• "konuk öyküsü en sevdiğim olan albert camus kitabı. ben bu öyküyü yazmak isterim demiştim bitirdikten sonra."
  • "kitap albert camus'un eseridir.."
  • "hazırlık atlama sınavı sırasında kendisine sorulan "albert camus" okuyor musun?" sorusu üstüne ayaküstü özetlenmiş kitap."
  • "saçma felsefesi'nin manifestosudur."ölüm de serindir, gölgesinde hiçbir tanrı barınmaz.""
  • "içerisinde öyküler sırasıyla: aldatan kadın, dönme ya da kafası karışığın biri, dilsizler, jonas veya sanatçı iş başında, konuk, büyüyen taş olan camus kitabı."
  • "okurken "evet işte böyle saçma yaratıklarız" moduna sokan kitap."




Facebook Yorumları
  • comment image

    (bkz: saçma felsefesi)

    --- spoiler ---

    … kim her zaman yalnız uyuyabilir ? yalnız birkaç adam yapar bunu, iççağrının ya da mutsuzluğun ötekilerden kopardığı ve artık her gece ölümle aynı yatakta yatan adamlar.

    can yayınları – aldatan kadın ( sayfa 29 )

    ---
    spoiler ---


    (splendour - 12 Kasım 2013 18:32)

  • comment image

    çölde bir yolculuktan, savaş ortamına, grev sonrasında bir atölye ortamına, oradan da bir ressamın ve fedakar bir kadının hayatına uğradığınız; arada deli ve geveze bir kölenin ağzından çıkanlara tanık olduğunuz camus eseri.

    insanın en içine dair güzel çıkarımlarla dolu (her zamanki gibi) öykülere sahip bir kitap.


    (aranan hayvan - 25 Ocak 2014 12:56)

  • comment image

    içerisinde öyküler sırasıyla: aldatan kadın, dönme ya da kafası karışığın biri, dilsizler, jonas veya sanatçı iş başında, konuk, büyüyen taş olan camus kitabı.


    (sudosuz surahi - 27 Ocak 2014 22:26)

  • comment image

    altı öyküden oluşan bir camus eseri. eserin türkçe çevirisini tahsin yücel yapmış. bu eseri okunması oldukça zor bir öykü kitabı olduğunu söyleyebilirim. tahsim yücel'in çevirideki aksak ritmi okuyucuyla eser arasında bir mesafeye neden oluyor. ( camus'un aksaklığından veya absürdünden bahsetmiyorum) can yayınlarının bu kitabın çevirisi içinde kolları sıvaması gerektiğini düşünüyorum. bununla birlikte jonas veya sanatçı işbaşında adlı öykü ciddi anlamda bireyin kendi iç dünyasını sorgulamaya itiyor. bu sorgulamada kendi payınıza düşen ögeyi almaktan çekinmeyin kesinlikle. camus'un genel anlamdaki absürdlüğü bireysel bir yorumlamayla devam ediyor. bu eser absürdün insanın suratına bir tokat gibi çarpması anlamına geliyor. eğer ki kıçı kırık bestsellerla hayatınıza devam ediyorsanız siktir edin bu kitabı. daha başka dertleriniz varsa alın okuyun bir kerede değil üstelik bir kaç defa.


    (krogertristan - 26 Temmuz 2015 20:39)

  • comment image

    adamımız burada da iyilik ve kötülük kavramlarına, aniden ortaya çıkan uzaklara gitme isteğine, bağışlamanın gücüne ve nihayet inanç olgusuna olması gerektiği gibi bakmış.

    onun deyimiyle, "dostluğun zevkleriyle can sıkıntısının erdemlerini bağdaştırabilecek yeni bir düzen düşü kurmaktan başka bir şeyin" elimizden gelmediği bu saatlerde en iyisi yazmak, aktarmak olabilir 17:00 olmadan:

    "iyilik bir düştür hiç durmadan ertelenen, yıpratıcı bir çabayla kovalanan bir düş; hiçbir zaman ulaşılamayan bir sınırdır. yalnız kötülük, sınırlarına kadar ulaşabilir ve mutlak egemen olabilir."

    "her gün domuz yağına çorba, hele o buruk ve soğuk şarap, upuzun kışlar, dondurucu rüzgar, boralar, o tiksindirici eğreltiotları. ah! gitmek istiyordum! tümünü bir anda yüz üstü bırakıvermek ve sonunda güneşin altında duru suyla yaşamaya başlamak istiyordum."

    "artık diyordu, louise, filancanın kötü ya da çirkin olduğunu söylememeli, çünkü bunu kendisi istemiş olabilir."

    "ya sen, sen hiç tanrı'yı yardıma çağırıp söz filan verdin mi?"


    (barbarlari beklemeyen - 22 Ekim 2018 16:56)

Yorum Kaynak Link : l'exil et le royaume