• "william shirer tarafından yazılan türkçe'de nazi imparatorluğu diye bilinen mükemmel eser."
  • "3. ciltlik tuğlalar...ancak nazilerin doğuşunu ve çöküşünü anlatan en önemli eserlerden biri. meraklıları kesinlikle okumalı."
  • "hayatımda beni en yoran kitaptır. o kimdi bu hangi makamdaydı derken 3 cildi 2 ayda bitirmiş bütün alman makamlarını öğrenmiştim."




Facebook Yorumları
  • comment image

    zamanında siyaset okuyup,bitirmeye çalışırken hazırlamam gereken bir araştırma projesi vardı. bu araştırma projesinin konusu 2.dünya savaşı ve de dinamikleri ile ilgiliydi. çok zorlanmıştım, çok kanırmıştım bu araştırma projesinin altından kalkabilmek için. çünkü proje yapımı esnasında değişik kaynaklar mümkünse orjinaline yakın belgeler toplamam gerektiğini farketmiştim. hele bu alman imparatorluğu ne kadar da karışıktı, ne mide bulantısıydı hiç ama hiç unutamam.

    sonra çok değerli bir hocam bana william l. shirer in yazmış olduğu orjinal adı ile the rise and the fall of the third reich - a history of nazi germany adlı kitabı önerdi. uzun bir süre bulamadım bu kitabı, çok araştırdım, çok soruşturdum. o zamanlar türkçe çevirisi yoktu. bende kitabın yabancı baskısını almak zorunda kalmıştım. kapağında kocaman bir siyah beyaz gamalı haç vardı ve de yazarın ve kitabın adının rengi altın harflerle yazılıydı, bembeyaz sayfalardan oluşan tam 1250 sayfalık bir kitaptı ve de çok korkmuştum. fakat anlatımı çok sürükleyiciydi. karanlık bir tarihin bol sayfalı iç karartıcı bir kitabıydı fakat alman imparatorluğunun karışık ve sancılı tarihçesini sürükleyici bir hikaye tadında rahatlıkla okuyabiliyordunuz. ilk zamanlarda yapmak zorunda olduğum ödevin baskısı ile kaç sayfa okuduğuma durmadan bakıyor, kitabı okumaya ara verdiğim zaman arasına birşey koyduktan sonra göz kararı ile kitap ne kadar erimiş, daha okunacak ne kadar sayfa var diye gözlem yapıyordum. fakat sayfalar ilerledikçe yazarın anlatmak istediği şeyleri kafamda daha rahat canlandırabildiğimin farkına varmıştım. hele ki 3. kitap olan the road to war gerçekten bir okunuşta okunabilecek sürükleyici bir tempoya sahipti. efendim bu eser 6 kitaptan oluşmaktadır. 6 kitabı da bir ciltte okumak isteyenler için thirtieth anniversary edition tavsiye edilir.

    1.kitap: the rise of adolf hitler
    2.kitap: triumph and consodilation
    3.kitap: the road to war
    4.kitap: war: early victories and the turning point
    5.kitap: beginning of the end
    6.kitap: the fall of the third reich

    bu kitabın türkçe çevirisini almanızı tavsiye etmem. eğer gerçekten bu nazi almanyası denen olguyu iyice anlayıp ve anladıktan sonra sağlam bir şekilde eleştirmek veya savunmak istiyorsanız hele hele akademik bir ortamda iseniz kitabın yabancı baskısını ve de mümkünse tüm kitapların bir ciltte toplandığı thirtieth anniversary edition olanını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

    william l. shirer çağdaş dünyanın en büyük tarihçilerinden ve de haber yorumcularından biridir. zamanında yıllarca berlin'de universal news service ve de cbs icin muhabirlik yapmıştır. william lawrence shirer 1904 yılında doğup 1993 yılında boston'da hayata veda etmiştir.


    (izmir tulumu - 19 Temmuz 2008 01:49)

  • comment image

    liddell hart'in iki ciltlik ii. dunya savasi tarihi ansiklopedisiyle birlikte, o yillari anlamaya calisan her kisinin kitapliginda bulunmasi gereken önemli bir eserdir. fakat, olaganustu dokuman aktarimiyla, turunun en detayli ornegi sifatini tasisa da, kotu yonleri vardir. bunun en basinda da, yazari william shirer'in anormal tarafliligidir. kitabin her satirinda, hitler'in ve nazi almanyasi'nin fasizan egilimlerinin bir benzerini william shirer'in de uslubunda gormek mumkundur. sirf bu sebeple, okuyanin aklinda benzerlikten kaynaklanan bir rahatsizlik da birakir kanimca. bunu bilip, kitap ona gore okundugunda, yorumlari da filtrelemeyi basariyor insan.

    diger bir elestirilecek noktasi da, yine william shirer'in benzersiz tarafliligi sayesinde olusmustur. kitabi okuyanlar bilirler. dipnotlarla donanmistir sayfalar. hatta o kadar ki, bazi sayfalar neredeyse sadece dipnottan meydana gelir. iste, bu dipnotlarin birkacinda gozlemledigim bir aliskanlik var, o da bosluklari doldurma takintisi. bunu da belirtiyor shirer. oldukca hasar görmüs dokumanlari aktarirken oluyor ozellikle. bir cümle cikiyor karsiniza, iki kelime bold, geri kalan 32 kelime italik. cumlenin(daha dogrusu paragrafin) meali, hitler'in ne kadar büyük bir fasist, ne kadar öcü bir insan oldugunuyla ilgili. fakat dipnota bakiyorsunuz, dokumandan aktarilan kelimeler bold olanlar, bosluklari dolduranlar, yazarin kurgusu. yani, 2 kelimeden bir paragraf cikarabiliyor william shirer. bu sebeple de, asiriya kacmis yorumlarin bertaraf edilmesini zorunlu oluyor.

    ha, demiyorum ki shirer dogru yazmamis. yazmis ama, keske daha objektif olabilseymis de, tarihi taraflardan okumayip, kendi degerlendirmemizi kendimiz yapabilseymisiz.


    (kaamos - 7 Ocak 2009 20:37)

  • comment image

    2. defa okuduğum şu sıralarda daha iyi fark ediyorum ki, yazarın* önyargıları ve kişisel husumetleri, bütün o ele geçen alman devlet arşivleri ve resmi belgelerin önüne geçmiş, kitabın özünü oluşturmuştur bana göre.

    william abinin, şu yada bu şekilde dünya tarihine geçecek kadar önemli pozisyonlar işgal etmiş keitel, reader, jodl, goebbels, goering gibi taşşaklı kişiler hakkındaki tamamen kişisel fikirlerini hakaret boyutlarında sergilemekten kaçınmaması, bunun en büyük delili.

    hatta alman dış işleri bakanı joachim von ribbentrop konusunda öyle ileri gidiyor ki, kendisinden bahsederken "salak, kalın kafalı, geri zekalı, ahmak, kendini beğenmiş, kafasız, cahil" sıfatlarını kullanmadığı cümle yok denecek kadar az. ki, ribbentrop ismi kitapta neredeyse hitler kadar geçiyor.

    yazarın savaş öncesinde ve bir süre boyunca da savaş halinde almanya'da yaşadığını biliyoruz. bu dönemde bahsi geçen kişilerle tanışmış, konuşmuş, haklarında izlenimler edinmiş olabilir. normal olarak, herkesin başka insanlar hakkında fikirleri vardır ve bu önyargıları yok saymak da çok zor. ancak bu görüşlerinin kitapta üslup haline gelmiş olması, 3. reich ve 2. dünya savaşı hakkında bu kadar iddiası bulunan bir eserin ciddiyetine gölge düşüren bir unsur bence.

    yani, adam olayların iç yüzünü, perde arkası olayları, tarihe malolmuş detayları, ince hesapları, bi ton fitne fücürü ortaya çıkarabilmek için resmi belgeler içinde yıllarını geçirmiş. ne bileyim, nazi dış işleri bakanının, sovyet meslektaşı molotov'a verdiği ufak bir nota üzerinden bilmemkaç kişiye ulaşıp araştırmalar yapmış, neticelere ulaşmış, gelgelelim kitapta olaydan "bizim gerizekalı ribbentrop, molotov'a böyle böyle dedi" diye bahsediyor.

    tabi, "tarihi kazananların yazması" gibi bir durum da var. ama yine de 2. dünya savaşı gibi, tarafsız anlatımda bulunmanın çok zor olduğu bir mecrada, bu kadar emek verilerek ortaya çıkarılmış bir eserde en azından kişisel husumetlerin işe karışmamış olmasını dilerdim.

    o değil de, 1500 sayfalık, tuğla boyutlarındaki üç ciltten mürekkep bu kitabı iki tur okumak nasıl bir davranış bozukluğudur, onu bilemedim.


    (alexander goygoyevic - 23 Mart 2012 13:42)

  • comment image

    liseden beri en az iki kere (değişik kısımlarını farklı zamanlarda hala dönüp dünüp) okuduğum kitap. benim için özellikle önemli kısmı ilk kitaptır -ki iii. reich'ın nasıl ortaya çıktığını, nasyonal sosyalist oluşuma "nasıl olsa bir şey çıkmaz bundan" diye sessiz kalanların (içerde statükodan beslenen zümre ile dışarıda gelişmelere ilgisiz komşular) yol açtıkları dönüşüm her seferinde beni benden almakta. ekonomik ve ahlaki anlamda köşeye sıkışan halkların kendilerine çıkış yolu gösteren herhangi birinin peşinden ne rahatlıkla gidişlerini okumak o sırada "vay be!" dedirtse de sonradan aşağı yukarı benzer kurnazlıkları kendi ülkende yaşamaya başlayınca insanın kafasına tuğla düşmüş gibi oluyor.


    (in pyjamas - 27 Ağustos 2014 10:12)

  • comment image

    3. ciltlik tuğlalar...ancak nazilerin doğuşunu ve çöküşünü anlatan en önemli eserlerden biri. meraklıları kesinlikle okumalı.


    (mysticwarrior - 9 Kasım 2014 22:16)

  • comment image

    hayatımda beni en yoran kitaptır.
    o kimdi bu hangi makamdaydı derken 3 cildi 2 ayda bitirmiş bütün alman makamlarını öğrenmiştim.


    (mysticwarrior - 18 Haziran 2015 13:09)

  • comment image

    yüksekova'daki görevime başlamadan önce "ulan ben oralarda napicam? bari yanıma şöyle kallavi bi iki kitap alıp okiyim, hem kafayı sıyırmiyim hem de kültür yapiyim" diyip önüme gelen ilk kitapçıdan* aldığım üçleme.
    odama yerleşip mevzu bahis kitapları odanın bir kenarına dizmem ve odamı temizlemeye gelen askerin bu kitapları görerek adımı bölükte nazi astegmene çıkarmasıyla bölükte hayatım gayet rahat geçmiş ve bir dediği iki edilmeyen bir teğmen olarak terhis olmuştum. buradan william shirer'a selam ederim.

    ayrıca farkına varmadan askerlik entrylerine örnek vermeme sebep olmuş seridir.


    (zambo sakizi - 12 Aralık 2005 20:22)