Süre                : 1 Saat
Çıkış Tarihi     : 09 Mart 2017 Perşembe, Yapım Yılı : 2017
Türü                : Döküman
Ülke                : Kanada
Yönetmen       : Daniel Schmidt (IMDB)
Senarist          : Daniel Schmidt (IMDB),Tanya Mahar (IMDB)


  • "hint fakirlerinin felsefesindeki yedinci (ve son) aşama... vecd halini içerir..."
  • "(bkz: secret samadhi)"
  • "evrensel gercekligi yansitan ari bir bilincle belirginlik kazanan ruhsal aydinlanma durumunu adlandiran sanskritce sozcuk."
  • "yüksek şuur hali.."
  • "arı sevgi.fenafillah mertebesi.ne yaşarsanız yaşayın dinginliğinizin bozulmadığı son evre."




Facebook Yorumları
  • comment image

    hint felsefesine ilgi duyan godel'in, hayatinin son donemlerinde kendini yemeden icmeden keserek ulasmaya ugrastigi yuksek bilinc hali; olumune sebep olmustur.

    edit: bahsi gecen hal "yuksek bilinc" ile degil olcuyu kacirmakla ilgili. godel'in matematik vizyonu ve itikadi isabeti bi yana, bu bi yana.


    (flexi - 12 Kasım 2008 15:04)

  • comment image

    evrensel gercekligi yansitan ari bir bilincle belirginlik kazanan ruhsal aydinlanma durumunu adlandiran sanskritce sozcuk.


    (wicca - 2 Şubat 2003 14:23)

  • comment image

    insanoğlunun içine girip girebileceği en büyük farkındalık hali. varlığı bilmek ve tanımanın ötesi olmayan ruhi haletidir. tasavvuf ekolündeki karşılığı ise seyr-i suluk veya hakk-el yakin'dir. bu raddeye ulaşmış kimse fenafillah diye bahsedilen egosuzluk, benliksizlik halini yaşayıp varlığı bir bütün halde tanıyıp, kesret (çokluk) halinin etkileri kendisi için mevcudiyetini yitirmiştir. tün dinlerde ekollerde vs. yolun son raddesi, ulaşılması amaçlanan son duraktır.


    (sozde yazar - 19 Ekim 2012 08:36)

  • comment image

    sanskritce bir terimdir. hinduizm, budizm, jainizm anlayisina gore olmeden once olmektir. en ust duzey bilinctir. cozulmek ve butunlesmektir. 'ben' duygusunun son bulup 'biz' duygusuna dondugu asamadir. kendini gerceklestirdigin andir. lila olarak bilinen kozmik iluzyonun otesindeki hakikate ulasmaktir. ayrilik acisi biter. dongu son bulur*. artik negatif duygular yoktur. sadece huzur, dinginlik, sukunet olarak tabir edilebilecek vecd hali vardir.

    arada ufak bir bilgi vermek gerekirse; kurt godel'in samadhi'ye ulasmaya calisirken yasamini yitirdigi bir iddiadir. john l. casti, godel'in biyografisini anlattigi 'a life of logic' eserinde yoga pratikleri yaptigindan bahseder ancak godel'in olum nedeni, yasaminin son yillarinda akli dengesini yitirmesi ile alakalidir. yakin tarihli 'the mystery of the aleph' eseri de benzer bir yorumda bulunur. godel, paranoid bozukluktan dolayi zehirlenecegi suphesiyle yemek yemeyi birakmis ve 1978 yilinda, 71 yasinda iken acliktan yasamini yitirmistir.

    konuya donersek; ofke, kiskanclik, nefret, korku, endise negatif duygulardir. sevgi, huzur, umut, nese, takdir ise pozitif duygulardir. icinde bulundugunuz ve otesini asamadiginiz bilinc seviyesine gore negatif duygulari ovmeniz, pozitif duygulari yermeniz gayet normaldir.

    avam ve havas arasindaki fark da budur zaten; bilinc seviyesi. kadin ya da erkek farketmez. havas duygularin efendisidir. avam ise duygulari tarafindan yonlendirilen bir koledir. kendine, daha dogru bir tabirle egosuna hakim olamayacak kadar ilkeldir. ussal degil, gudusel yasar. bu yuzden de bilinc seviyesi dusuktur. ve yine bu baglamda kadin/erkek (veyahut erkek/erkek veyahut kadin/kadin) ikili iliskilerine saplanip kalmistir, yasamin amaci olarak gorur. dogal olarak tum enerjisini, ilkel duzeydeki bilinci dogrultusunda bu konulara 'kafa' yormakla harcar. nerede nasil ne sekilde ureyecegi nefes alma amacidir, her gun bir drama yaratir, saga sola satasir, bos teneke misali mutemadiyen gurultu cikarip ilgi cekmeye calisir.

    bir baska deyisle avamin yasam amaci; fikirler degil ikili iliskiler ve bilhassa cinsellik icin yasamak, soyunu surdurerek maddi dunyada olumsuz olmaya calismak, araba, ev, vucut gibi daha fazla maddiyata sahip olup toplum tarafindan onay gormek ve bu vesileyle kendi egosunu pohpohlamak, akabinde vicdan azabi cekiyorsa eger, sorgulamadan itaat ettigi zoraki ve sekilci dini rituelleri uygulamaktir. havasin yasam amaci ise bu maddi dunyanin otesindeki bilgidir. elbette havas da insandir. yemek yemek, barinmak, uremek gibi ilkel durtulerinin farkindadir ama avam gibi bunu yasam amaci bellemez. aynen duygularinin kolesi olmadigi gibi durtulerinin kolesi de olmaz. cunku avamdan farkli olarak kullanabilmeyi basardigi usu sayesinde bilir; bilgi guctur. uygulanmis bilgi ise ozgurluktur. gercek seni ozgur kilacak denilirken, kastedilen budur.

    orneklendirelim; ilkel bilinc tahrik edildigi zaman, uzerinde dusunmeden gudusel olarak tepki verir. cunku duygulari uzerinde otorite kuramayacak kadar acizdir. ornegin kiskanclik gibi marazi ve ozguven dusuklugune gosterge olan negatif bir duyguyu bile 'seven insan kiskanir' gibi soylemlerle 'rasyonalize' etmeye calisir. hayir, seven insan sadece sever. sevmek gibi pozitif bir duygu, kiskanmak gibi, yani bir mali sahiplenmek ve o mal uzerinde tahakkum kurmak gibi negatif bir duygu ile bagdasmaz. ozune aykiridir.

    ilkel olmayan bilinc ise tahrik edildigi zaman gudusel olarak tepki vermez. ussal olarak neden tahrik oldugu hakkinda dusunur, benligini arastirir, kisiligi ile yuzlesir, zayifliklarini bilir ve bunlari kabullenip disipline etmeye calisir. duygularina yenik dusmez ama duygularini bastirmaz da. bilakis negatif duygulari gudusel tepki vermek icin degil, olgun bir insan olmak icin bir arac olarak gorur.

    bu nedenle farkli bilinc seviyesindeki insanlar bir arada olamaz. yine basit bir ornek vermek gerekirse, kiskanan kadin kiskanan erkek ister. ya da kiskanan erkek de kiskanan kadin ister. tensel zevklerin pesindeki maddiyatci bir erkek, ancak parasal zevklerin pesindeki maddiyatci bir kadin ile anlasabilir. baska turlusu idraklarini asar. aydinlanma duzeyine bagli olarak dusuk frekans, kendi gibi dusuk frekansi ceker sadece. toplumun genelinin idraki, negatif duygulari ve maddiyatci guduleri yucelten bir duzeyde oldugu zaman, geri kalanlar mumkun mertebe uzak ve bilhassa ketum olmayi tercih eder zaten.

    bilgiyi elde etmek guctur. yillarca merak eder, arastirir, okursunuz. bilgiyi uygulamak ise en gucudur. yillarca sabir eder, nefsinizi disipline eder, egonuzu bir hamtas misali yontar, dinginlige ulasmaya calisirsiniz. negatif duygulari pozitif duygulara donusturme surecidir samadhi ve sonunda elde edilen huzur halidir. ofke, nefret, endise, korku, caresizlik, kiskanclik gibi tum negatif duygularin ustunde tamamen hakimiyet kurup bunlari asmak, sizi artik kontrol edemeyecegi bir bilince ulasmaktir.

    burada yan parantez acalim; bir kisi negatif duygularina hakim olmakta zorlaniyorsa eger, her biri uzerinde teker teker calismali. mesela ilk negatif duygu kiskanclik olsun. kiskanclik uzerinde calisirken; ofkenizi, endisenizi, korkunuzu, nefretinizi, caresizliginizi tetikleyen tum faktorleri (kisiler ve olaylar) gormezden gelin. gerekirse hem gercek yasamda hem de sanal yasamda uzak durun. kacmak degil, gozlemlemektir bunun adi. dramanin bir adim disina cikin ve hergun cereyan eden sacma boburlenmeleri, gulunc bilgisizlikleri, ilkel ayrimciliklari, gudusel ilgi cekme cabalarini dikkatlice gozlemleyin. gozlemledikce, tum bu beyhude ugraslarin eskiden sizi nasil ofkelendirdigine ve neden buna izin verdiginize sasacaksiniz. ve bu baglamda yavas yavas tum negatif olaylari ve kisileri kendinizi olgulastirmak icin bir arac, hatta bir firsat olarak gorun.

    bir kez daha tekrar etmekte fayda var. duygulariniza hakim olmak, tepkisiz kalmak veyahut duygularinizi bastirmak demek degildir. tum negatif duygulara pozitif duygularla karsilik verip dengede kalmak demektir. konusurken, davranirken, dusunurken, hayatin her ani o hassas dengeyi tutturmaktir. yeri gelir yemek yerken, yeri gelir alisveris yaparken, yeri gelir araba kullanirken, yeri gelir haksizliga ugradiginizda tepki verirken her daim olculu olmaktir. hayatiniz boyunca karsiniza cikacacak tum negatif duygulari, tum negatif insanlari, tum negatif olaylari birer degisim katalizoru olarak gormektir en nihayetinde. negatif olandan artik etkilenmediginiz ana kadar, tum yasamlar boyunca karsiniza cikacaktir bu katalizorler aksi takdirde. dunyayi bir hapishane haline getiren tam olarak budur.

    kolay degildir elbette. zaten kolay olsaydi, dunya su an coktan aydinlanmis bir yer olur, baris ve huzur hukum surerdi.

    * havas; kendini halktan ustun goren bir sinif manasinda degil, tasavvufta ozel bilgilere sahip veliler manasinda kullanilmistir.


    (okyunus - 13 Mayıs 2017 13:13)

  • comment image

    "sakin sakin, boş boş oturunca zihin doğal olarak kendiliğinden sakinleşir, yatışır. zihnin kendi kendine çalışmasına seyirci kalabilirsek, zihni ön yargılar, koşullanmış düşüncelerle kösteklemeye çalışmazsak zihne kendiliğinden gelen, bizim de seyircisi kaldığımız düşüncelerden bir zarar gelmez. yeter ki onların akımına gerçekten seyirci kalabilmiş olalım. zihin yavaş yavaş durulup, saydamlaşınca o zaman iç görüyü, sezgiyi (parajna) aradan tanıyıp seçme olanağı doğar. bir kere (parajna) iç görü, sezgi ortaya çıktı mı olaylara, çevremize ölçmeden, bölmeden, sınıflamadan, sınırlamadan bakabiliriz. gördüklerimizi soyut kavramlara bulaştırmadan gerçek böylesilikleriyle (tathata) görüp anlayabiliriz. iç suskunluk kazanılıp sözlü düşünce alışıklıkları aşıldı mı, düşünceden daha keskin, daha üstün bir duyarlıkla bakarız çevremize, gören, görülen ve görme işlemleri arasındaki ayrılık kalkar ortadan, üçü birbirinden ayrılmaz bir bütün olur. zihinle zihin olmayan, benle ben olmayan arasındaki sınır kaybolur. bilinç öylesine keskinleşir ki hiç böyle bir şey istemediğimiz, beklemediğimiz halde bir bakarsınız her şeyi bir anda ve bir arada bilincimize sığdırıvermişiz. buraya bu noktaya da hiçbir amaç gütmeden hatta amaçsızlığa ulaşmak amacı bile gütmeden gelmişiz. işte samadhi denilen iç durum budur ya da böyle bir şey olmalı."


    (do diyez minor - 15 Kasım 2017 19:47)

Yorum Kaynak Link : samadhi