• "almamam gereken oyun.almamam gereken oyun.almamam gereken oyun.almamam gereken oyun.almamam gereken oyun.almamam gereken oyun....."
  • "dişi kişi - yarın buluşalım mı aşkım??erkek kişi - siktir et ya kaç aydır her hafta sonu buluşuyoruz zaten.dişi kişi - ??diyaloğunun gizli öznesidir.korkuyorum evet.(bkz: civilization 3/@molosztash)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    tarihi daha kolay anlamamıza yardımcı olan bir fenomen.

    şimdi azteklere, inkalara civilization iv penceresinden bir bakalım. adamlar bir kere kafadan kötü yerde çıkmış. her taraf silme lanet jungle. bir grassland bile yok. çok büyük, devasa nehir var ama; bırakın flood plains'i, cangılsız grassland bile yok. dolayısıyla nehirler para getirmiyor, adamlar teknoloji araştıramıyor. iron working arasalar cangıl kesmek için, kafadan avrupa'daki denklerinden 2 kat daha uzun sürüyor. ayrıca güç bela bulmuşlar iron working'i, animal husbandry'yi de ne demir var ne at ne inek anacım. tamam resource var ama altınla, mısırla, muzla nereye kadar ? teknoloji değişsinler desen, bir tane sitting bull var yukarda ki o da geri kalmış, al birini vur ötekine.. ha ayrıca adama ulaşmak bile mesele, arada koca koca dağlar "impassable" diye.. işte bu kadersiz uygarlıklarımız daha monarchy'yi filan yeni ararken tee avrupa'da işler çoktan değişmiş. "a distant civilization is first to discover liberalism!" mesajını hissetmişler, ingiltere çağ atlamış... benim montezumam, pacalım ne yapsın ?..

    hal böyle iken, ispanyol portekiz kalyonları gelip bulmuşlar bu kıtayı. bulur bulmaz savaş ilan etmişler. hem de o günden sonra avrupa liderleri "refuses to talk!!!" olmuş, aldıkları şehirlere vali yerleştirmeden "raze" etmişlerdir... bunlar hala warrior'la, archer'la oyalanadursun, conquistador'lar, maceman'ler inmiş gemilerden. ee adamlar da at da var, demir de, teknoloji de... birinde yoksa öbüründe var. "convert to christianity immediatly!" tehditlerini de görmezden gelmişler ve adamları avrupalı liderleri iyice "furious" yapmışlar. e tabi o kadar teknoloji farkı olunca da "destroyed" olmaları kaçınılmaz olmuş... yazık..


    (rwn - 24 Şubat 2008 19:25)

  • comment image

    her şeyiyle tastamam, her şeyiyle mü-kem-mel oyun. ah ne yiğitler harcandı yolunda, ne acayip oyunlar gördük, ne zaferler, ne hezimetler; yine de bıkılacak gibi bir oyun değil. bundandır ki "bi civ atalım mı?" cümlesinin verdiği heyecanı hiçbir oyun yaşatamaz bana. çünkü oyunun algoritması öyle sağlam oluşturulmuş ki ihtimaller denizinde yüzmek işten bile değil. sırf bu ihtimal zenginliği için bile sid abi'nin elini öpesim geliyor her oynadığımda. belki o da "berhudar ol evladım" der bana, nubar terziyan oluverir birden, sırtımı okşar. neyse, konuyu değiştirmeyelim. o kadar sevdim ki iv'ü, v çıktı ama hala yüzüne bile bakmadım. sırf leonard nimoy abimizin yeni bir şeyler keşfettikçe arkadan gelen "seninle gurur duyuyorum evlat" tarzında gaz verici konuşmaları için bile daha çok daha çok oynamalı, kazanmak için daha çok hırslanmalıyız.

    şimdi bazı püf noktalar vermek isterim hiç başlamamış insanlara, umarım faydalı olur:

    - oyunun içinde kendi ansiklopedisi var. başlamadan açın okuyun, yoksa sürünürsünüz. her yeni government civic açıldığında gidip ona geçmeye, kimseye saldırmaya niyetiniz yokken "aa ne güzel uzun saçlı, kaslı çocuk" diyerek habire swordsman falan basmaya, sağdaki soldaki lidere çapınıza bakmadan laf sokmaya kalkarsınız, üzerler sonra.

    - seçtiğiniz lidere göre size ya bi scout ya da bi warrior verecek oyun en başta, o çocuğa iyi bakın. tepe, orman neyim bulun saklayın, defense bonus alsın çocuk. çölün ortasında 3'lük ayı gelirse eğer, çocuğu tek strike'la alıyor, haberiniz olsun.

    - liderinizi seçerken nasıl bir lider oynamak istediğinize iyice karar verin, ondan sonra seçin. kimisi barışçıl olur, barış çubuğu tüttürmekten başka bi şey yapmaz, kimisi agresif olur en sağlam orduyu yapar, haritayı değiştirir. siz hangisi olmak istiyorsunuz, ilk evvela onu düşünün. çünkü mükemmel lider diye bi şey yok oyunda, hepsi senin benim gibi insan, artıları eksileri var.

    - yavaş yavaş komşularınızla tanışacaksınız; başta hepsini sevin, sayın, iyi geçinin. külüne muhtaç olabilirsiniz çünkü.

    - ilk şehri kuracağınız yer çok önemli. bugüne kadar çölde ya da antartika'da başarıya ulaşmış, boy boylamış, soy soylamış bi uygarlık gördünüz mü hiç? tabii ki suyun yanına kuracaksınız şehrinizi ki buğday, mısır neyim olsun aç kalmayın. ve tabii ki dağı taşı olacak ki işleyebileceksiniz, maden bulacaksınız da para gelecek.

    - scientific development'larınızı çok iyi planlayın. hepsini birden almaya çalışmayın, yapamazsınız. akıl ve ihtiyaç sırasına dizin, fırtınada savrulan yaprak gibi "az mysticism alayım, dur azıcık da horse riding" falan diye takılmayın.

    - halkınız illa ki nanemolla olacak. yok "jungle var güneş gelmedi", yok "dağ var kasvet geldi", "ay çok kalabalık oldu burası" bilmem ne diye isyan edecekler, hoş tutmaya çalışın. çünkü mazallah kafaları atarsa "bize ne, biz gidip komşunun devletine katılacağız" diyebiliyor adiler.

    - büyüdünüz, geliştiniz. ikinci, üçüncü şehirleri kuracaksınız. mutlaka her şehrinizin bi teması olsun. mesela başkentiniz illa ki kültür şehri olsun, production'ı en sağlam şehriniz habire asker bassın barracks'tan. böylece herkes bildiği işi yapsın, kimse stres olmasın.

    - e vakit gelince komşular kapıyı çalacak, sıkıştırmaya başlayacak. hemen hepsinden korkmayın, daşşaklı olanlarla çapsızları birbirinden ayırmayı bilin. hammurabi mesela, ikide bir gelip "iron ver, spice vereyim" ya da "muz ver, koyun vereyim" muhabbetlerine girecek. "tamam bebeğim, tamam şekerim" deyin hayır'ı basın yollayın geri. "sorry, this is no rose garden over here" sevdiğimiz bi laftır, kullanmaktan çekinmeyin. survayaman ii dangozu ona keza, mal gibi gelir, kasıntı kasıntı durur gider, hiç korkmayın. isabelle kesin gelir, tam bi yellozdur kendisi, çapına hiç bakmadan artizlik yapar, ama çok sıkıştırmadığınız sürece dalmaz. amma velakin eğer genghis khan ya da saladdin abimiz çaldıysa kapınızı ceketinizi alıp çıkmasını bilin. ucuz kahramanlıklara kalkışmayın. rezil olup sürünmektense "büyüksün abi" deyin, elini eteğini öpün, usulca çekilin. zira sizde en iyi ihtimalle axeman (ki 4'lük adamdır) olduğu bi dönemde cengiz abimizde keshik (8'lik yağız delikanlılar) var. "sonra cengiz abi şişe taktı beni, beyle beyle etti" diye gelip kapımda ağlamayın.

    - oyunun en ölümcül hatasını yapmaktan her daim imtina edin. kendinizi tek bi şeye kaptırıp geliştirilecek diğer şeyleri unutmayın. misal adamlara open borders verdiniz diyelim. alexander abimiz phalanx'ları dizmiş sınırınıza, alan tespiti yapıyor. siz içeride yok "en kültürlü ben olacağım", yok hanging gardens, yok pyramids diye kasmayın. içeride büyüttüğünüz o hippiler silah kullanamazlar, söylemedi demeyin.

    - milli hafızanızdaki yaralardan sıyrılıp gelin. illa ingiltere ve fransa birleşip size saldırmaya çalışmıyor ve almanlar yenilince siz de yenilmiş sayılmıyorsunuz. bu paranoyaları bi kenara bırakın, kendinize güvenin.

    - gandhi'ye sakın elleşmeyin. evde beslenesi sevimli bi yaratık o, beyaz atletini yediğim. çok isterseniz vassal'ınız yapabilirsiniz.

    - kadın lider oynayacaksanız catherine'den (bizim topraklarda katarina olarak bilinir) iyisini bulamazsınız. taş gibi bi ablamızdır kendisi; hem sıcak denizlere inmeye hırslıdır, hem de filozofik yanı sayesinde kültürünüz yorulmadan tavan yapar.

    - oyunda hatırı sayılır bi süre geçirince fark edeceksiniz ki ai* ağır cheat yapıyor. ama bunun sizi yıldırmasına izin vermeyin, bırakın daha çok kamçılasın.

    - son olarak, "seni yenicem istanbul, bakalım sen mi büyüksün ben mi" kafasından uzak durun. sizin işçiler madende hıtıtı hıtıtı demir döverken tepenizde airstrike oluyorsa çok büyük bi yanlış içindesiniz demektir, boşuna debelenmeyin, koşarak uzaklaşın.


    (violet wine - 2 Mayıs 2013 16:43)

  • comment image

    sanıyorum bir yılı aşkın süredir oynadığım oyun. oyunun başında barbara bağlayıp 3 4 devleti warrior ordusuyla dağıtarak prince seviyesinde kazanabiliyorum. medeni bir insan evladı gibi oynayınca da noble seviyesinde kazanabiliyorum. hatta son 10 oyunumun hepsini kazandım. gerçi bana kalırsa iyi oyuncu dediğin en azından monarch seviyesinde kazanabiliyor olmalı. çünkü prince ve altındaki seviyeler standart stratejilerle kazanılabiliyor, hatta çoğu zaman işi fanteziye bağlayabiliyorsunuz. oyunun tadı marathon hızında oynarken çıkıyor. diğer hızları hiç beğenmiyorum.

    farkettiğim kadarıyla, oyunda en kritik şeyler şunlar:
    -------------------
    şehir seçimi:
    en iyi şehir nehir kenarında olan şehirdir. hele bir de bu şehrin fat crossunda 3'ten fazla stratejik kaynak varsa dayayın settlerı. fakat çoğu zaman durum böyle olmadığından, diğer senaryolardan bahsedeceğim:
    erken dönemde şehir kuracağınız yerler mutlaka nehir kenarında olmalı. diğer türlü çoğu zaman masraflarını bile amorti edemiyorlar. nehire ek olarak, şehrin fat crossu içinde muhakkak et veren bir stratejik kaynak olmalı. inek, koyun, domuz, midye veya balık varsa tadından yenmez. yengeç, pirinç veya buğday hatta oasis(vaha) varsa nispeten idare eder. bunlar yoksa şehrin adam olması çok vakit alıyor. bir diğer önemli konu ise tepeler. şehrinizin fat crossunda en az 4 tepe olmalı. 4 tepe yoksa da tokmak verecek bir stratejik kaynak olmalı. yoksa granary bile 30 turn alıyor. şehirlerin fat crossları birbirleriyle çakışmasa iyi olur. ama katiyen bu konuda obsesiflik yapmayın. bırakın, 20 tile olacağına 12 tile olsun. şehrin nüfusu tile sayısından fazla olursa dayarsınız specialisti. tasvip etmesem de, sürekli saldırı altında kalma ihtimaliniz varsa şehirleri tepelere yapmayı tercih edebilirsiniz. gerçekten çok iyi bir sebebiniz olmadıkça, şehri stratejik bir kaynağın üstüne kurmayın. deniz kenarındaki şehirler çabuk büyürler. fakat arkalarında muhakkak tepe olmalı. eğer deniz kenarındaki şehriniz kritik bir konumdaysa ve tepesi yoksa, moai statues wonderını bu şehir için kullanın. kuracağınız şehirlerin fat crosslarında katiyen dağ olmasın. hem bir tile boşa gidiyor, hem de sürekli volkanıydı depremiydi diye ortalığı karıştırıyor. tundra ve çöllerden kaçının.
    ---------------------------
    savaşlar - genel yorum:
    ordunuzda medic olsun. atlı askerler için withdrawal chance yerine strength seçin. axeman swordsman ve maceman için city raid'i tercih edin. pikeman için strength daha iyi. crossbowman için ben genelde drill seçiyorum.

    savaşlar - antik çağ:
    bu çağ barbarlık çağı, barbarlığın hakkını verin. oyuna 5 6 warrior basarak başlayın. settler ve işçi hem çok vakit alıyor hem de şehrin büyümesini durduruyor. işçiyi kendiniz basacağınıza sağdan soldan çalın. oyunun başında etrafınızdaki medeniyetleri tespit edin. başta bastığınız 2-3 warrioru ve ilk gelen üniteyi bu amaç için kullanın. eğer çok yakınınızda bir medeniyet varsa oyunun başlarında onu yıkın. oyunun başında 4 warrior ile tek şehire sahip herkesi yıkarsınız. ama hemen saldırmayın, worker basmasını bekleyin. workerı gördüğünüz anda binin tepesine. hem 30 turn worker beklemekten kurtulmuş olacaksınız, hem bedavadan etrafında bir sürü stratejik kaynak olan bir şehir elde edeceksiniz. bu sırada başkentten warrior basmaya devam ediyor olmalısınız. yakınlarınızda bulunan başka bir adamı da yıkmanız faydanıza olur. oyun başında 2'den fazla şehir ele geçirmeyin. hatta 1 şehri ele geçirip diğerini yok etmek daha da iyi. çünkü başkentinize uzak olan bu şehirler ekonominizin belini bükecek. ama 2 şehir de çok güzel kaynaklara sahipse(taş, mermer, bakır vb) ikisini de elinizde tutun. eğer bu işlerden sonra elinizde 5'ten fazla warrior varsa barbarlığa devam edin. 3 warrior her bir şehri korusun, diğer warriorları başka bir adamı dürtmek için kullanın. yıkamasanız bile sakatlarsınız.

    savaşlar - klasik çağ:
    ne yapın edin axeman ve archer basın. eğer çin seddini yapmayı başardıysanız bu çağı savaşsız geçirip wonderlara ayırmanız daha faydalı. fakat çin seddiniz yoksa barbarlar belanızı sikmeye geliyor, haberiniz olsun. her şehirde en az 2 archer ve 1 axeman olmalı. tek derdiniz şehri savunmak değil. barbar şehirdeki stratejik kaynakları da bozuyor, bunları da korumalısınız. en basitinden bir pasture bir quarry kaybetmek erken dönemde belinizi çok büker. işçiyi getir, işçinin başında asker beklet işçi 15 turnde anca bitirsin vs. eğer centilmen bir oyun oynuyorsanız ordunuzu bu noktada oluşturmaya başlamak mühim. çünkü tam bu aralarda agresif liderler başlıyor saçma sapan isteklere. eğer bir lider sizden tribute istiyorsa çok yanlış işler yapıyorsunuz demektir. o an neye odaklandıysanız hemen bırakın ve asker basmaya başlayın. bu dönemde şehir sayınızı artıracağınız için ekonominiz çuvallamaya başlayacak. barbar şehirlerini sikerterek bu etkiyi azaltabilirsiniz. 4 veya 5 nüfuslu barbar şehrini yıkmak sağlam para getirir. bu dönem diğer medeniyetlere saldırmak için berbat bir seçim. çünkü promotion verilmiş 2 archer en az 4 axemanı dövebiliyor. elinizde catapult olana kadar kimseye saldırmayın. yok yere ekonominizi piç edersiniz.

    savaşlar - orta çağ:
    bu dönemdeki savaşlar için ciddi taktik bilgisi gerekiyor. ben de henüz tam oturtabilmiş değilim. ama malı vuracağınız çağ bu olmalı. hele hele vassalage teknolojisini biliyorsanız acımayın ibnelere. en kolay strateji şudur: saldıracağınız adamın size sınırı olmamalı. amerika usülü savaşın. gidin kel alaka bir yerdeki adama dadanın. en az 10 catapult götürmediyseniz longbowmanlar ebenizi atlar haberiniz olsun. bu uzaktaki adamın 3 4 şehrini yıkın. becerebiliyorsanız başkentini de yıkın. kapitülasyon almaya zorlayın. şehirleri elinizde tutmaya çalışmayın, uzak olduklarından çok maliyet getirecekler. zaten kültür meselesinden dolayı da sürekli isyan çıkacak. kapitülasyonu kopartabilirseniz oyunun geri kalanında kolay kolay kimse size bulaşmayacaktır. bu çağda knight ordusu basabildiyseniz oyunu kaybetmeniz çok zor.

    savaşlar - aydınlanma çağı: longbowman, "first strike" hadisesinden ötürü bildiğiniz gibi ölümsüz bir asker. ama knight, bu dönemde longbowmana karşı koyabilen tek asker. çünkü kendisi "immune to first strikes". ordunuzda knightları koruyabilecek bir yancı asker olmalı. teknolojik durumunuza göre maceman veya crossbowman olabilir. saldıracağınız adamda fildişi varsa 3-4 pikeman da götürmek zorundasınız maalesef. elbette trebuchet de gidecek. bu dönemde ele geçireceğiniz şehirler gerçekten önemli şehirler olmalı. örneğin dünyada %20'den fazla yaygınlığı olan bir dinin kutsal şehri, 2'den fazla kritik wonder içeren bir şehir, savunmanızı kolaylaştırabilecek bir şehir, stratejik kaynağı bol bir şehir vb. gunpowderman basmaya kasmayın, boşa masraf. longbowman daha iyi. ama rifleman çok iyi. onu kesin basın. curassier de iyi asker ama knight ile arasında uçurum yok. bu çağın kralı hala knight.

    savaşlar - industrial age:
    napolyon usülü savaşlar bu çağda çok faydalı. dayayın cavalry'leri. zaten hızları da 2. yanlarına hiçbir şey vermeden önünüze gelen şehri yağmalayın. feleği şaşırsın ibnelerin. yolda geçerken denk geldiğiniz town ve villageleri de yıkın, cebiniz 3 kuruş para görsün. pikeman pek bir şey yapamıyor zaten cavalry karşısında. tek çekinecek asker rifleman. saldıracağınız adamda rifleman yoksa siege unit bile basmadan cavalry ordusuyla dalın. önünüzde durmaları çok zor. bu çağda en az 2 vassal elde edebilirsiniz.

    savaşlar - modern age:
    çoğu zaman oyun bu noktaya gelmeden bitirmiş oluyorum. o yüzden pek bilgim yok. dayayın gitsin tankı işte.
    -------------------
    city specialists & great people:
    oyuna yeni başladıysanız baya karışık bir hadise. bu konuda öncelikle şunu bilin, city specialistler sayesinde wonder basmadan da great people elde edebilirsiniz. her specialist kendi türünde great people gelmesini sağlar. şehrin içinde ne kadar çok specialistiniz varsa great people o kadar hızlı gelir. sağ üstteki ev tuşuna basın ve great people simgesinin altına bakın. ilk sayı o şehrin kaç birim great people puanı ürettiği. 2. sayı da great people gelmesine kaç turn kaldığı. örneğin great merchant gelmesini istiyorsanız, çalıştığınız 2 adet tile'ı feda edin. şehir ekranında sağdaki menüden 2 tane merchant specialist ekleyin. şehir ekranının sağ altındaki barın üstüne geldiğinizde hangi türde great people'ın yüzde kaç ihtimalle geleceğini görürsünüz. eğer o kadar uyarmama rağmen şehrinizi gidip de yobaz gibi çölün veya tundra'nın ortasına kurduysanız city specialistler çok işinizi görür. örneğin merchant altın getirir, scientist bilim getirir, engineer 2 tane tokmak getirir, priest hem para hem tokmak getirir, artist kültür getirir. artisti siktir edin bence, bi boka yaramıyor. en iyi specialist engineer bence. zaten taa endüstri çağına kadar şehre sadece 1 engineer koyabilirsiniz. şehrin ve ülkenin durumuna göre merchant veya scientist de eklenebilir. ama bana kalırsa scientist specialist ekleyin, çünkü buradan gelecek bir great scientist endüstri çağına kadar çok daha faydalı olabiliyor. ampulleri dayayıp dayayıp geçiyorsunuz 20 25 turnluk teknolojileri. great engineer meselesi şu şekilde oluyor, eğer erken dönemde machinery araştırmadığınız halde elinizde bir great engineer varsa hemen machinery araştırın. bu sayede milattan önce crossbowman basıp düşmanlarınızın allahını şaşırtacaksınız. ayrıca erkenden değirmen yapabileceksiniz. tabii great engineerın en güzel yanı wonder bitirtme özelliği. kullanın kullandırtın. neyse, özetleyeyim. great prophet çıktıysa dininizin binasını yaptırın. eğer keşfedilmemiş bir din varsa ve sizin dininiz yoksa(veya başka birinin dinine inaıyorsanız), keşfedilmemiş dini great prophetin ampulunu yakarak bulun. great merchant çıktıysa direk yollayın yabancı memlekete, parayı vurun. great scientist erken dönemde teknoloji keşfetmek için iyidir. ileri dönemde akademi yaptırabilirsiniz. great artist kültür patlatmak dışında bir sike derman olmaz. great spy en gereksiz adamdır. başkente join edin. great generali sakın ha sakın askere bağlayıp piç etmeyin. gidin en çok ordu basacağınız şehre join edin. üniteleriniz 2 yerine 3 promotionla çıksın. ileri dönemde ise akademi yaptırın.
    ----------
    civics:
    eğer piramidi tamamladıysanız direkman dayayın representationu. mutluluk sorununu yüzlerce turn boyunca yaşamazsınız. yapamadıysanız, feudalism, theocracy, code of laws ve monarchy gelene kadar civic değiştirmeyin. bunların hepsini keşfettiğinizde, herediarity rule, vassalage, caste system, theocracy civiclerini uygulayın. 2. ve 4. civic bastığınız her askere fazladan 5 xp verecek. 1. si mutluluk sorununa geçici bir çözüm üretecek. 3. sü de city specialistler konusunda size esneklik getirecek. ayrıca workshoplarınız fazladan 1 tokmak getirecek. demokrasiyi bulana kadar bunlara ellemeyin. komünizmi de bulduğunuzda civicleri tekrar revize edin.
    -----------------
    wonders:
    oyundaki lüzumlu wonderları sayıyorum, diğerleri tamamen israf:
    great wall: ilk önceliğiniz olsun. barbardan yana kafanız rahat olur.
    stonehenge: her şehre monument verdiği için yeni şehirlerinizin borderları kısa sürede genişler.
    pyramids: engineer puanı verir ve tüm government civiclerini açar, represantationa geçiverirsiniz.
    oracle: bence piramitten sonra en kritik wonder. bronze working'den sonra yapın bunu. vereceği bedava teknoloji de metal casting olmalı. sizi en az 400 sene öne geçirir.
    parthenon: great people olaylarını hızlandırıyor ama yapamazsanız çok üzülmeyin.
    great library: kesin yapın. 2 tane bedava scientist veriyor. üstüne scientist puanı veriyor. bunu yaptığınız şehirden en az 3 great scientist çıkar.
    notre dame: mutluluk veriyor ama bitmesi çok uzun sürüyor. great engineer varsa elinizde bunu yapmak için kullanabilirsiniz.
    spiral minaret: çok uzun sürse de değiyor. tüm dini binalardan para kazanıyorsunuz. eğer resmi dininizin sahibiyseniz, kutsal şehrinize yapın bunu. paranın gözüne vuracaksınız.
    statue of liberty: yaparsanız iyi olur. her şehre bedavadan 1 specialist.
    pentagon: yaparsanız baya iyi olur. her şehirden çıkan asker fazladan 2 xp alır.
    -----------------
    din:
    çok önemli bir konsept. başta nasıl gittiğiniz baya önemli. lideriniz size mysticism veriyorsa hemen budizmi bulmaya çalışın. bu durumdaysanız şöyle bir ipucu vereyim ki 1-2 turn kala budizmi kaçırmayın: ilk seçtiğinz tile altın içersin. teknoloji daha hızlı ilerleyecek. eğer mysticism yoksa din bulacam diye kasmayın. etrafınızdaki adamlara bakın. budizm veya hinduizm bulan varsa şehrini ele geçirin. bu da yoksa, muhtemelen yahudiliği de kaçıracaksınız. hristiyanlık veya konfüçyüsçülüğü ele geçirmeye çalışın. oyunun başlarında dininizi manyaklar gibi yayın. misyonerlerinizi üçer üçer ve yanlarında da en az 5 chariot ile yollayın. barbarlar yemesin imamlarınızı. eğer dininizin binasını yapabildiyseniz, sizin dininizdeki her şehir için ekstra altın kazanacaksınız. yendiğiniz devletleri sizin dininize geçmeye zorlayın. komşularınızın her bir şehrine kendi elinizle misyoner gönderin. ileride çok faydasını göreceksiniz. ekonomik faydaya ek olarak, sizin dininizden olan medeniyetler çoğu zaman size karşı iyi davranırlar.
    ----------------------
    uluslararası ilişkiler:
    eğer elinizdeki herhangi bir stratejik kaynak 1'den fazla ise, diğerini sizde olmayan bir kaynakla takas edin. sağlık veya mutluluk, hangisi o an işinize geliyorsa. bakır, demir, taş, mermer, at gibi kaynakların karşılığında 3 4 tane goygoy kaynak alabilirsiniz. maalesef bunlara ihtiyacınız varsa da aynını yapmalısınız. diğer devletler sizden bir şey istediğinde reddedin. çoğu zaman çok büyük önemi olan bir teknoloji isterler. ama hemen ardından gidin bir boka derman olmayacak teknolojileri onlara hediye edin. sık sık teknoloji brokerlığı yapın. ondan al öbürüne ver taktiğiyle ekonominizin belini doğrultabilirsiniz. haritanız iyi durumdaysa aynı turn içinde herkese satın. sağlam para gelir. eğer kuvvetli ordunuz varsa, abi biz dalıyoruz sen de gel tekliflerine evet demeniz faydanıza. fakat bu durumlarda müttefikinizin düşmanı vassalı haline getirmesine engel olun. savaşta çok üstünseniz gidin müttefikinizle düşmanınızı barıştırın. bu uğurda kritik bir teknoloji bile feda edebilirsiniz. 3 4 turn sonra zaten düşmanın pestili çıkacağından rahatlıkla vassal yapabilirsiniz.
    -------------
    teknoloji:
    mining masonry bronze working zincirini tamamlayın. ardından sırayla road animal husbandry agriculture pottery dörtlüsünü alın. bunlardan sonra da priesthood'a yürüyün. eğer oracle'ı tamamlayabildiyseniz dayayın metal castingi. bu aşamadan sonra alfabeyi bulan zinciri tamamlayın. durumunuza göre alfabeden önce sailing&fishing ikilisini bulabilirsiniz. alfabe çok kritik teknoloji. bütün binaları tamamlanmış bir şehir erken dönemde mal gibi kalıyor. durmadan settler veya asker basmanız gerekiyor. ikisi de ekonomiye zararlı. fakat alfabeden sonra şehirler bilim üretebiliyor. teknoloji hızınız ciddi oranda artabiliyor bu sayede. alfabeyi bulduktan sonra, bahsettiğim civicleri veren teknolojilere uğraşmak faydanıza. araya aesthetics ile başlayan zincirden birşeyler kitleyebilirseniz hoş olur. bunun da ardından engineering zincirini tamamlayın. buradan sonrası yaratıcılığınıza ve oyunun durumuna bağlı.
    -------------
    ve zurnanın zırt dediği yer, corporation:
    oyunun en fantastik yanı bu bence. bu olayı çözene kadar hep komünizm takılıyordum. fakat corporation işini çözünce korkunç derecede faydalı olduğunu anladım. kesinlikle kullanılması gerekli. bana kalırsa, corporation para kazanmak için kurulmamalı. corporation kullanmanın asıl amacı, şirketin getirdiği hizmetlerden faydalanmak olmalı. kuracağınız şirketin genel merkezi, wall street kurduğunuz şehirde olmalı. yoksa şirket kullanma işi çok pahalıya mal oluyor. şirketin şubesini bir şehre açtığınızda, şubenin açıldığı şehir para götürür(bir seferlik açılış maliyeti ve turn başına maintanence). şirketin genel merkezi ise turn başına para kazanır. bu yüzden, kazandığınız para kaybettiğiniz paradan yüksek olmalı. bunun yolu da bahsettiğim gibi şirketin genel merkezini wall street'i olan şehre kurmaktan geçiyor.

    genel mantık şu şekilde işliyor: her şirketin kullandığı bir kaynak çeşidi var. oyunun genel dinamiklerinde, herhangi bir kaynaktan birden fazla elde etmeniz trade dışında bir işe yaramıyordu. örneğin iki tane demire sahip olmanızla bir tane demire sahip olmanız arasında hiçbir fark yoktu. fakat corporation kullandığınızda, şirketin tükettiği kaynak ne kadar çok olursa yan kaynaklardan o kadar yüksek verim alıyorsunuz. şirketin tükettiği kaynak sayısı arttıkça maalesef maliyet de artıyor.
    şirketler şunlar:

    mining inc. : en muhteşem 2. şirket. sırf bu şirket için doğrudan railroad teknolojisine yürüyorum. bu şirketimiz, kullandığı kaynak başına 1 tokmak verir. mesela elinizde 3 bakır 5 demir 2 kömür varsa, bu şirketin her şubesi 3+5+2 = 10 tokmak alacak. kullandığı kaynaklar: kömür, demir, bakır, altın gümüş. kesinlikle yapın bu şirketi.

    cereal mills: en iyi şirket bu bence. bu şirket sayesinde şehirlerin nüfusunu en az 4 - 5 puan artırmak mümkün. kullandığı kaynak başına 0.75 et veriyor. yani az önceki hesapla, örneğin 3 mısır 2 buğday 3 pirinciniz varsa, şirketin her şubesi (3 + 3 + 2)*0.75 = 6 et kazanacak. kullandığı kaynaklar: mısır, buğday, pirinç. refrigeration bulmaya kasma sebebidir bu şirket. her ne pahasına olursa olsun yapın!

    creative constructions : mining inc. yapmayı başaramadıysanız el mahkum yapacağınız şirket. bu şirket kaynak başına 0.5 tokmak veriyor. ama bir miktar kültür puanı da veriyor. mining inc. yaptıysanız katiyen pas geçin. mining co ile rekabet ediyor. kullandığı kaynaklar: demir, bakır, taş, mermer, alüminyum.

    civilized jewelry : corporation işinden ciddi miktarda para kaldırabilecek tek şirket. yan faydası sadece kültür puanı. mining inc. ile rekabet ettiğinden gereksiz buluyor ve genelde pas geçiyorum. kullandığı kaynaklar: mücevherat, altın, gümüş.

    sid's sushi co. : cereal mills'in yandan yemişi. kaynak başına 0.5 et veriyor fakat bir miktar kültür de veriyor. cereal mills yaptıysam yüzüne bile bakmıyorum, malum rekabet halindeler. kullandığı kaynaklar: yengeç, midye, balık, pirinç.

    bir de bu 5 şirketten çok farklı işlevleri olan 2 şirket daha var:

    aluminium co. : kömür karşılığında şehre alüminyum verir. kazandığınız alüminyumu başka şehirlerle veya oyuncularla paylaşamazsınız, sadece o şehirde kullanabilirsiniz. ek olarak bilim puanı verir. ne kadar çok kömürünüz varsa o kadar çok bilim puanı elde edersiniz.

    standard ethanol : topraklarınızda petrol yoksa kurmanız gereken şirket. mantık aynı aluminium co. gibi. bu şirketin kullandığı kaynaklar: mısır, şeker, pirinç. karşılığında sadece o şehrin kullanabileceği petrol kaynağı ve bilim puanı kazanıyorsunuz.

    şirketin rekabeti ne amk diyenler için kısa özet:
    aynı kaynağı kullanan şirketlerin genel merkezini farklı şehirlere açmak zorundasınız. örneğin mining inc. ve creative constructions'un genel merkezi aynı şehirde olamaz. çünkü ikisi de demir ve bakır kullanıyor. şubelerde ise, rekabet eden şirketler kaynakları paylaşarak kullanırlar. bu yüzden en iyi şirket ikilisi cereal mills ve mining inc.'dir.

    iyi de hacı, bu şirketlerden nasıl maksimum fayda sağlarım?

    1. şirkette asıl mesele elinizde fazladan bir sürü kaynak olması. bunu kendi özkaynaklarınızla becermeniz mümkün değil. şirketlerinizin kullanacağı kaynakları diğer medeniyetlerden takas yoluyla alın. örneğin ileri çağlarda bakır ve demiri kimse siklemez. bunları elinizdeki mutluluk ve sağlık veren kaynaklarla bol bol değişebilirsiniz. ek olarak, inek domuz koyun yengeç balık gibi kaynakları da mısır pirinç ve buğday karşılığı rahatlıkla değişirsiniz. kimse heyt höyt etmez.

    2. şirket işlerine giriyorsanız, dediğim gibi bol bol kaynak takası yapmalısınız. topraklarınız ve kaynaklarınız sınırlı olduğu için, bu noktada devreye meşhur 3'lü giriyor: hit musicals, hit singles, hit movies. bu kaynakları veren wonderları yapabilirseniz, elinizde aynı kaynaktan 7 tane olacak. çoğu medeniyet bu kaynaklara balıklama atlar. çünkü broadcast tower yapıldığı zaman bu kaynaklar ekstra mutluluk verirler. yani şirket işine ciddi ciddi giriyorsanız, broadway, hollywood ve rock'n roll wonderlarından en az 2 sini bitirmeyi başarmış olmalısınız. yoksa takaslardan pek bir şey kazanamazsınız. ek olarak, eğer nükleer silahlar yasaklandıysa uranyum muhteşem bir takas aracıdır. çoğu devlet coal plant yerine nuclear plant yapmak ister ve bunun için de uranyum gerekir. uranyum başına 3 4 kaynak almanız işten bile değil.

    3. şirketi yabancı memleketlere açmayın. resmen paranızla milleti kalkındırıyorsunuz. daha kötüsü ise, örneğin rakip medeniyete mining inc. açtınız. o herif o saatten sonra size asla demir bakır kömür vb kaynakları vermez. kendi kendinizi baltalarsınız.


    (fortes fortuna juvat - 23 Aralık 2013 14:07)

  • comment image

    almamam gereken oyun.
    almamam gereken oyun.
    almamam gereken oyun.
    almamam gereken oyun.
    almamam gereken oyun.
    almamam gereken oyun.
    .
    .
    .
    .


    (plainwalker - 25 Eylül 2005 18:58)

  • comment image

    beşiktaştaki oyun satıcılarına düşmüş mü bu akşam araştıracağım oyun, başlığı gördüğüm anda "allah kahretsin, işten atılacağım, tez sarkacak" kelimeri ağzımdan döküldü. ilk civ çıktığında lisede idim sanırım. civ'in her yeni versiyonunda hayatım en azından 1 aylık bir fetret devrine geçtiği için uyuşturucu kadar illegal bir oyun. şu anda çok korkuyorum, iradem kesinlikle oyunu almaya karşı koyacak kadar güçlü değil. aldıktan sonra da yükleyeceğim tabi, sonra da, sonrası malum... kız arkadaş terkedecek, işten ihtar alacağım, tez hocası küfürü basıp kovacak.. anlatamazsın ne topraklar fethettiğini, halkını ne kadar mutlu yaşattığını, bilimde ve teknolojide nasıl ilerlediğini, dünya ticaretine yön verdiğini, hatta 30 turn sonra uzaya çıkacağını.. anlatamazsın..


    (maj - 31 Ekim 2005 15:22)

  • comment image

    arapları almamın verdigi gazla islamı yaymaya çalışıyorum dünyaya.. bi sigara molası icin cama ciktim ve karsıda polis mudurlugunde bir kac adam namaz kıllarken gorunce, onları müridlerim gibi gormeme sebebiyet vermis, hatta islamı yaydım iyice diye sevindim bi an.. bu bir oyun mu?.. sid amcam yapmıs yapacagını yine..

    (bkz: bana neler oluyor)


    (mare crisium - 27 Aralık 2005 01:08)

Yorum Kaynak Link : civilization iv