• "tull tarihinin en orijinal gitar sololarından birinin barındıran şarkı. başlangıçta sıksa da sonradan açılır, 6 küsür dakika nasıl geçti anlayamazsınız."
  • "history channel'da "dağ adamları" ismiyle yayınlanan harika program. bu programda modern yaşamı reddederek yaşanması güç olan yerlerde yaşayan kişileri seyrediyoruz."
  • "programda en sevdiğim adam tom oar. ne kadar tatlı bir adam bu ya. keşke biz de yaşlanınca tom gibi olabilsek."




Facebook Yorumları
  • comment image

    crest of a knave albümünden güzel bir jethro tull şarkısı. sözleri:

    the poacher and his daughter
    throw soft shadows on the water in the night.
    a thin moon slips behind them
    as they pull the net with no betraying light.
    and later on the coast road, i meet them
    and the old man winks a smile.
    and who am i to fast deny the right
    to take a fish once in a while?
    i walk with them, they wish me luck
    when i ship out on the sunday from the kyle.
    and from the church i hear them singing
    as the ship moves sadly from the pier.
    oh, poachers daughter, sunday best,
    two hundred brave souls share the farewell tear.

    there's a house on the hillside, where the drifting sands are born.
    lay down and let the slow tide wash me
    back to the land where i came from.
    where the mountain men are kings
    and the sound of the piper counts for everything.

    did my tour, did my duty. i did all they asked of me.
    died in the trenches and at el alamein
    died in the falklands on t.v.
    going back to the mountain kings
    where the sound of the piper counts for everything.

    long generations from the isles
    sent to tread the foreign miles
    where the spiral ages meet.
    felt naked dust beneath their feet.
    future sun called winds to blow
    and the past and present hard-eyed crow
    flew hunting high and circling low over blackened plains of eden.

    there's a child and a woman praying for an end to the mystery.
    hoping for a word in a letter
    fair wind-blown from across the sea
    to where the mountain men are kings
    and the sound of the piper counts for eveything.

    there's a house on the hillside, where the drifting sands are born.
    lay down and let the slow tide wash me
    back to the land where i came from.
    where the mountain men are kings
    and the sound of the piper counts for everything.
    where the real mountain men are kings
    and the sound of the piper counts for everything.

    feel the naked dust beneath my toes
    while the future sun calls winds to blow
    and the past and present black-eyed crow
    flies hunting high and circling low
    between dream mountains of our eden.


    (sickdemon - 17 Ocak 2009 02:35)

  • comment image

    tull tarihinin en orijinal gitar sololarından birinin barındıran şarkı. başlangıçta sıksa da sonradan açılır, 6 küsür dakika nasıl geçti anlayamazsınız.


    (kroc - 10 Temmuz 2009 17:06)

  • comment image

    power metal olanı;

    taxes raised by the union king,
    a blockade in his back for the days of the wars.
    - no importation and no exportation is making the nation bleed.
    yet the bailiffs demand their gold,
    the uprising is growing for every day.
    - the threatening, the torture, the killing of men
    is a plague that must now come to end, once and for all.

    mountain men
    hear the call now!
    fight tyranny's cold hand.
    mountain men
    from the harsh land!
    cast of your chains and the burning shackles.

    fortresses they took one by one.
    with success came support from the highborn class.
    - we grant you aid to dethrone our king for financial prosperity.
    the crown forced to negotiate,
    so they called for a council of all for estates-
    - now we elect you captain of the realm,
    so pull back your forces and return home.

    old and worn, to be forgotten.
    misled to the shade of the stage
    but with a plan, he will return.

    halfway to the council of the realm,
    ambushed by rivals in disguise he met his demise.
    by the blade of greed he fell down.

    mountain men
    heard the call and
    fought tyranny's cold hand.
    mountain men
    from the harsh land
    cast their chains and the burning shackles.

    the king was dethroned and fled head over heels
    and he ended his life in disgrace,
    in piracy.

    falconer / among beggars and thieves


    (hikaye mesture - 15 Kasım 2009 20:10)

  • comment image

    izlediğim zaman orada yaşayanlara feci halde imrendiğim belgesel. adamlar bambaşka bir gailenin içindeler. bi bakmışsın kuzeyin buzunda augerle buzu delip balık tutuyor, bi bakmışsın güneyin kanyonlarında ava çıkıyor. delice izleyin.


    (napalmert - 4 Aralık 2014 13:22)

  • comment image

    gerçekten en keyifli history channel belgesellerinden. adam deri tabaklarken yumuşasın diye hayvan beyni sürdü. bir tanesinin minik sarı uçağı var pata pata ormanlara gidip kalıyor. diğeri köpeği ölünce kocaman adam ağladı gerekten süper ortamlar ve zor hayatlar.


    (wax simulacra - 29 Ekim 2015 18:57)

  • comment image

    bu aralar süper bir tanıtımı var, hastasıyız. buyurun efendim, internette hiçbir yerde olmayan türkçe çevirisi.

    doğaya baktığınızda herşeyin doğal bir akışı olduğunu görürsünüz, doğal bir döngü içinde olduğumuzu varsayar, suyun döngüsü, yiyeceklerin döngüsü, rüzgar bile dairesel hareketler çizer, ne yaşanırsa mutlaka bir tepkisi olur, 17 yıl boyunca bir çadırda yaşadım, çadır daire şeklindeydi, kuşlar yuvalarını daire şeklinde yapar, dünyayı bu şekilde görürseniz doğadaki bütünlüğün farkına varırsınız be dikkatli bir şekilde bakacak olursanız, doğayla bütünleştiğinizi görürsünüz.
    modern dünyaya bakacak olursanız dairesel bir şekli olmadığını farkedersiniz , sabah kare birşeyin içinde uyanırsınız, kare bir odaya uyanırsınız, dikdörtgen bir kapıdan geçersiniz, oturduğunuz masa dikdörtgendir, mısır gevreğinizin kutusu bile dikdörtgendir. sonra dikdörtgen arabanıza binip, dikdörtgen binanıza gidersiniz, tabi dikdörtgen asansöre binersiniz, üst kata çıkıp dikdörtgen bir odada yürümeye başlarsınız, dikdörtgen monitörünüzün önüne oturursunuz, klavyeniz bile dikdörtgendir. köşeli bir gün yaşarsınız.
    bunun nasıl bir döngüsü olabilir ki.. oysa doğanın döngüsü daire şeklindedir, nedense köşeli kartların, köşeli eşyaların olduğu bir dünya yaratırsınız ve buna modern ve normal amerika dersiniz. acaba ben normal olmak istiyor muyum? ı-ıh bunun daha iyi bir yolu var .

    mountain men


    (bos kafa mezara - 9 Kasım 2016 16:21)

  • comment image

    belgesel kanalları içinde en favorimlerinden olan history'in en iyi yapımlarından biri. abd'de kırsal bölgelerde ve uygarlıktan uzak yaşayan bir kaç temel karakterin yaşam serüveni her bölümde kesitler halinde sunulur. işin aslı sonuçta bir tv şovu olmasından kaynaklı epeyce kurguda barındırıyor diye düşünüyorum. bununla birlikte oradaki tüm adamların yaşam becerilerine, doğaya olan tutkularına ve tabiatla ilgili bilgi birikimlerine hayranım. izlenebilirlik için kurgulanan sahneleri bir yana bırakırsak bu adamların hiç biri oyuncu değil ve gerçekten doğada yaşama kabiliyeti olan; soyu tükenmiş enteresan kişilikler. hepsinin bir yanıyla arızalı bir durumları da mevcut.

    asıl yazmak istediğim sona kaldı. yapımın temel karakterleirnden eustace conway'in partneri ve işin açığı neredeyse her şeyi olan preston james roberts bu yaz akciğer kanserinden ölmüş. izlediğim son bölümde anısına bir fotoğraf koyunca anladım durumu.

    gerçekten üzüldüm.1982'den bu yana derin bir bağları varmış eustace ile anladığım.
    ki eustace o şovda bile en kafası kırık adam diyebilirim. tv'de de böyle kanlı canlı sürekli doğada bir uğraş veren bir adamın ölümünü öğrenmek bir garip. ilgili kesitlerin asıl başat karakteri eustace olmakla beraber preston'suz bir eustace düşünülemez. bir insanın böylesine yakın birini kaybetmesi de çok acı olsa gerek.

    blue ridge dağları artık preston'suz. ekrandan gördüğüm naif bir adamdın. rahat uyu.


    (civilmechanic - 23 Kasım 2017 17:10)

Yorum Kaynak Link : mountain men