kıçına arı yapışmış gibi dans eden şarkıcı.

(padovali marsilcus - 12 Ekim 2006 14:33)

kendisi hakkındaki "beyoncé is pregnant? it must be destiny's child" postu beni benden almıştır.

(auxara - 30 Ağustos 2011 12:37)

heteroseksüel bir erkek olarak diyorum ki dünya üzerindeki en güzel kadın değildir.

edit: benden önce yazan arkadaş gitmiş lan. 4 sene geçmiş aradan ama hatırladığım kadarıyla "eşcinsel bir erkek olarak, beyonce dünya üzerindeki en güzel kadındır." gibi bir şey yazmıştı. neyse bu saçma yorumları ben başlatmadım yani onu diyeyim istedim. bu kadar.

(rukawa kaede - 28 Ekim 2011 01:01)

beyonce özeli üzerinden daha genel bir konuyu tartışma gereği hissettim;

özellikle türkiye'de sıkça karıştırılan üç şey var; güzel bir ses tonuna sahip olmak, güzel müzik yapmak, iyi bir vokal olmak. bunlardan ilk ikisi öznel kavramlar iken iyi bir vokal olmak öznel değerlendirmelere o kadar da açık bir şey değil. sırayla gidelim;

güzel müzik nasıl yapılır? hangi şarkı güzeldir, hangisi değildir? basit müzik güzel olabilir mi? tarihsel süreç içerisinde müziğin seçkin zümrenin tekelinden alınarak halka yayılması derinlik kaygısını köreltti mi? bütün bunlar belki yüzyıllardır tartışılagelmiş fakat hala üzerinde uzlaşılamamış sorular. diğer insanlar bir yana, iki müzisyenin bile bütün bu sorular üzerinde uzlaşması mümkün değil. zira yapılan iş mühendislik değil. "bu kolonlar bu yükü taşır mı?" sorusunun tek bir yanıtı olduğu halde "bu kolonları hangi renge boyasak daha güzel olur" sorusunun tek bir cevabı olamaz. çünkü bir insanın bir şarkıyı sevmesi, güzel bulması için sadece kendine ait milyonlarca sebebi olabilir. sözlerini sever, şarkıyı ilk dinlediği zamanları sever, şarkıyı seven birini sever, klibini sever, söyleyeni sever, kayıtlarını sever, bir saniyesindeki bir detayı sever ve o şarkı onun için güzeldir. bu kadar basit. ayrıca ötesinden kime nedir?

örneğimiz üzerinden gidecek olursak; ben beyonce'un müziğini hiç sevmiyorum. oldum olası sevmedim. sadece beyonce değil, beyonce'un temsil ettiği müzik tarzını da sevmiyorum. bu saatten sonra da sevecek değilim. bunu cebe koyup devam edelim.

güzel bir ses tonuna sahip olmak ise işin diğer kısmı. iyi vokal olmak ile en sık karıştırılan şey bu olsa gerek. bunu nereden anlıyoruz? müzik yarışmalarından. bugüne kadar müzik yarışmalarımızda süperstar ilan edilmiş bütün yarışmacılarımızdan. bir örnek ile açıklamak istiyorum. o ses türkiye'yi ilk kez geçen gün izledim. daha doğrusu en beğenilen performansları youtube'dan hızla taradım. jüri de dahil herkesin aynı tuzağa düştüğünü şaşırarak fark ettim. (benim gibi formatı yeni öğrenenler için bu parantezi açıyorum. jüri üyeleri, adayları arkaları dönük izliyorlar. beğenirlerse düğmeye basıp dönüyorlar. sonrasını bilmiyorum ama ne kadar jüri üyesi dönerse o kadar iyi. dört üyenin birden dönmesi efsanevi bir şey oluyor anladığım kadarıyla. şimdi atacağım linkte dört üye birden dönüyor örneğin.) linkte jüri ve seyirci tarafından çok beğenilip çok alkışlanan bir yarışmacıyı izleyeceksiniz dostlar. sizi zahmetten kurtarmak adına linki tam dikkat çekmek istediğim saniyeden başlayacak şekilde veriyorum; http://youtu.be/ajmc9natn6i?t=1m43s bir şarkıcı bir şarkıda daha fazla nasıl detone olabilir? bir perfomans daha ne kadar kötü geçebilir? gel gör ki; geçiyorum rezil olmayı, alkışlarla, "murat'ın peşinden koştum senin içiiiin!" haykırışlarıyla uğurlanıyor bu kız. sadece ve sadece ses tonu beğenildiği için. halbuki performansı tam anlamıyla facia. (ilave: ses tonu nedir? nasıl farklılaşır; #17979005)

örneğimiz üzerinden devam edecek olursak; bence beyonce'un ses tonu güzel ama büyük bir büyüsü yok. kimin var derseniz; sinead o connor'ın var mesela. feist'in var. erkeklerden freddie mercury'nin tartışmasız. daniel gildenlow'un var. ne bileyim, hurts'ün vokalinin var. var yani. illa böyle çok iyi vokaller olmalarına da gerek yok. çok güzel sesli gayet kötü vokaller de var. neyse, konumuza dönelim; beyonce'un ses tonunu beğeniyorum ama daha fazlası değil. bu da cepte. devam.

üçüncü ve esas konu ise; iyi vokal olmak. işte burada ipler kopuyor. zira önceki iki maddeden farklı olarak iyi vokal olmak, şarkıyı doğru söylemek hiç de öznel kriterleri olan bir şey değil. tüm yapmanız gereken insan sesini de bir enstürman olarak düşünmek. nasıl ki bir gitarist yanlış akor bastığında, bir piyanist yanlış notaya dokunduğunda yanlış çalmış oluyorsa ve bu hata onu kötü bir gitarist ya da piyanist yapıyorsa, bir vokal doğru yerde doğru notayı veremediği sürece kötü bir vokaldir. bunun öylesi böylesi yok. bir vokal detone olmuşsa detone olmuştur. surtone olduysa surtone olmuştur. detone olmak "aa bence detone oldu" diye kullanılabilecek bir kavram değil, sencesi bencesi yoktur bu işin. o kadar nesnel ve o kadar matematikseldir ki basit bir bilgisayar programı yaptığın vokalde ne kadar detone olduğunu çatır çatır önüne döker. bu kadar açık. aynı tartışma sezen aksu üzerinden de yapılmış ve "ama o minik serçe" argümanı ile sezen aksu'nun detone olmayacağı iddia edilmişti. serçe minik olabilir, ses tonu da sana çekici geliyor olabilir ama müzik bu yönüyle tartışmaya açık bir şey değildir. güzel bir ses tonuna sahip olmak iyi bir vokal olmak anlamına gelmez. geniş bir ses aralığına sahip olmak da iyi bir vokal olmak anlamına gelmez. (bkz: #20572520)

daha eklemediğim onlarca değişken varken, sadece bu üçü üzerinden bakın kaç kombinasyon türetebiliyoruz;
kötü müzik yapan, güzel sesli iyi bir vokal olabilir.
kötü müzik yapan, güzel sesli, kötü bir vokal olabilir.
kötü müzik yapan, çirkin sesli, iyi bir vokal olabilir
kötü müzik yapan, çirkin sesli, kötü bir vokal olabilir.
iyi müzik yapan, güzel sesli iyi bir vokal olabilir.
iyi müzik yapan, güzel sesli, kötü bir vokal olabilir.
iyi müzik yapan, çirkin sesli, iyi bir vokal olabilir
iyi müzik yapan, çirkin sesli, kötü bir vokal olabilir.

ve gerçekten bunların hepsi farklı farklı şeyler. bu üçünü tek bir şeymiş gibi düşünüp öyle yorumlamaktan vazgeçseniz diyorum artık.

bütün bu uzuuun girişi sadece şunu demek için yaptım; bence beyonce çok kötü müzik yapan, güzel sesli ve çok iyi bir vokaldir. şunu o kafayla dinleyin, belki siz de hak verirsiniz;
http://www.youtube.com/watch?v=tq8tk1rgpog

bir de, topu topu bir cümlelik fikir belirtebilmek için 5 paragraflık açıklama yapma gereği hissetmesem keşke. anlıyorum, 5 dakikalık şarkıyı dinleyip göklere çıkartmak ya da yerlere vurmak hiçbir emek ve donanım gerektirmiyor, dolayısıyla kolay yoldan karizma sağlıyor ama yani, nasıl desem, evet.

(dave87 - 17 Aralık 2011 01:49)

dunyaya star olmak icin gelmis kadin. hayranlik ve saskinlikla izliyorum butun sovlarini. esi benzeri yok..

(the asphalt man - 8 Temmuz 2012 10:11)

bebesine yaptığı harcamalarla dünyada yılın annesi kategorisinin bir numaralı adayı...
ismi blue ivy (mavi sarmaşık) olan sevimli yavrucağın doğum günü partisi için 200 bin dolar para harcarken, hediye olarak, fiyatı 80 bin dolar olan bir takım kıymetli taşlarla süslü bir barbie bebek seçildi.
şirin yavrucağın bir önceki hediyesi de fiyatı 400 bin pound olan özel tasarım, som altından bir sallanan at idi.
küçük meleğin uyuduğu odanın toplam maliyeti 240 bin pound.
evladımızın oyun bahçesinde 20 bin pound değerinde bir rüzgar gülü bulunuyor.

oysa ki:
dünyadaki tüm çocukların tam olarak da yarısı yani 1 milyar çocuk yoksulluk sınırının altında yaşıyor
dünyada 3 milyar insan günde 2,5 lira'nın altında bir gelirle yaşamak zorunda
fakirlikten kaynaklı olarak günde 26500 ila 30000 arası çocuk ölüyor.

hesabı iyi olan düşünsün şimdi, kaç çocuk bir blue ivy ediyor.

(supbilili luma - 15 Ocak 2013 22:38)

1 yaşında bebeğin var.
2013 ü 2014 e bağlayan süredir dünya turnesindesin.
bu sıra da albüm yapıyorsun. albüm çıkmadan 14 şarkının 17 videosunu çekiyorsun. videolar new york, paris, sidney, melbourne, rio gibi tüm dünyayı kapsayan farklı yerlerde çekiliyor.
evlisin.
oha beyonce !!!

(tekilatuzlimonn - 13 Aralık 2013 19:38)

ekibindeki tüm dansçılar, müzisyenler (baterist bile) kadın. muhtemelen daha önce erkeklerle çalışmış bir verim alamamış;

-önüne bak önüne amk

(fandango - 14 Aralık 2013 10:40)

kraliçe lakabını hak etmekte sonuna kadar haklı olan kadın bence. hayatımda bu kadar karizmatik, kendine güvenen ikonik bir kadın görmedim. sesi kadar kendisinin de ne kadar güzel olduğunu dile getirmiyorum. kadın yürüyen karizma.

(shadow puppet - 14 Aralık 2014 22:39)

her şeyi bir kenara bırakıyorum da 4 sene önce self-titled albümünü çıkarıp ortalığın tozunu attıran bu kişi için ünlü bile değildi demek ağır cahilliktir, üzgünüm.

(lvtrier - 22 Kasım 2017 19:50)