• "kaan kural'ın son 25 yıldır izlediklerimin en iyisi dediği play-off serisi. tabi kendisi eski play-off'ları bilmeyen bi ergen olduğu için asfjhasfjksa.olum ciddi güzel lan bırakın artisliği."
  • "(bkz: hanım koş birilerinin kuponu yatmış yine)"
  • "az önce spurs'un okc tarafından süpürülmesi ihtimali ile ilgili bir entry okumamı sağlamış playofflardır.*"




Facebook Yorumları
  • comment image

    ayi gibi geciyor.

    miami - bobcats serisi disinda sasirtmayan ve miami - bobcats dahil, keyif vermeyen bir eslesme yok. ozellikle bulls'tan kacmak icin son macinda yapmadigi sebeklik kalmayan brooklyn ve raptors serisi, tam liseler arasi turnuvaya dondu. once raptors'tan "raptors vs. dinosaurs" cikisi gelmisti. sonra brooklyn'den "dont fuck with brooklyn" cevabi geldi. yakin zamanda raptors taraftarinin nets'i, havaalaninda bastonla karsilamasini bekliyorum. cevap olarak brooklyn taraftari da raptors'i kefenle falan karsilar artik. tum bunlarin yaninda, nets'in kactigi bulls da, wizards tarafindan tokat manyagi yapilmakla mesgul. oradan kafami spurs - dallas'a ceviriyorum, nowitzki'nin durgunluguna ragmen dallas spurs'un saha avantajini cekip aliyor. spurs'te parker ve duncan, hadi bi de ginobili disindakiler adeta evde yok. golden state desen, tum tahminler 4-1 ve 4-2 seklindeyken deplasmanda clippers'tan galibiyet kopariyor. genel anlamda playofflarin su gidishat ile, o seri 4-3 hatta 3-4 olsa sasirmayacagim.

    sadece miami tatava yapmadan basip geciyor. bunun disinda tum serilerde yogun tatava hakim. artik bobcats'e bence bi ugur tutuneker kafasi lazim.

    "bu saatten sonra miami'ye taktik islemez. cikip oynayin. ucluk falan atin. "


    (mikua - 24 Nisan 2014 14:54)

  • comment image

    tahminlerin de ötesinde çekişmeli geçmektedir.

    doğudan başlayalım:

    pacers - hawks: şu an seri 2-2. indiana'nın all-star arasından sonra berbat bir basketbol oynadığı, paul george'un bir iki vites geri attığı, roy hibbert odununun ise direkt geri vitese aldığı biliniyordu. bu çöküş bir çok takıma olan all-star sonrası düşüşten mi, takımın bayrak adamı danny "çok pis kokuyosunuz amk" granger'ın evan turner karşılığı paketlenmesinden mi yoksaaa andrew bynum kanserine yakalanmaktan mı kaynaklanıyordu yoksa zaten indiana'nın kapasitesi buydu da bir gazla mı buraya gelmişlerdi? her teorinin aşığı var elbette. ama play-offlar başlarken genel kanı takımın toparlanacağı yönündeydi. indiana defansıyla ayakta kalan bir takım ve ofansları zaten hiç o kadar da etkileyici olmamıştı. sezon başında mvp muhabbetlerinde "corç diye bir adam var lebron'un amına kor" falan bile deniliyordu. george gelişmekte olan bir oyuncu ama o kadar da olmadığı açık henüz. yani aslında sorun belki de beklentinin şişirilmesinden kaynaklanıyordu. takımın şanslı olduğu konu george-hibbert dışında sorumluluk alabilecek lance stephenson, luis scola ve david west gibi oyunculara sahip olması. west de zaten dün en kritik anda kariyerinin 2. play-off üçlüğünü gönderdi. rezil bir seri geçiren hibbert'a dönersek acaba diyorum bu noktada bynum transferi önem kazandı mı? çünkü bynum'un ölüsü bile hibbert'ın şu halinden iyidir.

    atlanta cephesinde tanking yarışı sonrası gelen bir playoff şansı mavzu bahisti. yoksa bu kadronun beko basketbol liginde dahi favori gösterilme durumu fazla değil. bir kere franchise olmaya en yakın adamlarıal horford'dan yoksunlar. paul millsap çok iyi bir sezon geçirdi ve seride de dominant durumda. jeff teague ise beklentileri çok aşmış durumda. indiana savunmasını delik deşik etti ve serinin x faktörü durumunda. yine de bir playoff takımı değiller ve 2 maç kazanmalarının tek sebebi indiana'nın rezil durumda olması.

    bu saatten sonra nolur? indiana turu geçer. 4-2 veya 4-3.

    heat - bobcats: süpürülme ile bitmesi muhtemel tek seri, lebrongil 3-0 önde. serinin zaten miami lehine biteceği biliniyordu, muhabbet daha ziyade big al 1 maç alabilir mi alamaz mı? şeklindeydi. big 3 kurulduğundan bu yana bobcats'e maç vermemişti -hoş bu seneye kadar bobcats basket falan oynamıyordu- bu seride de durum değişmeyecektir. zaten lebron'un mj'e attığı bakış serinin önüne geçti.

    miami tarafında serinin anlamı kötü, formsuz geçirilen normal sezon sonu ardından akıcılığı ve kazanma alışkanlığını tekrar kazanmak ayrıca yine sezon sonunu rölantide geçiren dwade'i sağlıklı ve formda üst turlara taşımaktı. uzun yokluğunda takıma eklenen greg oden ise kullanılmıyor. indiana karşısında match-up sorunu yüzünden yapılan bir hamleydi zaten, indiana'nın durumunu gördükten sonra "koy götüne rahvan gitsin" demiş olmalılar.

    charlotte için ise sezon zaten amacına ulaştı. majestelerine hayatında görmediği rezillikleri yaşattıktan sonra playoff görmeyi başardılar. hoş bu doğuda istem dışı dahi playoff'a kapak atmak olasıydı, kaldı ki isteyen bir takım kalamasın*. 7-8'den kurtulmak içinse epey heveslilerdi ama olmadı, bari 8. olsak demişlerdir eminim. halihazırda ellerinde big al etrafında kemba walker, michael kidd-gilchrist ve gerakd henderson gibi genç parçalar var. benden duymuş gibi olma mj ama bu çekirdekten bir bok olmaz.

    bu saatten sonra nolur? charlotte nba tarihinde bir ilki başarıp 4-3 alır seriyi.*

    raptors - nets: doğunun en güzel serisi bence, henüz maç yakalayamadım gerçi ama. aslında bu seri dinamizm ile tecrübenin karşılaşması gibi geliyor bana. sene başında miami, indiana ve chicago ile birlikte doğunun at başı takımları arasında gösterilen nets malumunuz yarrak gibi başlamıştı sezona**. jason kidd'in koçluk yeteneği tartışılmaya başlanmış, kidd de üstüne kasten içecek falan döktürerek yılların karizmasını piç etmişti. takımda standardında katkı veren bir brook lopez vardı. işin garibi nolduysa o sakatlandıktan sonra oldu. deron williams ve paul pierce toparladı, joe johnson katkı vermeye başladı. ama en önemlisi shaun livingston ilk 5'e yerleşip çok iyi oynadı ve mirza teletovic benchten çok önemli katkı verdi. raptors ise aslında bence tanking modunda girmişti. kanadalı andre wiggins'i takıma alma hayaliyle (o da ben toronto'da oynamak istiyorum demişti) son sıraya göz diktiler. hatta bu yüzden kara delik rudy gay'i greivis vasquez, ruben patterson falan karşılığında sacramento'ya postaladılar. gel gör ki tanking diye yapılan bu hamle işleri düzeltti. wiggins'in toronto gm'ine "lan salak kaybetmek istiyorsan niye rudy'i gönderiyorsun" diye mesaj attığı da söylenmekte, ben ekşi sözlük'ün yalancısıyım*. şaka bir yana gay ibnesi* gittikten sonra hem hücumda denge hem de gelen rol oyuncularıyla bench katkısı sağlandı. demar derozan all-star seçildi belki ama kyle lowry ondan dahi fazla katkı verdi, her iki oyuncu artı yaz ligi mvp'si jonas valinciunas kariyerlerinin en iyi yıllarını geçirdiler. tabii bu noktada seri başlarken çekişme bekleniyordu haliyle istim üstünde iki ekip. öyle de oluyor.

    toronto cephesinde aslında değişen pek bir şey yok, ne oynuyordularsa yine onu oynuyorlar. son maçta patterson faulleri soksa 2-1 önde olabilirlerdi. doğunun en iyi 4 takımından biriler şanssızlıkları netsle eşleşmeleri oldu. yazın lowry'e gereksiz bir kontrat çakmasınlar derim ben.

    nets cephesinde ise moraller iyi. normal sezonda miami'yi süpürdüler ve sanırım buna güvenerek son maç salıp 6.lığa kapak attılar. lakin bence miami yer bunları, ne kadar aksini istesem de. zaten normal sezon serisi sayı farkı 10 dahi etmiyordu. yine de eskilerden tadı ağzımızda kalan bir pierce-lebron kapışması güzel olur.

    bu saatten sonra ne olur? geçenlerde iki takım oyuncularının kariyer playoff dakikalarını gördüm. arada uçurum var ve nets bu kadar tecrübe için fazlasıyla aç. 4-2 nets diyorum, en fazla 4-3. ama hayatta 4-4 olmaz.

    bulls - wizards: deplasman takımlarının kazandığı 1-2 devam eden seri. bulls sene başında süper yıldızı, lebron'dan önceki son mvp derrick rose'una kavuşunca bir de üstelik sezon öncesini 6-0 geçince herkes "geliyolaaarr" demeye başladı. hatta power rankingslerde de ekseriyetle 1 numarada boğa resmi vardı. sonra noldu? önce ilk maçta miami tarafından dümdüz edildiler. ardından rose tekrar sezonu kapadı. durum böyle olunca bulls front office'i madem geleceği düşünelim diyerek luol deng'i playoff isteyen ve o ara bynum'u sallayan cavs'a göndererek havluyu attı. ama beklenmeyen bir şey oldu ve o havluyu parkeye temas etmeden koç tom thibedau ve dpoy joakim noah yakaladı. tibs belki yılın koçu seçilemedi ama başarısı büyüktü. adam dj augustin ile geçen sene nate'ten aldığı ekstra katkıyı aldı. ha bu arada gariptir dertli bulls playoff yaparken siki taşağına deng cavs playoff yapamadı. bu başlığın konusu değil ama mikçe brown koç değil derim. tanking yapasım gelse direkt onla anlaşır rudy gay'i de takasla kadroma alırım. wizards ise arenas sonrası john wall'lu yapılanmasının ilk playoffunda. wall sene başında iddialı açıklamalar yapmıştı, kısmen karşıladı. nene ve trevor ariza katkı verdi. sezon açıldıktan sonra yapılan marcin gortat hamlesi de fena olmadı. bradley beal'in performansı merak konusuydu, sezon ilerledikçe o da iyileşti diyebiliriz. aslında açıkçası çok dikkatli takip etmedim ben bunları ya.

    bulls cephesine bakarsak seri özelinde hücumda işler yolunda gitmiyor. noah'ın all-star arasından sonra her maç çıkardığı triple double ile flört eden istatistikler bu seride gelmiyor. son maçta mike dunleavy'nin çılgın hücum performansı olmasa iş bitmişti. yine de işleri zor.

    wizards ise evine 2-0 ile gelmeyi başardı bu maçı da alabilirlerdi. jimmy butler ile didişen nene maçtan atılmasa alırlardı da.

    bu saatten sonra nolur? şu maçı alan seriyi geçer. aksini iddia eden or... yok bu o başlık değildi.

    spurs - mavericks: serilerin efendisi an itibariyle. bundan 3-5 sene evvel batı birincisiyken don nelson reyisli gsw'ye elenen mavs sıra bende diyor adeta. tabii o kadar kolay değil. spurs duncan-manu-parker üçlüsü ile son şampiyonluk şansında muhtemelen... sktir çektiğinizi duyar gibiyim. 5 sene önce işleri bitmiş olmalıydı. ama mr. fundamental'in yaşlanmaya hiç niyeti yok. zaten hiç spektaküler hareketler üzerinden başarmamıştı hala sakin sakin işleye işleye zirvede. üstüne üstlük 39 yaşında üstüne koyuyor hala. bu adam yıllar önce faul çizgisinden sorunluydu ya, artık değil, inanılmaz bir iş etiği hakikaten. yılın koçu ödülünü belki 10 kez kazanması gereken gregg popovich'i bu kez es geçemediler. nba tarihinin en uzun galibiyet serilerinden birini de yakalayarak nba 1. oldular. gary neal'in yerine marco belinelli hamlesi yapıldı ve sonuç müspetti. takımda 30 dakikadan fazla oynayan oyuncu olmadı. yine mills falan gibi adamlardan katkı alındı. inanılmaz. dallas ise sezona monta ellis kumarı ile başladı. ellis dirk'ün ekürisi olarak çok iyi bir sezon geçirdi, adamımın yükünü azalttı. guard olarak benim underrated gördüğüm jose calderon kadroda amaaa uzun rotasyonu sıkıntıda kaldı. sezon sonu grizzlies ve suns ile amansız bir yarışa girildi, playofflardaki çekişmenin de bir habercisi oldu adeta bu çekişme.

    spurs için seri öncesi yapılan 4-0 bilemedin 4-1 yorumları fena patladı. tüm maçlar çekişme içinde geçerken, normal sezonda çalışan dişliler tutukluk yapmaya başladı.

    dallas için yapılan hücum tamam da savunma nolacak, durum ümitsiz yorumları boşa çıktı. ellis sorumluluk aldı ve ana hücum silahı durumuna geçti.

    bu saatten sonra nolur? 3. maç air canada'nın buzzer beater'ı ile dallas'ın oldu. böyle maç sonları genelde serinin kaderini etkiler, skor olarak zaten etkilemiştir ama ivmeyi de etkiler. ne var ki spurs paçalarından tecrübe akan bir takım ve ben seriyi çevirmelerini bekliyorum. 4-3 spurs diyorum.

    thunder - grizzlies: bir dehşet seri daha. thunder için bu sene şampiyonluk gelmemesi, hadi en kötü nba finali görememek muhtemelen scott brooks'a yol verilmesi demek ki bence geç bile kaldılar. kevin durant gibi ligin en iyi 2. oyuncusu ve russell westbrook gibi ligin en iyi 10 oyuncusundan birine** üstüne serge ibaka gibi uçanı kaçanı yakalayan bir uzuna sahipken başarı beklentisi normal. tabii harden'ı yok yere gönderen yönetimi de ayrıca sorgulamak lazım. neyse sezona geçersek, kd35 inanılmaz bir sezon geçirdi. üst üste en çok +25 atan oyuncu oldu. bir ara o kadar çıldırdı ki her attığı giriyordu. hal böyleyken lebron bile onun mvp'liğini kabul etti. diğer süper yıldız russ ise tekrar sakatlandıktan sonra sezon sonunu back to back maçları es geçerek bitirdi. memphis için ise sezon çok kötü başladı. sene başında bir önceki yılın dpoy'ı marc gasol'den yararlanamadılar. onun iyileşmesi ve all-star öncesi yapılan courtney lee hamlesi ile ligin ikinci kısmının en iyi takımlarından biri oldular.

    thunder için seri oldukça sıkıntılı geçmekte. durant ve westbrook'un maç sonlarında gelen mucizevi 4 sayılık oyunları falan da olmasa iyice yanacaklar. bu ikili serinin 4. maçında 11/45 ile oynadı. zaten durant ligin en iyi savunmacılarından tony allen karşısında fena halde sıkıntı yaşamakta. 4. maçı reggie jackson'un 32 sayısı ile kazandılar ki son 1 dakikaya girerken 5 sayı ile gerideydiler. ancak reggie size bu seriyi kazandırmaz burası kesin. inanmayan maçın bitimine 5 saniye varken ve maç eşitken yarısahasından salladığı üçlüğe baksın.

    grizzlies tarafı ise üç şeyin avantajıyla oynuyor: bir favori olmamanın rahatlığı, iki sezon sonuna doğru zirveye çıkan form durumu ve üç son derece dengeli kadroları. ne kadar son maçta sıçsa da zach randolph ve marc gasol gibi birbirlerini de tamamlayan iki kalburüstü uzuna sahip olmaları, mike conley gibi çaktırmadan maçı götürebilecek bir guardları ve tony allen gibi durantula falan görürlerse sarılabilecekleri bir can simitleri var. memphis belki batıda hiçbir playoff takımına karşı favori olmaz ama onları süpürecek bir takım da yok.

    bundan sonra ne olur? bir kere bu seri 7'yi görecek orası net. durant faktörüyle oklahoma diyorum, memphis elerse editlerim amk nolacak.

    clippers - warriors: bu seri de süper ne diyeyim. los angeles şehrinde yıllardır lakers'ın üstünlüğünü izlemek zorunda kalan clippers nihayet başrolü kapmış durumda. üstelik bunu blake griffin'in yanına stern amcanın lakers'a takasını engellediği chris paul ile yapıyorlar. blake bu sene ilk senelerinde üstlendiği uçan-kaçan überatlet rolünden çok yönlü süperstar forvet rolüne dikey geçiş yaptı.* deandre jordan da gelişim göstererek takım savunmasına büyük katkılar yaptı. bu arada blake ve jordan ile tamamlanan alley-ooplar ile lob city unvanı da onlara yapıştı. bu parçaların yanında jj redick ve jamal crawford gibi iki sağlam şutör eklenince ayrıca big baby, hedo, granger, barnes gibi play-off tecrübesi yaşamış oyuncular ile derinlik de sağlanınca clippers doc elinde tehlikeli bir takım haline geldi. golden state ise tarihin en iyi şuta sahip frontcourtuna sahip olabilir. steph curry&klay thompson her maç leblebi gibi şut sokuyor. steph bunun yanında asistleriyle de ön planda. andre igoudala mükemmel bir görev adamı durumunda, onun oynadığı ve oynamadığı dakikaların istatistikleri çıkarıldığında sadece ne kadar önemli bir parça olduğu anlaşılıyor. uzun rotasyonunda andrew bogut ve david lee savunmacı 5-skorer 4 numara ortaklığı içinde. onların arkasında phx rehabilitasyon merkezinden çıkan jermaine o'neal de katkı vermekte. ancak bogut'un sakatlığı birçoklarına göre serinin kaderini çizdi.

    clippers cephesinde ilk maçın hayal kırıklığı arka arkaya gelen 2 galibiyetle silindi. ilk maçta erken faul problemine girip katkı veremeyen blake sonraki maçlarda performansını artırdı. cp3 de gerektiğinde şut sokuyor gerektiğinde şut sokturuyor, iyi durumda.

    warriors'ta ise bogut'un sakatlığına rağmen uzun rotasyonu iyi iş çıkarmakta. o'neal gençliğinden pasajlar sunmakta. ama bu takım bir şey başaracaksa curry&klay şut sokmalı. çok sokmalı.

    bu saatten sonra nolur? ben bunları yazarken 4. maçı farklı şekilde warriors almaktaydı. benim gönlüm curry ve warriors'tan yana olsa da clippers'ın 4-2 veya 4-3 alacağı kanaatindeyim.

    trail blazers - rockets: batının her serisi deli abi, hiç uzatmayalım. bu sene beklentilerin üzerinde, hatta çok üzerinde bir performans veren portland vardı. lamarcus aldridge ve damian lillard ile sezona müthiş başladılar. ardından sakatlıklar vs bocalasalar da aldridge'in dönüşüyle tekrar forma girdiler. nicola batum ve wes mattews gibi iki iyi şutörü çok iyi kullandılar. oyununu olgunlaştıran robin lopez de savunmada önemli katkı verdi. portland ile ilgili bir yazı okumuştum hücumları adeta saat gibi işliyor. doğru hücum ediyorlar ve düzen dışına çıkmıyorlar. houston ise morey'in gm'liğinde piyasada saldırgan bir takım haline geldi. james harden ve dwight howard yanında lin, ömer, parsons gibiiş yapacak adamlara sahipler. howard-aşık twin towers denemesi sonuç vermeyince denenen terrence jones hamlesi beklenenden de iyi katkı verdi. patrick beverley de ligin en iyi guard savunmacılarından biri durumda. inanmayan westbrook'a sorabilir.

    portland cephesinde bu serinin özeti lamarcus aldridge. ilk iki maçta +40 atarak takımı sırtladı. tabii lillard'ın ilk maçta skorer, ikinci maçta all-around oyununun yardımıyla. onların kaderini de bu ikisi belirleyecek zaten.

    houston'da ise ilk 2 maçtan sonra ömer aşık'ın aldridge'i tutma göreviyle ilk 5'e dönmesi sonrası 3. maç kazanıldı. harden pek iyi şut atmıyor ve faul çizgisine sık gelemezse bu problem yaratıyor. howard istatistik yapıyor ancak parsons'tan yeterli verim alınamıyor.

    bu saatten sonra nolur? valla aldridge'in bu seneki performansı bana hep istisnai geldi. bir yerde o orta mesafe şutları girmemeye başlayacak diyorum. 4-3 houston derim.


    (jose ignacio - 28 Nisan 2014 02:04)

  • comment image

    kaan kural'ın son 25 yıldır izlediklerimin en iyisi dediği play-off serisi. tabi kendisi eski play-off'ları bilmeyen bi ergen olduğu için asfjhasfjksa.

    olum ciddi güzel lan bırakın artisliği.


    (kryptonian - 28 Nisan 2014 08:32)

  • comment image

    dogu'da yine bir derece durgunluk goze carpsa da, batida tam bir can pazari yasaniyor. ozellikle portland - rockets seriyi iyiden iyiye italya seria b tadinda gecmeye basladi. adamlar adeta bir lecce, bir bari kafasiyla "deplasmanda berabere kalip 1 puan alsam iyidir" der gibi oynuyorlar. neredeyse her mac uzatmalara gidiyor. daha ilk turun 4 macinda, 2 serilik oynadilar.

    dallas - spurs, gsw - clippers ve 4-0 beklentisi olan thunders - memphis serisinde bile kan govdeyi goturuyor. batidan finale kim cikar bilmiyorum ama, muhtemelen finale cikacak olan miami'nin karsisina tas ve sopalarla cikacak.

    ***
    bir konu daha var. kelam etmeden gecmeyelim.

    "hepsi senaryo bunlarin. nba'i yeni izleyenlere zevkli gelir tabi." diye dolanan armutlar nerdeler diye bakinirken, gun itibari ile piyasaya ciktiklarini gordum. normalde playoff'lar baslamadan cikarlardi piyasaya ama bu sene playoff'larda ortalik yangin yerine donunce onlar da bi sasirmis sanirim. gec kalmalari o sebeptendir. bunlar her sene ayni lakirdilari ederler.

    2008'de lakers - celtics, celtics sampiyon.
    "bunlarin hepsi senaryo. celitcs - lakers hep ilgi ceker."

    2009'da lakers - magic, lakers sampiyon;
    "tabi kobe'ye yuzuk verilecekti gecen seneden sonra. kurgu her sey."

    2010'da yine lakers - celtics, lakers sampiyon;
    "bu sefer de lakers'a kazandirdilar bilerek. artik 3-4 yil bunlari izleriz" (izleyemedi)

    2011'de dallas - miami, dallas sampiyon;
    "kidd ve nowitzki'ye yuzuk taktirmak icin lebron'i yediler."

    2012'de okc - miami, miami sampiyon;
    "tabi artik lebron'a yuzuk vereceklerdi. yoksa lebron'i izlemezdi kimse."

    2013'te spurs - miami, miami sampiyon;
    "lebron'in yuzuk sayisini kobe'ye yaklastiracaklar. bunlar planli seyler"

    kisacasi, her playoff doneminde ortaya cikar bunlar ve her sey senaryo derler. hayata boyle tutunurlar cunku.


    (mikua - 28 Nisan 2014 10:49)

  • comment image

    4 mayıs 2014 sa spurs dallas mavericks maçı sırasında bu play-off'larla ilgili yansıyan birkaç istatistik.

    - 8 eşleşmenin beşi 7. maça uzadı. ilk turda toplam 50 maç oynandı.
    - ilk turda toplam 8 maç uzatmaya kaldı. nba tarihi boyunca bütün bir play-off'ta en fazla uzatmaya kalan maç sayısı 10'muş.
    - ilk turda 13 maç, üç sayı veya daha az farkla bitti.

    bi şey daha vardı da unuttum lan.


    (iflev - 5 Mayıs 2014 01:42)

  • comment image

    bu amk playoff'unun ilk turunda tam 5 maç 7. maça kaldı, 5 maç.

    çoğunluğu öğrenci veya dsmarta domalmak istemeyen herhangi bir türk evladı bu maçlardan kaçını link vs. kasmadan rahat rahat tv'den izledi.

    0 amk 0.

    en merakla beklenen dallas- sas maçı nba'in sitesinden cnnturk'de yayınlanacağı duyurulmasına rağmen.

    her fırsatta haklarında methiyeler düzülen kaan kural ve orkun ço, tek kelime yazdı mı bununla ilgili? zayıf ama daha çirkin olanı yazdı birkaç kelime. neymiş nba.com yanlış yazmış.

    amk millete taş gibi maçlar varken detroit - bobcats maçı izletilirken, neden sorduklarında, lavuk lavuk dalga geçersiniz milletle, bo moçu neden vermiyorsunuz kaan bey, keyfimizden vermiyoruz orkun bey, amk o zaman yayın programını hazırlıyor diye topu attığınız nba, şimdi hata yapıyor öyle mi?

    siktirin gidin.


    (hatcherman - 7 Mayıs 2014 02:19)

Yorum Kaynak Link : nba playoffs 2014