Çıkış Tarihi     : 23 Şubat 2009 Pazartesi, Yapım Yılı : 2009
Türü                : Drama,Romantik
Ülke                : Türkiye
Yapımcı          :  TIMS Productions
Yönetmen       : Ulas Inan Inaç (IMDB)
Senarist          : Meral Okay (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Aslihan Gürbüz (IMDB), Berfu Öngören (IMDB), Burcu Binici (IMDB), Ahmet Kural (IMDB), Melisa Sözen (IMDB)(ekşi), Engin Altan Düzyatan (IMDB)(ekşi), Engin Akyürek (IMDB)(ekşi), Ünal Silver (IMDB), Meral Okay (IMDB), Sema Kecik (IMDB), Ebru Nil Aydin (IMDB), Haluk Cömert (IMDB), Cahit Gök (IMDB), Hülya Duyar (IMDB), Sinasi Yurtsever (IMDB), Selim Bayraktar (IMDB), Suat Usta (IMDB), Murat Cemcir (IMDB), Ceren Olcayta (IMDB), Lebip Gökhan (IMDB)

Bir bulut olsam ' Dizisinin Konusu :
Güzelyurt adlı bir sınır kasabasında hayat sakin bir şekilde akarken, kasabanın en büyük ve görkemli konağında hastalıklı ve tutku dolu bir aşk yaşanmakta ve bu karşılıksız aşk, tanık olanların kanını dondurmaktadır. Belediye Başkanı Aslan Bulut (Ünal Silver) ve ailesi, kendi kurdukları bu düzende yaşarken bir gün kasabaya gelen doktorun olayların içine dahil olmasıyla, taşlar yerinden oynayacak, kurulu düzen değişecektir.On yıldır dünyanın sorunlu bölgelerinde Birleşmiş Milletler’in sağlık programlarında çalışan Dr. Serdar Batur (Engin Altan Düzyatan), son olarak Güzelyurt adlı mayınlı bölgenin kıyısında yer alan bir sınır kasabasına gelir. Uzmanlık alanı cerrahi olan Dr. Serdar, bir taraftan bölgenin sağlık ocağında doktorluk yaparken, diğer taraftan da Birleşmiş Milletler’in bir görevlisi olarak sivillerden oluşan bir grup gönüllü ile mayınlı sahada çalışmalar yapmaktadır. Dr. Serdar’ın İstanbul’da yaşayan annesi İnci Hanım (Meral Okay) ve aile dostları, hem Serdar’ı ziyaret etmek için hem de güvenli bir sahada yeni okul yaptırmak için Güzelyurt’a ziyarete gelirler. Aynı gün bölgenin sevilen, sayılan kişilerinden Belediye Başkanı Aslan Bulut’un büyük oğlunun düğününe davetlidirler. Hep beraber düğüne giderler. İşte asıl olaylar ve akıl almaz bir trajedi, eğlenmek için gittikleri bu düğünde başlayacaktır.


  • "sertab erener'in lal adlı şarkısının giriş cümlesidir...(bkz: lal)"
  • "mustafa piçinin, feodalitenin, zalimin kazandığı dizi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    mekanları ve oyuncuları güzel olan dizi... benim aklıma takılan ise yahu askerde ayağı kopmuş adamın; kardeşinin, anasının, babasının, sevgilisinin nasıl haberi olmaz. adam boka basmamış ki mayına basmış.


    (denemesi bedava - 28 Şubat 2009 16:53)

  • comment image

    esas kızın göğsüne ve başına iki kurşun almasına; doktor denen zırtın arabada giderken sürekli "kan kaybediyor" diyerek yaptığı tek şeyin kızın suratına vurmasına; hastaneye kadar gidemeyeceklerini anlayıp yarı yoldan sağlık ocağına doğru dönmelerine; kızı vuran hırtapozun da sağlık ocağına gelip doktorun işini yapmasını engelleyip beş saat kızın başucunda kıza sevgi dolu bakışlar atmasına ve doktorun da "çekil git lan, kız ölüyor!" demeyip ona izin vermesine ve bu arada zamanın bolca akıp gitmesine rağmen kızın ölmediği fantastik dizidir. buradan senaryoyu yazan ve dizide oynayan tüm ekibe bana " yok daha neler!" dedirttikleri için de teşekkürü borç bilirim. biriniz bile mi "bu çok saçma. biraz daha gerçekçi olalım" demedi mi bea?


    (kaliptra - 2 Mart 2009 23:03)

  • comment image

    sakat kalan yaşar'a protez bacak takılmıştır, ancak yaşar adım atmaya korkmaktadır...

    mustafa: hadi gel bana yaşar
    yaşar: abi korkuyom...dengemi nasıl kuracam?
    mustafa: korkma oğlum denge benim sorunum

    yani hem espiritüel, hem aşkına sadık, hem tarifi imkansız bir aşık...gel de sevme yahu mustafayı!


    (struct - 7 Nisan 2009 01:52)

  • comment image

    şöyle bir diyaloga sahip dizidir:
    öğretmen sorar: türkiye kaç bölgeden oluşmaktadır?
    bir öğrenci: haritada 7, hava durumunda 7 ama haberlerde 2 bölge. doğu bölgesi ve batı bölgesi, kafamız karışıyor...

    güzel bir noktaya temas edilmiş.


    (sifreli hayat - 5 Mayıs 2009 15:12)

  • comment image

    narin'in o duvağı hangi kuaför yaptıysa artık, nikah oldu, istanbul'dan helikopterle mardin'e kaçırıldı, dağ başlarına götürüldü, mustafa ile halvet oldu, ordan sınıra mayınlı bölgeye sürüklendi, namaz kıldı ama o saçlarından bir tutam olsun duvaktan çıkmadı. ben kuaför diye buna derim be.


    (ihlibedi - 26 Mayıs 2009 00:42)

  • comment image

    gecen gun halamin kizi izliyor diye sooooyle bir goz ucuyla denk gelip de bu ne rezil sey dedig....

    saka lan saka. her persembeyi iple cekerek ekran basinda yerimi alip catir catir izledigim dizidir. yalniz soyle bir feryadim var, o da vallahi diziye degil sozluk ahalisine. simdi bu dizimizde de cok tutan bir türk dizisinde olması gereken otantik bir mekan (midyat), kadrodaki erkek karakterlerin en az ucte biri tarafindan kapisilamayan melul bakisli kaderin sillesini yemis kizcagiz (narin), konakta yasayip da binbir entrika ceviren bir abla (asiye), kotu oldugu kadar parali, nufuzlu ve metresli bir adam (aslan), kocasi tarafindan aldatilan yazik bir teyze (ki saclari alev kirmizisi), iki bolumde bir bol sansasyon yaratacak sevis, tecavuz sahneleri gibi ozelliklerin tumune birden sahip olmasina ragmen ne yazik ki ask-i memnu'nun cektigi ilginin onda birini cekememekte bu dizi. her cuma bakiyorum behlul'le bihter'e yirmiser otuzar yapilan yorumlar narin'den ve patates suratli doktordan esirgeniyor. tamam behlul de tas bir adam ama mustafa da dipcik gibi bir erkek allah icin, ustune ustluk de psikopat. hayir insan uzuluyor bu kadar emek verilip cekilen diziyi sunca sozlukcunun sallamamasina... kader de beni bu diziye alistiranlarla ayri dusurmus zaten beni, surda dizi sonrasi takir takir entry de gorememek ustune... bana da yaziktir yav.


    (blacksmoke - 10 Ekim 2009 16:56)

  • comment image

    çok korkarak izliyorum bu son bölümü, ölmesin ya kimse. bu kadar da mutlu olamaz ama. of dizideki mutluluktan gerildim resmen. bir senedir bu kadar mutluluk yaşanmadı toplasan bu dizide. çok kötü şeyler geliyor galiba. meraktayım.

    ani edit: oha felçli anne bile yürüdü. allahım sen bizi koru.

    :( edit: hayırrrrr!!


    (clementine the tangerine - 24 Aralık 2009 23:52)

  • comment image

    engin akyürek ve engin altan düzyatan isimlerini kalbime kazıdığı için, aytekin ataşı keşfetmemi sağladığı için bende yeri apayrı olan dizi. diyalogları, müzikleri, oyuncuları, senaryosu, sonu hariç pek çok şeyi çok özenli, güzel olan diziydi. meral okay var işin içinde, nasıl olmasın ki!

    gelelim sonuna.

    --- spoiler ---
    mutlu son yapsaydınız ölür müydünüz lan! bu kadar güzel kalpli, aşkı bu kadar bekleyen, mutlu olmayı bu kadar hak eden serdar'a nasıl bir yürek kıyar anlayamıyorum. götünden deli mustafa bile mutluydu sonunda nerdeyse. bi serdarıma mı çok gördünüz ulan! o fidan boylum, zırt pırt sümüklü narin yüzünden ağladığında* içi bıçakla deşilen, onunla birlikte ağlayan insanlar vardı ekran başında tamam mı! oy ben öleydim! ya da narin öleydi ne biliim. mustafa da olurdu. o da kendi çapında insan gerçi. ama serdar yaşasaydı işte :(
    (bu arada geç olacak ama harun'u öldürmek süper fikirdi, yeri gelmişken söyleyeyim. hala gıcığım. pislik göt!)

    ---
    spoiler ---


    (n giderken sonsuza - 25 Aralık 2009 01:30)

Yorum Kaynak Link : bir bulut olsam