Cérémonie d'amour (~ Rites of Love) ' Filminin Konusu : Cérémonie d'amour is a movie starring Marina Pierro, Mathieu Carrière, and Josy Bernard. Hugo, a vain clothing buyer, meets Myriam on a train and pursues a relationship with her. He is delighted to learn she is a prostitute and has...
Blanche(1972)(6,9-534)
Goto, l'île d'amour(1969)(6,7-595)
Rosalie(2013)(6,5-225)
Théâtre de Monsieur & Madame Kabal(1967)(6,3-156)
Docteur Jekyll et les femmes(1981)(6,3-757)
Dzieje grzechu(1975)(6,2-469)
Lulu(1980)(6,0-159)
"- kudsi ergüner istanbul'da erguvan zamanı neler hissediyor?'erguvan zamanı' konusunu bahar konseptiyle ele alıyorum. bahar, toprağın içindeki sırların dışarıya vurması, kurudu zannettiğimiz dalların çiçeklenmesi, kısaca bir yerde kalmış şeylerin açığa çıkmasıdır. bunu müzik ve tarih ilişkisine taşıdığımız vakit, istanbul'un kültürel ortamına çok uyuyor. toprağın altında gizli kalmış bir sürü güzellikler var. işte onlar yavaş yavaş açılıp saçılsın, insanlar bahar havası yaşasın gibi bir dilek benimkisi de. istanbul camilerinde okunan müzikle ortodoks kilisesinin biraraya gelmesi yıllardır düşündüğüm bir proje ve bunu gerçekleştirmek de benim için bir baharı yaşamak.- müezzinleri de bir nevi müzisyen olarak görebiliriz miyiz ?projede yer alanların büyük bir kısmı istanbul'un büyük camilerinde müezzin ve imam olarak görev yapan iyi müzisyenler tabii ki. hem kulakları itibariyle hem meslekleri itibariyle bir müzik eğitimi görmüş kimseler; ama, klasik osmanlı mirası olan repertuvara sahip değiller; dini repertuvara sahip değiller. ezan okuyor, mevlüt okuyor ama itri'yi koysan önüne okuyamıyor. türkiye'de, bizim hafız sesi dediğimiz bir teknik var. düşünün ki, eskiden süleymaniye gibi bir camide mikrofon yoktu. namaz kıldıran, kuran okuyan insan sesini içeridekilere nasıl duyuracak? işte hafız sesi denilen okuma tekniği ve kafa sesi dediğimiz bu sesler sayesinde o koca kubbeleri doldurmuş adamlar. sonra mikrofon çıkmış ve içine kapanık bir okuma başlamış. ben bu içe kapanık okuma tekniğini çözmeyi hep arzu ettim ve şu anda yaşayan genç hafızlarımıza bu repertuvarı öğretsem, onlar okusalar nasıl olur diye yirmi sene uğraştım.- türkiye'de islam'ı da pek anlamıyoruz biz değil mi?bugün islam dünyasının genel bir problemi var ki, bu da islamiyet'in kendi içindeki birtakım mezheplerinden ortaya çıkan bir şey. her dinin olduğu gibi islamiyet'in de bir geçmişi, kültürel birikimi var. osmanlı, özellikle de istanbul, bunun en rafine olmuş şekli. ancak, vahabilik ile ortaya çıkan bir kuranıkerim müslümanlığı var. bir de türkiye'nin özel bir problemi var. büyük şehir müslümanlığı değil, göçmen kültürü müslümanlığı hakim. oysa istanbul'da aşk şiiri yazmış, edebiyata sahip, musikiden anlayan şeyhülislamlar da oldu. bu ortaya çıkartıyor ki, istanbul'da gelişen islam kültürü çok rafine bir noktaya gelmiş. medeniyet değiştirip de batılı olduğumuzdan itibaren istanbul'un aydını avrupalılaşmış. anadolu'dan gelen insanlar ise ayrı bir islam boyutu getirmişler. bu islam boyutu ile büyük şehir müslümanlığı arasında büyük bir fark var. bizim müslüman insanlarımız için islamiyet kapıcının dini. bu tabii yanlış bir tutum. bugün ortada tasavvuf müziği olarak dolaşan o arabesk kültür de tamamen bunun sonucudur. aşağılamak için söylemiyorum. insani ve sanatsal malzeme orada da var; ama bir de geleneğin içerisinde devam etmesi gereken gelenekler var ki, onlar devam edemiyor. en göz önünde bulunan mevlevi kültürü. o da konya folklörü olmuş. avrupalılar, eskiden, dönen mevlevi kıyafetli adamları tarikat mensubu sanıyordu. adam "ver elli lira döneyim" deyince onun da balonu söndü.- siz son albümünüzün adı gibi bir "beyzade" özlemi içinde misiniz?benim demek istediğim bir nostalji değil. bugünü de çok seviyorum ama bugüne aktarılması gereken birtakım değerler var ve bu değerlerin olmaması bugünün insanını çok hafifletiyor; çok kişiliksiz, fikirsiz, zikirsiz bırakıyor. bir sanat ve düşünce adamı olarak ben bunun ihtiyacını hissediyorum ve kendi yaşadığım sıkıntıyı başkalarına yaşatmamak için üstüme düşeni yapmak istiyorum. halbuki, bunu devletin yapması gerekir. bugüne kadar bizim kültür bakanlığı'mız, unkapanı gibi muazzez abacı'ya plak yaptı.- halbuki, akp gibi bir iktidarın tam tersini yapması gerekmez miydi?yok efendim! yeni iktidar o göçmen kültürünün siyasi hayata katılmasıdır.- biraz önce bahsettiğiniz şu hafifleme meselesi artık bütün dünyanın sorunu değil mi? hiç kimsenin ağırlığa tahamülü yok gibi artık?bu kitle kültürü ve orada müzikal değeri olmayan bir ses sanatçısının plağı bir milyon satabilir; ama benim bahsetiğim müziğin de ötesinde bir olay. tüm bunların yanında klasik malzemenin de korunması. ben bugün bir orkestra kurup 16.yy'dan çalacağım desem fransız kültür bakanlığı'ndan bütçe alabiliyorum; ama, burada kültür bakanlığı'na gidip farklı okuma teknikleriyle bir fasıl heyeti kuracağım desem, "güzel fikir, güle güle" derler. ama, "viyana konservatuvarında piyano öğrendim, nazım hikmet'i besteleyeceğim" deseniz beş bin dolar verirler. tabii verecekler, bu rahatsız etmiyor; ama yeni ürünün bir şeye benzemesi için geçmişteki değerleri de bu adamın bilmesi lazım. o zaman o buraya has bir şey olmuyor. ha viyana'daki adam bestelemiş, ha buradaki.- yeni albümünüz beyzade'de ali ufki külliyatından kantemir külliyatı'na bayağı bir külliyat var. tüm bunların içinde kudsi ergüner nerede?ben bir eseri çaldığım vakit orada besteliyormuş gibi olmalıyım. beni ilgilendiren yaşayan bir kesim. ben konservatuvarlı değilim, akademisyen de değilim. nasıl olması gerektiği beni ilgilendirmiyor. ben yaşadığım şekliyle olmasını istiyorum. onu dinleyip bendeki etkisini anlatmak istiyorum. kendi müziğimizin de böyle bir yapısı var ki ben ona patoloji diyorum. mesela batı müziği, yazısından yorumuna entelektüel yapıya sahip bir müzik. bizimkisi ise patolojik.bu durumda ikisinin biraraya gelmesi ve o dengeyi tutturmak lazım.- bahsettiğiniz patoloji, nasıl bir patoloji?müslüm gürses, ibrahim tatlıses, arabesk... bu patolojik bir şey. doğu'nun buna ihtiyacı var. müzikten bir heyecan duyup ağlamak sızlamak ihtiyacı...- paris'te yaşamak da sizin için bir avantaj olsa gerek. bu arada paris'teki diğer göçmenlerle nasıl aranız. mesela cezayir ve rai?onlar sanatsal konular değil. bir sosyal durum ve şartın sonucu olarak ortaya çıkan dışavurumlar. bir isyan ve bunun sosyal bir realitesi var.- 21. yy göçmenlerin dünyası değil mi biraz da, her alanda böyle gibi?göçmen konusu değil; ben buna 19. yüzyıldan 20. yüzyılın başına kadar yaşanmış avrupa merkeziyetçiliği diyorum. bütün dünyadaki batı'cı insanların, batı'dan da sert bir biçimde bağlı kaldıkları bir görüş. medeniyet sadece batı'ydı onlar için; başka bir şey yoktu. ama bir paradoks olarak, batı'nın kendisinden bunun tersi bir durum çıktı. sahip çıkmaya kalktıklarında baktılar ki, bütün sahip çıkacaklarını yok etmişler. çin'in, japonya'nın, iran'ın , hindistan'ın, osmanlı'nın ve arap dünyasının kendine göre medeniyetleri var ve layık oldukları bir konumda değiller. kendi ülkelerinde de öyle.- son durum itibariyle, peter gabriel hikayesi kültürleri birleşiyor ama?kültürler birleşmez. birleşmesine de lüzum yok. "dinler birleşiyor" diyorlar örneğin. din niye birleşsin kardeşim! biri diğerinin tanrı'sına peygamberine inanmıyor ki... ama bu dinlerin aynı coğrafya içinde geliştirdikleri kültürler var. orada da bir birleşme var zaten. bir rum'a "yarın gelir misin?^" dediğinde, "inşallah gelirim" diyor adam. bu verdiğim örnek kültürel paylaşım. müziklerde de aynı şey. neden birleşsin? doğu müziği batı müziği ile birleşemez.- doğu-batı birleşimi çok moda ama. herkes bunu yapıyor.biri kişiliğini kaybetmeden öteki ile birleşemez. batı'nın kişiliğini kaybetmesi teknik olarak imkansız. katı aralıkları var. piyanonun neyle birleşmesi imkansız. ben bunu yaptım fransa'da, ama ben ona uymak zorunda kaldım. benim bastığım sesleri onun basması mümkün değil. birlikte olunabilir ama birleşmek olmaz."(bkz: http://www.tempodergisi.com.tr/…glence/muzik/05584/)
(smoky - 7 Ağustos 2007 15:25)
albümleri : (kudsi erguner ensemble, ulvi erguner ensemble ve erguner brothers albümlerini de içerir.)1978 - meditation on ney1982 - conference des roseaux1987 - turquie musique soufi1988 - ceremonie des derviches halveti1988 - the mystic flutes of sufi : preludes to ceremonies of the whirling derviches1989 - ceremonie des derviches kadiri zikr-i1989 - art of the ottoman tanbur1990 - turkish ney1990 - sufi music of turkey 1990 - les janissaires1991 - ilahi et nefes1991 - sharki - love songs of istanbul1991 - whirling dervishes from turkey1992 - conte de l incroyable amour1992 - oslobodenje1993 - makam 1994 - peshrev & semai of tanburi djemil bey 1994 - oriental dreams1994 - gazel: classical sufi music of the ottoman empire 1994 - derviches tourneurs de turquie: le cérémonie des mevlevî musique soufi, vol. 21995 - l' orient de l'occident: flamenco & ottoman sufi music1995 - the turkish ney1995 - enderun1995 - chants du harem1995 - ottoman classical music1996 - the sacred flute of the whirling dervishes 1996 - vocal masterpieces of kemani tatyos efendi1996 - works of kemani tatyos efendi1997 - chemins 1997 - sufi flutes 1997 - psalms of yunus emre1998 - le concert de nanterre1999 - music from the arabian nights1999 - ottomania 2000 - osmanlı davulları 2000 - hu 2000 - the erguner brothers2001 - taj mahal 2001 - la banda alla turka 2001 - rembetiko from istanbul2001 - islam blues2001 - ferahfeza mevlevi ayini 2002 - şair cenazesi2002 - ceremonie soufie : mevlana2003 - gazing point2003 - les passions d'istanbul2004 - beyzade prens kantemir ali ufki kulliyatindan eserler2004 - müzeyyen senar ve kudsi erguner grubu2005 - the ottoman heritage2005 - journeys of a sufi musician2007 - ney-zen2008 - no matter---?-- - sufi music - unrecorded songs of the 15.th century---?-- - the sacred koran / recitations by muezzins of istanbulkatkıda bulunduğu albümler : 1988 - revolutions [uk] / jean-michel jarre1988 - destination docklands / jean michel jarre1989 - passion / peter gabriel1989 - il sole nella pioggia / alice1989 - jarre live / jean michel jarre1990 - iraq - iqa´at - traditional rhythmic structures - collection, musiques traditionnelles d'aujourd'hui / various artists1990 - the mahabharata /soundtrack1991 - sud / jean marc padovani1991 - the sheltering sky / soundtrack1991 - turquie, asik (turkey, asik): chants d'amour et de sagesse d'anatolie (anatolian songs) / various artists1991 - tresors du pakistan / various artists1992 - whirling dervishes / various artists1992 - conte de l'incroyable amour / anouar brahem1992 - tzigane: gypsy music of turkey / the erkose ensemble1992 - global meditation, vol. 4: music from the heart / various artists1992 - cmpler, vol. 1 3000 series - various artists1993 - plus from us / various artists1993 - passion sources / various artists1994 - voices of the spirit / various artists1994 - dervishes of turkey / various artists1994 - sufi dervish chants / various artists1995 - nazım türküleri - kerem gibi / fuat saka1995 - arcane / various artists1995 - ottoman empire music / various artists1995 - chants du harem - ensemble de femmes d'istanbul / various artists1995 - yopla / bojan zulfikarpasic quartet1995 - musical sources: musicales - a unesco sampler / various artists1996 - flutes of the world / various artists1996 - istanbul kanatlarımın altında / soundtrack1996 - bektashi music ashik songs / ali ekber cicek1996 - art of the turkish ud / vedad gencturk1998 - que votre moi soit le bienvenue dans le monde. volume 1 / various artists1998 - sympathy of nature: music on themes / various artists1998 - one's & zero's / saro cosentino1998 - koreni / bojan zulfikarpasic1998 - music of the south / various artists1999 - vengo / soundtrack1999 - wonderful world / various artists1999 - hideous kinky / soundtrack1999 - odes de ney / turning dervishes of konya1999 - mediterranee / various artists1999 - fasl musique de l'empire ottoman / various artists1999 - chants & danses de turquie / various artists2000 - la danse cosmique des derviches tourneurs / various artists2000 - ovo: millennium show / peter gabriel2000 - ovo: millennium show [limited edition] / peter gabriel2000 - around the world in 80 songs / various artists2001 - turkish tzigane music / the erkose ensemble2001 - global magic / various artists2001 - paris concert, vol. 1 / nusrat fateh ali khan2002 - the sound of the soul, vol. 2 / various artists2002 - v.i.p. lounge 2 / various artists2002 - us(remastered) (ltd ed) / peter gabriel2002 - temple of sound / various artists2002 - window on the world sampler [box set] / various artists2002 - operatica shine / various artists2002 - isula / corsica / jacky micaelli2003 - the rough guide to the music of turkey / various artists2003 - destination dockland / jean michel jarre2003 - afro melt / various artists2004 - ottomanic colors / various artists2004 - the rhythm of speech / various artists2004 - bakida / nguyên lê2004 - musical silk road / various artists2004 - rhythm of speech / keyvan chemirani2005 - las músicas de turquía / various artists2005 - la mar de músicas 2005 cartagena / various artists2006 - sufi's secret / various artists2008 - sound of the soul: the fez festival of world sacred music - dvd / various artists---?-- - songs of rabindtranath / various artists*
(ansitu - 7 Ocak 2009 22:17)
arkadaşımın amcası olan,çok şirin bir gülümsemeye sahip,3 çocuk babası,fransa'ya eğitime gittiğimiz de bize yardım sözü olan neyzen.ayrıca bu sene japonlarla yaptığı ney-zen konseri izlenmeye değerdi.
(blurry - 3 Kasım 2002 20:20)
tony gatlif'in vengo filminde neyi ile başımızı döndüren, hatta filmde de kısa bir süre gözüken büyük neyzen. filmin müziğine, ve tabi ki filme de damgasıın vuran neyin kudsi ergüner'in müziği olduğunu sonradan öğrenmek daha da büyük bir keyifti.
(dikakana bey - 26 Aralık 2002 21:47)
ayrılık çeşmesi 'bir neyzenin yolculuğu', adlı otobiyografik hatıratın yazarı.
(celebi - 31 Ocak 2003 10:08)
dünyaca ünlü ney üstadı. ney çalmak erguner ailesinde baba mesleği. dedesi babası daha sonra kendisi bu işin üstadı olmuşlar. yıllar önce paris e taşınıp orda ney okulu açmış ve bu olaylarıyla türkiyeyi süper gururlandırmaktadır, bütün yabancı sanatçılar kendisiyle çalışmak ister. istanbul jazz festivalinde fazil say ile birlikte kaçırılmayacak bir konsere imza attılar. süperdi gerçekten..
(uur - 14 Temmuz 2000 15:32)
erguner ekolu'nun son temsilcilerinden ulvi erguner'in ogludur.ney uflemede niyazi sayın ın ekolu olan dudak vibratosu yerine nefes vibratosunu benimseyen neyzenlerdendir.(bkz: neyde tekke tavrı) 1952 yılında diyarbakır'da dogan bu zat 28 mayıs 1973'ten beri paris'te yasamaktadır.kendisinden duyduguma gore stockholm'den istanbul'a ucakla gelmek isterken kendisine ucak aktarması yapması gerektigi soylenir ve onune roma ya da paris olarak iki secenek sunulur.italyan lisesi nde okumus olan neyzen normalde roma'yı secmesi gerekirken,paris'teki arkadaslarını gorme arzusuyla paris'i secer.o zamandan bu zamana da orada yasamaktadır.gecen hafta cem mansurun organizasyonu istanbul'da erguvan zamanı isimli festivalde ilahinagme isimli bir konser verdi.simdiye kadar kendisiyle birkac kez gorusme sansı buldugum,paylasacak ve aktaracak cok seyi olan ,bircok sansasyonel ve paparazzimsi demece (bkz: mercan dede) adının malzeme olmasına sanıldıgı kadar takmayan ustadımız.
(neyzen - 19 Mayıs 2004 20:43)
üstadla 24 nisan 2015 cuma günü sohbet etme, birlikte yayin yapma imkanim oldu. cok hanimefendi bir de esi var. huzur veren bir birliktelik… selam olsun.hoca anlattikca popüler kültürün bir kölesi, farkinda olmadan bu dandik sistemin bir migferi haline gelmis oldugumu anladim. bana hic icinde adim gecmeden anlattiklari ile "kendine gel evlat tuttugun yol yol degil" dedi. farkinda olarak ya da olmadan beni bir uykudan uyandirdi. özledigim sularda yüzdüm sayesinde hocanin. derin sular güzel be erenler. derin sular güzel.kamis nasil ney oluyorsa, insan da kamil olabilir dedi. dedi ve gitti.
(2174 - 27 Nisan 2015 00:09)
unesco tarafindan baris sanatcisi * secilmistir. bu ödul unesco taraftindan; uluslararasi duzeyde taninan sanatcilara, karizmalarini, etkilerini ve prestijlerini, unesco'nun amacini ve programlarini anlatmak icin kullanan kisilere verilmekteymis. http://www.unesco.org/…bassadors/artists-for-peace/http://www.unesco.org/…rtist_for_peac/#.v4sqgfmlrhe
(ciyanni - 12 Temmuz 2016 11:37)
4 nisan'da gerçekleştirilen shubert & sevki bey konserinde enteresan işlere imza atmış.https://www.youtube.com/watch?v=qj4rbdlorsmkonu doğu batı sentezini geçip doğu ve batının aynı anda var olmasına gelmiş.
(erotic lounge - 25 Ekim 2016 14:07)
Yorum Kaynak Link : kudsi erguner