Süre                : 1 Saat 26 dakika
Çıkış Tarihi     : 23 Haziran 2018 Cumartesi, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Heyecanlı
Taglar             : Sosyal açıdan beceriksiz,Lucid Dreaming
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  Morse Rose Films , Hollyfield Productions , Anonymous Endeavour
Yönetmen       : Adam Morse (IMDB)
Senarist          : Adam Morse (IMDB)
Oyuncular      : Billy Zane (IMDB)(ekşi), Sadie Frost (IMDB)(ekşi), Sophie Kennedy Clark (IMDB)(ekşi), Cristian Solimeno (IMDB), Jason Riddington (IMDB), Laurie Calvert (IMDB), Daniel Eghan (IMDB), Toni Beard (IMDB), Felicity Gilbert (IMDB), Jamey May (IMDB), Paul O'Kelly (IMDB), Ross Anderson (IMDB), Andrea Sandell (IMDB), Abigail Johns (IMDB), Christian Di Sciullo (IMDB), Katie Goldfinch (IMDB), Darren Tassell (IMDB), Steve Owles (IMDB), James Heron (IMDB), Elizabeth Mannering (IMDB), Logan Dean (IMDB), Lee Scott Doran (IMDB), Tom Wheeldon (IMDB), Rosie Alexandra Ashby (IMDB), Roberta Valyte (IMDB), Vasilisa Forbes (IMDB), Mohammed Mostafa (IMDB), Kelly Wood (IMDB), James Southward (IMDB), Sebastian Sabene (IMDB), Peter Adams (IMDB), Romel Onuoha (IMDB), Chelle Duffy (IMDB), Stuart Whelan (IMDB)

Lucid ' Filminin Konusu :
Lucid is a movie starring Billy Zane, Sadie Frost, and Sophie Kennedy Clark. Zel, a lonely young man's life changes when his enigmatic neighbour offers to help him overcome social anxiety.


  • "(bkz: hayallerde yaşamaya çalışıyor bazı ibneler)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    aşşağıdakiler sadece kendi deneyimlerim olup hiç bir bilimsel yanı yoktur.

    lucid dreaming in tehlikeli taraflarıda yok diğildir.
    bazen işler istediğiniz gibi gitmeyebiliyo. mesela rüya olduğunu biliyosunuz ama kontrol sizde olmuyo. ilk denemek isteyenler için verebileceğim en iyi tavsiye şudur.
    akşam erken yatın öyleki sabah güneş doğmadan önce uyanın. yüzüstü olmamaya dikkat edin(bu çok zor oluyo işte).uyandıktan sonra hemen tekrar gözlerinizi kapatıp ciğerlerinizdeki havayı dışarı verip tekrar uyku moduna geçin. büyük ihtimalle başarırsınız. ama yinede;
    1-konforlu olduğunuzdan emin olun yani yatağınız falan rahat olsun rahat bir pozisyonda uyuyun
    2-odanın sıcaklığı çok yüksek olmasın çok düşükte olmasın
    3-en önemlisi bu, odanın havası temiz olsun.

    olabilicek kötü şeyler (yani başıma gelenler)

    1-yüzüstü uyuduğum ve denediğim zaman;
    odamda zifiri karanlıkta ellerimi hiç kullanmadan ayaklarımın üzerine dikildim nefes almak çok zordu .
    çünkü etrafımda kalın bir sis tabakası vardı hiçbir hareketimi yaparken zorlanmıyodum ayaklarım yere basmıyo gibiydi ama çok huzursuzdum yani hafiflik falan yoktu. hiç anlamadığım sesler.tekrar
    yatağa attım kendimi uyanış.

    2-sırtüstü yatarken ama aşırı sıcak havasız bir ortamda;
    yavaş yavaş yükselmeye başladım tavana doğru
    etraftan tuaf sesler geliyodu telefon numarası tuşlama sesleri ve konuşan bi kadın ama sanki santralde konuşurmuş gibi konuşuyodu. tavana doğru gittikçe sıkışmaya başladım sonrasında uyandım hemen.

    peki ya başarılı olursa?
    güzel oluyo ama unutulmaması gereken bişiy var astral seyahat diğil bu sadece rüyada olduğunun farkına warmak. yani bazı olayların gelişmesini engelliyemiyosunuz. bilinç altı sizin kontrolünüze çoğu zaman baskın çıkıyo. yani siz sadece bilinç altından size sunulan seçenekler arasından seçimler yapıyosunuz (tabii başlarda). herzamanki gibi yazılı herhangi birşeyi okumak mümkün diğil.
    tabi ezberinizde varolan bişiy diğilse.(en azından ben okuyamıyorum).
    psikoloji okuyan bir arkadaşım var o bi alet göstermişti virtual reality gözlüğü gibi bir nesne.
    kullanılış sistemi çok basit ama deniyemedim.
    alet rem göz hareketlerini yakalayıp devreye giriyo
    hafif bir ses ve kırmızı ışık sinyali veriyo. sesi sizi
    uyanık konuma birazdaha yaklaştırıyo. kendinizi önceden "kırmızı ışık görürsem bu lucid dreamer aletinin ışığıdır" diye telkin edip olaya giriyosunuz.
    rüyanızda kırmızı ışığı gördüğünüz zaman (mesela o ışık rüyanızda size trafik ışığı olara gözükebilir)
    rüyada olduğunuzu anlıyosunuz. bayaa bi işe yarıyomuş galba.eylenceli oluyo uğraşmak yani kitabını falan okumadan araştırma yapmadan deniye deniye.insanın vaktinide çalmıyo. bide bigün olurda su içmeye yada tuvaletinizi yapmaya kalktığınız zaman geri döndüğünüzde kendinizi yatakta yatarken bulursanız öyle çok şaşırmayın.


    (fatman - 2 Nisan 2002 00:03)

  • comment image

    ertesi sabah saat 9'da bir lisanüstü finalimin olduğu bir gece (detay vereyim: dün) sabaha karşı sularda yorgun ve bitkin bir şekilde yattım.. artık gelenekselleşmiş bir süreçte, bir sağa, bir sola kıvrılarak uzunca bir süre uyumayı bekledim.

    birden odamın ışıkları yandı. bir baktım, sağımdaki duvardaki düğmeye elim değmiş, yanlışlıkla açılmış. ışığı kapatıp tekrar uykuya dönmeye çalışırken duvarın o noktasında öyle bir düğmenin var olmadığını hatırladım, ve bir lucid dream'in içinde olduğumu idrak ettim.

    bir iki kere daha olmuştu önceden. küçükken de oluyordu, hatırlıyorum. lakin nerdeyse hep, ne zaman rüyayı kontrol edebildiğimi anlasam çabucak uyanıyordum. bu sefer anlatacağım üzere ne hikmetse epey uzun sürdü.

    ilk önce odanın ışığını tekrar yaktım. (tabi bunun için düğmeye basmam gerekmedi) sonrasında etrafta gördüğüm objelerin renklerini ve yerlerini değiştirmeye çabaladım. ara sıra konsantrasyonum bozulacak gibi olduğunda uyanacak gibi oluyordum. böyle anlarda ne yapıyorsam ara verip bir iki dakika sonra tekrar devam etmeye başlayarak en sonunda uykum derinleşinceye kadar lucid dream'i korumayı başardım.

    gerçek dünyayla aramdaki mesafe biraz açılınca, cep telefonum çaldı. açtığımda karşımda bir kadın sesi lucid dream'in içinde olduğumu, etrafımdaki hiçbir şeyin gerçek olmadığını, her şeyi hayalimde kontrol edebileceğimi anlattı. daha sonra yıllar önce lucid dream üstüne okuduğum bir dökümanın tamamını ingilizce olarak bana okudu.

    telefonu kapattıktan sonra ilk olarak hemen yanıbaşımdaki duvarın aslında pencere olduğunu hayal ettim. saydamlaşan duvardan yıldızlarla dolu gök yüzünü izledim bir süre. her bir yıldızı havayi fişek gibi patlattım ilk önce, renkli renkli dağılmalarını izlerken epey eğlendim. sonrasında istediğim gibi gezegenler, değişik renkte yıldızlar ve aylar yerleştirdim gök yüzüne. bazılarını büyülttüm, bazılarının parlaklığını değiştirdim.

    kendime biraz güvenim gelince insanları da hayal etmeye başladım. sevdiğim, özlediğim bir iki kişiyi hayal ettim. lakin hala yatağımdan kalkmaya çalıştığımda uyanacak gibi olduğum için belli bir süre pek iletişime geçemedim hiçbiriyle. ancak onlar gelip benle konuşabiliyorlardı.

    aradan bir iki saat geçti. artık hiçbir koşulda uyanacağımı hissetmediğim için sevdiklerimle istediğimi yapabiliyordum. birkaç tane çok aşina olmadığım kişiyi de canlandırmaya çalıştım, ancak onlar yüzleri olmadan gelebiliyorlardı. sadece gözümü kapattığım anda yüzlerini hayal edebilecek kadar hatırladığım insanlarla iletişime geçebildim.

    yine bir iki saati daha böyle geçirdim. en sonunda odamdan çıktım. şu an yaşamakta olduğum evde değil, eski (ve açıkçası daha mutlu olduğum) evimde yürüdüğümü hayal ediyordum. koridordan salona geçerken etrafımdaki tüm objeleri kontrol ediyor, yerlerini, şekillerini ve renklerini bakarak değiştirebiliyordum. epeyce bir zamanı daha evimin içinde sevdiğim insanlarla eğlenerek geçirdim.

    bir süre sonra beni hafif bir telaş aldı. saatlerdir rüyanın içindeydim, ve o kadar gerçekçiydi ki gerçek dünyada da zamanın aynı hızla aktığını düşündüm. sabahki sınavıma yetişemeyeceğimden korkup uyanmayı denedim.

    uyanmayı denedikçe konsantrasyonum bozuluyor, ve etraftaki nesneler ve kişiler kontolümden çıkıyordu. insanlar yüzleri siliniyor, birbirlerinin içine girmeye başlıyorlar, eşyalar da mantıksız şekillere bürünüyordu.

    en sonunda yatağımda zıplayarak uyandım. yanımda sevgilim de uyanmış, bana bakıp kabus gördüğüm için teselli ediyordu. bir iki saniye sakin kaldım, ama sonra 6 ay önce ayrıldığımızı hatırlamamla beraber gerçekliğini yitirdi, yüzü silindi.

    yatağımdan son bir gayretle kalkıp odamdan çıktım. içinden çıkmayı ne kadar çok istersem istesem de çıkamadığım rüyam, üzerime gelmekteydi. duvarlar yamuluyor, ciğerim sıkışıyor, ne kadar uyanmayı istesem de uyanamıyordum.

    son bir kere daha konsantre olup kendimi ailemin evine götürdüm. koridordu bağırmaya çalışıyordum ama rüyaya ses çıkaracak kadar hakim değildim. babamın kapısını yumrukladım. içeriden çıktı. az biraz daha çaba sarf edip "beni uyandır" diyebildim sadece. lakin o da kendisinin rüya olduğunun farkında değilmiş gibi "ne uyandırması?" diyordu. dediklerime ve halime anlam veremiyordu.

    bu şekilde uyanamayacağımı anlayınca odama geri döndüm. yatağıma girdim. gözlerimi kapayıp her şeyin ne kadar saçma olduğunu, yüzü olmayan birisiyle yan yana yatıyor olmamın gerçekle hiçbir bağlantısı olmadığını, o ev bu ev gezemeyeceğimi, aslında duvarların üstüme çökmediğini, bunların hepsinin rüyam üstünde yitirdiğim kontrolümden kaynaklandığını içimden tekrar etmeye başladım.

    bu sefer gerçekten uyandım. uyuyalı belki saatler olmuş gibi gelse de sadece 55 dakika olmuştu. yarım saat kadar kıvrandıktan sonra tekrar uykuya dalabildim.

    bu sefer tahiti'deki bir şamanın meditasyon yaparak atalarıyla konuştuğu, onun öğrencisinin de uyuşturucu ve seks mafyasında çalıştığı, cinayetlerin işlendiği, normalde abzürd gelebilecek ama kendi standartlarımca normal sayılabilecek kendi halinde bir rüya görüp sabah dinç bir şekilde uyanabildim.

    işin garip tarafı dün akşamdan beri gerçekten saatler geçmiş gibi hissediyor, ve çalıştığım şeyleri sanki günler önce okumuşum gibi flu hatırlıyorum oluşumda herhalde...


    (mortifera - 17 Ocak 2008 12:37)

  • comment image

    bir sure yapaya kastigim, bunun icin b6 vitamini aldigim ve bir kere ba$arili oldugum olay. deneyimim soyleydi ki; ruyamda birisi bana $u i$i yapsana abi diyordu ve ben ne yapcam ruyadayim diyordum falan.


    (ulver - 2 Kasım 2002 12:27)

  • comment image

    bunun uğraş isteyen bir şey olduğunu sözlükten öğrendim ben çünkü çocukluğumdan beri kontrol edebiliyorum genelde rüyalarımı, herkeste aynı sanıyordum. görmek istediğim şeyi göremiyorum ama gördüğüm rüyalara yön verebiliyorum kısmen. kabuslarda götüm sıkışınca sıkılıp yarısında çıkabiliyorum mesela, ya da güzel bir kadınla sevişiyorsam "sakın uyanma olm" diyebiliyorum kendime (seviştiğimi görünce rüyada olduğumu anlıyorum lan, o derece başarısızım). rüyamda bara gidip, oturup içebiliyorum da saatlerce, bedava hem, pek keyifli oluyor. arada kötü yanları da var tabi, rüyamda kendimi tuvalete gönderip, aslında o esnada odamın köşesine işemişliğim var. e neticede beyin bu, çok kurcalayınca hata verebiliyor tabi. ilerde görmek istediğim şeyi de görebilmeye başlasam zaten uyanmam ki bir daha. belkide cennet böyle bir şeydir lan. görmek istediği her rüyayı görebilen bir dolu beyin yatıyordur cennet bahçelerinde.


    (kizil sakal - 22 Temmuz 2010 11:31)

  • comment image

    kisinin uyku sirasinda ruya gordugunun farkinda olmasi ve ruyasindaki olaylari kontrol edebilmesine verilen isim. becerebilirseniz mukemmel bir olaydir. genelde uykudan tam (bkz: rem) evresinde uyandirilip, tekrar uykuya dalarak gerceklestirilebilir. hatta ruyalariniza kaldiginiz yerden bile devam edebilirsiniz.
    bilimsel olarak ilk frederick van eden tarafindan aciklanmistir.


    (kenny - 17 Kasım 2000 15:21)

  • comment image

    dün gece yatmadan deneyip, gerçekleştiremediğim olay. şöyle ki; gecenin bir vakti otogar gibi bir yere giderken buldum kendimi. yolda yürürken "aha rüyadayım" dedim ve kontrol edebileceğim için çok mutlu oldum. sonra "öncelikle bi' gündüz olsun" dedim. güneşi doğdurtamadım(?). otogarda bekleyen bir gence yaklaştım. "nasıl olsa bu adam da rüyanın içinde bir karakter olduğundan nasıl yapacağımı bilir." diye düşündüm ve "güneşi nasıl doğurabilirim?" dedim. "dalga mı geçiyon olm sktirgit" tepkisi aldım. sonra yerde bir yumurta gördüm. eğilip aldım yumurtayı ve yaşlı bir adam bana "burda o yumurtalardan 100 tane var. hepsini bulursan güneş doğar." dedi. çok üzülüp uyandım. kimseyi bu kadar uğraştırmıyorlar lan. bana gelince niye böyle!


    (hem kel hem fodul - 19 Mart 2012 06:50)

  • comment image

    nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde benim de başıma gelen hadise. duymuşluğum vardı.. rüyada olduğumu farkettiğim anda telekinezi denedim. hanımla oturuyoruz salonda, çocuğun oyuncaklarından birini biraz el biraz da kafa hareketleriyle dokunmadan yukarı kaldırıyorum. hanıma gösteriyorum bu arada yaptığımı. kolay kolay birşey beğendiremediğim hanım da o da neymiş hıh der gibi bir bakış atıyor. yemek yaparım beğenmez otu eksik boku eksik der, hediye alırım burun kıvırır, balayına florida'ya götürdüm iki hafta boyunca kavga ettik! lan cisimleri dokunmadan hareket ettirdim yine burun kıvırdı ruhsuz karı. lucid dream'imin bile tadını çıkaramadım senin yüzünden. rüyamda bari rahat bırak. bir sonraki harekette hanımı dokunmadan tavana kadar kaldırıp bırakmak vardı ama uyandım o arada. zaten ne bekliyorsun ki kuzey güneyi tarihin en güzel dizisi ilan edip leyla ile mecnuna çok saçma diyen karıdan. forrest gumpın sonunda ben gözyaşlarımı tutamazken, bitti mi? eeee? diyen karıdan ne beklersin ki.. bok vardı da evlendim. hadi çocuk olmasa neyse boşanırsın nafakasını verir gül gibi yaşarsın yüzünü görmeden ama çocuk var işte boşansan mahkeme velayetini bu deli karıya verecek onu geçtim sürekli muhatap olmak zorunda kalacağım yine. öyle böyle değil.... neyse ne diyordum. lucid dreaming iyidir, hoştur. siz de deneyin. ama lucid dream'de de olsa kadın yine kadın olarak kalıyor.


    (ex manto - 21 Mayıs 2012 11:46)

  • comment image

    entryleri okuyunca "vay be ne çok 'rüyasında rüyada olduğunu anlayabilen' varmış" dedim arkadaş.
    ben dünyanın en saçma rüyasını bile görsem anlayamıyorum rüyada olduğumu, bana mantıklı geliyor rüyamda yaşadığım her şey, isterse dünyanın en abuk şeyleri yaşansın, ister en başa gelmeyecek en yuh dedirtecek şeyler olsun hiç yadırgamam sevgili sözlük,
    öyle ki; geçenlerde rüyamda bolt, obama ve ben yüz metre koşmaya hazırlanıyoruz, ben "noluyo lan böyle gerçeklik mi olur" diyeceğime obama'ya dönüp "ben sizin parkura geçebilir miyim burası tersime geldi" diyorum.
    önceki hafta da rüyamda kapım çalıyor bi açıyorum, aa yok artık bizim angelina, brad ve 7 veletler, "ulan siz nerden çıktınız" deyip uyanacağıma, içimden "abi benim ev 1+1 nerede uyuyacak şimdi bu çocuklar" deyip içeri buyur ediyorum. hatta giderlerken brad kasketini unutuyor da arkalarından yetişebileceğim halde götürmeyip kafama takıyorum kasketi.
    çok uzak bi arkadaşımla kutuplarda mahsur kaldığımız ve elemanın paniklediği sırada "korkma olum atlarız şurdan metroya yetişiriz filme" dediğim ve bir igloyu metro girişi olarak kullanıp taksim'e çıktığımız rüyama hiç girmiyorum bile.


    (zimbabvedekizilmehtap - 26 Ekim 2013 19:34)

  • comment image

    sanal bir alemde bilinci yerinde olarak bulunma olgusu. gerçek hayattaki bilgilere erişilmesi olayı daha ilginç hale getirir. rüya alemindeki kişilerle çeşitli diyaloglar yaşanabilir ve beklenmedik cevaplar alınabilir

    lucid dreaming durumunda yaşadığım bir örnek:
    uyanık olma durumunda bir sonraki lucid rüyamda yapacağımı planladığım şey rüyada karşılaştığım kişilerden birine çocukluğumu sormaktı. bir gün rüyam lucid duruma gelince yoldan garson kılıklı bir kişi çevirdim ve aramızda şöyle bir dialog yaşandı.

    rüyamdaki ben: hey sen, benim bilimçaltımı temsil ediyorsun. sana bir şey soracağım
    rüyamdaki garson: hop, ben sadece bir garsonum
    rüyamdaki ben: hayır hayır, çok eminim, beni atlatamazsın. bana çocukluğumda geçirdiğim beni etkileyen olayları anlat
    rüyamdaki garson: şimdiye kadarki olayları kurcalamamalı, bundan sonrasını temiz ve düzgün tutmaya çalışmalı

    bu rüyada beynimin yarı bilinçli ve bilinç altı bölümleri diyaloga girdi ve kendi kendime bir ders mesajı iletmiş oldum


    (dreamer - 2 Ağustos 2001 17:38)

Yorum Kaynak Link : lucid dreaming