Süre                : 1 Saat 41 dakika
Çıkış Tarihi     : 04 Mart 2010 Perşembe, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Biyografi,Cinayet,Drama,Spor
Ülke                : Almanya,Avusturya
Yapımcı          :  Nikolaus Geyrhalter Filmproduktion , Peter Heilrath Filmproduktion , ZDF/Arte
Yönetmen       : Benjamin Heisenberg (IMDB)
Senarist          : Martin Prinz (IMDB),Benjamin Heisenberg (IMDB),Martin Prinz (IMDB)
Oyuncular      : Andreas Lust (IMDB)(ekşi), Markus Schleinzer (IMDB)(ekşi), Roman Kettner (IMDB), Hannelore Klauber-Laursen (IMDB), Tabea Werich (IMDB), Nina Steiner (IMDB), Josef Romestorffer (IMDB), Franziska Weisz (IMDB), Wolfgang Petrik (IMDB), Florian Wotruba (IMDB), Johannes Handler (IMDB), Katharina Hülle (IMDB), Tony Nagy (IMDB), Michaela Christl (IMDB), Georg Mlynek (IMDB), Alexander E. Fennon (IMDB), Alex Scheurer (IMDB), Friedrich Stindl (IMDB), Walter Huber (IMDB), Leopold Böhm (IMDB), Gerda Drabek (IMDB), Marcus Bauer (IMDB), Hannes Ipirotis (IMDB), Robert Müllner (IMDB), Christian Buchmayr (IMDB), Martin Prinz (IMDB), Jürgen Köllner (IMDB), Karin Köllner (IMDB), Michael Steinbrecher (IMDB), Johann Bednar (IMDB), Max Edelbacher (IMDB), Michael Welz (IMDB), Erwin Reichel (IMDB), Peter Vilnai (IMDB), Bernd-Christian Althoff (IMDB), Swintha Gersthofer (IMDB), Roland Trnka (IMDB)

Der Räuber (~ El ladrón) ' Filminin Konusu :
Johann bildiğiniz maraton koşucularına benzemez. Hapishanedeki hücresinde tekniğini kendi kendine geliştirmiş, mükemmel bir sporcu, profesyonel bir banka hırsızıdır. Tahliye edildikten sonra Viyana'da, kız arkadaşıyla kendine bir hayat kurar, bir taraftan maratonlara katılırken diğer taraftan da düzenli olarak banka soyar. Adrenalinin verdiği hazla sürekli hareket halindedir, ama eninde sonunda yetkililer peşine düşer.


Oyuncular
  • "hafiften bir michael haneke havası sezilen, genel olarak kötü olarak nitelendirilebilecek bir film."
  • "alm. hırsız. kelimedeki a harfi umlaut alır şu şekil: räuber"
  • "kosuyu sevenlerin zevk alacagini dusundugum film. ne kadar yanlis yapsada seven bir kadinin ihbar etmesi sevdigini algilayamadigim bi ruhsal durumu anlatmistir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bir almanya & avusturya dram filmi.. 2010 filmekimi festivalinde izlenilebilir. filmin özeti şu şekilde:
    johann bildiğiniz maraton koşucularına benzemez. hapishanedeki hücresinde tekniğini kendi kendine geliştirmiş, mükemmel bir sporcu, profesyonel bir banka hırsızıdır. tahliye edildikten sonra viyana'da, kız arkadaşıyla kendine bir hayat kurar, bir taraftan maratonlara katılırken diğer taraftan da düzenli olarak banka soyar. adrenalinin verdiği hazla sürekli hareket halindedir, ama eninde sonunda yetkililer peşine düşer.
    http://www.sinemalar.com/film/92061/hirsiz/


    (sonea - 26 Eylül 2010 16:30)

  • comment image

    abartılı beklentileriniz olmadan izlerseniz, sıkılmadan bir solukta izleyebileceğiniz bir film. başarılı bir sporcu bunlaır niçin yapar filan diye irdelemiyor, mesaj vermiyor. belki adrenalin istiyordu, belki sosyopattı ama o nasıl koşma, o nasıl bir vurdumduymazlık. üstelik ciddi zeki bir adammış. polisten ciddi ciddi önde hareket ediyor filan. film sormasa da, siz niçin diyor ve az biraz hüzünleniyorsunuz. izlerken basit ve yüzeysel gelse de bir entry yazdıracak kadar etkiliyor. insanda yer ediyor yani.


    (nebileyim - 11 Ocak 2011 13:22)

  • comment image

    bir arkadaşdan duyduğuma göre (belki sallamıştır) hikayeye ilham kaynaklığı eden gerçek kişimiz banka soygunlarını adrenalin tutkusundan dolayı yapmaktaymış. hatta bankadan çaldığı paraları poşetlere koyup çöpe bile attığı olmuş, yani hırsızımızın para filan umrunda değil. gel gör ki bunu filmde anlamak bir yana hissetmek bile mümkün değil. gayet potansiyelli bir konu ancak bu kadar rezil edilirdi heralde.


    (hcengizhank - 24 Ocak 2011 02:42)

  • comment image

    bu kadar düz bir film olamaz. "aa abi çok ilginç bir konu hemen filmini yapalım" demekle ortalığın amına koymanın yarısını halletmiş oluyorsunuz. bu andan sonra ise filmi toparlamak için baya bir uğraşmanız gerekiyor. sadece filmi düzleştirmeyi becerebiliyorsanız o filmi yapmayın daha iyi *. elinizde hikaye varsa o hikayeyi satabilecek bir de pazarlamacınız olması lazım. yazık size verilen ödüllere.


    (mew - 7 Mayıs 2011 19:49)

  • comment image

    kosuyu sevenlerin zevk alacagini dusundugum film. ne kadar yanlis yapsada seven bir kadinin ihbar etmesi sevdigini algilayamadigim bi ruhsal durumu anlatmistir.


    (martinandmara - 12 Ocak 2013 21:43)

  • comment image

    böyle bir roman var: robert walser'in kaleminden çıkmış, haydut diye çevrilmiş, bunları kısa zaman önce söylemiştim gibi hatırlıyorum ama amme hizmeti yapmaktan zarar gelmez. yine daha önce walser'in bir başka romanı için de şunu demiştim diye hatırlıyorum, bakmaya üşendim, tabii yanılıyor da olabilirim, gerçi ben pek yanılmam ama.. şöyle bi şey: kafka arkadaşlarına walser okuyup kahkahalarla gülermiş. şu ana kadar okuduğum walser eserleri buna dair bazı işaretler verdi, gülmekten ağzım açık dakikalar dolusu kahkaha attırdı ama bu eser başka, haydut voyage au bout de la nuit'den de, saatleri ayarlama enstitüsü'nden de komik, başka komik. tuhaf bir tecrübe bu, tavsiye edeyim de şu suratsız dünyada biraz da siz gülün. tabii bendeniz verilerle konuşurum, ikna gücüm yüksektir, bu entryi de burada bırakmayıp tadımlıktan da öte alıntılar yapacağım ve bunu yaparken gene gülmekten yarılacağım.

    birazdan aktaracağım uzun alıntıya geçmeden önce, o metni yazanın aynı eserde şunları da yazdığını bir düşünün derim, mesela "en dikkate değer ilkem şu: bana fayda sağlamayan kişi kendine zarar vermiş olur. muhteşem bir anlayış, öyle değil mi? bir başka düsturum da şöyle: bana sevgiyle ve kibarca yaklaşan kişi, şöyle veya böyle zarar görür. olağanüstü bir mantık değil mi?" nasıl da bir fikre sahip olamadınız değil mi.. ben olsam böyle bir adama kafadan çatlak derdim,, bir kadın karakter de kendisi için şöyle diyor: "hafif diye bilinen çevrelerden genç bir kadın merdivenlerde, 'siz nasıl birisiniz öyle,' diyerek lafı hiç dolandırmadan konuya girmişti, 'sizden korkuyorum aslında. müthiş masum birisiniz ama böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? sahi siz ne işle meşgulsünüz? arturzulatakosia kralının hazinelerini mi koruyorsunuz yoksa? nasıl? hiçbir şey söylemeyecek misiniz? bizi kuşatan bu alacakaranlığın ortasında suskunluğunuz ne tuhaf. sizi tuhaf bir insan olarak görmekte haklı mıyım? davranışınız çok iğrenç. sizin acı çektiğinizi ve bundan zevk aldığınızı duydum. yani kötü muameleyi bir zevk gibi höpürdeterek yudumlama kabiliyetiniz varmış. karşımda ifadesiz bir suratla dikilip durmanız ve hakkınızda ne düşünmem gerektiğine dair hiçbir şey söylememeniz çok kırıcı. ama sizden korktuğumu söyledim zaten ve bu değişmeyecek, anlıyor musunuz beni? sizi tehlikeli saymak için elimden gelen gayreti göstereceğim. siz tehlikelisiniz çünkü tamamen zararsız birisiniz. biliyor musunuz, siz dalaverecinin tekisiniz. neden biliyor musunuz? çünkü insan sizin için neden böyle düşündüğünü bilemiyor. bu berbat bir şey."

    katılıyorum, kadın da en az haydut kadar arıza ama bu durum haydutun ne menem bir şey olduğuna dair bilme imkansızlığımızı hala ve mükemmelen korumamızı sürdürüyor çünkü bu uzun ve tuhaf ve cezbedici ve masum ve en az o kadar saftirik laf salatasına "sizi temin ederim ki ben çok ilginç bir insanım" diye karşılık veriyor haydut.

    haydutu anladığımız nadir yerler de var, mesela aşk tanımı, hazır ol derim: "aşk mutluluktan çok ama çok daha fazlasıdır; aşk bir mülktür, bir insanın kendiliğidir, bir başka-türlü yapamama halidir, tatlı bir mecburiyettir, muazzam bir önemsizliktir..."

    uzun metin meselesini hatırlatınca haydut üşendiğini söyledi.


    (nirvana - 14 Temmuz 2016 19:06)

  • comment image

    robert walser'ın birbirlerinden çok haberi olmayan, kendini yalnız zanneden bir takım ada tarikatındaki diğer adalara fırlattığı bir işaret fişeği romanı. sait faik'in yalanını imleyerek "yazsaydım da deli olacaktım." kıvamında.


    (her rind bu bezmin - 20 Ekim 2017 18:37)

Yorum Kaynak Link : der rauber