super bir tracker ile 7.27 gb olarak torrent olan expansion. her ne kadar key aldiktan sonra verdilerse de sevgi paylasmaktir diyerek eu versionunu sunuyorum efenim (2.0.3 patch i de dahil olmakla beraber release tarihi yani ayin 16'sine hazirdir).

edit: retail version da torrent olarak release oldu. sadece wow tbc setup'i olarak 2 gb:

tbc retail: http://rapidshare.com/…_europe_english.torrent.html

7 gb olan:
http://rapidshare.com/…ngcrusadeeurope.torrent.html
http://www.sharebigfile.com/…adeeurope-torrent.html
http://www.savefile.com/files/404455

madem el atmisiz bir de wow eu client'ini verelim:

http://rapidshare.com/…/11182334/woweu.torrent.html

(bkz: beyler repleri unutmayalim emege saygi)

(mission complete - 11 Ocak 2007 10:42)

an itibariyle etiler d&r dan almayi basardigimiz oyun. saat 8 civari yaklasik 200 kişi d&r onunde toplanmisti. bizde paşa paşa araya kaynamak suretiyle siraya girdik. içeri nasil girilecegi gibilerinden tartismalar cikti. sonunda d&r yetkilileri herkese üzerinde sayilar yazan kagitlar dagitti ve saat 12 de kapilarin acilacagini soylediler.tabi bunlar yaşanirken turk wow severler hemen kaynaştilar kendi aralarinda.alliance hakkinda ne dusunuosunuz, horde hakkinda ne dusunuosunuz gibilerinden sorularla samimiyetin dozunu iyice arttirdilar. en çok ilgiyi 54 yaşinda oldugunu soyleyen bi abi gördü. şöyle imbayim böyle imbayim,rogue'umla kesemedigim char yok diye anlatti durdu. fantastik hikayeler yazdigindan, okumadigi kitap kalmadigindan filan bahsetti. caddeden gecmekte olan arabalarin dikkatini bu kalabalik fazlasiyla cekti.ikide bir durup niye bekliyosunuz burada gibilerinden sorular sordular. mercedes slk nin icinden elinde bira ile soran zengin abimiz, cevabini aldiktan sonraki assagilar gülümsemesi ile üzerimizde büyük bi iz birakti.kulaklarini cokca cinlattik o gittikten sonra.bi arabanin icinden ayni soruyu soran 3 seker kızın da kulaklari cok cinlamistir.yesil gozlu olanina buradan selam ederim.gecerken arabalarini bagirtan tipler de bi ilgincti.

neyse lafı fazla uzatmayalim numaralarimizi aldiktan sonra starbucksta saat 12yi beklemeye basladik.müsterilerin bir cogu wow oyunculariydi.donen muhabbetler genelde "abi ben 1 haftada lvl 70 olurum" gibilerinden şeylerdi.12ye ceyrek kala wowcular d&r onunde yerlerini aldilar. cesitli basın kuruluslarindan gelen kameralar, fotografcilar filan da yerlerini almisti. horde bayragi acan kardesimiz buyuk ilgi gordu.birkac ayri gazeteye degisik pozlar verdi.sonunda kapilar acildi ve ilk 10 kisi iceri girip oyunlarini aldilar.ciktiklarinda kalabalik büyük bi gürültü ile onlari alkisladi, kameralar zoomladi.biz de siramiz gelince oyunumuzu aldik.

eve donus yolunda bindigim taksideki taksici de neydi bu kalabalik filan die sordu."işte abi wow, oyun bu, internetten oynanio cok bagimlilari var bunun" diyerekten kendisine anlatmaya calistim. "knight strike" gibi bişe mi filan dedi.counter strike ile knight online i karistirdi galiba. "evet abi onun gibi" dedim."bizim de internet kafe var ordan biliyorum" filan dedi. (bkz: eksi sozluk haber ajansi sundu)

(kechi - 16 Ocak 2007 01:15)

blood elf'lerin başlangıç noktası eastern kingdoms'da bulunduğundan serverlarda o kıtanın çökmesine ve buna bağlı olarak orgrimmar'da "horde wins!" çığlıkları yükselmesine sebebiyet vermiştir. alliance'ın köpeği blizzard ise çareyi server resetlemekte bulmuştur.
(bkz: for the horde)

(padawan - 16 Ocak 2007 01:48)

sayesinde erenköy dnr da gerçek bir raid oluşmuş olan oyun.

(jaan - 16 Ocak 2007 02:19)

efenim övünmek gibi olmasın, erenköy d&r önünde arkadaşlar ile birlikte yaklaşık 4.5 saatlik bir bekleyişin ardından saat 01.45 sularında, mağazanın önündeki kalabalık tamamen dağıldıktan sonra, in cin top oynarkene, collector's edition pakedine sahip olduğum canım, bi'tanem.^** 140 yeni türk lirası bayıldığım bu pakette neler mi var, hep beraber inceleyelim. öncelikle ansiklopedi cildi kıvamındaki o muhteşem taşıyıcı kabından bahsedeyim. haliyle karton bir kapak ama o kadar kaliteli işlenmiş ki sanki suni deri ile kaplanmış gibi duruyor.^* kısacası yıllarca kitaplığın baş köşesinde saklanacak bir eser havasında. şimdi içindeki kutuyu yavaşça çıkarıyorum, ve içerisinden çıkanları sırası ile siz sevgili sözlük yazarları ve okuyucuları ile paylaşıyorum. öncelikle kuşe kağıda basılmış, kutunun içinde bulunanları gösteren bir sayfa çıkıyor karşımıza. bu sayfayı özenle bir kenara koyuyor, ve devam ediyoruz. ilk beliren, illidan'ın o muhteşem silüetini kapağında taşıyan, kalın ciltli, kuşe kağıda basılmış, the art of world of warcraft the burning crusade başlıklı bir kitap oluyor. kitap, races, new wow art, environments, monsters, weapons/armor, cinematics, ve card arts alt başlıkları altında, tamamen grafik tasarımlar, çizimler, ve oyun içi görüntülerden oluşuyor. ağzımın sularını akıta akıta bu kitabı da bir yere koyup devam ediyorum. hemen ardından üzerinde outland haritası bulunan bir mouse pad ile gözgöze geliyoruz. bunu da kaldırıyor, ve kutunun içerisine özenle yerleştirilmiş, 4 cd içeren oyun kutusu, behind the scenes dvd si, heroes of azeroth isimli card oyunu serisinin kural kitabı, soundtrack albüm cd si, oyunun dvd si, açmaya kıyamadığım jelatin içerisinde collector's edition referans cardları, ve 2 set halindeki oyun cardları ile adeta mest oluyor, olduğumuz yerde eriyor, eriyoruz. bu entry ne kadar kötülenir bilemiyorum ama, bu sevincimi, bu duygu yüklü anımı, senle paylaşmak istedim ey sözlük. şimdi bu iç huzurla rahat rahat uyuyup, yarın hellfire peninsula semalarında vur patlasın çal oynasın tadında göbecikler atacağım. hayatımı skip atsan da, seni seviyorum blizzard.

(stryga carsi team - 16 Ocak 2007 04:30)

demek dukkan onlerinde oyun icin geceden siraya girme furyasi kucuk amerikamizda da yayginlasmis. (tanim parantezi: bu sekilde globallesmemize vesile olan oyun)

hayirli olsun ne diyelim, allah parmaklarinizdan romatizmayi uzak tutsun, gozlerinizi kurutmasin ama fazla sulandirmasin da, tam ayarinda biraksin. allah elf kizlarina iffet, size de erdem versin, azdirmasin oralarda dunyalari kurtarirken. koskoca buyucu cukunun dogrultusunda gidecek degil ya. allah kokutmasin, aciktirmasin, susatmasin, hatta uc dort gunlugune kabiz da etsin ki rahat rahat oynayin.

boyle hayalgucu dusmani zuppelere de bakmayin, zira eric cartmanin deyimiyle "you can just hang around outside all day tossing a ball around, or you can sit at your computer and do something that matters."

(bkz: make love not warcraft)

edit: ahaha gucunuze mi gitti onlayn ibibikler sizi, varsa bir derdiniz beklerim dark portalin orada. (sari taytli, gomlek cebinde beyaz mendilli olan benim)

simultane edit: "how do you kill that which has no life" http://www.youtube.com/watch?v=mywn5nsjhka

(immanuel tolstoyevski - 16 Ocak 2007 07:26)

flyinn dnr saat 10:30 suları...
iceride minik bir tur attiktan sonra oyunlardan sorumlu gorevli arkadasa:
- merhaba, world of warcraftin ecpantion packi cikacakti bu gün. burning crusade diye. size geldi mi?
- yok beyefendi ( kravatlıyım, normalde yok abi derler ) gelmedi.
- hadi ya. etiler ve suadiyede satılıyormus da dün gece.
- evet bize de gelecek ama sınırli sayida.
- ooo sahane. ne zaman gelir? cok gelir mi? gelir gelmez bitmez değil mi?
- her an gelebilir. ya da 2 saat sonra da gelebilir. ama bugün kesin gelir. gelecek olanların yarısı satıldı sayılır. arkadaşlar ayırtıp beklemeye başladı.
- arkadaşlar?
- baksanıza arkada starbucksta bekliyorlar. isterseniz siz de bekleyin.
- yok ben ise donmek zorundayım

saat 13:30 suları, flyinn dnr.

gene mağaza içerisinde minik bir tur atilir. hic biryerde oyun görülemez. boynu bükük bir sekilde cikarken kasadaki bir musterinin oyunu cantasina koyduğu gorulur ve kasaya yaklasılır.
- merhaba, tbc kaldi mi?
- evet var beyefendi. siz ogleden once de gelip ayirtmistiniz galiba.
- (höö?) hah evet ayirttim tabi ben ayirttim sabah 4 tane ayirttim. ( 6 sn içerisnde kredi karti cikartilir. gozler fildir fildir etrafta oyunu aramaktadir.
- himmm.. o halde bir sorunumuz var.
- neden? nedir sorun?
- bir kişiye maksimum 2 tane satabilirim.
işte bu cümle benim kafamin icinde cesitli enteresan sorular dogurdu. simdi semt pazarindan britneye ait dunyada sadece orada satilan bir cd yi maliyetinin yarisina almaya calismiyorum. gayet de aydin dogan'a ait olan dnr magazalarindan sendit.com gibi sitelerde 30 euro + shipment karsiligi satin alabileceğim bir oyunu 75 ytl ye almaya calisiyorum. oyun sadece dnr da satilmiyor. pek cok turk internet sitesinde de satiliyor. kasiyerin elinde bir firsat var. oyun alip oynamaniz onun elinde artik... paranla bu noktadan sonra herseyi satin alamiyorsun... bu kasabada serifin kurallari gecerli.
- iyi de arkadaslarima aliyorum ve bu insanlar bankada calisiyor. cikip gelemiyorlar ki. parasini versem onlar gelse aksam alsa senden?
- malesef beyefendi kural böyle. satamiyorum.
- peki gidip galeriadan ya da bakirkoyden alabilir miyim iki tane daha?
- evet oralardan alirsiniz.
der ve depoya gider... bir sure sonra elinde 2 adet oyunla geri doner.
- buyrun beyefendi oyunlariniz...

bir suredir yanimda bizi izleyen ve dinleyen yasli bir cift var. hanimefendi dayanamaz ve sorar:
- evladim o satmadigin sey her neyse onlari bu beye satmayip ne yapacaksiniz?
- baskalarina satacagiz efendim.
- peki bu bey sizce ayni anda durdunu biden kullanabilecek mi o seyin?
- yok efendim oyun bu bir kişi oynayabiliyor.
- o zaman satsaniza bakin arkadaslarina alacakmis. (bana donerek) bankaciydiniz siz degil mi?
- yok efendim bankaci degilim ben arkadaslarim bankada calisiyor.
- hangi banka?
olay tamamen xbankin aldigi komisyonlara ve teyzenin amerikada okuyan cocuguna gitmeye basliyordu ki. teyzenin esi olan beyefendi teyzeye sordu:
- neymis onlar?
- oyunmus oyun.
- ee bu genc mi oynuyormus? hem neden pahali o kadar? neden satmiyor oyunları?
amca zannedersem elindeki metal firtinaya kapilmis. ortamda sorularin ve yorumlarin muhatabi olan ben ve kasiyer de variz ama amca bizi pek muhatap almiyor. ben oyun için ayda yaklasik 13 euro odendigini soyleyince amcanin sorusu "kim ödüyor" oldu. "oynamak isteyenler" cevabina amca "neden manyak mi onlar" yaniti verdi. ben ne kadar manyak olduğumu veya olabileceğimi düşünürken teyze bir melek olduğunu hatirlamis olmali ki o atmosferde o gün kurulmus en güzel cümleyi sarfetti:
- simdi siz bu beyefendiye oyun satmiyor musunuz daha fazla?
- hayir malesef.
- o halde ben satin almak istiyorum o oyundan iki tane de.
teyzenin esi olan beyefendi de iyice killandi : "olacak is degil. neden biz oyun aliyoruz anlamiyorum. bilgisayarimiz bile yok. hem her ay para vermek de neymis bidir bidir bidir...."
- ????
- ???
- evet evet istiyorum 2 tane de bana verin...
kasiyer tekrar depoya gider. ve elinde iki oyunla geri doner.
mat: hanimefendi cok naziksiniz. inanin cok mahcup oldum simdi. ben de bu davranisiniz karsiliginda satin aldiginiz oyunlarin parasini odemek istiyorum.
hanimefendi: cok incesiniz madem istiyorsunuz buyrun ödeyin. hatta madem ödediniz alin oyunlar da sizin olsun :)

(mat couthon - 16 Ocak 2007 17:21)

16.ocak.2007 kanal d ana haber bülteninde insanı asosyalliğe ittiği için doğum kontrolüne yardımcı olduğu söylenen oyunun ek paketi. paketin en yakın zamanda paraşütlerle güney doğu'ya bırakılması bekleniyor.

(skyman - 16 Ocak 2007 20:34)

wow'da lore'un en sağlam olduğu noktadır. outland kapılarının açılışı, doom lord kazzak, auchindoun'un hikayesi, lady vashj'ın serpentshrine cavern'da pompalarla suyun alayını çektiği, delikanlılıkta çığır açan kael'thas abimiz(ki kendisi kael the raidbreaker olarak da bilinir.) hyjal summit üzerinden archimonde reis'e atar yapmak ve illidan reis'in black temple'ın terasında meditasyonun ortasında büllük hareketi yapmak gibi world of warcraft'ın kanımca en huzur veren anları bu expansionda yaşanmıştır.

edit büdüt: maggy(bkz: magtheridon) ile kafası mağarasının tavanlarına değecek kadar büyümeyi başaran gruul(bkz: gruul the dragonkiller) abiyi nasıl olmuş da unutmuşuz.

(deshanti ciar - 22 Haziran 2012 21:35)

wow'un kesinlikle en güzel zamanıydı tbc. uzun uzadıya anlatmaya gerek yok fazla ama nagrand ne güzel mekandın sen!

(dungangadunganga - 22 Haziran 2012 21:46)