• "ing. memeli hayvan."




Facebook Yorumları
  • comment image

    altar of plagues'in 2011 yılında çıkardığı albümü. altar of plagues'in müzikal düzlemde yakaladığı kesişim noktalarından dolayı aklıma yazacak bir milyon tane şey geldi, hazırlıksız ve doğaçlama şekilde üzerinden geçebileceğim kadarını geçmek istedim.

    müzik piyasasının dinamiklerini, statiklerini, yerleşiklerini ve sürekli daimi hareketlilerini algılayabilmek için gereken parlamaları ve o büyük muamma içindeki farklı parçaların yansımaları farketmem bundan 4-5 sene öncesine, soğuk bir kış gecesine, bilgisayarımda blind guardian'ın into the storm'un ilk defa açılmasına gider. en büyük değişimlerin ortasında duran şahısların bu devrimlerin başlangıcından bihaber olması gibi bir durum vuku bulur çoğu zaman. o parçanın ilk gitar riff'leri, davulları, bass'ları kulağımdan içeri bir barbar istilası modunda girerken tam olarak ne düşünüyordum bilmiyorum, ama o düşüncelerin içinde hayatımın geri kalanını çok büyük ölçüde değiştireceği ve yaşadığım her olayın içine bir parça sirayet edeceği düşünceleri bu düşüncelerin içine dahil değildi eminim. bu olay zincirlerinin foucault'nun dediği gibi devamlı birleşen ve belli bir paterni oluşturmak üzere devam eden olaylar bütünü olduklarını düşünmüyorum. aksine sürekli zihinlerde kurulan ve olacağı varsayılan (bkz: kader) olayların birer birer devamsızlığa ve bütünsüzlüğe doğru yıkılan parçalar olarak görüyorum. (foucault bunu da diyor aslında) ülkede ortalama bir aile yapısında bir ailenin çocuklarından beklentisi büyük oranda bellidir (bkz: tıp) (bkz: hukuk) (bkz: mühendislik) ve çocuğun gelişim sürecinde geçirdiği tek bir olay bu beklentilerin yerle yeksan olmasına, tanınabilecek tek bir parçası kalmayana kadar parçalanmasına neden olur.

    yukarıdakine benzer bir durum da müziğin sosyopsikolojik etkileri ve insanların kişilerarası ilişkileri üzerinde ortaya çıkıyor. müziğin tarih içindeki yapılaşmasına kuş bakışı yaptığımızda, şu an o tarihten arta kalan olarak janr sınırlarını görüyoruz ve bu nominal sınırların müzikle içli dışlı olan/olmaya çalışan insanların üzerinde ne denli büyük etkisi olduğunu last.fm'de herhangi bir grup sayfasına bakarak görebiliyoruz. burada sorun sadece müzik zevki düzleminde ortaya çıkmıyor aslında. insanlar bu janrlar üzerinden kendilerine kırmamak için direttikleri zincirler geçiriyorlar ve sound olarak birbirine yakın her dinledikleri grup bu zincirlerin üstüne birer kat daha atıyor. fastforward yapar isek, bu sürecin sonunda insanlar "ben x'ciyim" diyebilecekleri noktaya geliyorlar ve bu müzik sınırları içinde muhafazârlığı ortaya çıkarıyor. bu duruma örnek olarak şunu verebiliriz; altar of plagues o kuş bakışından black metal sınırlarında ve bunu çok uzun süre boyunca indie dinleyen bir insana izah etmeye çalıştığınızda, alacağınız muhtemel tepki; "black metal'i nasıl dinliyorsun yahu, cır cır cır cır". grubun iç dinamiklerini sorgulamadan, muhafazakâr bir bakış açısıyla aksiyomlar yaratmaya çalışmanın bir sonucu olarak geliyor bu.

    diyeceğim odur ki; altar of plagues'in bu albümü yukarıda kötü bir açıdan gösterdiğim davranış ve düşünce biçimlerini kırabilecek kadar güçlü bir albüm, fakat yukarıda bahsettiğim sonsuz döngünün ve kırılması imkansıza yakın görünen paradigma yüzünden yeryüzündeki çok büyük bir kitle bu albümü dinleyemeyecek.


    (firemc - 14 Haziran 2011 19:28)

Yorum Kaynak Link : mammal