"amerika'da ayak takımı kullanıyormuş",
"amerika'da millet harleycilere maganda gözüylen bakıyormuş",

gibi şeyler doğru değildir. veya şöyle diyelim, tek doğru değildir.

amerikan varoş takımı, redneck hırbolar, hurda harley davidson'lar kullanıyor doğru.
fakat harley davidson kesinlikle varoşun sembolü, varoşun ikonu değil...
türkiye'deki kartal, şahin vs araba değil yani.

motorcu takılan amerikan kaymak tabakanın büyük kısmı, ya harley kullanır ya da occ ^* gibi bir şirkete chopper yaptırır.

brad pitt'in altında da harley var.
keanu reeves'in altında da harley var.
harley davidson kullanan daha tonla celebrity sayılabilir.

(mesela) fenerbahçe başkanının kartal arabayla bağdat caddesinde turlayabileceğini hayal edebiliyor musunuz? ama fenerbahçe'den belki maddi olarak 100 kat büyük bir amerikan futbol takımının başkanı harley'i ile geziyor amerikan sokaklarında...

kısacası türk motorcularında bir önyargı var. diyorlar ki "ulen amerikada garibanlar, hanzolar biniyor harley'lere, siz de prestij sembolü zannediyonuz çuvalla para veriyonuz ehue ehue"... işte bu yorum yanlış.

--

harley davidson'ın teknoloji fakiri olarak düşünülmesinin sebebi de şudur: yukarda yazdığım gibi amerikan redneck tayfası hurda harley'ler kullanır. 1970 model harley ile 2007 model honda karşılaştırılırsa; tabii ki yeni honda daha teknolojik gözükür. ama git 2007 bir harley'le 2007 bir honda'yı karşılaştır, sonra konuşalım. (1970'den kalma hala çatır çatır çalışan kaç japon motor var? bu soru da işin bonusu)

bmw motosikletlere gelirsek. bmw motosikletleri mühendisliğin doruk noktasıdır, sadece motosiklet değil, herhangi başka bir araçla karşılaştırılmaları pek normal olmaz, bmw ayrı.

(solak - 7 Ekim 2007 16:47)

http://imageshack.us/…oto/my-images/7/harleyax.jpg/

(tambourineman - 18 Eylül 2011 22:57)

aşağı yukarı 3 yıldır kullandığım motosikletin markası.
baştan söyliyim öyle harley davidson sevdalısı bir adam değilim. 2-3 modelini güvel estetik bulurum ki onlardan birine sahibim geri kalanına dair içimde heves bile yok.

şimdi hacı, dandikmiş, kötüymüş, özenti işiymiş, cahillikmiş falan sen bunların hepsini sittir et.
şöyle bir olayı var ki çok acaip. herkes sana saygı gösteriyor.
kuyruklu yalan tabi
seni sallayan yok, herkes motoruna saygı gösteriyor. iyi reklam mı yapıyor, motor hakkında bilgisi olmayanların tek bildiği marka olmasından mıdır hiç bir fikrim yok. inanılmaz prim yapıyor.

motor kullananlar ne dediğimi daha iyi anlıycak
trafikte araçlar sana (daha doğrusu motoruna) yol veriyor.

bak çok acaip bir şey bu. bende iki motor var. harley le trafiğe çıkınca her gün üstüne kırıp seni öldürmeye çalışan binlerce araç, bu sefer sana yol veriyor. kornayla selamlıyor.

güzel bir şey mi? aslında değil. henüz arabaların üzerime kırmasını tabi ki istiycek kadar manyak değilim. fakat araçların diğer bütün motorlara her türlü pisliği yapıp, "aa bu halley laa" diyip yol vermeleri acıklı aslında.

bununla kalıyor mu? tabiki hayır. kaç trafik cezası yazılmadı bilmiyorum. kaç park edilmez yere "aa bu halleymiş buyur gel abi" diye park etme izni aldım bilmiyorum.

ye kürküm ye nin en güzel örneğidir harley davidson (en azından türkiye'de böyle)

gelelim diğer konulara

çok bağırdığı kısmı kullanıcı insiyatifindedir esasen. açık egzoz takarsan inletir ortalığı (esasen kimi zaman sürücünün hayatını kurtaran bir durumdur) fakat ben sevmem, sürücünün de kulaklarına zarar sonuçta. esasen motorunun sesine hastayım hatta özellikle enjeksiyonlu olanlara (evet tuhafım).

motor demişken, farklı farklı motorları vardır elbet. yıllardır hiç elden geçmemiş motoru da vardır her modele koyarlar, yeni teknoloji denemeleri yaptıkları motorlar da vardır. sorunlusu da var sorunsuzu da. haliyle "anaa bunun şekli ne güzel" diyip atladığınız bir modeli ilerde başınızı ağrıtabilir. bu konuda internette güzel kaynaklar var ama mümkün olduğunca tarafsız bir bakışla yazanları okumanızı öneririm.

eski ya da klasik olmuş motorları geçerseniz, konforsuz ya da titreşim manyağı motorlar değildir aslında. titreşim evet var ama o kadar titreşimi zaten harley kullanıcıları ister ve sever. bindi bineceğiniz en konforlu motorlar da değildir, hatta kimi ilginçler daha rahatsız hale getirmek için uğraşırlar, onlara göre motor biraz rahatsız edici olmalıdır. tabi aynı fikirde olmayanlar için de tonla sizi rahatlatacak ürünler (hatta bolca yan sanayi de var bu ürünlerin içinde) mevcuttur.

fakat türkiye'de biraz zengin işidir. evet kesinlikle ucuza harley bulmanız mümkün fakat işin içine vergisi ve orjinal sarf malzemelerinin (fren balatası, hava filtresi, yağ filtresi vs.) pahası girince işler can sıkıyor, hele ki "harley sahibi zengindir" mantığı güden servisler (orjinal servisiyle hiç muhattap olmadım zira istanbulda yaşamıyorum) bakım masraflarını ittirmeye ya da işçilik için saçmalamaya başlayınca (tabi kimi basit işleri kendiniz yapamıyorsanız) türkiye de harley sahibi olmanın her yiğidin harcı olmadığını görürsünüz.

çok dandik, titreşimli, kullanımı kötü falan diyenlere bakmayın. aynı şekilde dünyanın en güzel motoru, efsane olmayı hak ediyor diyenlere de bakmayın. kendiniz sürmeniz lazım (acemilere uygun da değildir). değişik bir histir v2 sürmek, bulutların üzerinde gidiyormuşunuz hissi de verebilir cehennem ızdırabı da, anca kendiniz tecrube edeceksiniz, başkasının lafıyla olmaz bu.

(kumdan kale - 7 Mayıs 2014 21:44)

bu olay yurtta ve dunyada ozgur ruh olarak tanımlansada bence harbi motorcu
balıkesir ilimizdeki honda titanlarla ayagında terlik ustunde beyaz t-shirtle yarısan genclerdir ozgurluk olayı..
yurdumuzdaki harleycilerin alayından tiksinirim..niye diye dusuneninizede parayla motorcu olunur mu derim...
adamlar tunalı hilmide surecekleri motorları istanbuldan tırlarla getiriyorlar..
harbici motorcu yoldostudur ve bacaklarının arasındaki aleti baskasına tasıtmaz...

(asklapios - 28 Haziran 2004 01:29)

bu hafta itibarıyla harley davidson bosphrous'tan bi tane iron 883^* modelini satın almak suretiyle sahibi olduğum motosiklet markası. kısaca bişeyler karalamak isterim, daha sonra yine küçük küçük editlerle bu yazımı zenginleştireceğim.

- kesinlikle çok güçlü; altında bir boğa varmış ve rodeo yapıyorsun hissi uyandırıyor. gaz tepkileri kesinlikle çok sağlıklı ama yine de temkinli olmakta fayda var, özellikle virajlarda. çünkü azıcık gaz vermeme rağmen birkaç kez g.tünü attı, paniklemeden hemen toparladım neyse ki.

- frenleri tüm harley davidsonların karnının en yumuşak kısmıdır. kronik bir problem olarak bahsedilir hep şöyle berbat böyle kötü diye. şu ilk tecrübemde -ki frenler ilk kullanımlarda alabildiğince kötüdür tam olarak teknik sebebini bilmesem de.. hatta bu sebeple uyarılırsın bayii tarafından ilk 40 50 km dikkatli ol diye. - bana frenler çok kötü gibi gelmedi. 2014 modellerde disklere bir iki ufak dokunuş, abs falan eklemişler. bu da olabilir tabii sebebi. ha asla iyi, çok iyi olduğunu da düşündürmedi. fren konusunda çok çok daha güvenli motorlar modeller var bunu biliyoruz. ama şimdilik berbat, çok kötü diyemem.

-öyle ufak tefek görünüyor olabilir ama yemezler. çok ağır! 255 kilo kuru ağırlığı sanırsam. dolayısıyla duruyorken veya çok düşük, dar dönüşlü rampalarda vs. yerlerde kalkış hızlarında bazı zorluklar yaşanabilir hatta devirebilirsiniz bile. ha şurası da var, o kadar dengeli ki o ağırlığı çok nadiren hissettiriyor. hele ki uzman bi sürücü asla hissetmez. bunun dışında çok kullanışlı, şehir içinde falan asla yoracak bi motor değil, bi vespanın girdiği hemen hemen her yere ben de girebilirim.

-şimdi benim en kafamı kurcalayan yere gelelim. ses abi.. ses.. . stock egsozunun kesinlikle tatmin edici bir sesi yok. dolayısıyla her h-d sahibi gibi ben de hemen biraz ses olsun, motoru hissedeyim diye bikaç bin lira verip hemen egsozunu da değiştirdim. ama o ne.. .hemşehri hukukum olmasa bir kere asla üye olduğum garaja almazlardı. 2-3k devirden sonra ne kadar araç alarmı varsa ötüyor. insanlar hopluyor, zıplıyor -çok ayıp ama çok komik- sonra daha neler.. kedi köpek kaçıyor. buraya dikkat. arabalar yol veriyor. ambulansmışçasına yol açıyor, yayalar yol veriyor. ama gel gelelim. gerçekten taş yiyebileceğimi hissettim. bu inanılmaz bişey. bazı insanlar sana saldıracak gibi bakıyor, içlerinden -hatta bir ikisi dışından etti- küfür ediyorlar. artist i.ne diyorlar bilmemne diyorlar. çok ayıp şeyler bunlar. bir de ben utangaç bir adamım. o kaskı utana sıkıla takıyorum, motoru öyle çalışıyorum. gaza elimi değdirirken korka korka değdiriyorum. daha yüzsüz, arsız bi adam olmak lazım. yoksa alışır mıyım bilmiyorum ama güvenli de bir yandan. işte böyle bi yaman çelişkiler içindeyim arkadaşlar :)

- sonuç olarak kesinlikle maddi değerinden dolayı (özellikle satın alırken çıplak baz fiyatını esas almayın, üzerine motorun yarısı kadar da aksesuara gömeceksiniz çünkü) bu motoru almak pek kolay değil, ha çok varlıklı olursunuz gözünüze gelmez orası ayrı, dolayısıyla herkes gibi benim de almadan önce birçok şüphelerim vardı. şu anda kafamdaki tüm sis dağılmış durumda. hayatımdaki en iyi kararlardan birini vermiş olabilirim. to be continued.

(bazen bir seri katil olmak istiyorum - 23 Ocak 2015 11:06)

davidson : david + son

david (tr) : davut
son (tr) : oğlu

ccc harley davutoğlu ccc

(ginger root - 1 Şubat 2015 16:10)

bu dünya üzerinde hiç kimsenin yapamayacağı bir öyküdür. tahta bir kulübede 4 genç adamın içten yanmalı motorla tecrübesinin hikâyesidir bu. 21 yaşındaki william s. harley ve 20 yaşındaki arthur davidson 1903’te küçük tahta bir kulübede tek silindirli ilk harley-davidson’ı imal ettiler. arthur’un kardeşi walter da onlara yardımcı oldu. bir evin bahçesinden atölyeye taşınmaları 3 yıllarını aldı. artık yeni adresleri chestnut sokak’ı olmuştu . burası halen şirketin merkezinin bulunduğu milwaukee’deki juneau caddesi’nden başka bir yer değildi.

yıl 1909, ilk v-twin motoru üretildi . üretilen bu motorlar harley-davidson için önemli bir kilometre taşı oldu. çift pistonlu, hava soğutmalı motor 45 derece açıya sahipti. temel özellikleri günümüzün motorlarında halen kullanılmaktadır.

şu anki logosunu ve patentini 1910 yılında alan şirket, 1912 yılında parça ve aksesuar departmanını kurdu.

1914’te amerikan posta servis şirketi 5000’e yakın harley-davidson’ı şehir dışı sevkıyatları için kullanıyordu.

1920’de dünyanın en büyük motosiklet üreticisiydi. 1925’te joe petrali harley-davidson için yarışmaya başladı. tüm zamanların en büyük yarışçısı olan joe petrali, harley-davidson’la birinciliklerine ve rekorlarına yenilerini ekledi.

1926’da 1918’den sonra ilk kez ilk defa yeniden tek silindirli motorlar da üretmeye başladı. 1941’de ıı. dünya savaşı’ndan dolayı servis okulu ordu mekanikerlerine eğitim vermeye başladı. 1945’te savaş sonunda 90,000 adet wla modeli ordu için üretilmişti bile. aynı yıl rus ordusu da 30,000 adet harley-davidson kullandı.

1984 yılına gelindiğinde porche ile yaptığı işbirliği meyvesini 1340 cc’lik evolution olarak verdi. bu motor beş modelde de uygulamaya konuldu. 1999 yılında ise kayışla tahrikli beş vites şanzıman ve kauçuk tamponlar sayesinde vibrasyonu azaltıp daha hafif ama daha güçlü 1450 cc hacmindeki twin cam motorunu üretti.

2001 yılında harley-davidson ailesine yeni bir üye daha geldi: v-rod. 135 beygir gücüne sahip bu motor, ailenin ilk su soğutmalı motoru oldu. silindir başına 4 valfi olan, 1130 cc hacmindeki bu motora revolution adı verildi. yılın motoru da seçilen v-rod’un gövdesi özel alaşımdan imal edildi.

harley-davidson, 1900lü yıllarda amerika’da faaliyette bulunan 36 motosiklet markasından günümüze kadar gelebilen tek markadır. harley-davidson’ın sadece motosiklet ve aksesuar üreten tek firma olması ve yüz yılı geride bırakması efsane olmasının başka bir sebebidir.

harley-davidson’ın logosu artık sadece bir logo değil, insanların yaşam tarzını ifade eden bir imge olmuştur.

kaynak: harley davidson 100.yıl basın bultenı / 2003

(30andupdating - 3 Haziran 2015 09:54)

"ferrarim olcagina harley'im olsun" diye dusunmekten kendimi alamadigim motorsiklet markası bir efsane

(body - 23 Ocak 2000 18:40)

yillarin bagimsizlik sembolu harley davidson'u malesef bazi tikiler cadde'de, bebek'te evcil hayvana cevirmisler... yazik...

(hababam - 28 Ocak 2002 11:10)

harley davidson, sanildigi gibi ozgurluk ve rock muzigi degil, tam tersine, guneyli, fasist, wasp, muhafazakar cumhuriyetci^** anlayisi temsil eder. dolayisiyla, sanilanin aksine, hippilik olayina sempati duyan insanlar, gunumuzde bu markadan hoslanmaz. ayrica gaylerin anti-liberal olan ve "bear" olarak tanimlanan sakalli, sisman modeli de bu markanin fanatiklerindendir^*. elbette o dusuncede insanlar da olabilir. ama cok marjinal ve "ben ozgurum" havasinda olan ve fakat isin aslini bilmeyen bazi insanlar, olayin icini bambaska degerlerle doldurup komik duruma dusmektedir. yoksa neyin gercekten ne oldugunu bildikten sonra isteyen istedigi halti savunabilir. bu arada tabi harley davidson'i bir concept olarak kabul edip benimsemek baska bir seydir, siradan bir marka olarak gormek baska bir sey... zaten bu markayi bilincli ya da bilincsiz, yasam tarzi olarak secen birileri olmasaydi, kokenini ya da temsil ettigi degerleri irdelemek, herhangi bir markayi irdelemekten farksiz olurdu.

bu markanin "yasam tarzi" konseptini daha iyi anlayabilmek icin, gelin ilgili sembollere, mottolara bir goz atalim;

(bkz: konfederasyon bayragi)
(bkz: wasp)
(bkz: guneyli)

(zeenogr delorange - 5 Şubat 2002 14:06)