geçtiğimiz cumartesi cnbce de yayınlanan ve aşağıdaki diyaloğun yaşanmasına sebep olan film:

-tv'de ne var hocam?
-bi şey yok yaa conquest of paradise var kanal e'de
-e iyi onu seyredelim işte...
-boşver hocam amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok...
-himm...^*

(days - 11 Mart 2002 11:42)

--- spoiler ---
filmde denizcilerin gece yorgunluktan bitap düşmüş bir halde otururlarken,genç gözcü delikanlının gözetleme direğinde mırıldandıklarıda bence soundtrack lar kadar mükemmeldir.aradım bulamadım bir türlü.

--- spoiler ---

(cursedsw - 1 Şubat 2008 17:21)

--- spoiler ---

en etkileyici sahnelerinden birinin filmin en sonunda kristof kolomb'un ufka bakarken arkada elinde dolmakalemle oturan oğlunun babasına herşeyi baştan anlatmasını istediğini söylediği, babasının "nerden başlayacağımı bilmiyorum" dediği, oğlunun da "aklına ilk gelen şeyi söyle" dedikten sonra kolomb'un gözünün önünden ispanya-hindistan yolculuğunda ilk gördükleri toprak parçası olan san salvador adasının yeşilliğinin sislerin arkasından belirivermesi olan mükemmel film.

--- spoiler ---

(xxemre - 6 Haziran 2008 17:52)

film boyunca hristiyan avrupanın içinde bulunduğu kötü durum, hurafelere saplanmışlığın verdiği geri kalmışlık, skolastizmin bilime olan tesiri ve hür düşüncenin ezilmesi çok güzel anlatılır.

filmin başındaki engizisyonun gadrine uğrayanların akibeti ortaçağdaki hristiyanlık yorumu üzerine oldukça düşündürücüdür. diri diri yanan vücutlar...ve olan bitenleri izleyen iki masum göz...gördükleriyle zehirlenen bir çocuk...

kolombun üyeleri fikirlerine ikna etme çabası da her daim ilgi çekicidir. ilimle hiç ilgisi olmayan ve karanlık dünyasında yaşayan koskoca bir hristiyanlık alemi. insan avrupa gerçeğinin bu olduğuna inanmak istemiyor...

başlarda kolombun kiliseyi darmadağın etmesi ise içindeki fikirlerin ve cesaretin artık kabına sığmadığını ve aptal inançların önünde bir engel teşkil etmemesi gerektiğini vurgular...

(aylakdoktor - 4 Eylül 2008 01:25)

namazı figüranlara hatalı kıldırmaları ise batının hala bizi nasıl tanıyamadığını iyi anlatıyor.

(aylakdoktor - 4 Eylül 2008 01:39)

gérard dépardieu başroldedir bu filmde.

(cisterna - 26 Kasım 2002 22:52)

müziklerini vangelis'in yaptığı bir kristof kolomb filmi.

(lazarus - 29 Kasım 2002 00:46)

1492 evet, vangelis'in müzikleriyle süslenmiş bir riddley scott klasinği, gerard depardieu ve armand assante baş rollerde kasınırlar, sigourney weaver'de görünmekten çekinmez, özgürlük falan yaparlar, amerika'yı keşfederler bir film için...

(cyrano - 24 Haziran 2000 04:03)

kristof kolombun amerika kitasina ayak basar basmaz -nasil oluyosa- ingilizce bilen bir kizilderili buldugu film(bkz: film hatalari)

(algonkin - 5 Şubat 2003 17:43)

defalarca izleyip bıkılmayacak filmlerden bir tanesi.
izlemeyenlere şiddetle tavsiye edilir, hem kulaklara hem göze hitap ediyor.

(mithril - 17 Ekim 2003 06:49)

ulkemizde 1492 cennetin keşfi adi ile gosterilmis filmdir ve kanaatimce turkceye sacma cevrilmis film isimlerine guzel bir ornektir, zira conquest ingilizcede fetih anlamini ta$ir, ke$if ise discovery'dir.

(huger - 19 Ekim 2003 13:57)

vangelis'in en iyi albümlerinden biri.

(mathcat - 20 Ekim 2003 10:59)

(bkz: conquest of the paradise)

(set - 24 Nisan 2001 01:41)

(bkz: the sabres of paradise)

(ocean floor - 9 Ağustos 2004 20:32)

müzikleri beni yıllar öncesine sürükleyen, ruhumu hayallerle tıka basa doyuran albüm

(playground - 29 Ağustos 2004 14:49)

kolomb bu nefis filmde oğluna dünyanın yuvarlaklığını şöyle gösterir. okyanus kenarında oturmaktadırlar ve ufukta bir gemi vardır. kolomb oğluna "gemiyi görüyor musun?" der, sonra gözlerini kapattırır, aradan bir dakika geçtiğinde gemi ufuk çizgisinde yitip gitmiştir. bu koca filmde nedense beni en çok etkilemiş sahne budur. bir de el kesme sahnesi vardı ama orası da etkilenilmeyecek gibi değil tabii. vangelis amca'nın gerçekten baştan sona olağnüstü güzellikte besteleriyle mükemmelleştirdiği bir başyapıttır bu. pinta nina santa maria into eternity diye bir şarkı barındırmaktadır ki vangelis türünün en iyisidir muhtemelen, damardan bunalım...

(iwillshowyouwhatitmeans - 25 Aralık 2004 17:26)

bu da bir ridley scott klasigi... fotografiye yuklen, en baba bestecilerle calis (bkz: hans zimmer)(bkz: vangelis), kadroyu saglam tut hollywood sinemasindan ne bekleniyorsa ver. guzel bir seyirlik, guzel bir senaryo... tanri' nin varligina karsi yukselttigi sesine koyduklari konusmama cezasindan once, kilisede gunah cikartma sahnesi eminim her babayi kalbinden vurmustur.

(bosch kalfa - 12 Mayıs 2005 20:15)

iyi film olmayı "filmimizde illa bi kötü adam olmalı" saplantısı farkıyla kaçıran film.
kolomb zaten filmi dolduruyor, hatta taşıyor adam filmden. cesareti, mantığı, iradesi, azmi bir yana; asiller karşısındaki ezikliği, bu ezikliğe öfkesi, gittiği yerde karşılaştığı insan ve doğaya karşı tavrı ile bir uçta iyinin diğer uçta kötünün olduğu göstergede boş yer bırakmıyor. ama ne? kristof uzaktan bakıldığında "iyi" tarafta görünsün diye filme bir kötü giriyor. asil adrian de moxica. ne gerek var? adam diyor ki "biz batı medeniyeti olarak bu keşif ve kolonizasyon sürecinde bazı boklar yedik ama o bokları yiyenler aramızdaki (üstümüzdeki) asillerdi, onlar yok artık aramızda; artık ak kaşığız !" hedi lenn!

(yoldaki isaretler - 17 Haziran 2005 10:13)

izleyeni "bir insanin bogazlanmasi bu kadar mi rahatsiz edici bir eylem olur arkadaş" düşüncesine sevk eden bir idam sahnesi barındıran film.

(hominem te memento - 15 Eylül 2005 12:17)

müziklerini vangelis'in üstlendiği film.

(the reason - 5 Kasım 2005 03:42)