• "filmdeki trompet melodisi sanki kava ile calinan bir anadolu ezgisinden alinmis tatli bir melodidir."
  • "chandra west yavrusuyla tanışmamıza sebep olan filmdir."
  • "tv de güzel bişi varsa pc de izlenebilicek bi film..tv yi monitörün yanına koyun bi de.."
  • "cok fazla sevmenin insani ne hale sokabilecegini anlatan guzel bir d.j. caruso filmi. val kilmer filmde gayet basarili."
  • "haphazardla dun aldigimiz 3 filmden biri olup sadece ilk cdsini izledigimiz film..ilk 15 dksında acayip sıkıldım diyebilirim..."
  • "val kilmerın kurtaramadığı bir film.(bkz: zaman kaybi)"
  • "güvercinli kennedy cinayeti canlandırması sekansıyla bana sandalyeyi ısırttırmış film"
  • "burnunu kaybedecek kadar speed, kokain, efedrin, vs. kullanan bir adamın nasıl olup da hala domuz gibi şişman olduğunu anlayamadığım film..."
  • "ilk bir saati anlaşılmaktan biraz uzak, ancak eğer son 30 dakikasına kadar sabredilirse iyi bir film olduğu tespit edilebilecek film. val kilmer pek iyi bir oyunculuk sergiliyor.."
  • "finalde olayı bagladıkları yeri ve val kilmer'ın amacını ogrendikten sonra,iyiki bu kadar sabretmisim degip,hosunuza giden film."
  • "val kilmer2ıu konusturmak icin,aleti cıkartıp,porsugu kafesten salmakla tehdit ettikleri bolumude yaratıcı ve guzeldir bu filmin.zaten ne varsa domuz burun denen adamın oldugu bolumlerde var."
  • "the doors'dan sonra yikilan val kilmer karizmasinin tavan yaptigi, ama bunun hicbir i$e yaramadigi salak film. evlerden uzak."




Facebook Yorumları
  • comment image

    val kilmer in oynadigi "insanlari speed e ozendirelim" sonra "guzel bir narkotik polissel film yapalim" , "icinde vahset de olsun", "bos tabancalar, aciz dusmani vurmadan gozunun icine 10 saniye bakmak zorunda olan eli silahli adamlar", "bizim asla var oldugunu bilmedigimiz kursun gecirmez yelekler" gibi ucuz holivud soslarindan ve bikac guzel sanat tandansli sahneler de atalim filmi.


    (horni - 4 Mayıs 2002 05:06)

  • comment image

    filmdeki trompet melodisi sanki kava ile calinan bir anadolu ezgisinden alinmis tatli bir melodidir.


    (horni - 6 Mayıs 2002 03:07)

  • comment image

    val kılmer oyunculuguyla etkıledıgı fılm. the end ı ne zaman dınlesem val kılmer gelır aklıma. bu fılmde de ruhunu koymus. emınım fılmden sonra baya bı acıd kafasıyla dolaşmıştır ortalıklarda. ayrıca hıc malımız kalmadı joe replıgı de muthıstı.


    (crzytrk - 22 Ekim 2008 21:53)

  • comment image

    tv de güzel bişi varsa pc de izlenebilicek bi film..tv yi monitörün yanına koyun bi de..


    (umut - 24 Aralık 2002 23:03)

  • comment image

    burnunu kaybedecek kadar speed, kokain, efedrin, vs. kullanan bir adamın nasıl olup da hala domuz gibi şişman olduğunu anlayamadığım film...


    (arsonist - 17 Ağustos 2003 22:16)

  • comment image

    ilk bir saati anlaşılmaktan biraz uzak, ancak eğer son 30 dakikasına kadar sabredilirse iyi bir film olduğu tespit edilebilecek film. val kilmer pek iyi bir oyunculuk sergiliyor..


    (quisalas - 4 Aralık 2003 07:25)

  • comment image

    finalde olayı bagladıkları yeri ve val kilmer'ın amacını ogrendikten sonra,iyiki bu kadar sabretmisim degip,hosunuza giden film.


    (the one - 16 Mart 2004 05:52)

  • comment image

    val kilmer2ıu konusturmak icin,aleti cıkartıp,porsugu kafesten salmakla tehdit ettikleri bolumude yaratıcı ve guzeldir bu filmin.zaten ne varsa domuz burun denen adamın oldugu bolumlerde var.


    (the one - 16 Mart 2004 05:55)

  • comment image

    o yanlış bir zamanda yanlış bir yerdeydi ve sonrası yoktu.cazcı danny parker'ın karısı bir cinayete kurban gitti ve danny'nin bunu engelleyecek gücü yoktu.artık kalbi kırık danny karısının katilini bulmak için kendisini los angeles mafyasının içinde bulur.danny'nin hayatında hiçbirşey göründüğü gibi değildir.tony gayton (murder by numbers)tarafından yazılan ve d.jcaruso tarafından yönetilen bu macera da val kilmer danny rolüyle karşımıza çıkıyor.diğer rollerde ise vincent d'onofrio,anthony la paglia gibi isimler yer alıyor.
    kaynak-dvd'nin arkası


    (beni birak saraba bak dayi - 22 Mayıs 2004 06:29)

  • comment image

    the salton sea’de anlatıcı danny parker, gerçek adıyla tom van allen (val kilmer) filmin ilk sahnesinde -sahne aynı zamanda filmin son sahnesidir- konuşmaya başlar ve:

    "benim adım tom van allen veya danny parker. gerçekten bunu artık bilmiyorum. buna sen karar ver. evet, belki bana yardımcı olabilirsin, dostum. gördüğün üzere, fazla zamanım kalmadı. kim olduğuma sen karar verebilirsin. intikam meleği. judas iscariot. şefkatli koca. hayırlı evlat. danimarka prensi? hepsi mi? hiçbiri mi? sen karar ver. trompetçi. speed manyağı. speed. başlamak için iyi bir nokta."

    sözleriyle doğrudan seyirciyi hedef alır. bir film karakterinin görsel-ontolojik konumunu sorgulaması ve gelgitli psikolojik yapısı ilk olarak bir şaşkınlık etkisi yaratır. izlediği film kahramanı gibi kendisi de ikileme sürüklenen izleyicinin kafasının daha fazla karışmasına imkân tanımaz anlatıcı-karakter ve öyküsünü anlatmaya devam eder:

    "ne düşündüğünüzü biliyorum; ama henüz benden vazgeçmeyin. sadece bütün hikâyemi anlatana kadar bekleyin ve gözlerinizi açık tutun. hiçbir şey göründüğü gibi değildir."

    kafası karışıkmış izlenimi veren bu yabancı -henüz tanımaya başladığımızdan o bizim için bir muammadır- da kimdir, neyin nesidir? ama en nihayetinde öykünün ilerleyen duraklarında tanıyacağımız, kavrayacağımız biridir; evet öyledir de, öteki’ni kesin olarak bilmek, anlamak, onaylamak mümkün müdür? işte, bu soru önem arz ediyor. onun, "sadece bütün hikâyemi anlatana kadar bekleyin ve gözlerinizi açık tutun." sözleri, söz konusu anlamlandırmaya, daha doğrusu anlamlandırma problematiğine bir referans niteliği taşımaktadır. öte yandan, hiçbir şey göründüğü gibi değildir klasik söylemi, perdede seyredilen öznenin yabancılığını da vurgulamaktadır. yabancı olduğumuz aynı zamanda öykünün bizatihi kendisidir de. çünkü az sonra karşımıza torbacı’lar (uyuşturucu satıcıları), uyuşturucuyla kafayı bulanlar, yozlaşmış polisler, ispiyoncular çıkacaktır. dolayısıyla görünenin ardına bakmamız gerekecektir. bu bağlamda filmde john f. kennedy’nin öldürülüşünün torbacı’larca simülasyonu az çok bir fikir verebilir diye düşünüyorum.


    (hanging rock - 19 Ekim 2014 18:57)

  • comment image

    baslarindan tutun da olayın dügüm ve çözüm bölümünden dialoglara kadar her sey klişe. izlenmesi gereken bir film degil. cünkü her zaman izledigimiz filmlerin bir karması.intikam pesinde entrikacı bir adam,umulmadık seyler, ici bos silahlar, uyusturucu ortamlari vs vs..


    (lady in the radiator - 21 Temmuz 2004 17:37)

  • comment image

    ikinci sınıf bir film olarak değerlendirebilir the salton sea...zaten hep bu tür filmlerde ve bu tür rollerde görmeye alışkın olduğumuz anthony lapaglia, doug hutchison, deborah unger gibi oyuncuların başına val kilmer abimiz oturtulmuş..haa bi de tabi vincent d'onofrio olayı var tabi, anmadan olmaz. bir intikam filmi the salton sea...senaryonun çok şaşırtıcı olduğu söylenemese de görüntü yönetmenliği ve bazı sekanslar sıradışı olma ve akılda kalma çizgisine doğru itekliyor filmi. fight club'ın başında gördüğümüz flashback sahnesine çok benzeyen bir açılış sahnesi var..speed sahneleri trainspotting'i anımsatıyor..kennedy suikastinin canlandırıldığı sahne ve soygun fantezisi sahnesi akılda kalacak derecede komik. seyretmenin kesinlikle zaman kaybı olmadığı bir film.


    (prospero - 21 Eylül 2004 02:52)

  • comment image

    bomboş bir film. hele ilk 60 dakikası işkence gibi. anlamsız ilerleyen bir senaryo ve son yarım saate sığdırılan "vaaay be demek herşey bu yüzdenmiş" dedirtmek isteyen ama dedirtemeyen bağlamalar. beni asıl dumur eden imdb kullanıcılarının bu filme 7,2 gibi yüksek bir puan vermiş olması. crash ve the gameden hastası olduğumuz deborah kara unger filmin tek artısı.


    (crowley - 9 Şubat 2006 15:10)

Yorum Kaynak Link : the salton sea