• "javier bardem'in yattığı yerden para kazandığı film.edit: aranızda espriden anlamayan güvercinler var."
  • "filmden:-bir hayata mal olan özgürlük özgürlük değildir-özgürlüğe mal olan hayat da hayat değildir..."
  • ""senin beni sevme seklin, benim sana olan sevgimi degistirmiyor. bence ask bu!" repligiyle kalplerde burkulma efekti ve ince sizilar yaratan, süperli film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    enfes bir oyuncu kadrosu, dozunda bir hikaye, saglam diyaloglar ve yaratici cekimlerle izleyeni yerine mihlayan bir film. sirf bu ispanyol sinemasi yuzunden insanin ispanyolca ogrenesi geliyor.

    simdi film otanazi konusuna odaklanmis degil, javier bardem'in otanazisi ve hayati ele aliniyor. yani mesaj kaygisi on planda degil. dahasi, kanimca, bu otanazi olayin cercevesi, merkeze ise bardem'in cevresindeki farkli karakterlerle ve ozellikle kadinlarla olan iliskileri oturtulmus. butun karakterler gercek olduklarindan ve hepsi ana karakterin cevresinde tam dozunda sahne zamani aldiklarindan izleyen her birini merak ediyor. dahasi, tek tek basarili olan bu karakterler bir araya geldiklerinde de cok uyumlular, uyumlu derken iyi anlastiklarindan degil, aralarindaki gerilimlerin filmi zenginlestirmesinden.

    bunun otesinde, konudan bagimsiz olarak insana keyif veren bir cok muhtesem sahne var. olurken insanin hayatinin film seridi gibi gozunun onunden gecmesi anlatilirken belen rueda'nin fotograflara bakisi -aralarindan istanbul da var-, adamin icindeki denize yolculuklari, her kacamaginda bogulmaktan kurtarilisinin yarattigi hayalkirikligi, vs.

    neredeyse tum diyaloglar cok saglam, hicbirinde karakterler larger than life olmamis, duygu somurusune de kacilmamis. mesela rosa'nin psikolojisi herhalde kimseye abarti gelmemistir.

    --- spoiler ---

    fakat en sade olmasina ragmen en acikli olan sahne de herhalde, bardem en sonunda mutlu mesut bicimde kusursuz otanaziyi duslerken, kitabinin ilk kopyasinin postayla gelmesi ve icinden cikan ama okunmaya gerek olmayan mektup. cunku cesaret kirilabilir, anlik tutkular veya korkular (kadinin bardem'e o teklifi yapmasi askindan miydi, "sebze gibi yasamaktan" korkmasi mi), aliskanliga yahut sadakata dayanan iliskileri (kocasi) cope atmaya yetmeyebilir. herhalde bir hollywood filmi olsa birak ikisinin beraber gocup gitmesini, herhalde askin gucu gak guk gaziyla hayata baglanip evlenirler, coluk cocuga karisirlardi

    ---
    spoiler ---

    oyunculara gelince ispanyol sinemasi icin uc kere javier bardem diyelim. her sahnede adama bakinca aktoru degil, yataktaki o adami goruyoruz, los lunes al sol'u da alip goturmustu ayni sekilde. aslinda herkes muthisti, rol yapmadigi hissini vermek oyunculukta son nokta olsa gerek. bu arada belen rueda'yi ayirmadan gecmek olmaz, o ne kadar guzel, inanilmaz derecede asil bir kadinmis anlamadim. http://www.hollywoodjesus.com/…ie/sea_inside/03.jpg

    su gibi resmen.


    (immanuel tolstoyevski - 6 Eylül 2006 21:06)

  • comment image

    --- spoiler ---
    ramon sampedro'nun biyografisini izliyoruz. tetraplejinin saygınlığını elinden aldığını düşünen ve itibarı olmadan yaşamak istemeyen bir insanın hikayesi. negra sombrayı dinliyoruz. ramon ve bir cadasil hastası olan julianın kısa süren aşkına şahit oluyoruz, hayal ve gerçek arasında. ramon'un hayalleri öyle güzel ki ama sadece o hayallerle yaşasa olmuyor demek.

    yaşamak bir hak olmalı, zorunluluk değil cümlesi içinden çıkılmaz sorulara, fikirlere, tartışmalara itiyor. bu hayat sadece kendi hayatımız mı, yaşama koşullarımız ne kadar zor olursa olsun, ailemizin, dostlarımızın, sevdiğimizin bizi daha fazla görmek istemeye hakkı yok mu? mantığın ve dinin önümüze koyduğu sorumluluk duygusu tüm gerçekliği ve zorlayıcılığı ile başka bir tetrapleji hastası olan pederle ete kemiğe bürünüyor.

    bir de daha ağır bir soru var tabii. gerçekten seven ölüme yardım eder mi sorusu. cadasil hastası julia’nın kocası gibi onu yaşamaya ikna etmek mi yoksa rosa gibi ramon’a ölmesi için yardım etmek mi gerçekten sevmek? ya da insan, artık adeta bir bitki gibi yaşamaya başlayan ve ’que ramon’ diyen julia gibi yaşamaya devam etmek ister mi?
    ---
    spoiler ---

    sonuç olarak çok güzel, çok ağır, çok çarpıcı bir amenabar filmi mar adentro ve kesinlikle tavsiye edilesi.


    (cache9 - 6 Mart 2011 14:28)

  • comment image

    cok buyuleyici, etkileyici, seyrederken mantigini dusunduren,mantigini dusunurken kalbi yoran,kalbi yorarken mukemmel cekilmis ve gidisata uymus sahnelerle bir daha etkileyen, aslinda bunlarin hepsinin yani izleme suresince hissedilen her seyin birbiriyle cok basarili bir etkilesim icerisinde ortaya konmasinin guzelliginde en onemli noktayi olusturdugunu dusundugum film..

    bir kere ortada cok ozgun ve sahane dusunulmus bir senaryo var.. kanimca islenmesi pek de kolay olmayan bir senaryo bu ayni zamanda.. cunku sabit bir dekor etrafinda donuyor film ve bu sure icerisinde gececek olaylari anlatmak, bunlari anlatirken izleyiciyi sikmamak oldukca mesakatli bir noktaya temas ediyor.. onun icin bu benzersiz senaryonun bu yonu de dusunuldugunde ortaya cikan eserin buyuklugune de bir kez daha tanik olunmus oluyor.. cunku alejandro amenabar bu duraganlastirici ve izleyici bayabilecek etkiyi javier bardemin oynadigi rolun disindaki karakterlerle ve ozel goruntulerle ve bu goruntu tekniklerini kisilerin psikolojik durumlarina ve anlik hislerine mukemmel benzetince asiyor, kendini de asiyor, filmi de astiriyor.. ramon sempedro * karakterinin cevresindeki* karakterler oylesine basarili isleniyor ki onlari da filme, kendinize katmadan edemiyorsunuz.. ustelik neredeyse filmdeki asil duygu da burada yatiyor.. babanin bir bakisi, abinin hal ve tavirlari hepsi filme arti katabilecek sekilde tasarlanmis karakterler ve bu karakterlerin psikolojik analizleri ile hazirlanmis.. bunun disinda zamanin akisi icerisinde olusabilecek bir sıkıntıyı goruntulerle asma girisimi kusursuz.. belki de filmde en mukemmel olan da bu.. uzun zamandir insanin halet-i ruhiyesini goruntulerle, dusuncelerini dogayla, yasadiklarini flashbacklerle bu kadar iyi anlatan bir film izledigimi sanmiyorum.. karakteri ifade acisindan izlemisimdir ama bu etkilesimleri saglayanini inanin, gercekten hatirlamiyorum.. cok ust duzey olmus..

    senaryonun basarisindan soz ettikten sonra kurgu ile ilgili olarak; demin de dedigim gibi boylesine bir senaryo icin kurguyu saglamak pek kolay olmayabilirdi.. ancak basarili yardimci karakterle ve zamanin akisinin iyi ayarlanmasiyla kurguda da goze carpan bir eksiklik gorunmuyor.. baslarda biraz agir tempoda gecen film, sona yaklastikca hiz kazaniyor, olaylar arka arkaya gelisiyor ve hep bilinen surece dogru yol alirken seyirci de bu yolun sonunda neyin olacagindan ziyade yol boyunca nelerin olacagini merak ediyor bir bakima.. iste bu noktada burasi buyuk bir avantaj sagliyor.. dramalarda surekleyiciligi saglamak zordur.* olaylarin siralanmasi arasinda kurguda surukleyiciligi saglamak icin birtakim duzenlemeler yapmak gerekir, yoksa hem filmde vurgulamak istedigi sahneyi kafasinda onceden tasarlamis olan yonetmenin bu sahneler arasi gecisi hem de bu geciste filme uymayan bir kisim olmamasini sagladigi olcude surekliligi de iyi ayarlamasi gerekir.. iste bu film de bu ayarlamalarin oldukca ozenli ve guzel hazirlandigini gosteriyor.. bu surukleyiciligi oyuncularin performanslari,goruntu basarisi, diyaloglardaki can alicilik ve de en buyuk koz olan doga eslik ediyor.. bu kisimdan da olumsuz elestiri almadan yirtiyor..

    tekrar vurgulamak istedigim bir baska konu ise doganin filmdeki kullanimi.. adinda da bulunan deniz kavraminin filmle ilintili oldugunu izlemeyenler de anlamis olacaktir.bunun icin spoiler halinde soylemekten ziyade bu sekilde ifade etmeyi daha dogru buldum.. deniz, doga, barcelona, galicyanin olaganustu manzaralari insanin icini isitan bir etmen oluyor.. aslinda burada vurgulanmak istenen de sadece bu olmuyor.. filmi dikkatli izleyenler butun bunlarin bu kadar guzel olmasinin javier bardemin durumuna bir gonderme oldugunu farkedeceklerdir.. bu guzelliklerin yukarida da belirttigim gibi insanlarla ve onlarin dusunceleriyle mukemmel bir uyum icinde kullanilmasi ise bambaska bir tad birakiyor..

    bir baska onemli nokta, karakterler arasindaki diyaloglar olarak goruyorum.. surukleyiciligi saglamakta onemli bir rol uslenen bu durum hakikaten de bambaska olmus.. kisisel bir drama oynanirken belki de en onemli etki repliklerdedir kanimca.. yani karakter ne kadar iyi oynanmis olursa olsun beyne kazinan birden fazla bakisi,durusu olmus olursa olsun onun agzindan dokulecek cumlelerin insan kalbinde yol acacagi hasar daha fazladir.. bu film de bu hasara buyuk olcude yol acan filmlerden biri olmus.. sadece ana karakter degil, filmdeki butun karakterlerin arasinda gecen diyaloglar ezberlenesi, hatirlanasi neredeyse.. ve bu konusmalari sıkıcı olarak bulma sansi yok insanin.. konussunlar bir seyler desinler diye bekliyorsunuz..

    en sona biraktigim konu ise tabii ki oyunculuk.. tabii ki javier bardem.. bu oyunculugu anlatmak icin kelime bulabilecegimi sanmiyorum.. kesinlikle mukemmel otesi bir sey bu.. bakislar, gulusler, konusmalar, sinirlenmeler.. muthis bir is cikarmis, kendisine hayran birakmis insanlari ve beni.. bunun disinda yardimci karakterler de yukarida dedigim gibi cok etkili.. tabii bu durum sadece karakterlerin basarili tasarlanmasindan kaynaklanmiyor.. oyunculukla harmanlandigi icin butunluk saglaniyor ve izleyiciyi kalbinden vurmayi basariyor..

    sinema elestirmenlerinin elestiri yaparken goz onunde bulundurduklari temel esaslardan giderek elestirdim bu filmi.. ancak neredeyse hatali bir sey bulamadim.. ufak bir hata olarak tek soyleyebilecegim sey film arasinin biraz gec gelisi idi.. daha dogrusu tabii birakilan sahne ve aradan sonra baslayacak sahne oldukca onemli bir vurgudur sinemada lakin ilk yarinin sonlari film duraganlastigindan beni baymadi ama bu tarz filmlere alisma surecinde ya da sevme cabasinda olanlari bir sureligine bayabilir, tam filmin ilk yarisi hakkinda dusunce sahibi olmaya calisirken son dakikada olumsuz bir seyler ekleyebilir fikirlerine.. bunun disinda da olumsuz bir nokta, inanin, goremiyorum..

    julio medem hastaligina yakalandigimdan beri ozel ilgi alanim halime gelmis ispanyol sinemasi yine buyuk bir filme sahip oldu boylece.. ve benim kalbimde daha da derin bir yere.. bu filmi izleyip etkilenmeyecek bir insan yoktur heralde.. kacirilmamasi gereken film olarak siddetle tavsiye edilir.. bu arada bagimsiz filmler izlemek isteyen istanbullulari da festival baslamadan alkazara davet ediyorum.. bu filmle beraber iki mukemmel film daha oynuyor vozvrashcheniye ve to livadi pou dakryzei..bu uc farkli ve guzel film siddetle tavsiye edilir..

    ---
    spoiler ---
    son olarak filmden icimde patlayan bir replik.. sanirim bu beni de ilgilendirdigi icin kaldi icimde ve bir iki damla gozyasi dokmeme sebep oldu.. filmde pek gorulmese de benim icimi en cok yakan karakter olan buyukbaba oglu ile ilgili olarak konusulurken soyle diyor;
    - bir baba icin oglunun olmesinden daha kotu bir tek sey var; oglunun olmeyi istemesi..
    --- spoiler ---


    (lovehippi - 12 Şubat 2005 02:44)

  • comment image

    insanin aklinda bircok cok ayrinti,cumle ve soru isareti birakan,uzun zamandir tatmadigim bir film seyrini kalbimi kaziya kaziya yasatan mukemmel film.javier bardeme nin inanilmaz performansinin yani sira diger tum oyuncularin da hakkini vermek gerek ayrica .

    --- spoiler ---

    ramon:gercekten de insan olurken tum yasadiklari gozlerinin onunden geciyor .bu cumleyi kayittan duyuyoruz ve julia bir yandan dinliyor bir yandan da ramonun eski resimlerine bakiyor ;ramonun da kaydi duydugundan habersiz.ramon kaza gunune donup o ani yasarken, onun yasadiklari bizim gozumuzun onunden julianin her bir fotografi cevirmesiyle geciyor.nasil bir kurgudur bu ,nasil bir basaridir.
    ---
    spoiler ---


    (dryad - 13 Şubat 2005 05:33)

  • comment image

    ramon'u hayattan sogutan ve onu otenaziyi can-i gonulden destekleyen* biri yapan asıl gercek, kendisinin 20'li ya$larina kadar sapasaglam ve dinamik biri olu$u, gezmeyi dola$mayi, ke$fetmeyi sevmesi ve aradigi kadini bulu$uyla ilgilidir.. du$unun ki, onun ya$ina gelmi$ ortalama bir bireyin isteyebilecegi hemen her $eye kavu$masinin ardindan tum bu cevheri, hazinesini bir anda ve ilelebet kaybediyor, yani guzelligi gormu$ ya$ami$ bir adama koyan da tum o mutluluk yillarinin arkasindan ba$kalarina ilelebet muhtac biri haline geliyorsunuz.. boyle olmasa, farzedelim 6 ya$indan beri kör olsa ya da dogu$tan yapi$ik ikizi olsa belki de hayati daha cok sevicek, ona dort elle sarilacak, fakat maceralarla, a$klarla, sporla, ke$iflerle dolu hizli bir ya$amin ardindan tek bir saniyede hepsini yitirmek gercekten de insani olume goturmeye yetecek bir olaydir diye du$unuyorum.. ama yine de icimden gelen bir ses la vita e bella diyerek son sozu soyluyor..

    --- spoiler ---
    ramon'un tekerlekli sandalyesinde minibuse konulup evi terkettigi sahne icin mendillerinizi kolay ula$abileceginiz bir yerde muhafaza ediniz..
    ---
    spoiler ---


    (huger - 13 Şubat 2005 23:25)

  • comment image

    "senin beni sevme seklin, benim sana olan sevgimi degistirmiyor. bence ask bu!" repligiyle kalplerde burkulma efekti ve ince sizilar yaratan, süperli film.


    (nelernelero - 14 Şubat 2005 19:11)

  • comment image

    sıkı$ıp kalmı$lıgı, insanın dogumundan beri suregelen ozgurluk ihtiyacını gerek oyunculuk, gerek gorsel $olen, gerekse replikleriyle ba$arılı sekilde ortaya koyan, olumle ilgili dusuncelerimi destekleyen film.

    --- spoiler ---
    filmin hala etkisinde olan biri olarak, beynimde dönüp duran ramon'un babasının repligi:

    ''bir baba için en acı veren şey oğlunun ölmesini görmekten çok oğlunun ölmek istemesini görmektir"

    ---
    spoiler ---


    (djnr - 27 Temmuz 2005 00:07)

Yorum Kaynak Link : mar adentro