it)
    soy un perdedor i'm a loser baby so why don't you kill me?
    (i can't believe you)
    soy un perdedor i'm a loser baby so why don't you kill me?
    soy un perdedor i'm a loser baby so why don't you kill me?
    [tekrar]
    (sprechen sie deutches, baby)
    soy un perdedor i'm a loser baby so why don't you kill me?
    (know what i'm sayin'?)


    (loser - 2 Eylül 2001 22:34)

  • comment image

    günümüz mtv gençliğinin tavrını şekillendiren kavramdır. nasıl dinlerde cehennem yola getirme, itaat ettirme unsuru olarak yerleşmişse; "loser olacam, suratımda l hareketi yapacaklar, lan arkamdan potetik diyip gülecekler" korkusu da aynı şekilde günümüz tikisinin yüreğini titreten, giyinişinden konuşmasına, yürüyüşünden araba sürerken takındığı yüz ifadesine, ilgi alanlarından müzik zevkine kadar her şeyini etkileyen bir çeşit toplumsal baskı aracı olmuştur.

    loser yaftası yememeğe hayatını adamış insanların öncelikle hayatta hiçbir şeyi pek fazla takmıyormuş gibi görünmeleri gerekir. mesela bir insana çok değer verdin onun için fedakarlıklar yaptın, o seni yüzüstü bıraktı gitti, aha da buyur, loser'ın allahısın. veya bir amaç edindin onun uğruna çabaladın, saçmasapan bir sonuç çıktı, emeklerin boşa gitti al işte bitti, göbekle gülerler adama. bu yüzden ince duyguları, derin mevzuları ne bileyim, sanatı, bilimi, dürüstlüğü, mertliği, sevdaya kapılmayı, bir şarkıda ağlamayı veya birisine çay doldurmayı küçük görerek ve katiyetle bunlardan sakınarak loser olma tehlikesini ebediyen bertaraf edebiliriz. öte yandan fazla uğraşmadan para, karı-kız, laptop ve -ele güne karşı "herkesin sevgilisi" görüntüsü verebilmek için- geniş bir çevre edinmeyi becerebilirsek işte o zaman onun bunun suratına l yapma hakkı bizimdir.


    (balansnuri - 4 Nisan 2005 20:24)

  • comment image

    öyle çok tanımı var ki, nerden başlanır?

    kendi istediği değil, başkalarının uygun gördüğü hayatı yaşayan korkak insan.

    karşısındaki insana gerçek duygularını hatta sadece duygularını söyleyemeyen insan.

    yıllar sonra gördüğü arkadaşına "seni çok özledim ama suratına da iki tane çakmak istiyorum" diyemeyen insan.

    telefonun, maillerin, şiirlerin, vb. arkasına sığınan insan.


    (zeynerka - 31 Ekim 2005 02:47)

Yorum Kaynak Link : loser