Derren Brown: Miracle ' Filminin Konusu : Derren Brown: Miracle is a TV special starring Derren Brown. Illusionist Derren Brown reinvents the concept of "faith healing" through a series of stunts that debunk the confines of fear, pain and disbelief.
Derren Brown: Fear and Faith(2012)(8,0-251)
Derren Brown: Apocalypse(2012)(7,9-713)
Derren Brown: The Great Art Robbery(2013)(7,6-292)
Derren Brown: Infamous(2014)(7,5-181)
allah muhafaza, bu adamla karsilassa insan dunyasi carpilir valla, ne gercek, ne dogru sasiririr, bi matrix'e dorgru kayarsin hafiften. yani izlemesi guzel de arkadasim olsun, sevgilim olsun, yakinimda olsun pek istemem bence. mazallah akillara zarar kendisi cunku.oynatalim:- yavrum surdan tuzlugu uzatsana- buyur derren agabey(ic ses: dur sen duuur.... ben bu tuzlugu niye uzattim, uzatmayi ben mi istedim, bu mu yaptirdi yoksa neler oluyor?)- canim bu biber, tuzlugu veriver.- pardon agabey.(ic ses: aha bak sictik gordun mu, tuzu biber diye kakalamaya calisiyo. alla bilir biz yemek de yemiyoruzdur simdi, ben oyle saniyorumdur. alla bilir ne yapiyorum ben gercekte. )- yavrum tatli olarak ne vardi?- bilmem derren agabey(ic ses: ana! bilmiyorum. hep mi bilmiyodum acaba? yoksa unuttum mu? is yerim nerde? gultepe. 2 kere 2? dort. hah tamam iyiyim. yoksa degil miyim, allahim. nerden bulastim bu adama, deli cikacagim. yoksa deli cikacagim diye dusunmemi sen mi istiyorsun derren? yoksa beni delirtip, suheylayla kacmak mi derdin? hahay, biz de az biraz hitchcock seyrettik oyle ya... yoookk karimi da alamazsin, alamazsin dedim sana! keserim allama kitabima...)- sstt necati, o bicak ne? noluyosun? otur bi, sakinles bi, gel bi alnina vuriim. *saaaap!- hahay, sahi napiyorum ben elimde bicakla derren agabey?- ekmek canim...- keseyim agabey.- kes canim.
(tinca - 7 Ağustos 2007 12:53)
son aldığım habere göre bu deli, araba kullanan bi kızı hipnotize etmiş. sonra araba kaza yapmış gibi gösterip kızı arka koltuğa, direksiyona da kıza çok benzeyen yaralı halde başka bi kızı yerleştirmiş. kız uyandığında etraftaki doktor, hemşire kılığındaki aktörler kızcağızı mahsusçuktan görmemezlikten gelmişler. doğal olarak kız, kendisini ölüsüne bakıyor sanmış. bakalım, sınırlarını daha ne kadar zorlayacak derrınım brawnım. töbe töbe töbe töbe..huzursuz'un katkılarıyla edit: direksiyona maket koydular, kızı önce bedava yüz bakımı kazandınız diye bi kozmetik salonuna alıp yüzünün maskesini çıkardılar, sonra o maskeyi kullanıp maketi arabasına yerleştirdiler... kızı da 3-4 metre ötede uyandırdılar yerinden kımıldayamıyordu ayaklarını kımıldatmaması için bişiler yapmış olabilir..yuklem'in katkilariyla edit'in editi: o yuzune maske gecirilen bir maket degil oluyu taklidi yapan ve esas kiza fizigi benzeyen baska bir kiz. daha gider bu
(zongo - 21 Ağustos 2007 14:11)
seyircilerden birine 2 secenekli bir soru sorar.seyirci cevap vermeden once bir an d:usunur o sirada mr.brown espiriyi patlatir:-out loud please,i'm not a fucking mind reader
(mrs vaid - 15 Şubat 2010 01:35)
bir 2000 yıl önce yaşasaymış çok rahat peygamber olup kendi dinini kurarmış. yer yer resmen god mode açıyor çünkü. iyi çocuk ama, sonradan sırrını anlatıyor, hepsini olmasa da.
(resistance is futile - 27 Ekim 2011 23:18)
enigma adında inanılmaz bir sahne gösterisi var bu adamın.aklınıza gelen soruları sizden önce sorarak ve cevaplayarak sizi yavaş yavaş gösterinin içine çekiyor ve sonunda ardı ardına patlatıyor cevapları.elbette sihir değil ancak benim izlediğim en takdire layık illüzyon gösterisi.şuradan tamamına ulaşabilirsiniz.şüpheciliği elden bırakmadan ancak keyfini çıkarmaya çalışarak izlemeye çalışın lütfen.edit:bir de şu var ki söyleyecek söz bırakmıyor.derren brown - evening of wonders
(limon kimyon zorro - 28 Ekim 2012 03:44)
metroda giderken hangi durakta inecegini unutturdugu insanlar mi istersiniz yoksa kaybeden bilete ikramiye verdirdigi gise gorevlileri mi ya da aklindan gecen soruyu tahmin ettigi insanlarin yasadigi soku mu? ne alirdiniz?
(chillom - 12 Ağustos 2004 19:54)
akıl manipülatörü..zihninize girip illüzyonlarıyla sizi şaşırtan sevimli adam..takım elbisesi, ingiliz aksanı, sevimli tavırları ve güven verici sesiyle sizi etkiliyor.elinde bir mikrofon ve yanında kameramanla alış veriş merkezinin birinci katına pusu kuruyor. giriş katındaki insanlar oradan oraya koşturuyor, muhabbet ediyor. kalabalığın kuru gürültüsü arasından derren brownın sesi duyuluyor. hızlı hızlı konuşuyor. aslında yeni açılan bir mağazadan, yapılan indirimlerden, mutlaka uğramamız gerektiğinden bahsediyor. mağaza asansörden inince sağdaymış, zaten konuşmasından aklınıza kazınan kelimeler "lift" ve "right". derren konuşuyor, konuşuyor, "mutlaka gelin... şimdi.." diyor ve parmağını şıklatıyor. bir anda uğultu azalıyor, insanların çoğu sağ kollarını havaya kaldırmış bir halde şaşakın şaşkın bakınıyorlar. bir kıza soruyorlar "nooldu" diye "bilmiyorum arkadaşlarımıla konuşuyorduk bir baktım kolum havada çok utandım niye yaptım bilmiyorum"köpek yarışlarında kaybeden biletle gişeye gidiyor. "kazanan bilet bu" diyor ve ikramiyeyi alıyor. kadına kazanan köpeği soruyor. "8" "ama benim biletimde 4 var niye bana para ödedim" kadın şaşkın defalarca kontrol ediyor. "bilmiyorum yanlışlık olmuş."zihnimi kontrol altına aldığı için mi bilmiyorum ama ben bu adamı çok sevdim ona büyük saygı duydum. herkes özgür iradesiyle her iki kolunu da kaldırıp onu alkışlamalı.
(secho - 22 Ocak 2006 03:14)
arada yaptığı hatalarla bize hala insan oldugunu hatırlatıyor.. ya da öyle zannetmemizi istiyor..ama kesin olarak yaptığı bir şey var ki o da insan ırkı olarak kendimizi beğenmişliğimizi, biricikliğimizi sarsıyor derrenım brownım.. ne kadar da kolay manüple olunabilecek sıradan yaratıklarmışız be ya.. düpedüz kandırıldık, !! birlikte olduğu kadınlar için akıl sağlığı diliyorum yarabbi bu cadının...
(zongo - 3 Mayıs 2006 11:55)
insan beyninin terayağından kıl çeker gibi basit bir şekilde dışarıdan programlanıp manipule edilebileceğini açıkça göstermesi gerçekten korkutucu. ama adamın tek numarası bu da değil. bu abinin fotografik hafızası var. beyninde hafızalarını sakladığı bir evi var. o evin odalarından biri sadece kartlarla ilgili hafızalarını kapsıyor. o odadaki eşyaların her biri destedeki kartlardan birini temsil ediyor. eğer iki yada daha fazla deste varsa masada, o zaman eşyaların üstüne deste sayısı kadar sticker yapıştırıyor ve dağıtılan kart sayısı kadar stickerları nesnelerin üstünden çekiyor. bir kağıt bütün destelerden dağıtılmışsa o kağıdı temsil eden nesneyi odadan yok ediyor. bu sayede adam kart oyunlarında dağıtılan bütün kartları ve destede kalan kartları net bir şekilde bilebiliyor. bu yüzden kumarhanelere girmesi yasaklanmış. yaptıklarının mutlaka takip edilmesi gerek, insanın neler yapabileceği konusunda gerçekten ufkunuzu açacaktır.
(mithril - 12 Temmuz 2006 01:39)
"the heist" adli sovunda kendi halinde insanlara silahli soygun islettirmis (gerci pazarlamaci bunlar yani potansiyel var ama hadi neyse), ve bunu tamamen kendi fikirleri imis gibi yaptirmis bir adam. normal bir hatunu kendine asik etmek ya da yataga atmak hususunda sorunu olacagini sanmiyorum. o yuzden sovlarinin sonundaki "katilanlar sikayetci olmamistir" seklinde ibareleri de komik bulmaktayim, baska bi sanslari var mi ki?
(senseandsensibility - 12 Temmuz 2006 01:46)
Yorum Kaynak Link : derren brown