• "john cusack bu filmdeki rolu için ücret almamıştır."
  • "dördüncü sezon x files bölümü. olaylar birinci sezondan tanıdığımız mufon (mutual ufo network) üyesi, aynı zamanda abductee max fenig etrafında gelişir.devamı için (bkz: tempus fugit)"
  • "kel kafalı bir irc sunucusu yöneticisinin kullandığı nick"
  • "hitler iyiydi de cevresi kotuydu mevzusunun kısmen de olsa doğru olduğunun görüldüğü film."
  • "biz mimarlar kendi aramızda 3ds maxten max diye bahsederiz. samimiyetten yani..."
  • "bunun deli olani cok unludur 3 tane film bile cekmistir"




Facebook Yorumları
  • comment image

    yillar evvel karamelli cesidininin uretimini durdurarak cok ciddi bir musterisini kaybetmis bir algida urunu. aslinda bu dondurma ilk ciktiginda bir karizmasi vardi, mini milk, buz parmak gibi alt sinif dondurmalari bir kenara koydugumuzda dondurma gibi dondurma diyebilecegimiz bir calismasiydi. ama daha sonra ne oldu? once abidik gubidik reklamlarla karizma yavas yavas kaybolmaya basladi. bir de sapi tahtadan plastige cevirip isin icine oyun kattilar ki iyice alt sinif dondurma modeline dondu ve karizmasini hepten yitirdi.

    (bkz: karamelli max)


    (ali sami - 28 Aralık 2006 11:06)

  • comment image

    cia'nın paravan şirketi olarak 73 ülkede faaliyet gösterdiği iddia edilen regus şirketinin, "yeniden yapılandırılacak ülke" anlamında kullandığı kod.

    bugün itibariyle, türkiye de bu harflerle kodlanan ülkelerden biriymiş.

    bazı ülkelerin adı geçerken başında bu ve benzer kodlar kullanılıyor, bazılarında kod yok.
    ülkenin adının başında kod olması, o ülkede bir planın yürütülüyor olduğu anlamına geliyor gibi.
    bu kodun hangi renkle yazıldığı da projenin gidişatını gösteriyor gibi.

    kırmızı : riski çok yüksek
    turuncu : riski yüksek, planlıuygulama yapılıyor
    sarı : riski var
    yeşil : riski yok
    mavi : risksiz, serbest planlı uygulama yapılıyor
    mor : değişimi eksik, planlı uygulama yapılıyor

    türkiye'nin adının başında kullanılan ve muhtemelen yürütülen planı gösteren "max" kodunun rengi mavi. ama "türkiye" sözcüğü turuncu renkle yazılmış.

    *

    [başınıza kakmak gibi olmasın ama aşağıdaki paragraf tarafımdan 2009'da yazılmıştır ve bir süre önce de sözlüğe de aktarılmıştır*:

    "sanırım ankara’da bir ofiste abd’li bir proje yöneticisi var. bunun elinde de bir “resmi ve free (türkiye’den) bir kürdistan yaratma projesi” planı var, zamanı geldikçe tüsiad’ı, abdullah’ı, barzani’yi, apo’yu, talabani’yi, bahçeli’yi, recep’i, tsk’yi (belki içindeki bir grubu), feto’yu uyarıyor. onlar da görevlerini canla başla yapıyor veya yaptırıyorlar ... proje tıkır tıkır yürüyor gibime geliyor. herşey o kadar senkron ki... projede risk seviyesi de düşük veya riskler gerçekleşmiyor. gerçekleşse veya gerçekleşecek gibi olsa bir hafifletme (mitigation), bir ihtiyat (contingency), bir önleyici (preventive) tedbir bişey görürdük. onlar bile yok. dediğim gibi tıkır tıkır.. tereyağından kıl çeker gibi.."]

    *

    vur ensemize lokmamızı al lan, şeker gibi ülkeyiz valla..


    (hya - 23 Mart 2011 23:15)

  • comment image

    bu film vizyona girdiğinde doğal olarak bazı eleştiriler almıştı; hitler'in "saf" gençlik hallerini, ressam olma tutkusunu sergilemesi yüzünden... bunlardan biri de şuydu: "hitler'i çok insani gösteriyor!" bu tepki iki soruyu akla getiriyor: ilk olarak, neden muhtemelen eleştiri sahibinin düşündüğü gibi sanatla uğraşmak hitler'e yakıştırılamamaktadır? ikincisi, hitler neden "insani" gösterilmemelidir?

    ilk sorunun yanıtı şu olabilir: sanatla, hele resimle uğraşanlara masumiyet atfedilmesi gereksizdir. sanat; pekala, "işlenmemiş bir suç"* da olabilir. filmde bizi düşündürmesi gereken şey hitler'in ressamlığı değil, kötü bir ressamın iyi bir faşist olabileceği gerçeğidir. (bkz: mustafa kamil zorti) bu bağlamda düşünüldüğünde, hitler bir ressam iken tehlikesizdir, sanatını politikaya adadığı zaman ise tehlikeli. ancak o her iki halde de "masum" değildir. işin aslı şu ki, bizim hayran olduğumuz birçok sanat eseri derin bir yıkma dürtüsü ile yapılmışlardır.

    genç hitler'in nsdap ileri gelenleri tarafından nasıl "kafalandığı" da bol bol gösteriliyor. hitler, şimdiki almanya'da yaşasaydı, belki kötü bir ressam olarak bir grafik ajansında iş bulmuş, sümsük birisi olarak yaz tatillerinde antalya'ya gelecekti. mesele enerjinin akışını kontrol etmektir, onu durdurmaya çalışmak değil.

    tutku, ölümü ve yıkımı dışlamak zorunda değildir. hitler swastika figürleri, ideal aryan gençliği resimlerini yaparken de, auschwitz'deki toplama kampının inşaat emrini verirken de aynı yıkım tutkusuyla hareket ediyordu.

    ikinci sorunla ilgili olarak.. hitler tabii ki bir insan olarak resmedilmelidir. hitler'i şeytan olarak göstermek, özellikle amerika'da ve amerikan kültür endüstrisinde, gerçek şeytanların sorumluluğu üzerlerinden atmak için kullandıkları bir taktiktir. çünkü "şeytan"ı tanımladığınız anda iş biter, o hep dışardadır. o insan olmayacak kadar kötü bir yaratıktır, doğal olarak amerikalı da olamaz. amerikan sinemasında holocaust, bir yandan yahudi sermayesinin, bir yandan demokratların gönlünü çelen bir konsomatris gibi sürekli dünyaya pazarlanır. bu sinema aracılığıyla sam amca da arada arınmayı ihmal etmez, halbuki sam amca'nın yaptıkları belki hitler'inkiler yanında hiç kalır. bunu bilemeyiz, çünkü kamera bizim elimizde değildir.

    marx'ın en sevdiği sözde olduğu gibi, insana dair hiç birşey bize yabancı olmamalıdır. hitler, "şeytan" değildir. onu şeytan olarak tanımlayanlar sorumluluktan kaçmaktadırlar. hitler, insandır. bu durumun varlığı, diğer insanlar için aşkın imgeler üreterek kaçılması değil, yüzleşilmesi gereken bir probleme yol açacaktır.


    (terranovanian - 3 Mayıs 2005 01:47)

  • comment image

    zayif bir ekibe sahip esquire ve fhm gibi dergilerin golgesinde kalmi$, sayfalarinin yarisi sadece moda fotograflari, $ehirdeki otellerin listeleri gibi abuk subuk sacma $eylerle dolu olan erkek dergisi..


    (ssg - 4 Ocak 2000 13:31)

Yorum Kaynak Link : max