artık pek rastlanmayan tatta bir bilimkurgu filmidir. devamı da çekilmiştir ama pek bi boka benzememiştir. bi de charlie sheen bu filminde gordon freeman'ın ekranda can bulmuş halidir resmen, kimbilir belki de valve'deki abiler de bu filmden esinlenmiştir.

(buz mavisi - 10 Eylül 2006 16:41)

charlie sheen'in feci şekilde gordon freeman'a benzediği film. ya da tam tersi.

(milistroke - 16 Kasım 2008 12:39)

şu dünyada çekilen en aklı başında bilim kurgu filmlerinden birisidir. keşke her bilim kurgu filmi bu düzeyde olsa. varsa yoksa hobarey uzaylılar geldi saldırıyor, amerika başkanı devrede. roketler füzeler hoy hoy. ne o öyle ciyuv ciyuv aksiyon sahneleri.

ağır başlı bilim kurgu arayanlara tavsiye.

(deckard - 2 Ekim 2009 11:56)

--- spoiler ---

vaktiyle trt olması lazım bir tv kanalında izleyen ben dahil bir sürü kişinin "abi bir film vardı, uzaylılar aramıza karışmış, meksika gibi bir yerde geçiyordu, adamın birisinin dizi tersine bükülüyordu da zıplayıp binanın çatısına çıkıyordu^{* * *} " diyerek adını aradığına şahit olduğum süper bilim kurgu filmi.

--- spoiler ---

(johnmalkow - 25 Ocak 2010 18:59)

charlie sheen son zamanlarda ortaligi birbirine katmis olmasa bu filmden haberim olmayacakti. evren cok garip.

10 üzerinden 8 veririm bu filme.

(mrtksn - 4 Mart 2011 01:31)

babam beni portakal almaya gönderdiği için yarıda bırakıp izleyemediğim, ardından 15 yıl boyunca yana yana aradığım, en sonunda da "dur lan bir de ingilizce googlelatayım" diyerek bulduğum 1996 yapımı, kendine has bir dokusu olan uzaylı filmidir. adı geçtiği anda burnuma buram buram portakal kokusu gelse de defalarca izlemekten alıkoyamam kendimi.

(araxes - 23 Aralık 2011 22:42)

hiç konuşma balonu olmadan pek çok şey anlatan, gerçeküstü shaun tan çizgi romanı. ilk kez böyle bir çizgi roman gördüğümü (karikatür değil, upuzun bir çizgi roman, konusu, giriş, gelişme ve sonucu olan bir hikaye anlatıyor) düşünüyordum ki sanırım bu türün başka bir örneği de henüz yokmuş. o kadar evrensel ki karakterlerin konuşmadığı gibi pankartlarda, tabelalarda yazan şeyler de dünya üzerinde var olmayan bir alfabeyle yazılmış. shaun tan'ın adı son zamanlarda sık sık karşıma çıkıyordu ve hep çocuklara yönelik işler yaptığını sanıyordum, the arrival, yazar ve çizer olan kendisiyle haşır neşir olduğum ilk iş oldu ve kendisinin takipçisi olmamı sağladı.

(sweet leaf - 15 Şubat 2014 22:59)

nefis çizgilerle bezeli, çok özenli bir çalışmanın ürünü olduğu her halinden belli olan shaun tan eseri. buradan hem tudem'e hem desen yayınlarına teşekkür etmek lazım. çünkü kitabın materyali, sunumu da kendine yakışır güzellikte olmuş.

konuşma balonu içermemesi ilginç, durumu avantaja çevirmiş bile diyebiliriz. tekrar tekrar seyredilirliğini artırmış. çizgilerin duygularla ilişkisi öyle yoğun ki! kitabı almış incelerken konu hakkında hiçbir fikri olmayan annem elimde açık sayfaya bakarak (ki o sayfada sadece insan yüzleri bulunuyordu) "ne bu muhacirlerin hikayesini mi anlatıyor?" diyerek beni dumur etmiştir. shaun kral çizer, annem sağlam sezer çıkmıştır.

göçün, gurbetin, çaresizliğin hüzünlü olmayanı var mı? bu da öyle bir albüm işte. çizgi roman sevin ya da sevmeyin bu kendine has kitaba bir şans verin.

(dervish samurai - 13 Aralık 2014 02:07)

aslında filmi çekenler de uzaylılarmış. ne bileyim senarist olsun, yönetmen olsun, ışık set ekibi, paspasçı falan böyle... aslında gerçekten de gelmişlermiş mesela gezegenimize, sonra kurulum bitip de olaylar, çalışma düzeni falan rutine girip düzene oturunca sıkılmışlar ve terra^* ekibinden meksika'daki tesiste çalışan hiewae c1 bir gün aşırı çok sıkılmış ve;

''la bu insanlar filmlere bayılıyor. durun şunlarla biraz eğlenelim, bir film çekelim. yaptığımız her şeyi ortaya serelim, gözlerine sokalım. kesin güzel filmdi deyip çıkar gider salaklar sinema salonundan. kimsenin de aklına gelmez gerçekten bunları yaptığımız. ehuheuhueh misywe b17'ciğim, sen hemen bir yapım ekibi toparla. ben senaryoya başlıyorum, krupoa v2 de yönetmenimiz olur. hemen hollywood'daki ekibimizden peter jackson, roland emmerich, ridley scott ve christopher nolan'ı arayın gerekli ayarlamaları yapsınlar. david twohy'i de yazan yöneten olarak lanse ederiz. zaten bütün işi makineler yapıyor, sıkıldım amk ölçüm yap, kılık değiştir bir yere kadar di mi aaaaa! biz de uzaylıyız sonuçta canım! hadi biraz taşak geçelim şu homo sapienslerle. hahahahağgğağgagğag!!!''

demiş o anda çevresindekilere. ekip de zaten çok sıkkın olduğundan hemen atlamış öneriye ve filmi de gerçekten meksika'daki tesislerinde çekmişler. filmde de ucuza gelsin diye figüran tutmak yerine gerçek insandan çok uzaylı varmış. hatta bu entry'yi de yine bir uzaylı olarak ben giriyorumuşum mesela fakat sizler hakikaten aşırı derecede salak olduğunuz, hiç şüphe duymadığınız ve bu yazdıklarım size çılgınca geldiği için bu entry'de söylenenleri de film gibi görmezden gelip ''kafan çok güzelmiş kardeş. güle güle kurgula.'' deyip şükela ya da çok kötü'yü basıp geçeceksiniz ve biriniz bile ''lan belki gerçektir bütün bunlar. araştıralım olm bi.'' demeyip meksika'ya gitmeyecek, açıp bir google earth'ten bile bakmayacak tesisin yerine, gerçekten de 44 yıldır orada bulunan^* tesisimizi kimse bulamayacak ve dünya 372 yıl yerine sadece 95 yılda yani 2067'de küresel ısınmaya teslim olacak ve kolonimiz nihayet homo sapiens'in soyunun tükenmesiyle dünyaya rahatlıkla yerleşebilecek. nihahahahahahaha!

bazı bilim insanlarınız ve sıradan vatandaşlarınızdan halen birçoğu küresel ısınmanın olmadığını bile savunabiliyor. tam bi malsınız yaa hahahağasdğah. sürekli subliminal mesajlar veriyoruz da hiç kimse şüphelenmiyor. mesela vereceğim linkteki klipte kullanılan görüntüleri de nasa, jpl, university of arizona, goddard space flight center scientific visualization studio'daki adamlarımız hazırladı: https://www.youtube.com/watch?v=wjnssevlb6m (bu arada 2:42'de başlayan müziği ben hazırladım, yorumlarınızı bekliyorum. her ne kadar sizi yavaşça yok ediyor olsak da görüşleriniz kıymetli. sonuçta biz sizin gibi 70-80 yıl değil ortalama 750 yıl falan yaşıyoruz. bu yüzden kendimi geliştirmeyi düşünüyorum müzik işinde. türümün terra'daki ilk dj'i olabilirim. sevgiler.^^)

(kisa bisey olsun istemistim - 7 Ocak 2016 22:40)

96 yapımı, kesinlikle gelmiş geçmiş en başarılı bilim kurgu filmlerinden. senaryosu sağlamdır, atmosferi seyirciyi etkiler, içine çeker. ancak buna karşın en bilinmeyen, underrated filmlerdendir.

(atgmuls - 17 Kasım 2016 15:17)