90'ların ünlü süper modelleri (cindy crawford, naomi campbell, claudia schiffer, helena christensen, carla bruni) gianni versace'nin ölümünün 20. yılı anısına bir araya gelmişlerdi. özellikle naomi campbell'ın, gianni'nin ölümünden sonraki röportajından, olayın vahametini anlayabiliyorsunuz. sabahın 9'unda, gazetesini alıp evine dönen versace'nin kafasına iki kurşun sıkılıyor. katili andrew cunanan, farklı farklı eyaletlerde toplam beş cinayet işlemiş oluyor böylelikle. öldürdüğü kişilerin hepsi eşcinsel. versace'nin ölümünden kısa süre sonra, aynı silahla, 27 yaşındayken intihar ediyor. cunanan, "hayatı yalan" diyebileceğimiz tiplerden-miş. iki lafından ikisi de yalan olan insanlar var ya, heh cunanan da onlardanmış.

"evine dönen" demişim, casa casuarina demeliydim. versace, miami'ye aşık olup denize nazır, casa casuarina adında bir villa satın alıyor. miami'ye geldikten bir hafta sonra öldürülüyor.

--- spoiler ---

dizi, gianni versace'nin öldürüldüğü tarih olan 15 temmuz 1997'de albinoni sol minor adagio ile açılıyor, tüyler diken diken. andrew cunanan'ı canlandıran darren criss'in sinir krizlerini ve akabinde "hazırlanıp" versace'nin yanına gittiğini görüyoruz. henüz yorum yapmak için erken olabilir, ama ben bayıldım çocuğa. tam bir erkek güzeli pezo. ne güzel rol yapmış!

dikkatimi çeken şey, versace, prenses diana baskılı gazeteyi alıyor; ikisi de yakın arkadaşlarmış, hatta neredeyse aynı tarihlerde öldüler, üzücü.

andrew'un amacı, sugar daddy'lerle takılıp para yemek. her bir bölümde, insanlara nasıl yalan sıktığını ve sahte kimliklerle dolandırdığını izleyeceğiz belli ki. okuduklarıma göre, sugar daddy'lerinden biri bunu terk edince kafayı yemiş, ondan sonra cinayet işlemeye başlamış. yaşlı ve zengin taşaklara yanaşayım diye üniversiteyi bırakmış. bakalım bunları işleyecekler mi?

--- spoiler ---

(nice tnetennba - 19 Ocak 2018 00:14)

yine çok konuşulan bir skandalı cesurca işleyen ryan murphy dizisi. ilk bölümüne hayran kaldım, önümüzdeki ödül sezonunda ödülleri toplayabilecek kadar iddialı bir prodüksiyon olmuş.

glee'nin temiz yüzlü blaine'i andrew cunnanan rolüyle muhteşem bir oyunculuk sergiliyor. kendisini glee'de beri yetenekli bulurdum ama bu yapımda seviye atlamış. gelişimine hayran kaldım. penelope ablamız ise donatella rolüyle bana şok geçirtti. iyi ki de lady gaga olacak rol fakiri kadını donatella versace gibi bir efsanenin yerinde izlememişiz. penelope abla döktürüyor maşallah, konuşma stili de aynı donatella reyize. bir de araya anna wintour, carine roitfeld, naomi campbell cameoları sıkıştırırlarsa tadından yenmez. ryan murphy çok büyük adam, 90'lardaki bütün popüler kültür skandallarını bir bir işleyecek sanırım. önceki sezonun konusu nfl efsanesi o.j. simpson iken bu sezon moda endüstrisinin en güçlü ailelerinden biri olan versace işlenecek. ricky martin de andropoza girecek ama hala hayvan gibi yakışıklı. gay olmanla bir nesil genç kadının hayallerini yıktın daha ne istiyorsun be adam? un dos tres açtım dinliyorum şimdi. şarkının adı maria olabilir ama adı aslında un dos tres.

(bkz: versace evimiz donatella anamız)

(brooklyn carter - 25 Ocak 2018 23:08)

penelope cruz’un aksanına hasta olduğum.bu senenin en klası olmaya aday dizi.

ilgi ile takipteyiz

(konusmakistiyorum - 27 Ocak 2018 19:21)

bir pazar günü sabahtan akşama tüm bölümleri izlemek isterdim ama maalesef dayanamadım ve 1. ve 2. bölümü izledim. pişman değilim ama beklemekten de pek hoşlanmıyorum.

dizinin ilk açılış sahnesini (ilk 7.30 dk) tekrar tekrar izliyorum ve tek kelime ile muazzam, bayıldım. tarif edemem ne kadar duygulanıp beğendiğimi.

--- spoiler ---

1997 yılında amerika'da 4 eşcinsel insanın katilinin ismi ve tipi belli ama fbi nedense bu adamı bulamıyor ayrıca adam da saklanmadan yaşamına devam ediyor. versace cinayetini işlemese belki de unutulup gidecek, bu kadar sümen altı edilmesinin sebebi sadece eşcinsel adamları öldürüyor olması.

------------------------
as you know, my brother, who ı love very much, is dead. and now, the press and the police will rake through his life.
every rumor, every indiscretion. they'll judge the killer, yes, but they'll judge the victim, too.
------------------------

--- spoiler ---

(xenophilius - 28 Ocak 2018 20:16)

hem polisiye hem de dönem yapımlarını seven bünyeme aradığı teselliyi vermiş dizidir. hoş soundtrack, iyi bi kurgu ve muhteşem casting sayesinde beklediğimi misli ile buldum. 3 bölüm izledim, 3 saat boyunca beni gerçek dünyadan alıkoyabildi. daha ne isterim ki.
ve spoilerım 2. bölümden geliyor:

--- spoiler ---

spoiler 2. bölüm

antonio: artık bunu istemiyorum, seni istiyorum gianni, seninle evlenmek istiyorum.
gianni: bunu sabah söylüyorsun. akşam da söyleyebilecek misin?

akşam aynı sözleri sevgilisinden tekrar duyan gianni’nin mutluluğunun sadece 1 hafta süreceğini bilmek tüyleri diken diken etti.

--- spoiler ---

(smelly cat - 16 Şubat 2018 23:42)

çok güzel dizi, yalnız ismini yanlış seçmişler: the anatomy of versace's assassin deselermiş, daha mantıklı olurmuş. bence donatella versace, diziyi dava yağmuruna tutmakla hatalı davranmış, çünkü olayların versace yönünü çok bilmediğimizden, kendisiyle pek de yakınlık kuramıyoruz. andrew cunanan tarafına ise çok hakimiz, ancak, darren criss'in muhteşem oyunculuğu yüzünden, bu karaktere de sempati duymak mümkün değil. fakat önemli bir nokta var ki, onu anlayabiliyoruz. sanırım, andrew'un maruz kaldığı iniş çıkışlara ve aile yapısına maruz kalıp da manyaklaşmayacak ruhsal stabiliteye sahip çok az insan vardır. aile el birliğiyle resmen, bir psikopat yetiştirmenin 12 altın kuralını yeniden yazmış.

sonuç olarak ortaya, kimseye sempati duymadığımız ve katili anlayabildiğimiz bir eser çıkmış ve bundan donatella versace'nin payı büyük. darren criss, resmen diziyi sırtlayıp götürüyor. mimikleri, yürüyüşü, kendine has delirmeleri, dansları, bir şeyler anlatırkenki heyecanı, yaşadığı hayal kırıklıklarını saklamaya çalışışını yansıtması o kadar başarılı ki... özellikle, american horror story'nin delisi finn wittrock, onun karşısında normal rolünü oynarken, ikisini seyretmekten ayrı bir keyif alıyorum. müzikler, dans sahneleri, kostümler ve dekorasyon çok başarılı. her an aksiyon ve heyecan olsun beklentisiyle değil de, biraz karakter çözümü yaparak izlerseniz, daha çok keyif alırsınız.

(agluna - 16 Mart 2018 13:57)

sözlükteki, "içinde gay karakter var, öyleyse hiç seyretmeyeyim." önyargısına kurban giden, muhteşem dizi. bana göre, american crime story the people v. o.j. simpson dan çok daha fazla katmanlı ve derinlikli.

final bölümünü de izledikten sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki, türkiye'deki her yönetmen ve senaristin seyretmesi gereken bir eser. neden mi? çünkü bu dizi ve andrew karakterini canlandıran darren criss, izleyicinin, bir katili anlamasını, onunla empati kurabilmesini sağlayabilmek gibi imkansız bir olguyu gerçekleştirmiştir. tüm hikayeyi tek cümleyle özetlersek, "haybeye giden bir potansiyelin, yıkıcı bir güce dönüşüp, yok olması" diyebiliriz. sonuç olarak, "versace'nin cinayeti" olarak, tek boyutlu bir bakış açısıyla izlemek yerine, içindeki hayat hikayelerini sindirerek seyredilmesi gereken bir dizi bu.

not: sezonu, 8. bölümden 1. bölüme doğru tersten seyredip, en son da final yani 9. bölümü seyrederseniz, diziden daha değişik bir tat almanız olası.

(agluna - 22 Mart 2018 19:21)

çok beğendiğim american crime story ikinci sezonu. gerçekten oj simpson'dan sonra ne yapacaklar da bizi bağlayacaklar diye düşünüyordum ama haberimin bile olmadığı versace cinayeti olayını anlatan bu sezonda oyuncular, müzikler resmen şahaneydi. bölümleri biriktirerek izledim zira çok ilgi görmüyor türkiye'de; spoiler yemeden bekleyebildim. taze taze fikirlerimi yazmaya geldim. sonrasında da hemen bir andrew belgeseli izleyeceğim araştırıp.

--- spoiler ---

öncelikle stockholm sendormuna yakalanmadan izlemek biraz zor çünkü hem eşcinsellerin dünyanın en gelişmiş ve büyük ülkesi amerika'da yaşadıklarını görüp hak vermeden duramıyorsunuz (ki yazıp yönetenler de o bakış açışına çok değer vermişler) hem de ölenlere olan üzüntünüzden andrew'a kızmamanız insanı duruş açısından mümkün değil. tenis maçı gibi bir o yanda bir bu yanda sürüklenip gidiyorsunuz. yalnız son ana kadar olayı hiç araştırmadım. andrew'un teslim olup david'i temize çıkaracağını düşünmüştüm. dizideki hikaye akışını senarist ve yönetmenler mi belirledi yoksa sonradan ortaya deliller mi çıktı bilemiyorum. dediğim gibi birkaç belgesel izleyip ondan sonra göreceğim. david'in andrew'u sevmediğini ya da zorla kaçırıldığını nereden biliyoruz çözemedim.

penelope cruz'un aşmış oyunculuğu sayesinde donatella'yı da tanıma fırsatı bulduk. son estetikli şaka konusunda gelmiş halinden başka kendisiyle ilgili bir bilgim yoktu.

ricky martin eski tanıdık bir yüz olmasından mütevellit oyuncluluğu çok gözüme batmadı. tek şanssızlığı mükemmel oyuncular arasında kaynayıp gitmiş olması. yerine daha iyi bir oyuncu oynatılsa, donatella'yla arasındaki gerilim daha gerçekçi yansısa o taraftan da efsanevi bir ikili elde edebilirmişiz.

daha önce belirttiğim gibi dünyanın süper gücü diye anılan amerika'da zorbalığın günümüzde bile en üst seviyede olduğunu biliyoruz. lisede intihar eden gençler, intihar edemiyorsa silahla okulu basıp rastgele ateş saçanları falan sık sık duyuyoruz. muhtemelen eşcinsellere de 90lardaki kadar olmasa da şu anda da feci bir baskı var. (jeff'in hikayesinin anlatıldığı bölüm de bu konuda çok aydınlatıcıydı.) andrew eşcinsel bir jigolo. babası tarafından tacize uğramış. annesi ezik ve psikolojik sorunları olan bir insan. çok zenginken birden evsiz kalmışlar. zaten müthiş bir egoyla büyütüldüğü için sıradanlıktan nefret ediyor. tek aşık olduğu adam onu sevmiyor. yalan söylemek ruh hali olmuş. toplumdan dışlanmış ama maalesef ki tek isteği toplumdan kabul görmek ve takdir edilmek. e bunlar olmayınca (defalarca kez denemesine rağmen) tacize uğramış ve anne figürü olmayan bir insanın seri katil olmasını çok da yadırgayamıyoruz sanırım. iyi yola geçebileceği birçok fırsat olmuşken, bunların hiçbiri gerçekleşmemiş. ama izlerken şunu da düşündüm; her şeylerini kaybetmeyip zengin bir hayat sürselerdi de andrew yine bir şekilde katil olurmuş. babasının ona ''bu senin içinde yok'' demesi onda devreleri attıran şey değildi bence. sorun her zamanki gibi temelden yani aileden geliyordu zaten.

çok çok beğendim. keşke intihar etmeseymiş de itiraflarının bulunduğu gerçek kasetleri de dizinin sonunda izleyebilseydik. hep onu beklediğim için boşlukta kaldım resmen. elim bir sonraki bölüme geç bağlantısını arıyor. battaniyeme sarılıp cenin pozisyonunda huysuzlanacağım.

--- spoiler ---

(sedgwick - 26 Mart 2018 01:02)

öncelikle söz konusu the assassination of gianni versace dizisinin 2. ya da 1. sezonu diye bir şey yok.bu başlık altındaki dizi tek sezon.o dediğiniz american crime story

içeriğe gelecek olursak; tek kelimeyle muhteşem bir dizi.özellikle andrew cunanan karakterinin cinayet anından geriye doğru psikolojik evrimi çok iyi ve derinlemesine işlenmiş.nasıl beğenilmemiş anlamadım.bence gelecek sene yapılacak emmy ödüllerinde en az 1 ödülü var.

(siyahhuydurbende - 4 Temmuz 2018 11:25)

darren criss'in garip bir şekilde büyüleyen bir performansını izlediğimiz yapım. adam öyle bir oynamış ki yıllardır dibim düşerek izlediğim/dinlediğim adamı an geldi öldürmek istedim, an geldi hadi lan ordan dedim aşırı uyuz oldum, an geldi kuzuuum diye kucaklayasım geldi. sanırım az önce 'muhteşem bir aktör nasıl olur'u tarif ettim.
dizi için çok yapılan eleştirilerden birine değişik bir bakış açısı getireceğim.
--- spoiler ---
diyorlar ki versace var dediler geldik, ama adamı pek göremedik, varsa yoksa cunanan. şöyle ki, andrew resmen bir başroldü ama dizinin adında bile kendisi yoktu. bu da hayatının özetiydi zaten.
--- spoiler ---

(darrens - 20 Ekim 2018 22:18)